• 76
    --- alıntı ---
    onlar için, “2010’lu yıllarda galatasaray’ın transfer yapmasına gerek kalmayacak çünkü sarı kırmızılı formayı bu gençler giyecek” deniyordu.

    aralarında kimler yoktu ki... hakan şükür’ün veliahtı olarak nitelendirilen özgürcan özcan...

    efsanevi galatasaray kadrosunun temel direklerinden arif erdem’in yeğeni mülayim erdem...

    neredeyse 100 kez genç milli takımların giyen cafercan aksu..

    top cambazları oğuz sabankay, aydın yılmaz, zafer şakar...
    kimler... kimler...

    acı ama gerçek... 1987-88-89 doğumlu gençlerden oluşan o altın jenerasyondan bir tek arda turan kaldı. uğur uçar’ın ankaragücü ile anlaşmasının ardından, arda dışındaki herkes kulüpten gönderilmiş oldu.

    olayın daha da üzücü tarafı galatasaray a takımı formasına aday gösterilen bu gençlerin çoğunun alt liglerde oynuyor olmaları. hatta bazıları oralarda da tutunamayıp boşta kaldı.

    mesela özgürcan özcan... hemen her sene değişik takımlara kiralanan forvet oyuncusu, son olarak çaykur rizespor’da forma giydi. galatasaray’ın kadroda düşünmediği bu oyuncu şimdi kendisine kulüp arıyor.

    oğuz sabankay’ın en az arda turan kadar yetenekli olduğu ifade ediliyordu. geçen sezon 1.5 yıllığına kiralandığı istanbul büyükşehir belediyespor’da kadroya bile giremiyor. fırat kocaoğlu, kiralık olarak kasımpaşa formasını giydi. önceki gün çağlar birinci’ye karşılık denizlispor’a verildi.

    mülayim erdem yalovaspor’da, cafercan aksu konya şekerspor’da, serdar kesçi sürmenespor’da, harun karadaş arsinspor’da...

    örnekleri çoğaltmak mümkün...

    uğur uçar’ın gönderilmesiyle birlikte galatasaray’da, altyapıdan yetişip de a takım forması giyebilen şanslı futbolcu sayısı 3’e düştü; sabri sarıoğlu, arda turan ve emre çolak.

    23 futbolcudan oluşa bu altın jenerasyonun 12 üyesinin ‘pubis’ denilen, aşırı zorlanmaya bağlı hastalıktan müzdarip olmaları olayın diğer bir üzücü tarafı.

    polat olmasa kaptan da kaybolacaktı
    yaklaşık 15 milyon euro’luk bonservis bedeliyle, en pahalı türk futbolcu olan arda turan da az daha altın jenerasyondaki diğer arkadaşlarıyla aynı kaderi paylaşacaktı... bu süper yeteneği belki de yok olmaktan kurtaran isim galatasaray başkanı adnan polat oldu. 2005-2007 yılları arasında galatasaray’ı çalıştıran erik gerets, 2006’da manisaspor’a kiralık verilen arda’yı kesinlikle a takımda oynatmayı düşünmüyordu. genç futbolcu da bu nedenle bir yıl daha ege ekibinde kalmayı planlıyordu. fakat arda’nın manisa’daki maçlarını izleyen dönemin futbol şubesi sorumlusu adnan polat, kendisine, “manisaspor’da kalmayacaksın, galatasaray’a dönmeni istiyorum” diye talimat verince sarı kırmızılı takımda kaldı.

    altın jenerasyonun üyeleri şimdi nerede?
    ferhat öztorun (trabzonspor)
    aydın yılmaz (boşta)
    özgürcan özcan (boşta)
    uğur uçar a.gücü ile anlaştı.
    oğuz sabankay (istanbul bşb)
    erhan şentürk (denizlispor)
    mehmet güven (manisaspor)
    fırat kocaoğlu (denizlispor)
    mülayim erdem yalovaspor)
    zafer şakar (boluspor)
    cafercan aksu (konya şeker)
    erkan ferin sarıyer
    efecan karaca (kartalspor)
    çağrı yarkın (çaykur rize)
    gökhan öztürk (gaziantepspor)
    irfan başaran (orduspor)
    mehmet düz (iskenderunspor)
    uğur erdoğan (gaziantep bşb)
    cihan can (gaziantep bşb)
    volkan bekçi (siirtspor)
    uğur akdemir (konyaspor)
    uğur demirok (kartalspor)
    semih erdem (kartal bld)
    harun karadaş (arsinspor)
    anıl karaer (adanaspor)
    serdar keşçi (sürmenespor)
    gür ege gürel (tepecik bld)
    --- alıntı ---
  • 80
    en azindan yeti$tirip yeti$tirip türkiye liglerine salmi$tir. diger (bilhassa istanbul) kulüplerin alt yapilari ne alemde? kaç futbolcu yeti$tirmi$ler? altyapilarindan yeti$ipte, turkcell süperlig veya bankasya 1. lig de oynayan kaç tane futbolculari var diye bir ara$tirilmasi lazim.

    i$in üzücü yani, tabii ki altyapidan yeti$ipte a takimda oynayan sadece 3 oyuncumuzun olmasi, lakin yeti$tirip, türk futboluna kazandirdiklarimizi göz ardi etmemek gerekir kanisindayim.
  • 81
    her zaman övündük altyapımızla. sabri sarioğlu'nun ardından gelecek gençleri bekledik. sadece arda turan a takımda kalıcı olabilmeyi başardı. hep diğer takımlara satıldı bu gençlerimiz. pilot takımımız beylerbeyinde yetişmeleri için yanılmıyorsam 8-9 tane futbolcumuz oraya verildi. ancak beylerbeyi'nin teknik direktörü ilk on birde en fazla 2-3 tanesine şans verdi. bir kısmı ise yedek, bir kısmı ise hep kadro dışında bekledi. biz bu gençlere hiçbir zaman güvenmedik. herkes arda turan gibi çıkıp, şansında yanında kendini gösteremiyor. arsenal, chealse, manchester united gibi takımlar kaybetme pahasına da olsa gençlerine şans verdiler. wayne rooney daha 18 yaşına girmeden herkesin hayali olan ligde oynamaya başladı. şampiyon olamadığımız dönemlerde "olsun bizim altyapıdan gençlerimiz gelecek, bizim hedefiimiz 11 türk oyuncuyla şampiyon olmak." diyorduk. ama maalesef ki altyapının a takıma verdiği futbolcu sayısı bizim istediğimiz sayıda değil. ne zaman şans verilecek bu gençlere? 20-21 yaşındaki "adam" hala altyapıda oynamak ister mi? elbet kendi yolunu çizmek ister, sürekli oynayıp kendini geliştirmek, hayalini kurduğu ligde oynamak ister. biz ise kafa olarak 20 yaşın altındakilere güvenmeyiz, pişmesi gerek deriz. ama kendi takımımızda pişirmeye götümüz yemez. biz bu kafayla devam edersek daha çok uğur uçarları, ferhat öztorunları derbi maçlarda günah keçisi ilan edip kızağa çekeriz. altyapımız bunun için çalışsın, dursun.

    kısacası -bence- övünülecek bir yanı yoktur.
  • 82
    suat kaya ile üst üste şampiyonluklarından beri takip ettim kendilerini. hani şu meşhur cafercan'lı-özgürcan'lı-aydın'lı-arda'lı 87-88 jenerasyonundan beri. o zamanlar gs tv olmadığından gazete köşelerinden ya da o zaman bulunduğum şehrin takımıyla maç yaptığında takip etme fırsatım oluyordu. ha bir kere de tv'den izleme fırsatım olmuştu. futbolstar diye bir yarışmada seçilen gençler bizim takımla maç yapıyordu star'da. o zamanki yorumcu sanırım gündüz tekin onay'dı, cafercan'ı bir hayli övdüğünü hatırlıyorum. hani fm oynamayı sevmeyi becerememiş biri olarak, kendimce menajerlik oyunu oynuyordum. o zamanlar arkadaşlara bu çocuk yıldız olur dediğim adamlar şu an bank asya'da.

    sonraları herkes 90-91 jenerasyonundan bahsetmeye başladı. bu sefer daha şanslıydık zira elimizde bu maçları yayınlayan gs tv vardı. muhtemelen yayınladıkları maçların çoğunu izlemişimdir, canlı veya tekrar. capcanlı izleme fırsatı da buldum tabiki bizzat stadyumdan. açıkçası 3 isim o paf takımına fazla geliyordu. semih kaya, serdar eylik ve emre çolak. içlerinde semih kaya a takım için en hazır olanıydı. ayağı iyi top yapıyordu, hava topuna iyi çıkıyordu, çabuktu ancak daha 19 yaşında birden fazla ağır ameliyat geçirmişti. ve tabiki de bir genç oyuncu için en dezavantajlı bölge olan defansta oynuyordu. çağlar birinci'ye karşılık denizlispor'a bonservisiyle gideceğini duymuştuk ama olmamış o iş ve erhan şentürk ile beraber kartalspor'a kiralanmış. umarım hayırlı bir iş olmuştur kendisi için.

    serdar eylik ve emre çolak a2 takımının en iyi hücumcularıydı. serdar yine sol kanatta emre ise 2.forvet gibi oynuyordu anıl dilaver'in arkasında. serdar o takımda izlemesi keyif veren bir numaralı oyuncuydu. e.çolak'tan bir tık ileride. biraz bencildi, biraz da güçsüzdü ancak birebirde geçemediği adam yoktu. a takıma da yükseldi ancak beklediğim o aşamayı katedemedi. denizlispor'a bonservisiyle verildi. ne yalan söyleyeyim bunca giden genç oyuncu arasında gitmesine üzüldüğüm tek adamdı serdar. emre çolak'ı ise anlatmaya gerek yok sanırım. muhtemelen bu sene rotasyona da girecektir. fiziğini geliştirirse geyiği emre için de geçerli. zira emre beşiktaş a2 takımının defans oyuncuları arasında bile kaybolmuştu. ama kuvvetlenmiş gördüğüm kadarıyla. şimdilik umut veren tek genç adam takımda.

    yukarıda saydığım 3'lüden sonra bunlara yakın performans gösteren futbolcular da vardı. çetin güngör ve anıl dilaver. özellikle çetin hücumda da oldukça büyük sorumluluk alıyordu ama a takımdaki performansı şu ana kadar beni biraz hayal kırıklığına uğratmadı dersem yalan olur. önünde fazla kullanabileceği şans yok. aynı şeyler anıl dilaver için de geçerli tabi. çok hareketli ve ummadık anda attığı şutlar çıkarabilen bir adam anıl ama onun da mevkisi itibariyle pek şans bulabileceğini düşünmüyorum.

    bu adamlar dışında yok muydu yetenekli adamlar. vardı tabi; murat akça, sinan osmanoğlu, cem sultan, cumhur yılmaztürk, caner öztel gibi. açıkçası bu isimlerin önünde alması gereken uzuun bir yol var. içlerinde takımla çalışanlar da olmasına rağmen kısa vadede takıma girmeleri çok zor. bu arada sanırım cem sultan'a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. güçlü bir fiziği var, son vuruşları da iyi ama çok durağan ve hareketsizdi. çoğu zaman 90 dakika bitmeden oyundan alınıyor. o da ağır sakat geçirenlerdi. ben bu kötü performansını sakatlığa yormuştum ilk başlarda ancak bir türlü o bahsedilen performası gösteremedi ve anıl dilaver'in de gerisinde şu an.

    87-88 jenerasyonunda sadece arda'dan yararlanabiliyoruz şu an. onlardan daha iyi denilen 90-91 jenerasyonunda ise şimdilik sadece emre çolak, o da henüz umut verme aşamasında...
  • 83
    emre çolak özelinde galatasaray altyapısını eleştirmek gerekiyor. zihniyet olarak hala 10-15 yıl öncesinin normlarıyla yönetildiğini düşünüyorum. diğer kayıp giden yıldız adaylarına baktığımızda da bu yanlışlığı görüyoruz.

    bir kere, yıldız adayı sunulan bütün futbolculara bakıyorum, hepsi çocuk gibi; hem fizik olarak; hem de futbol mantığı olarak. berbat bir vücut, omuzlar düşük, ince baldırlar, maça çıktığındda titreyen bacaklar. tek iyi yanları teknikleri. ama avrupa liglerinde altyapıdan sahaya sürülen genç futbolcular hepsi maşallah adam gibi. bir tek suratlarından anlaşılıyor genç olduğu. soğuk kanlı, nerede duracağını biliyor.

    galatasaray altyapsından son zamanlarda çıkan futbolculardan bir tek arda turan fizik olarak yeterliydi. o da tam sınırdaydı yani. diğerleri hep lise takımı futbolcusu gibi. arkadaş hiç mi bu çocukların beslenmelerine, fitness çalışmalarına, zihinsel ve sportif eğitimlerine önem verilmez.

    emre çolak konusunu kapatırsak, ayrıca bu çocukların sadece kendileri değil, aileleri de en azından yılda bir iki hafta kampa alınmalı, evde çocukla nasıl ilgilenmeleri gerektiğini bilmeliler. ben zannetmiyorum ki, galatasaray altapısındaki futbolcuların aileleri orta ve üst sınıftan olsun. ve bu ailelerin genç futbolcu adaylarının önündeki en önemli engeller olduğunu görebiliyoruz. haklılar da, çünkü çocuklarının geleceklerine dair kaygıları var ve futbolculuk gelecek için çok riskli bir meslek. işte bu noktada sırf bu yüzden, galatasaray altapısı değil; galatasaray akademisi olmalı. ailelerin en azından çocuklarının ileride "adam" olacağını bilmeli. ipsiz sapsız olacak top peşinde koşuyor diye düşünmemeli.

    yani altyapı dendiğinde sadece pas vermeyi, koşu yapmayı, süper çalımlar atmayı öğreten; günde 1-2 saat gelinip antreman yapılan yer değil; çocukların tümüyle eğitildiği, futbol dışında en azından yan dal olarak atletik bir spor yapmanın zorunlu olduğu, belli bir spor kültürü ile yoğurulduğu bir yer olarak düşünmek gerekiyor.
  • 84
    ali yavasin gonderilmesineden sonra (ki niye gonderildi hic bir zaman tam olarak ogrenemedim) muthis bir dusus icerisine girmis alt yapidir. sonrasinda fatih ıbradi, feldkamp, jan derks ve simdi de tugay geldi ama altyapi zihniyette hic bir degisiklik olmadi. gelen hocalar gunu idare ettiler sadece kimse buyuk bir hamleye kalkismadi galatasaray altyapisi icin. hic bir sekilde adam gibi bir yapilanma ortaya cikmadi malesef.

    bir altyapiyi besleyen sey turkiye ve dunya capinda futbolcu taramasi ve alt yapi secmeleridir. bu ikisi de malesef galatasaray da yok. futbolcu secmeleri lakayit bir sekilde sadece basvuru parasi icin yapiliyor gibi. bizzat zamaninda kendimde katilip gordum. hocalar dogru duzgun kafalarini kaldirip izlemiyorlardi bile. malesef dunyada bir cok futbol klubunde olan scout lar da bizde yok. zaten hasber kader buldugumuz yetenekleride mundar ediyoruz ya neyse.

    bundan 25 sene once bir almanin(derwall) tek basina bir harabe icinde yaptigi altyapi atilimini bu gun galatasaray fefkalade imkanlarla yapamamaktadir. o yillarda yapmis oldugumuz atilim ve buyuk yapilanma sonucunda ceyrek asir dolmadan kulup bazinda muhtesem basarilara imza attik, uefa kupasi ve super kupa, 4 sene ustuste sampiyonluk, 3.yildizi ilk takan kulup olmanin yani sira alin teri ve kenetlenme ile kazanilmis 2006 ve 2008'deki mucize sampiyonluklari butun herkese gosterdik.

    galatasaray ruhunu almis altyapi ogrencisinin bu takima kattiklarini senelerce hep beraber gonduk. dunyanin en buyuk yildizlarinida bu takima getirsek hic bir zaman kucuklukten beri bu ruhla yasamis genclerin ortaya koydugu enerjiyi, azmi ve hirsi bulamayiz. ama malesef yoneticilerimiz bu durumu gormezden geliyorlar. sebepleri ustune komplo teorileri yapmak istemiyorum burda ama kesin islerine gelmiyordur. umarim en kisa zamanda altyapiyi bastan asagiya tekrar yapilandirmak isteyen ve bunun onemini anlayan bir yonetici galatasaray baskani olur.
  • 87
    kesfetme-yetistirme de gayet basarili olup bir sonraki adim olan profesyonellestirme adimini atamayan olusumdur.. ancak gecen sene dikkatlerden kacan bir sey vardir.. bu takim garip a2 formatinda cok da basarili olamamistir. turkiye sampiyonasi kisminda gayette basarisiz bir sonucla geri donmustur. umarim yillarini premier lig gibi alt yapiya onem verilen bir futbol kulturunde geciren tugay kerimoglu bu alt yapisizlik sorunumuzu cozer. ben gercekten emre colakin beyin emirhan ergunun kaleci, yitip gitmekte olan adini oss matematik hocam huseyin darmarin bile bildigi cem sultanin golcu oldugu bir takim istiyorum.
  • 92
    az önce kız arkadaşımın kuzeninin * spor okulundan geliyorum. bir buçuk saate yakın bir kurs oldu. bok gibiydi afedersiniz. hoca direk takım kurdu oynayın dedi. neyse takımlar değişe değişe takım kurdurlar ve maçlar yaptılar. yaklaşık 20 kişi arasında sadece oğuzhan denilen ultra iyi bir çocuk göze batıyordu. müthiş top sürmesi ve yaşına göre saçma şekilde iyi vuruşları vardı.

    kurs çıkışında ardaya çocuğu sordum ve galatasaray alt yapısına seçildiğini öğrendim. sonra gidip konuştum çocukla nedir durum diye. 6 yaşından beri futbol oynuyormuş. şuan 13 yaşında. galatasaray ile 5 yıllık sözleşme imzalamış, tüm okul masrafları falan filan takım tarafından karşılanacakmış.

    son olarak bir soru sordum. "peki hangi takımlısın?"

    cevap: fenerbahçe.
  • 94
    hayatın cm/fm gibi olmadığını gösteren altyapıdır.

    oyundaki coaching gibi yeni bir yapılanma olsa içinde hem eskiye duyduğumuz özlem de giderilir.

    mevkilerinin önemli isimleri gelse altyapıya, gençleri hem nasıl duracaklarını/ne yapacaklarını gösterseler.

    hagi, popescu, mondragon, taffarel, simoviç, prekazi, linderoth, ilie, jardel, bülent, song.. artık buna gönül verecek bu kişilerden seçilebilir. ne bileyim bir de böyle denensin falan.

    belki de academia hagi ile kardeş kulüp falan olmalıdır aynı zamanda.

    *
  • 95
    ekim ayından beri başlığında hareket yok ancak ben bugün şunu öğrenmek istiyorum, şu an kim başında bilen var mı ? tugay için hala başında diyorlar ama ben açıkcası a takımla uğraşmaktan buraya çokta özenildiğini zannetmiyorum. ayrıca bu takım hangi sistemle eğitiliyor? hollanda ekolü diyerek evert jan derks getirilmişti. hollandalılara teneke bağlayarak gönderme festivalinde kendine yer buldu mu? bunları bilen arkadaşlar beni aydınlatırsa sevinirim. zira bugün rezilleri oynadığımız açıkken bari gelecekten umutlu olalım diyoruz, cem sultan örneği karşıma çıkıyor. bu arkadaş ne zaman a takımda oynayabilecek veya o seviyeye gelecek ?
  • 96
    futbol akademisi koordinatörü
    tugay kerimoğlu

    futbol akademi teknik eğitim direktörü
    evert jan derks

    futbol akademi idari menajeri
    savaş serdar

    idari menajer yardımcısı
    anıl sarifakioğlu

    futbol okulları yöneticisi
    savaş çam

    futbol okulları denetim uzmanı
    muhammet rıza altintaş

    idari işler uzmanı
    muammer palabiyik

    idari işler
    ahmet yildiz
    taşkın çakmakli

    futbol akademisi dış takip
    ahmet kör

    teknik ekip

    a-2 takım
    orhan atik
    taner alpak

    u-18 takım
    mehmet ünver

    u-17 takım
    tayfun hut
    ahmet gecer

    u-16 takım
    metin çekiçler
    birkan bozkurt

    u-15 takım
    ali polat

    u-14 takım
    atilla tümer

    kaleci antrenörü
    a. senih yaban
    fadıl koşutan

    kondisyoner-antrenör
    yasin kurt
    metin kinik
    m. sertaç özel

    oyuncu tarama ekibi

    ahmet keskinkiliç
    fahrettin doğan
    ali seçkin
    metin ülgen
    ibrahim şenyüz

    http://www.galatasaray.org/...es/altyapi_kadro.php
  • 97
    hocalarının gençleri mental, taktiksel ve fiziksel açıdan galatasaray'a hazırlayamadığını düşündüğüm, hedefleri sadece klasman şampiyonlukları ve iyi takımlara kiralık gitmek olan oyuncular topluluğu.

    tek tek tanımıyorum ama muhtemelen hocalar da 1000-3000 tl arası komik rakamlara çalışan kabiliyetleri sınırlı kişilerdir. iyi bir altyapı istiyorsak dünyanın farklı bölgelerinden işin ehli yabancı anternörlerin düzgün maaşlarla burada çalışması ve yerli hocalarımızı eğitmesi şart. olmadı gurbette eğitim ve sertifika almış vatandaşlarımız da bu konumlarda tercih edilebilir ki arda turan'ın "4-4-2'yi ben milli takımda öğrendim" tarzı bahaneleri olmasın.
  • 99
    evert jan derks gibi bir adamın yönetici olarak çalıştığı altyapı. bunun etkilerini takımın oynadığı oyundan çok iyi görebilirsiniz. iki yıl öncekine oranlara arada büyük fark var. ancak takımın fizik kalitesi hâlâ yetersiz. cumhur, emre çolak, anıl dilaver gibi çok yetenekli ve çok ihtiyacımız olan oyuncular, fiziksel eksiklikleri nedeniyle süper lig seviyesinde eziliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın