kaptan
bülent korkmaz'dır. çünkü o florya'da büyümüştür. herkesin ağabeyidir. parçalının değerini en iyi bilenlerdendir. yeri geldiğinde beşiktaş'ın soyunma odasına dalıp bana pancu'yu verin diyecek kadar yürekli, çıkık omuzuyla maçı tamamlayacak kadar fedakardır. onun kaptan olduğu yerde yasin öztekin'in formayı yere vurduğunu değil görmek hayal bile edemezsiniz. yeri geldiğinde galatasaray maaşları ödemiyorken diğer kaptan
hakan şükür ile birlikte genç takım arkadaşlarına borç verip sıkıntılarını çözmüştür.
yabancı oyuncudan kaptan olmaz görüşüne tamamen olmasa da katılıyorum. yani istisnai örnekler olabilir mesela bir bülent korkmaz profiline sahip değilsen
fernando muslera'yı gönül rahatlığıyla kaptan yapabilirsin ama genel olarak yabancı oyunculardan kaptan olmaz. öncelikle oyun kaptanlığı ve takım kaptanlığı ayrı şeylerdir. türk oyuncuların çoğu doğru düzgün yabancı dil bilmiyor. dolayısıyla buraya gelen yabancı oyuncular kendi aralarında takılıyor. türkler gruplaşıp kendi halinde takılıyor. oysa takımda özellikle saha dışında kaptana en çok ihtiyaç duyan isimler genç yerli oyuncular.
mesela bülent korkmaz gibi bir kaptanımız olsa sercan yıldırım emre çolak'ı yoldan çıkartabilir miydi? ama yabancı oyuncuların sikinde olmaz pek bu tarz şeyler. onlar profesyoneldir çünkü ve dolayısıyla saha içi ile ilgilenirler daha çok.