• 27
    o degil de, acaba bu yüzden mi adam gibi topçu yeti$miyo lan yoksa? bi sene yapmayalim bakalim, n'olcak?

    dedigim gibi, olay basit ve masum bir gelenektir aslinda. abi & karde$ dayani$masini peki$tirir, bakin oglum, bizde bu yollardan geçtik, bizim gibi olmak istiyorsaniz, siz de sifir a vuracaksiniz denir.

    yanliz burada mühim olan, takim abilerinin gerçekten de i$in ehli olmalaridir. semih, eray falan bunlar takimin abisi olamaz. ironi'nin feri$tahidir bence.
  • 30
    saç kesmek yerine onore edici bir eylem ile yer değiştirmesi gereken ritüel. adamlar ilk defa, bir nevi hayallerini süsleyen mevkiye çıkıyorlar. geleneksel kutlama partisi düzenle, ilk hazırlık maçında formanı / kaptanlığı ver, ne biliyim ayakkabılarını kaptan taşısın mesela. vs. daha bismillah ilk kampta ne diye adamın saçlarını kazıtırsın, bunlar daha çocuk yahu.
  • 31
    burada abi benim mesajı vermektir amaç. benden çekinsinler demektir. senelerdir 3 numara saçla gezmekle bir değildir. kimse sana 5 sene 10 sene saçlarını kazıtacaksın diye bir dayatma yapmıyor çünkü. ama bu noktada o var. madem bu kampa geldiniz ben senin saçlarını keseceğim demek ben senden üstünüm demek. bana karşı hareketlerine dikkat et demek. psikolojik olarak bir mesaj bu. sence bu çocuk antrenmanda abilerinden çekinerek oynamayacak mı? çok sevdiğiniz enes ünal ne dedi ilk man.city günlerinde? burada herkes birer birey, abi, kardeş, birbirinden üstün geçinen adam yok gibi şeyler söylemişti. bunun için mi topçu çıkmıyor diye dalga geçmenin lüzumu yok yani. sen daha çocuk yaşlarında abilerine biat etmeyi öğretiyorsun. zorla. muhabirler çocuklara memnun musunuz diye sorunca onlar adına cevap veren semih hanzosu ne diyor? bu kampa gelebildiklerine göre mutlu olmak zorundalar. bırak lan çocukları kendilerini en rahat nasıl hissediyorlarsa o şekilde oynasınlar. istediğiniz kadar tatlışlaştırmaya çalışın bu işi. ama bu devreceliktir, abiciliktir. çocukları psikolojik olarak etki altına almaya çalışmaktır. son senelerde bu yapılmadı diye mi başarısız olduk biz yoksa? vay anasını ya. 3 5 tane çocuğu yakalayıp saçlarını kazıtsalardı keşke geçen sene de takımdaki arkadaşlık ruhu artsaydı. abiler kardeşleriyle taşak yapıp, enselerine vursalardı. hep şampiyon olurduk. valla insanı çileden çıkartıyorlar. kan beynime sıçrıyor yemin ederim. millete sorsan herkes baskıya karşı, özgürlükçü.
  • 32
    valla umrumda olmayan olay. yok saçlarını mı kesmişler, yok saçlarına briyantinle memoly style mı yapmışlar ya da uzun saçlarıyla megadeth açıp headbang mi yapmışlar şerefsizim zerre umrumda değil. kesilen saç 4 ay sonra yine uzar, bunun yüzünden sosyolojik ya da analitik çıkarımlar yapmak abes. şu anda içinde yaşadığımız toplumun da bir sürü malca geleneği, göreneği, adeti var. ama napalım kumaş bu. bu herifler zaten şimdi ya da ilerde ferrari'sinin rengini seçmek için düşünecekken ben neden onların saçlarını düşüneyim, çok da şeyimde amk.
  • 34
    aman saç ne olacak tekrar çıkar demeyin, bu bir semboldür. kişinin hür iradesini ve ortalama vasatlıkdan farklılıklarını törpülemenin sembolüdür. başka nerede yapılır? hah iyi bildiniz. gencecik bir çocuğu ölmeye ve öldürmeye gönderirken yapılan bir uygulamadır.

    diyeceksiniz, ki o yaşta galatasaray forması vermişler kendilerine, idare etsinler. melekenin kastetdiği de tam budur. o çocuklara saygı.
    onlara verilmedi o forma, kendileri aldılar şimdiye kadar gösterdikleri ile.
    abilerinden "biz senin abiniz saçını da keseriz, ..... " duymaya değil, "tebrik ederim koçum, yanaklarından öperim" duymaya ihtiyaçları var. bir birey olmaları için, içlerindeki tüm potansiyeli çıkarabilmeleri için.
    önce kendi saçını koruyacaksın, kendine saygı duyacaksın ki, ilerde takımını koruyabilirsin. orada olup semihe benim saçıma dokunamazsın diyen kaptanlar istiyorum ben ilerde.

    ben zannetmiyorum ki kaptan cüneyt, metin oktay vb kimsenin saçını kesmiş olsun. maskaralar çıkmış burada galatasaray geleneğidir diyorlar bir de...

    ama türkiye dediğin güçe tapılan, herkesin yakaladığını öptüğü, ezilenin başkasını ezmek için sabırla sırasını beklediği bir yer, kime ne anlatıyorum ki...
  • 35
    valla arkadaşlar herkes kendince yorumluyor olayı.

    herkes kendi düşünce mentalitesini yansıtıyor bi nevi. yani yapılan yorum olayı değil sizi açıklıyor.

    yok güce tapma, abilik falan. bilinçaltınızdaki ortaya çıkmış bence

    bana kalırsa, hayatında ilk defa yurtdışı kampına katılan çocuklara saçınla başınla oynama, kendini oldum zannetme, topla oyna işine bak deniyor, demek isteniyor. malum bi de yurtdışı kampın dışı falan var. bunlar da erkek adam.

    nba'de ilk sezonunu geçiren oyuncuya çaylak deniyor. ben kimsenin ya bunlar da oyuncunun özgüvenini düşürüyor dediğini duymadım. çaylak ne ya iki metrelik zenci adama denir mi diyen duymadım. duymam da muhtemelen. çünkü samimiyet yok.
  • 36
    daha geçici ve saçla ilgili bir şey yapsak? mesela sprey boya ile saçlarını sarı kırmızıya boyasak mesela? veya böyle makasla "ucundan" kesseniz?
    çocuklar böyle böyle bir şey var, kabul ediyor musunuz dendiğini sanmıyorum.
    yine de çocuklar rahatsız olsa söylerdi belki de. yoksa söyleyemez miydi? baskı ortamı var mı, yoksa yok mu?
    bizler olayın dışında olduğumuz için perdedeki oyunu görebiliyoruz sadece. o yüzden yapacağımız yorumlar çok basit kalacaktır herhalde.
    hayat çok karmaşık.
  • 37
    saçı kesilen çocukların pek umrunda olmadığını düşündüğüm uygulama. şimdiki nesil gururuna biraz daha düşkün, bu doğru ama aynı zamanda çok da goygoycu. özgüveni kolay kolay azalmaz. bir de saç kesimiyle yaşanılacak muhtemel özgüven kaybı, maçta basit bir pas hatası yapıldığında taraftarın çıkardığı homurtudan sonra yaşanılacak kayıp yanında bir hiçtir. başka bir başlıkta bir arkadaş yazmış, bununla özgüveni düşen adam gol yediğimizde santrada ağlar diye. katılıyorum. bir de her eylemi kendi koşullarıyla değerlendirmek lazım. bence ne saçı kesen kişi karşısındakini ezmek için kesiyor ne de kesilen kişi eziliyor. bunu yurt ortamlarında üst dönemlerin, askerlikte üst devrelerin yaptığı hareketlerle, hele ki erkekleri askere almakla falan karşılaştırılmasını doğru bulmuyorum. bu, sevgi saygı ortamı içinde takıma yeni gelen kardeşlerine takım arkadaşlarının hazırladığı bir hoşgeldin ritüelidir, çocuğa artık sen de gerçek bir galatasaraylısın demektir. eğlence amaçlıdır. çocukta çok ciddi bir saç takıntısı yoksa herkes de gülüp eğleniyordur. duyar kasılacak birşey değildir. kısaca uğur meleke boş yapmıştır.
  • 38
    (bkz: #2195837) entryde de mümkün olduğunca açıklamaya çalıştım. bu duruma psikoloji, sosyoloji, antropoloji hangi disiplin üzerinden bakarsanız bakın bunun bir güç gösterisi olduğu sonucuna varamazsınız. olan biten özet olarak, sen küçük kardeşimiz artık bizden birisi oluyorsun, ama bunun için biz de senden bir şey alıyoruz olarak yorumlanabilir. bu takımda hiyerarşi olmadığı anlamına gelmiyor. abilik, eskilik gibi kavramlar özellikle modern insanda genellikle yanlış olarak yorumlanıp kötü anlamıyla kullanılmıştır. ancak bu bu doğal hiyerarşinin kötü ve saçma olduğunu göstermez.usta çırak ilişkisi iyi bir şekilde kurulduğunda gerçekten de modern eğitimden çok daha değerli ve faydalı bir şeydir.

    hiyerarşi zaten doğal olarak oluşur, ama bunun doğru yolla oluşması gerekir. yani ben abi dediğim, usta dediğim kişinin bilgisine tecrübesine ve de en önemlisi insanlığına saygı duymalıyım, saygı duymak zorunda kalmamalıyım. bunu tartışabiliriz. ama bu ritüel güç gösterisinden çok, tam tersi seni aramıza alıyoruz ve artık bizden biri oluyorsun ama bir şeyini feda etmen lazım hareketidir. tıpkı kız istemeye giden erkeğin acı kahveyi içmesi gibi ya da müjde verecek kişinin karşılığında bir şey istemesi gibi.

    dinde de bu vardır. allah insana verdiği rızkın bir kısmını zekat olarak yoksullara dağıtmasını ister kulundan. yani kazandığın şeyin karşılığında bir şey vermen gerekir düşüncesi. bence güzel bir düşüncedir bu.
  • 40
    gereksiz yere duyar kasılan bir konu. alt yapıdan gelip ilk kez a takım ile kampa gelen oyuncuların, bir zümreye kabul edilmelerinin temsili olarak yapılan bir gelenek. altında bir espri ve daha çok yollarının olduğunun mesajını veren bir büyük olduğu da kesin. ama bu kadar olay olacak bir şey yok. eleştirme hastalığının bir sonucu olarak gereksiz yere gündemde tutulmaktadır.
  • 41
    askere yeni başlayanlara koğuşta yapılan ve artık niyeyse (!) maruz kalan ilgili kişilerden başka herkesin çok eğlendiği beyinsizce şakaları anımsatan ilkel aktivite.

    kayıtsız olanı bir nebze anlarım fakat bu pagan ritüelini ciddi ciddi beğenen, komik bulan ya da önemli bulan insanla herhalde hayatta anlaşamazdım. bir de bunun brezilya usulü doğum günü kutlaması var da neyse o en azından bir duşa bakıyor...
  • 42
    bir galatasaray kamp geleneği olarak şirin bulduğum ve genç oyuncularımızın aidiyet duygusunu arttıran bir uygulama olduğunu düşünüyorum. ben şahsen o yaşlarda galatasaray gibi hayallerimin takımında oynayabilseydim eğer hiç zoruma gitmezdi bu durum, genç arkadaşlarımızın da fotoğraflarda gayet hoşuna gittiği açıktı. insanımızın sosyal medyada gereksiz yere abarttığını düşünüyorum.
  • 45
    ancak biz türklerde görülen bir tür sapkınlığın ve baskılamanın eseri olan ossuruktan teyyare eylem. ikinci fatih terim döneminde o dönemin yeniçerileri, şimdilerin "kanun kaçağı" abileri tarafından başlatılmıştır. 17-18 yaşındasın, bütün çocukluk ve ilk gençliğini bir hayal uğruna hiç etmişsin. tam sonunda o hayalini yaşamaya başlıyorsun, daha birkaç gün önce tanıştığın herifin biri eline bir makine alıp saçını kesiyor. ve bunu müthiiş bir makara-kukara eşliğinde yapıyor...

    düşününce sağa sola tekme atasım geldi. biz bu çocuklardan kendine güvenen, sorumluluk sahibi, sahaya çıktı mı coşan coşturan adamlar olmalarını bekliyoruz. oysa ki bu tedrisatı alan adamdan hiçbir bok olmaz, olamaz...

    en fazla biraz parladıktan sonra herşeyin ucunu kaçıran, her hafta hatta neredeyse sahada kaldığı her dakika biraz daha geriye giden kendi performansını sorgulamak yerine bence 1 yabancı olmalı diye ortalıkta utanmmadan gezinen gevşeğin biri olur çıkarsın...

    (bkz: fucking turkish mentality)
App Store'dan indirin Google Play'den alın