• 178
    (bkz: berk ismail ünsal/@uajovovich) şu entry’yi okuyunca biraz düşündüm de, 2012-2013 futbol sezonunda, genç futbolcuların gelişiminde tarihinde hiç olmadığı kadar şanslı bir dönemindedir. a takımında, hem tecrübeleriyle hem de yetenekleriyle, genç futbolcuların rol modeli olabilecek o kadar futbolcu ve teknik adam vardır ki, sadece futbolcuları izlesen kale – defans – orta saha – forvet hattında harika bir iskelet oluşur. hani üniversitelerde bölümlere göre uzman kişiler gelip, öğrencilere seminer falan verir ya, acaba aynısı galatasaray altyapısında uygulanıyor mudur? mesela, bir hafta burak yılmaz gelecek gençlerle sohbet edecek, ertesi hafta semih kaya gelecek… bu böyle her sezon devam edecek, gelenek haline gelecek (belki de böyle bir şey vardır, bilmiyorum). örnek olarak, aklıma gelen bazı futbolcuların ve teknik adamların konuşacağı konuların ana başlıkları ve içerikleri şu şekilde olabilir;

    semih kaya: fırsatların değerlendirilmesi (a takımda forma şansı bulamadığı dönemde, bıkmadan usanmadan çalışmak ve gelen fırsatı en iyi şekilde değerlendirip, takımın vazgeçilmezi olmak)

    gökhan zan: hazır olmak (1 dakika sonra oyuna girecekmiş gibi hem fizik olarak, hem de mental olarak kendini hazır tutmak )

    albert riera: futbolda pozisyonların öneminin olmaması (profesyonel bir futbolcunun, mevkii ayrımı yapmaksızın, verilen görevi en iyi şekilde yapması)

    hamit altıntop: gelen olumsuz tepkilere kulak asmamak (seni eleştiren ve ıslıklayan kendi taraftarın da olsa, moralini bozmadan tecrübelerini sahaya yansıtmak ve sana güvenenleri mahçup etmemek)

    selçuk inan : adamlık !!! (adam gibi adam nedir ve nasıl olunur? futbolda adamlığın önemi? adam gibi orta saha nasıl olunur? adam gibi frikik nasıl atılır? )

    burak yılmaz: futbolda gelişim (bütün futbol hayatın boyunca, eksik yönlerinin farkında olup durmadan, bıkmadan, usanmadan bunları geliştirmek )

    didier drogba: tecrübe (yaşınız ilerlediğinde, tecrübelerinizi takıma yansıtma şekilleri)

    emmanuel eboue - dany nounkeu tchounkeu: kadıköy’e yapılacak 4. köprünün tasarımı (3. köprü yapılmaya başlanmış amk) ve statik hesaplarının yapılması.

    hasan şaşümit davalaclaudio andre mergen taffarel: takım ruhu (bir takımda arkadaşlığın önemi, oluşan takım ruhu sayesinde uefa ve süper kupa nasıl kazanılır?)

    fatih terim: söz konusu galatasaray ise gerisi teferruattır.
  • 180
    mehmet demirkol'un çok güzel bi tespiti vardı geçen günlerde hamburg'da okul açılmasıyla ilgili olarak. dedi ki bizim kaynak değil eğitmen sorunumuz var. hamburg'da okul açalım, reading ile kardeş olalım ama ilk önce türkiyedeki kaynağa ulaşmamız lazım. o kaynağı da eğitmemiz lazım.
    nasıl scott piri'yi amerikadan getirdiysek altyapı hocalarını da ithal etmemiz lazım kısa dönemde. eski oyuncuları u15in başına koyup hadi demekle olmuyor. bunu da tabiki türk sporunun öncüsü galatasaray başlatacak başka yolu yok.
  • 181
    aslında genel olarak türk futbolunda altyapı sorunu illeti ile malul, ancak özünde bir takım hatalarla 4-5 yıl önce futbolunun en iyi altyapı organizasyonu iken bugün vasata düşmüş bir oluşum olarak ayrıca incelenmesi gereken geleceğin aslanlarının yatağı.

    son dönem düşüşü ali yavaş'ın ayrılması ile başlar altyapımızın. 2002'de, 2.terim dönemi ile altyapı koordinatörlüğüne getirilen ali yavaş ile altyapı bekenenin üstünde bir verim ile çalışmaya başladı. 1987-1988 doğumlular kuşağında, göreve gelişinin henüz 2. yılında mükemmel bir versiyon yakalanmıştı. genç milli takımların hemen her kategorisinin çekirdeğini galatasaraylı gençler olşturmaktaydı.
    87-88 kuşağı , bir kısım futbolcuların kendi mental gelişimini baltalaması ile çok fazla yıldız çıkaramamasına rağmen bir alt yapının a takıma kazandırması gereken ortalama sayıyı yakalamış başarılı bir versiyondu. bu döenmin bazı isimlerini sayarsak : hakan canbazoğlu , uğur uçar , ferhat öztorun , mehmet güven , arda turan , aydın yılmaz , gökhan süzen , uğur demirok,özgürcan özcan, anil karaer ve potansiyellerini hemen hemen hiç kullanamayanlar , oğuz sabankay , uğur akdemir , erkan ferin , serdar keşçi , halim kurtuluş , mülayim erdem , zafer şakar, uğur erdoğan , cafercan aksu..
    bu kuşak bir kaç 89 doğumluların ilavesi ile 2008'e kadar galatasaray paf takımı'nı idare etti. mesela bir semih kaya katıldı bu kuşağa, irfan başaran, mehmet düz , erhan şentürk katıldı. izleyenler seyredenler bugünkünden daha fazla yıldız adayı bekliyorlardı.
    arkasından 90-91 ve bir kaç 92 doğumluların entegrasyonu. tabii ki en önce emre çolak. sonra diğer umutlu olduklarımız. caner öztel, anıl dilaver , serdar eylik , murat akça , uğur ayhan ,cem sultan..

    bu arada adnan polat'ın vefasızlığı ali yavaş'ı alt yapıdan ayırdı. alt kademe takımlar bir koordinatör olmadan birbirinden kopuk allaha emanet bir organizasyona dönüştü. ali yavaş'ın ekibinde alt kategoriden aldığı gençlerle kaynaşıp o zamanki paf takımına taşıyan, porfesyonellleşene kadar yek vücut bir sistemle sürekli gençleri hep bir kademe yükselterek yetiştiren hocalar vardı. halim fıçıcı, zafer koç , nedim yiğit. (zafer koç ve nedim yiğit çok şükür döndüler altyapıya )
    ali yavaş'ın ardından ekibi de tasfiye edildi veya zamanla ayrıldı, çünkü koordinasyon doğru dürüst işlemiyordu.

    neeskens'e güvenildi. ama a takım o kadar kötü bir halde idi ki kimse altyapı'ya dönüp bakmıyordu bile.2008-2010 arası altyapı açısından tamamen kayıp bir zaman aralığı oldu. kurulan a2 ligi'nde 2010-2011'de şampiyon olan a2 takımı (90-91-92 doğumlular) arasından a takıma hiç bir isim yükselemediği gibi anadolu takımları'na gidenlerden de çıkış yapabilen, dikkat çeken bir tek isim dahi yok.
    aradaki başarısız beylerbeyi projesi'nden bahsetmiyorum bile.

    ardaarda üç şampiyonluğun geldiği ve sürekli zirveye oynanan 2003-2008 arasındaki teknik heyet, birbirini bütünleyip gençlerle iç içe 16-17 grubundan aynı ekolle çalışarak iyi bir versiyon yarattı. nedim yiğit'ten sonra a2 takımı süreklilik gösteremedi. 2010-2011 şampiyonluğunu getirentugay kerimoğlu, fatih terim'in gelişi ile altyapı'dan koptu. müfit erkasap altyapı koordinatörü oldu. a2 takımı'nın başına beylerbeyi fiyaskosu'nun mimarlarından orhan atik var.yardımcısı tayfun hut.
    elit akademi'de u18 takımının başında, daha önce paf takımını şampiyon yapmış ali yavaş ekibinden zafer koç var. ancak zafer hoca'nın ekibi de tel tel dökülmekte.
    u17'nin başında saffet akyüz görev yapıyor. u16'da metin çekiçler ve ünsal yaşar var. ünsal yaşar aynı zamanda u17'den de sorumlu. u16'dan aşağıya doğru diğer antrenörlerimiz şöyle . duygu erdoğan , taner alpak, atilla tümer, ceyhun müderrisoğlu, ahmet geçer, birkan bozkurt.

    şu andaki mevcut altyapıya baktığımız zaman , belki görev yapan isimlerin her biri ayrı ayrı mükemmel insanlar, teknik adamlar, eğitimcilerdir. ama görünen şu ki altyapıda ciddi bir koordinasyon eksikliği var. bu da altyapı takımlarına yansıyor. a2'den u14'e kadar hiç bir takımımız zirve mücadelesi veremiyor. alt kademelerden imparator'un a takıma antreman için bile alabileceği tek bir futbolcu yok. işin daha vahimi, bir zamanlar milli takımın çekirdeğini oluşturangalatasaray altyapısı'ndan şu anda milli takımlara çağrılan isim sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. mevcut durum pek parlak değil anlayacağınız.

    peki neler yapılabilir? şüphesiz futbolun içindeki insanların kafasında bir takım projeler gelişmiştir. ancak görünen vaziyete binaen genel olarak bir iki şey söylemek gerekirse :

    1-) koordinasyon meselesi mutlaka kulüp içerisinde görüşülüyordur ve halledilebilir. her kategorinin başındaki hocalar, futbolcularıyla beraber kategori yükseldikçe bir üst kategoriye devam ederlerse daha uyumlu bir ekip yaratılabilir.

    2-) reserv lig bu ülkedeki en büyük sıkıntı. 19-20 yaşına gelen gençler a2 ligi'nde oynayamadıklrından bir anadolu kulübüne, alt liglere adeta sürgüne gönderiliyor. hayallerini bir gün galatasaray'da yıldız olmak üzerine kuran bu gençler, büyük bir hayal kırıklığı ile futbola küsüyorlar. diğer yanda para kazanmak zorundalar ve amatör olarak kaldıkları sürece sadece cep harçlığı ile yetinmek zorunda kalıyorlar. anadolu takımları bir ekmek kapısı halinde ama oradan çıkışa geçebilecek mental devamlılıkları olmuyor.
    bu sebepten istanbul'da 3.lig'den ve 2.lig'den takımlarla yeniden profesyonel işbirliğine gidilmeli. ancak bu kez beylerbeyi projesi'ndeki hatalara düşülmemeli. karagümrük gibi, gaziosmanpaşa gibi nitelikli ve nispeten maddi tabanı olan kulüpler seçilmeli. birden fazla kulüp olması daha çok futbolcunun profesyonelliğe alışmasını sağlayacaktır.

    3-) sadece scout anlamında değil, kazandırılan ve profesyonelleştirilen futbolcular için izleme ekipleri oluştuurlmalı. işbirliğine gidilen kulübe gönderilen gençlerin tüm gelişimleri yakından takip edilip raporlanmalı. bu çocukları başımızdan attık gibi bir yaklaşım yerine şahsi sorunlarına kadar içlerinde spor psikolglarının da bulunacağı izleme ekipleri ile tüm sorunları ele alınmalı. galatasaray'da şans bulamasa bile daha nitelikli anadolu takımlarında iyi bir seviye yakalayabilecek mental gelişimlerine katkıda bulunulmalı

    4-) genç yetenekler için, erasmus benzeri projeler geliştirilmeli. bugün reading ile yapılan işbirliği benzer özellikle bundesliga başta olmak üzere türk nüfus yoğunluğunun olduğu ülkelerde köklü takımlarla altyapı işbirliğine gidilmeli. yetenekli gurbetçi gençlerle türkiyeden gönderilecek genç yetenekler burada bir arada kaynaştırılmalı.

    5-) en önemlisi, alt yapı kısa sürede la masia benzeri bir oluşuma dönüştürülmeli.bunun için de acilen bir galatasaray koleji açılarak bu kolejin kontenjanının yarısı spor bursu olarak altyapıdaki yeteneklere ayrılmalı.(sadece futbol değil, diğer amatör branşlar için de kontenjan ayırlabilir).

    galatasaray'da şu anda alt yapının ekserisi küçük yaşlarda 8-10 yaş arası katılan çocuklardan oluşuyor. ancak bu çocuklar sadece antreman ve maçlarda kısmen bir arada olabiliyorlar. her biri farklı bir kültürden, farklı ekonomik ortamlardan gelip futbol dışında hiç bir ortak yanları olmuyor. eğitimleri genelde yetersiz. oysa bu çocuklar küçük yaştan itibaren yatılı da olabilecek bir kolej bünyesinde bir arada büyüseler, bugünkü barcelona benzeri bir oluşum ile türk futbolu'nun alt aypı eksikliğindeki en önemli boşluk galatasarayımızca doldurulmuş olacaktır.

    hiç bir zaman geç kalınmış değil. geleceğin galatasarayı yine ağırlıkla floryadan yetişecek şekilde organize edilebilir. yeter ki istensin.
  • 182
    gece gece uyku tutmadı ve benimle nerdeyse yaşıt bazı altyapı futbolcularımızı yani (90-91-92) dönemi futbolcuları şimdi nerede onu araştırdım.

    1)ersel çetinkaya;kaleci-faturavizyon kahramanmaraşspor
    2)ahmet kesim;defans-aydınspor(galatasaray)
    3)semih kaya;defans-galatasaray
    4)çetin güngör;defans-rizespor
    5)sinan osmanoğlu;defans-altınordu
    6)fatih erdem;defans-sorgun belediyespor(amatör)
    7)emrah yollu;defans-istanbulspor
    8)onur arıkan;defans-tekirova belediyespor(antalyaspor)
    9)halil ibrahim kır;defans-k.maraş belediyespor
    10)cumhur yılmaztürk;orta saha-rizespor
    11)gökhan öztürk;orta saha-tavşanli linyitspor
    12)emirhan ergün;kaleci-bandırmaspor
    13)r. evren üstündağ;kaleci-altınordu
    14)serdar eylik;orta saha-k.erciyespor(galatasaray)
    15)mert caymaz;orta saha-kilimli belediyespor
    16)tuncay önal;orta saha-hilal maroc bergheim
    17)emre çolak;orta saha-galatasaray
    18)caner öztel;orta saha-alanyaspor
    19)ufuk muhtar;orta saha-çengelköyspor(amatör)
    20)berk neziroğulları;defans-adanaspor
    21)berkin arslan;orta saha-ş.urfaspor
    22)gökhan dinç;forvet-çıksalın(amatör)
    23)mert afyon;forvet-akçakocaspor(amatör)
    24)anıl dilaver;forvet-ofspor(galatasaray)
    25)cem sultan;forvet-manisaspor(kayserspor)
  • 184
    devrim yapılmasının zorunlu olduğu yerdir.

    an itibarıyla başında müfit erkasap var. bir alt yapının başında olmak ayrı şey futbolcuları eğitmek ayrı şey. nasıl bir yol izleyecekler bilmiyorum ama yönetimin bu alanda önemli bir atılım yapmaya hazırlandığı da bir gerçek. umarım nasıl fatih terim scot piri'yi kondisyoner olarak getirip tüm takımı fiziksel anlamda taş gibi sert bir yapıya kavuşturduysa, müfit hoca da en iyi profesyonelleri alt yapı hocası olarak seçer ve gençlerimiz ufak yaşlardan itibaren modern futbolun temel prensiplerini öğrenerek mental ve fiziksel gelişimleri anlamında ajax, barcelona, dordmund gibi takımların altyapılarındaki meslektaşlarıyla aynı şansa sahip olurlar.

    müfit hoca bu vizyona sahip midir? zaman içerisinde göreceğiz.
  • 185
    bir tane sol bek çıkartamadık şurdan yazıklar olsun bize. elin alman'ı götze'leri reus'ları çatır çatır çıkarırken biz de alper potuk peşinde koşalım. müstehak bize. 2 senede emre çolak'ın fiziğini bile geliştiremedik.

    bu sene alt yapıdan çıkardığımız oyuncu yok. hala aydın'ın, emre'nin ekmeğini yemeye çalışıyoruz. sahi bir mertan vardı ne oldu ona?
  • 187
    arda turan'dan beri futbolcu çıkaramadı. bir semih kaya çıktı ama çıkana kadar gaziantepspor'a satış opsiyonuyla kiralandı, çağlar birinci'nin transferinde takas oyuncusu olarak kullanılacaktı ama kabul etmedi. takımdan koparılması için her şey yapıldı. kendi insan üstü çabası olmasa semih bu gün takımımızda yer almayacaktı. o yüzden "semih'i altyapımız çıkardı" diyemiyorum, semih bildiğin kendisi çıktı oradan.

    a2 ligi final grubunu 14 maçta 2 galibiyet 3 beraberlik ve 9 mağlubiyetle son sırada tamamladık. u18-u14 arası takımlarımızda geçen sezonun en başarılısı u14 takımımız, o başarı da altıncılık. bursaspor, gençlerbirliği, beşiktaş altyapıları bizimkilerden çok daha iyi durumda. bizde hala dost-ahbap ilişkileriyle kadro kuruluyor.

    a takımımız birkaç transferden sonra belli bir doygunluğa ulaşacak. o vakitten sonra yapmamız gereken altyapı projeleri üretmektir, kadrolarımız yetersiz gelirse atabey çiçek gibi oyuncuları erken yaşta tespit edip biraz pahalı da olsa altyapımıza kazandırmaktır. çok özendiğimiz oyuncu fabrikası kulüplerde de oyuncular antrenman sahasında kendiliğinden bitmiyor; onlar da iyi paralara çocuk denecek yaşta oyuncular transfer ediyor ve bu oyunculara geniş imkanlar sunuyorlar. keramet takımda değil yani; işin aslı altyapıya yatırım yapmakta. bu yüzden ünal aysal'ın "profesyonellerle çalışacağız" sözüne güveniyorum ve altyapımızda daha profesyonel bir yapı oluşturacağına inanıyorum.
  • 191
    işin aslı verimsiz sayılmayacak altyapıdır, talihsizliği, 2012'de fatih terim'in 3'üncü döneminin başlangıcına kadar yaşamış olduğu istikrarsız dönemlerdir,

    şöyle bir değerlendirme yapalım,

    son 10 senede bu takımın altyapısından kimler ilk 11'de oynayacak kadar şanslıydı?
    bunlardan hangileri gerçekten yetenekliydi ve hakediyordu?
    hangileri ne kadar talihli veya talihsizdi?
    hangileri pişti, hangileri pişmeden heder oldu gitti, neden pişemedi?

    arda turan: sadece galatasaray'ın deği türk futbolunun son 10 yılda yetiştirdiği en önemli isim belki de arda turan. mleda boleslav maçındaki resitaliyle aldığı formayı bir daha bırakmadı. yetenek olarak "wonderkid" mertebesinde olduğunu söylemek abartı olmaz. galatasaray altyapısının gurur duyacağı bir ürün oldu. ancak özel hayatı ile medya arasındaki dengeyi kuramaması, duygusallığına fazla yenilmesi gibi etkenlerle 12 milyon euro gibi kendisi için düşük sayılabilecek bir rakama ispanya'ya gitti. halen avrupa'nın sayılı sol oyuncuları arasında adı anılmakta ve dünya starı olma yolunda ilerliyor. arda pişmişti, altyapıdan yükselenler listesi için skor 1'de 1'dir...

    semih kaya: 15 yaşındayken arsene wenger'in kendisini izlediği haberlerini alıyorduk, 18 yaşına geldiğinde "cılız, stoper için fazla güçsüz" yorumlarıyla umut kesilmişti. ancak fatih terim'in 3'üncü dönemi, semih için yeniden doğuş oldu adeta. stoperde avrupa'nın gelecek vaat eden 5 yıldız adayını sayacak olsanız, semih bu 5'linin içerisinde kesinlikle yer alacaktır. semih'i izleyen gözler, onun yaşını duyduğunda inanamıyor. semih hem serinkanlı ve ağır karakteriyle, hem de her geçen gün gelişen yapısıyla galatasaray altyapısı için adeta bir gövde gösterisine dönüşmüş durumda. semih pişmiş durumda, altyapıdan yükselenler listesi için skor 2'de 2'dir.

    emre çolak: özellikle 2012 şampiyonluğu döneminde onu izleyen gözler, izlemeye doyamadı. emre, 1991 doğumlu, ordu'lu yıldız adayı emre, 52 numaralı formasıyla 2012 şampiyonluğunun sürpriz kahramanlarından birisi oluyordu. ancak fiziksel yetersizliği hep göz önündeydi. belki geçmişte "yetenek - fizik yetersizliği örter" düşüncesi hakim olabilir ancak günümüz futbolunun bir gerçeği "yapılı - kalıplı" olmak. emre halen fiziksel yeterliliğini artırmaya çalışır durumda, 22 yaşında, genç, pırıl pırıl ve halen şansını devam ettiren bir isim. kimi taraftara saç baş yoldurtsa da emre ince bilekli sol ayağı, kesme pasları, araya gönderdiği zeki toplarla az bulunacak özelliklere sahip. ayrıca çok koşuyor, amaçsız kaldığı anlarda bile adam kovalıyor. sneijder gibi bir süperstar'dan öğrenebileceği çok şey var. emre, henüz pişmeyenlerden, ama pişmesi için hala önünde fırsat var. altyapıdan yükselenler listesi için skor 3'te 2.5'dir.

    aydın yılmaz: beklenti ne kadar yüksek olursa hayal kırıklığı da o kadar büyük olur derler. aydın yılmaz bunun kanıtı gibi aslında. wonderkid "arda turan"ın bile röportajlarda "aydın benden çok daha yeteneklidir" cümleleriyle yorumladığı, "fırtına" lakabıyla amatör futbol liglerinin tozunu attıran aydın yılmaz, 2006'da konya'da galatasaray'a şampiyonluğu getiren golü attığı günden bu yana belini doğrultamadı. "genç aydın" olarak a takıma yükselen aydın yılmaz, artık türkiye liginin orta yaşlı futbolcuları arasında yerini aldı bile. işin garip tarafı, formsuzluğu her haliyle ortadayken kritik maçlarda attığı kritik gollerle takımda kalmayı bir şekilde başarması. aydın'ın varlığı ile yokluğu aslında galatasaray altyapısının değil, aydın'ın kişisel bir problemi olarak kabul edilebilir aslında. durum ne olursa olsun, altyapıdan yetişip 107 maçta forma giyen ve 9 gol atan bir aydın yılmaz söz konusu. yani "olmamış" ama "pişmiş" diyebileceğimiz bir arkadaştan bahsediyoruz. cafercan'lar, özgürcan'lar gibi yok olup gitmemiş bir futbolcu için yarım puan olmasa da çeyrek puan verebiliriz sanırım. altyapıdan yükselenler listesi için skor 4'te 2.75'dir.

    uğur uçar: şahsımın, galatasaray altyapısına dair en büyük üzüntüsünün kaynağıdır bu isim. "küçük kaptan" lakabıyla senelerce ter döktüğü galatasaray altyapısından a takıma çıktığı ilk senede, semih kaya'nın şimdi yarattığı etkiyi yaratmış, sağ bek pozisyonunda kaptığı formayı kimselere vermemiştir. ta ki buzlu bir konya deplasmanında diz kapağını 6 parçaya ayırana kadar. genç yaşında 6-7 aylık bir rehabilitasyon dönemi geçiren uğur, daha sonraları sahada ikili mücadeleye girmeye korktuğunu belirten açıklamalar yapmıştır. zor bir sakatlık, belki de en parlak galatasaray ürünlerinden birisi olan uğur'un sonunu getirmiştir. işin aslı, uğur, dönemin federasyonu tarafından, o sahada maç oynanmasına izin verilerek ellerimizden alınmıştır. uğur "pişmiş"tir. hatta uğur, benim gözümde "olmuş"tur. ama uğur, galatasaray'a yar "olmamıştır." uğur galatasaray altyapısı için 0.75'i haketmiştir. altyapıdan yükselenler listesi için skor 5'te 3.5'tir.

    ferhat öztorun: bir kariyer düşünün, ülkede en az futbolcu yetişen mevkide başlasın, sol bek olarak türkiye'nin en büyük kulübünde, dünyanın en önemli derbisine ilk 11'de başlasın, ve orada da son bulsun. evet... ferhat öztorun'un kariyeri o gün başladı ve sona erdi. kişilere sorumluluk yüklemek, o kişilerin sorumluluğu kaldırabileceği ölçüde olduğunda makuldur. tanrı bile insanlara taşıyamayacağı yükü vermezmiş. ancak, ferhat, "geleceğin sol beki" ünvanıyla çıktığı fenerbahçe maçında 4 yiyen takımının günah keçişi ilan edildiği gün galatasaray kariyeri son buldu. ferhat "pişemedi" - ferhat "olamadı" - ancak olabilirdi. bugün orduspor'da forma giyen ferhat, trabzonspor'un da bir dönem formasını terletti. halen futbol hayatını sürdürüyor, ancak kesin olan şey, o akşam oynamamış olsaydı, bambaşka bir kariyeri olabilirdi. ferhat'ın galatasaray altyapısına 0.25 puan kazandırabileceğini düşünürsek, altyapıdan yükselenler listesi için skor 6'da 3.75'tir.

    yalçın ayhan: galatasaray'dan ayrılması neredeyse kimsenin umurunda olmamasına, hatta gidişiyle kurtulunmuş olunabileceğine inanılsa da, yalçın ayhan, galatasaray'dan ayrıldıktan sonra forma giydiği takımlarda gerek galatasaray'ın, gerekse de diğer takımların başına bela olmuştur. agresif yapısı ve hırçın karakterine rağmen sahip olduğu liderlik yapısıyla forma giydiği anadolu takımlarında sivrilmeyi başarmıştır. özellikle "stoper"in kolay kolay yetişmediği ülkemizde halen anadolu takımları için "kalburüstü stoper" olarak anılan yalçın, antalyaspor, erciyesspor, orduspor gibi takımları gezdikten sonra 2013 yılına ligin iddialı ekiplerinden kasımpaşa'da girmiştir. belki galatasaray'da "pişmemiş"tir, belki galatasaray'da "olmamıştır", ancak yalçın, an itibariyle "pişmiş ve olmuş" olarak futbol hayatını devam ettirmektedir. yalçın, galatasaray altyapısına 0,75 puan değer katabilecek durumdadır, galatasaray'da olması ya da olmaması bunu değiştirmez. altyapıdan yükselenler listesi için skor 7'de 4.5'tir.

    örnekler çoğaltılabilir mi? belki. ama elimizde olanlara bakınca, altyapı ve sundukları için 7'de 4.5 fena bir skor sayılmaz. buna yaşadığımız talihsiz dönemlerin etkisini de katacak olursak, kendimize haksızlık ettiğimizi düşünmemiz olası. galatasaray, hala an itibariyle türkiye'de futbolun akademisi olma konusunda en potansiyelli kurumdur. önemli olan "istikrar" kavramını yakalayarak türk futbolcusuna gereken özgüveni aşılamaktır.
  • 194
    en kötü döneminde bile anıl dilaver, cem sultan, semih kaya gibi adamlar çıkarmış altyapıdır. sen bu futbolcuları oynattın mı diye sorarlar adama. rijkaard efendi, ayağı düzgün stoperim yok diye ağlarken semih kaya'nın kartalspor'a gönderilmesine ok verdi.

    senin elinde santrafor kalmadığından maçlara tek forvet arda turan çıkarken, ilk maçında gol atan anıl dilaver kulübede paslanıyordu. zaten çocuk o golü attıktan sonra bir daha 11 yüzü görmedi. cem sultan'ı saymıyorum bile çünkü o servet abisine atar yaptı, tokadı yedi ve kariyeri başlamadan bitti.
  • 196
    türkiye'deki sistemde anadolu kulüpleri türk futbolcu yetiştirir, büyükler de parayı verir alır. birkaç istisna bizim kulübümüzde var. onun dışında düzen budur. kimsenin de bu düzeni değiştirmeye niyeti yoktur. bu yüzden altyapının başına geç teklifini efsane olarak nitelendirdiğimiz futbolcularımız geri çevirirler. bu yüzden istisna futbolcular arda turan manisaspor'da pişerken, semih kaya diğer stoperlerin tamamı sakatlanınca mecburen oynatılınca ortaya çıkar.
  • 197
    merak ediyorum kim bu altyapı sorumlusu...
    her hoca değişikliğinde yap-boz gibi değişiyor mu?
    değişmesin arkadaş başındaki adam...
    eric gerets gelir belçikalı getirir
    rjikaard gelir hollandalısını getirir
    hagisi gelir romanyalısını getirir
    fatih terim gelir müfiti vedatı gelir
    mancini gelir italyanını getirir
    deneme tahtası mı bu altyapı
    10 yıldır ne sağbek çıkartır ne sol bek çıkartır
    ne forvet üretir...
    anadolu klüplerine oyuncu vermek için mi var burası...
    hayır veriyoruz para kazanıyor muyuz o da yok...
    bedelsiz giden onca yetenek...

    edit: bir reading vardı sahi ona ne oldu?
App Store'dan indirin Google Play'den alın