• 1
    üyeleri halk fakirlikten kırılırken maaşlarına sürekli zam yapan millet vekillerimize benziyor.

    son marifetleri türkiyenin en pahalı arazisini sosyal tesis yapmak olmuş.

    kızları merve ve alara havuz başında koşturup bedava gazoz içecek yani. bi de genç atakan sevgilisini götürür etkilemek için.

    -ooooo hayri'cim senin oğlanı yine bir başka flörtüyle gördüm geçenlerde sosyal tesislerde
    - babasına çekmiş hergele
    - hahahaha
    - hahahaha

    bu arada bedava derken taraftarın parasıyla...
  • 2
    galatasaray spor kulübü üyelerinin oluşturduğu, galatasaray spor kulübü yönetiminin seçildiği, seçilen yönetimin idari ve mali anlamda denetiminin sağlandığı organdır.

    bir seçim değerlendirmesi yapmak için böyle bir başlığın daha uygun olacağını düşünmüştüm. başlığın daha önce açılmamış olmasına şaşırmakla birlikte, madem daha önce yoktu, bu vesileyle başlığı da açmış olalım.

    burak elmas ve ekibinin zorlu ve heyecanlı bir seçim sonunda göreve gelmesi tüm adayların kendini, ekibini ve projelerini tanıtmasının ardından taraftarın genelinin, sanırım bunu söylemede bir beis yok, istediği bir sonuçtu. bunun ötesinde adaylar arasında amasız bir şekilde fatih terim ile devam etme iradesini açıkça dile getiren tek ekip de burak elmas’ın ekibiydi. öyle ki rezan epözdemir’in seçime bir hafta kala burak elmas listesine girmesi, bunun ötesinde daha önce olmadığı kadar eski futbolcularımızın seçime ilgi göstermesi aslında hocanın da bu ekiple ilerlemek istediği yönündeki fikirleri destekler nitelikteydi.

    seçim süreci boyunca özellikle metin öztürk ve burak elmas seçim için yaptıkları uzun hazırlıkla öne çıkıyordu. eşref hamamcıoğlu kulüp dinamiklerinin sesine kulak vererek ve bu doğrultuda yaptığı beyanatlarla dikkat çekerken ibrahim özdemir’in adaylığını sanırım kimse anlamlandıramamış olacak ki aday olmak için topladığı gerekli imza kadar oy bile alamayarak bu anlamsızlığı taçlandırdı. yiğit şardan’ın ise şapkadan tavşan çıkarma girişiminin içinde yer alması, buna ikna edilebilmesi başlı başına bir durumdu. seçim günü gri listeyi destekleyen bir kardeşim ‘statükonun karşısında duran tek liste’ olduklarını iddia ediyordu...

    seçimin bu ve bundan sonraki gelişmeleriyle alakalı kısımlarını çokça yerde okudunuz, dinlediniz diye düşünüyorum... iyisi ve kötüsü, acısı ve tatlısı geride kaldı. burada esas mühim olan genel kurulun ‘bir bütün olacağız!’ mesajı vermesiydi. her şeyden önce galatasaray neden bu ülkenin dışarıya açılan bir kapısı sorusuna eşref hamamcıoğlu ve burak elmas’ın verdiği fotoğraf başlı başına bir cevaptı.

    seçim sonunda ortaya çıkan manzara her galatasaraylının koktuklarını kabartmış, bu renklere gönül vermenin ne denli bir ayrıcalık olduğunu bir kez daha ispatlamıştır diye düşünüyorum.

    tüm buradan hareketle bence teşekkürün en büyüğünü galatasaray genel kurulu hak ediyor.

    seçim için uzak yakın demeden gelip oy kullanarak iradesini dile getiren, sonucu olgunlukla karşılayıp seçilen başkanın amasız ve fakatsız arkasında duran her bir üyemiz bu seçimin kazananıdır.

    başkanın da konuşmasını bitirirken söylediği gibi

    ‘yaşasın galatasaray!’
  • 3
    hisse sahibi olarak katılım hakkı kazanabildiğimiz ve söylenilenlere göre merak edilen maliyetlerin paylasılabileceği genel kurul.
    https://mobile.twitter.com/.../1433764373407883284
    yalnız surecin iyi bir anlatımını bulamadım.
    yani misal ben nelsson kac aliyor merak ettim diyelim, bunu nasıl öğreneceğim? genel kurulda soru mu soruyorum?
    peki ben bu maliyetleri öğrenince x kişi ile paylaşmayacağımın garantisi nedir?
    sadece bu süreci anlamaya ve kamuoyu ile paylaşmamanın mantığını çözmeye çalışıyorum.
  • 4
    adnan polat' ın ibrasızlığı sonrası 14 mayıs 2011 de güçlü aday, güçlü yönetim diye ünal aysal' ı getirip 3000 e yakın oy ile başkan seçip 2014 te şu cümleleri kurdurtmuşlardır.

    "arkadaşlar birbirimizi kandırmayalım. galatasaray'da kimse 5 kuruş para vermedi. ben geldiğimden beri kimse 1 dolarlık bir rakamı önümüze atmadı. burada hamasi konuşmalarla sorunları çözemezsiniz. ben, buraya kurumsal yapı için geldiğimi söyledim. ben, buraya para verdiğim zaman zaten o yapıya aykırı hareket etmiş olurum. ancak maalesef verdim. sıkıştığımız dönemlerde teminatlar, paralar verdim ama galatasaray'ın kimseye borcu kalmaz.
    ama şunu bir sözle bitireyim; hayri'ciğim bir hayvanın hem etini hem sütünü alamazsın"
  • 5
    derneklerde kongre olmaz genel kurul olur. dernekler yasasının emri gereğidir bu. kongre partilerde olur. çünkü siyasi partiler yasası öyle tanımlamıştır.

    spor kulüplerinin tamamı dernek statüsünde olduğundan ancak ve ancak genel kurulları olur. genel kurullar da olağan ve olağanüstü genel kurulu, mali genel kurul, seçimli genel kurul ve de tüzük genel kurulu gibi kollara ayrılır.

    önümüzdeki genel kurullar da mali genel kurullardır. pandemi nedeniyle yapılamayan mali genel kurulların ikamesi yapılacaktır. bu genel bilgiler ışığında galatasaray kongresi başlığı yanlıştır.

    saaadete gelirsek;

    bu mali genel kurulda mustafa cengiz yönetiminin ibra edilmemesi için çalışan liseci bir grup var ve bunlar yeni üye olmuş genç üyeleri provake ederek bu sonuca varmaya çalışıyorlar. bu saçma bir çaba. çünkü mali ya da idari ibrasızlığın hiçbir sonucu olmayacak tam aksine lisecilerin galatasaray’da açtıkları yeni bir yara olacaktır.

    mustafa cengiz ve yönetiminin artık başkanlığa aday olmayacağı gerçeği karşısında nali ibrasızlık ile ne amaçlanıyor olabilir. kaldı ki, mali ibrasızlık halinde kim hangi mali usulsüzlüğü ispat edebilecek? ibrasızlık sadece kağıt üzerinde kalacak ve liseli olmayan başkanlara üçüncü saldırı olarak olunacak. bu da sürtüşmeye ve gelecekte ayrışmaya neden olacaktır. en güzel örneği adnan polat’tır. böyle şeylere gerek yok. eğer mali bir usulsüzlük bir yoksuzluk varsa ve bunun delilleri de varsa derhal savcılığa teslim edilmeli. çünkü galatasaray’ın kuruşunu iç edene babam olsa acımam. zaten çokları zenginleşirken canımız galatasarayımız yeterince fakirleşti.

    eğer tesbit edilmiş bir usulsüzlük, yolsuzluk yoksa idari ya da mali ibrasızlık liseci kafatasçılıktan başka anlam taşımaz. başkan burak elmas’ın buna izin vermemesi gerekir. çünkü her fırsatta galatasaray camiasını birleştirmekten bahseden başkan böyle bir fay hattının okuşmasına izin vermeyecektir.
  • 7
    evet belki son yıllarda seçtikleri başkanlar, çıkarttıkları başkan adayları veya aldıkları bazı kararlar sebebiyle eleştirilmeleri gayet doğal ancak kesin olan şudur ki tüm rakip camialara ve türkiye'ye demokrasi dersi veren, en önemlisi eleştiri yapabilen kuruldur. bunun örneğini bir çok kez gördüğümüz gibi en son olarak 26 mart 2022 galatasaray olağan genel kurulunda gördük. fenerbahçe'ye geldiği günden bu yana 1 tane bile kupa kazanamamış, rakiplerine karşı üstün olduğu tüm serileri kaybetmiş, cebinden haddi hesabı olmayacak kadar para vermesine rağmen kulübün borçlarını arttırmış, iyi giden basketbol şubesini mahvetmiş olan ali koç 4 yıldır görevdeyken, üstelik karşısına aday dahi çıkmıyorken galatasaray'da eleştiri mekanizması işliyor ve kulüpte değişim olması gerekiyorsa oluyor. buna kimileri galatasaray lisesi'nden çıkan insanların niteliği der, kimileri galatasaray kültürü der kimileri de başka bir şey der ancak gerçek olan sorgulayıcı ve eleştirici olan toplulukların her zaman diğer toplumlara göre önde olduğudur.

    (bkz: başarısızlığa tahammülü olmamak)
  • 9
    amacım yangın yapmak, kaos çıkarmak vesair değil. bu başlığa yazılması gereken şeyler var. azınlığın, elitlerin yönetimini ülke yönetiminde dahi destekleyen bir bakış açısına sahibim.
    kongreyle bazı üyeler arasındaki ilişki mutualistlikten çok parazit yaşama dönmüş yıllardır.
    bazı üyeler kendine menfaat sağlanmadığında, galatasaray adasına para ödediğinde, bedava pilav yiyemediğinde, yöneticiler liseli olmayınca, hiyerarşide daha altta kalan biri sorumluluk aldığında kontrolünü kaybediyor kanımca.
    şahsi menfaatlerini galatasarayın önüne koyan kimseye saygım olmayacak, daha rasyonel olan bu olsa dahi. unutmayın ki galatasaray bir ruh takımıdır, sadece belirli bir zümrenin takımı değil.
  • 11
    riva ve florya arsalarını geliştirme işini ünal aysal ve erden timur'a çok görüp, adnan polat ve dursun aydın özbek'e layık gören genel kurul. gelecekte okuyanların daha iyi anlaması için şöyle söyleyeyim; eğrisiyle doğrusuyla galatasaray'ın gördüğü en vizyoner 2 isim yerine, galatasaray tarihinin en kötü top 3 başkanından 2 isme verildi bu yetki.
  • 12
    halkımızın yaptığı seçimlerin sonuçlarını düşünerek genel kurulun halka açılmasına, herkesin üye yapılmasına karşıydım. ancak bu haliyle de genel kurulumuzun yaptığı seçimlerin halkın geri kalanından pek bir farkı yok. 3 dönem özhan canaydın, 3 dönem dursun aydın özbek seçen, bu kişilere başkalarına vermediği yetkileri veren genel kurul varken halkın geri kalanını küçük görmek küstahça bir davranış oluyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın