• 599
    elindeki sol bekten verim alamazken buradaki süleyman luş‘u kadroya almayız.

    yedek sağ bekimiz sakat, as sağ bekimizin de yaşaması ölmesinden hazin geliyor ama biz ramazan emirhan civelek‘i üçlü oynayan kayserispor’a kiralarız.

    stoperde cezalı/sakatlık durumlarında ışık kaan arslan veya ogün çalışkan yerine ahmet çalık‘a güveniriz.

    selçuk inan‘ın yaptıklarını mutlu aksu doğan, çekdar orhan, atalay babacan, mustafa kapı‘nın yapabileceğine inanmayız.

    radamel falcao garcia ve florin andone gibi iki oyuncun varken onların mentorluk yapabileceği en çok gelecek vaad eden forvet oyuncumuz ali yavuz kol‘u kiralarız.

    niye var bu altyapı? ikinci ligde oyuncu sirkülasyonu sağlamak için mi? kullanmayacaksan niye var?

    gerçi. pardon. 25 yaşındaki wonderkidimiz taylan antalyalı‘ya bi sıra gelsin önce.
  • 827
    inandıktan sonra altyapıdan bir çok ismin çıkabileceğini az çok gördüğümüz yuvamız.

    sözlüğe sadece altyapı üzerine yazılar yazacağıma dair bir konsept kurmuştum kafamda ve bu şekilde de kullanıyorum. bu çocukları 14 yaşından beri florya'da düzenli olarak izleyen ve bu işi bir süre profesyonel boyutta yapan birisi olarak ve sizden gelen güzel mesajlar ile tekrar buraya bir şeyler yazma gereği duydum.

    "ben demiştim" ya da "en iyi ben bilirim" tarzında bir yazı kesinlikle değil. o şekilde algılanırsa çok üzülürüm. sadece yıllardır bu işe emek vermiş ve sözlüğe de katkı sağlamaya çalışan bir kardeşinizin girdisi olarak okumanızı rica ederim.

    burada her jenerasyondan a takıma oyuncu verebileceğimizi yazmıştım. yavaş yavaş sırası geliyor. (bkz: #3374184)

    burada işaret ettiğim 7 oyuncunun altısı ile profesyonel sözleşme imzalandı. tek efe kaldı o da eli kulağında. (bkz: #3383574)

    aynı şekilde bu yazıda da 2005 jenerasyonumuzun da çok değerli olduğunu dile getirmiştim ve a takıma alınan bir çok 2005 doğumlu kardeşimiz var. (bkz: #3374184)

    jankat kardeşimizin iyi bir kaleci olduğunu, eksik yönünün ise kaleden ani çıkışları olduğunu yazmıştım. (bkz: #3374184)

    özgür baran aksaka kardeşimizi sözlükte ikinci girdisini yazan birisi olarak şunları iliştirmiştim. bu gelişiminde en büyük katkının fatih terim olduğunu bir kez daha dile getireyim. buraya yazdığımızda ne milli olmuştu ne de herhangi bir yerde dile getiriliyordu. (bkz: özgür baran aksaka/@organize ama amator kotuluk) (bkz: #3197599)

    fm'den dolayı herkesin wonderkid saydığı atalay kardeşimizin en büyük probleminin temposuz olduğunu dile getirmiştim. değerli olduğu konuyu da es geçmedik. ama performansını ileriye götürmesini umduk. (bkz: #2823754)

    efenin hamzadan çok daha önde olduğunu yazdık çizdik. (bkz: #3374184) (bkz: #3383574)

    berkan mahmut keskin için güzel yazılar yazmıştık. sonrasında 2026 yılına kadar sözleşme kapmıştı. (bkz: berkan mahmut keskin/@organize ama amator kotuluk)

    eren aydının kanattan forvete geçişini bilgilendirdiğimiz gibi altyapı sürecindeki güzel gelişimini de yazdık. (bkz: eren aydın/@organize ama amator kotuluk) şuraya da ufak not düşeyim. mental problem benim için ciddi problem sayılır. ve mental zayıflığının bulunduğunu eğer bunun üstesinden gelebilirse bizde de süre alabileceğini dile getireyim.

    emir tintiş için uçan kaçan perfonması yok ama iyi kariyer planı çizilmeli diye yazdık. (bkz: #3374184)

    emirhan kayar, ali turap bülbül, yiğit demir vs. bir çok oyuncu övdük ve övdüğümüz gibi bir çok oyuncuyu da yetersiz gördük. ama hepsini gittik yerinde izledik de söyledik.

    emin bayram ve metehan baltacı için rotasyonda yeterli gördüğümüz gibi emin'in fazla kalmayacağını dile getirdik. artık bunu kanıtlama sırası emin'de. metehan'ın sırtı dönük oynayan forvetlere karşı zorlandığını da dile getirmiş olayım. (bkz: #3374184)

    oyuncuların nasıl bir profilde olduğunu tek tek yazmaya özen gösterdim. bazılarının artı yönlerini, bazılarının eksi yönlerini bazılarının da hem artı hem eksi yönlerini yazdım. şu an kimin ne eksiği var, hangi sezon nasıl performans gösterdi az çok biliyorum. bunları da zaman buldukça dile getirmeye çalıştım.

    bu çocukların hepsi yıldız olmayacak. içlerinden yıldız da çıkacak. ama en önemlisi kadro planlamamızda elimizi çok rahatlatacaklar.

    dediğim gibi bunları yazarken "ben bildim" ya da "yanılmadım, görüyor musunuz?" mantığı ile yazmıyorum. sadece bu çocuklara siz de inanın diye yazıyorum. yerinde izleyen, bu çocukların senelerdir performansını bilen kişilere güvenin en azından.
    arkadaşlar çok ciddi bir altyapı geliyor. daha berk kızıldemir'i, berat yılmaz'ı izlemediniz. kadir subaşı'na denk gelmediniz. ege araç, berat luş falan derken ajax mı olacağız acaba diyeceksiniz. bu çocukların hepsi çok yetenekli. 2005-2006-2007 jenerasyonu ajax ya da benfica elinde olsa inanın deli oyuncular gelir. en büyük korkum bu yeteneklerin heba edilmesi. umarım bu gelişimleri sürer ve umut ettiğimiz arzu ettiğimiz altyapı sistemimiz oluşur. çocukların tek sorunları fizik. fiziksel eksiklik de 20 yaşına kadar kapanmıyor ne yazık ki türkiye'de. artık gen mi dersiniz yoksa altyapıda düzenli beslenilmiyor mu dersiniz bilemem.

    92-99 arası jenerasyonun kötülüğü, bizi altyapının kötü olduğuna itti fakat 2000 sonrası için iyi bir yapılanma yapıldı. yavaş yavaş meyvesini veriyor.

    bu çocuklar desteklenmeyi, yeteneklerine inanılmayı ve her şeyden çok galatasaray kültürünün yaşatılmasını hak ediyor.
  • 372
    2011-2017 arasında,
    stoper: koray, burdisso, cris
    sağ bek: cavanda, tarık, salih
    libero: donk, de jong, jem
    orta saha: furkan, dzemaili, umut
    kanat: yiğit, endogan, ontivero, hajrovic
    forvet: sercan, pandev, yigit

    toplam oyuncu sayısı: 19
    türk oyuncu sayısı: 9
    yabancı oyuncu sayısı: 10
    toplam maliyet: 57m €
    toplam dakika: 16174 dk.
    ortalama maliyet: 3m €
    ortalama dakika: 851 dk.

    son 6 yılda, 6 mevki için harcanan 57m €. bu futbolcuların verdiği performans ise 0. aralarında taraftarın sevdiği, izlemekten mutlu olduğu tek bir futbolcu bile yok.

    yukarıdaki türk futbolcuların ortak noktası, yabancı sınırının zorlamasıyla yüksek maliyetler vermek zorunda kaldığımız, genç yaşta transfer edilerek geleceğe yatırım olarak transfer edilmeleri. ancak bunların hiçbiri başarılı olamadı. yetenekli olmamalarına rağmen genç yaşta pahalı sözleşmeler alıp istanbul'a gelen ve yok olup giden futbolcular. yabancı futbolcuların ortak noktası ise, formsuz olduğu bilinen ama kısa süreli ve yüksek maliyetli sözleşmelerle, son dakikada menajer tavsiyeleriyle kadroyu genişletmiş ve eksiklikleri kapatmış gözükmüş olmak için transfer edilmeleri.

    yukarıda 57m € harcadığımızı söylediğim 19 futbolcu, ortalamada toplam 9,5 maç süresi oynamış. 57m € ile kadroya as yazılacak 6 transfere bile gerek yokmuş, her sene altyapıdan bir oyuncuyu a takıma alıp, üç yıl boyunca her sezon yalnızca 9 maç türkiye kupasında oynatıp kulübede tutsaydık bile bu 19 transferin hiçbirine ihtiyacımız olmayacaktı. üstelik biz yabancı sınırı nedeniyle eboue gibi yabancı oyuncuları kadro dışı bırakmak zorunda kalırken, 10 gereksiz yabancı futbolcu transfer ettik.

    eğer galatasaray'ın altyapısına özen gösterilseydi, her sene altyapıdan tek bir oyuncu çıkartarak bu 57m €'yu harcamamış olacaktık. taraftarlar olarak, büyük kulübe gelip yatan yeteneksiz türk oyuncular ya da nereden geldiği belli olmayan menajer kazığı bitik yabancılar yerine altyapımızdan çıkan galatasaraylı gençleri izlemiş olacaktık. yukarıdaki isimlere baktığınızda, onların yerine altyapıdan çıkan yeni bir oyuncuyu izlemeyi hepimizin tercih edeceğinizden de eminim. belki altyapıdan çıkan bu oyuncular yıllarca kulübümüze hizmet edecekti ya da belki de bazılarını avrupa'ya satarak harcadığımız paradan çok daha fazlasını kazanabilecektik.

    semih kaya örneğine bakalım. 11/12 sezonunda ujfalusi, servet ve gökhan'ın arkasındayken şans bularak oynamaya başladı, şampiyonlar ligi'nde iki kez üstüste gruplardan çıktık, adını tüm avrupa öğrendi, milli takımın as stoperi oldu. bu üç senede oynadığı 105 maçlık sürede galatasaray'ın semih'e ödediği miktar ise yalnızca 1.37m €. tekrar hatırlatayım, ortalama toplam 9,5 maçlık süre oynasın diye ne olduğu belli olmayan bu oyunculara ortalama toplam 3m € ödedik, 23 kat daha fazla. altyapıdan herhangi bir oyuncu, bu transferler kadar iyi oynayabilirdi, belki de süre bulurken kendisini de geliştirme fırsatı bulacaktı.

    örneğin bu sene, sol bekimiz olmadığı için yine yukarıdaki futbolcuların transferiyle aynı mantıkla latovlevici getirildi. yalnızca bir sezon için yaklaşık 1.5m € maliyeti var. hepimiz maçları izledik, altyapıdan çıkan herhangi bir genç futbolcu, latovlevici'den ne kadar daha kötü oynayabilirdi? eğer iyi oynarsa, latovlevici'ye harcadığımız para ile önümüzdeki üç yıl oynatabileceğimiz belki yedek belki as bir sol bekimiz, ve yabancı sınırı için fazladan bir kontenjanımız olacaktı. latovlevici kötü oynayınca ıslıklanırken, altyapıdan çıkan genç futbolcumuz ise desteklenecekti.

    altyapıdan oyuncu oynatmanın riskli olduğu düşünülebilir ama bu ne başarılı olmak ne de iyi futbol oynatmak için bir engel değil. son 15 yılda altyapıdan çıkıp belli bir seviyede oynayan futbolcularımıza baktığımızda, hepsi kadrodaki eksiklikleri tamamlamaları amacıyla a takıma alınıp oynatılmaya başlanmış. sabri sarıoğlu, uğur uçar, ferhat öztorun, emre çolak, arda turan, semih kaya. ortak noktaları ne? uğur uçar, ferhat öztorun ve arda turan'ı eric gerets, sabri sarıoğlu, emre çolak ve semih kaya'yı ise fatih terim sürekli olarak oynatmaya başlamıştı. eric gerets ve fatih terim ise, son 15 yılda en iyi futbolu oynatan ve en başarılı teknik direktörlerimiz.

    asıl söylemek istediğim, gereksiz ''geleceğe yatırım'' ya da ''son dakika'' transferleri yapmak yerine her sezon altyapıdan bir oyuncu çıkartarak, her iki senede bir altınordu altyapısı kuracak kadar tasarruf edebilmemiz. dünyada futbolcu bonservislerleri yükselmişken, bizim kısıtlı bütçemiz içinde hem kadromuza bedelsiz bir oyuncu kazanabiliriz hem de altınordu'nun yaptığı gibi geleceği olan oyuncuları yüksek bonservislerle satabiliriz. türkiye'deki tüm kulüplerin yapması gereken, belki de ekonomik olarak kurtuluşun en önemli yollarından birisi bu. ayrıca, altyapıdan çıkan oyuncuların düzenli olarak şans bulduğunda, üst seviye liglere alışarak potansiyellerinin üzerine çıkabileceğini düşünüyorum. semih kaya, şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynadı, emre çolak la liga'da adından söz ettiriyor, uğur uçar ağır bir sakatlık geçirmesine rağmen süper lig'in kaliteli sol beklerinden biri olarak oynamaya devam etti. bana göre yetenek olarak bu futbolcuların altyapıda ümitli olduğumuz diğer futbolculardan çok da farkı yok. farkı yaratan, diğerleri genç yaşta alt liglere gitmek zorunda kalırken, bu futbolcuların zamanında a takımda oynama şansı bulmaları.

    son olarak da, şampiyonlar ligi'ndeki 25 kişilik kadroda 4 adet altyapıdan yetişmiş oyuncu bulundurma zorunluluğu var. gelecek sezon, altyapımızdan oyuncumuz olmadığı için 21 kişilik liste vermek zorunda kalacağız. diğer takımların 25 kişilik kadrolarıyla biz 21 kişilik kadromuzla mücadele etmek zorundayız. tarık, cavanda ve endogan'a ise gelecek sezonda da kadro dışı olmalarına rağmen 2,7m € vereceğiz.

    son yıllarda altyapımızda oynayıp çok iyi futbolcu olacağını düşündüğümüz futbolcular için: (bkz: #2270072)

    bu sezon ligdeki takımların 25 yaş altı futbolculara verdikleri süre sıralaması için: (bkz: #2289497)
  • 744
    beklerden tut hücumculara kadar hepsi kısa boylu, hepsi teknik adamlar. adam yiyen orta saha diye tabir edilen iri yarı, topa sert, yeri geldiğinde çirkef bir oyuncu yok. en basitinden bir aytaç kara yok mesela.
    kendimi bildim bileli altyapı böyle. irfan başaran'lardan tut emre çolak'lara kadar. kardeşim bir adam da kısa boylu, teknik olmasın.
    bir de bu kısa boylu, teknik adamları orta saha ve forvetten beke devşirme modası var. bu oyuncu hele bir de sol ayaklıysa kesin sol bek yapılır. boyu uzunsa stoper yapılır. yussuf poulsen galatasaray altyapısında yetişseydi kesinlikle stoper olurdu.
    bu oyuncuları kim seçiyorsa tebrik ediyorum. müthiş bir başarısızlık ama istiktarlı. oyuncuların hepsi aynı tornadan çıkmış gibi.
    sanki en başında oyuncu seçerken yanlış yapıyoruz gibi.
  • 389
    konusu açıldığına göre kısa bir bilgi paylaşabilirim.

    fatih terim'in son gelişinde ilk el attığı yerin galatasaray altyapısı olduğunu biliyor muydunuz?
    ya da fatih terim'in haftanın çoğu günü evine gitmeyip florya'da kaldığını ve altyapı oyuncularını kendisinin izlediğini?
    veya fatih terim'den önce ağzına kadar dolan florya'daki yatakhanelerin, fatih terim'in gelişi ve "florya'da yalnızca gelecek vadeden çalışkan gençlerimiz kalabilir, siz burayı dolup taşırmışsınız" diyerek yatakhane sistemine de el attığını.

    ben kendisine çok kızgın ve kırgındım, ancak 6 ayda her şeyi unutturdu. şampiyon olmasaydı dahi elindeki malzemeyle yaptıkları ve getirdiği hava zaten bana her şeyi unutturmuştu. kupa beni için çilek oldu.

    fatih hoca daha önce hiç olmadığı kadar güçlü, inançlı ve dahası öfkeli. bu kez anasını ağlatacağız ortalığın.

    önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde galatasaray altyapısı yeniden takır takır işlemeye başlayacaktır, içiniz ferah olsun.
  • 723
    galatasaray spor kulübü’nün önemli değerlerinden biridir. mert hakan yandaş ve irfan can kahveci transferleri göstermiştir ki yerli oyuncu için uğramamız gereken tek kapı burasıdır. anadolu kulüplerinin malum ilişkilerle çoğunun bize düşman kesildiği bir ortamda (evet başakşehir de bir anadolu kulübüdür) buradan çıkan her genci değerlendirmemiz bir şart olmuştur. gelecek sene atalay’a, yunus’a, süleyman’a, ali yavuz’a ve adını sayamadığım gençlere şans vermeliyiz ki bir daha böyle rezaletlerle adımız anılmasın. bu çocukların hepsi yıldız olmak zorunda değil. ancak neden bizim 11’imizde liverpool’daki trent ya da chelsea’deki gençler gibi altyapıdan çıkan gençler oynamasın? biz neden her seferinde beş para etmez anadolu kulübü yöneticilerine yağ çekmek zorunda kalıyoruz? umarım “geleceğin galatasaray’ının” temel yapıtaşı bu altyapı olacaktır.
  • 640
    galatasaray kulübündeki başkanlık sistemi altyapı hamlesinin önünde duran en büyük engeldir. varolan sistem yüzünden başkanlar altyapı gibi uzun vadeli projeler yerine bir sonraki seçim dönemine kadar sonuç alabilecekleri kısa vadeli projelere yöneliyorlar ve alt yapıya fazla kaynak ayırmıyorlar. tanımım ise kulübümüz dernek gibi değil de şirket gibi yönetilirse çok daha iyi olacak altyapı *
  • 558
    taraftarın yanlış beklentiler içindi olduğu altyapı. bütün oyuncuların yıldız olması bekleniyor. hiçbirine sabredilmiyor, ozan'a bile neler dendiğini gördük. yani asıl sıkıntı taraftarda. misal ajax'ı çok beğeniyoruz ya, adamlar kaç sene şampiyonluğu feyenorda kaptırdılar, yavaş yavaş büyüdüler. bizde ise böyle bir kafa yapısı kesinlikle yok.
    çocuklar zeki ama, farkındaysanız hemen kendilerini avrupa'ya atıp kurtulmak istiyorlar. ben iyi bir galatasaray'lı olduğumu düşünüyorum. onların yerinde olsam ben de aynısını yaparım.
  • 741
    1.70-1.75 boylarında, cılız fizikli, pasör, mücadele gücü düşük orta saha fetişizmine son vermesi gereken alt yapı. bizim alt yapıya oyuncu seçen insanlarda nedense ille geleceğin xavi, pirlosunu bulma eğilimi var. istisnasız tüm orta sahalar aynı tiplemede... mesela niye hiç 1.83 boyunda, köpek gibi sağa sola saldıran bir asker tipli çocuk çıkmıyor? ya da 1.92 boyunda al-ver yapmak ve yer tutmak üzerine pozisyon oyunu oynayan bir çocuk? her sene tüm alt yaş grupları aynı... 1.73 boy, cılız fizik, çıtkırıldım yapı, pasör ve top ayağına yakışan ancak ikili mücadeleyi geçtim omuz omuza girmekten bile sakınan oyuncu tiplemesi. yemin ediyorum yüz tipleri bile aynı baby face, yakışıklı çocuklar. hiç kara kuru, ciğersiz oğlan yok mu oğlum??
  • 708
    kendimi bildim bileli sürekli kısa boylu, fiziki açıdan yetersiz ama yetenekli topçular çıkartan altyapı. türk halkının spora yatkın olmayan fiziğinden midir bilemem ama çıkarttığımız fizikli oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmez.

    arda turan, emre belözoğlu, okan buruk, tugay kerimoğlu, sabri sarıoğlu, aydın yılmaz, uğur uçar, emre çolak, yunus akgün, atalay babacan, mustafa kapı, bartuğ elmaz ve aklıma gelmeyen birçok isim genellikle 1.70 boylarında tıknaz yetenekli oyuncular.

    çıkarttığımız ve avrupa kapasitesinde ki stoperlerimiz bile(bülent korkmaz, ozan kabak, semih kaya) 1.80 boy civarında.

    özellikle 9-10 yaşlarında sadece yetenekli diye topçuları mı topluyoruz yoksa gerçekten fizikli oyuncu bulamıyor muyuz bunu bir türlü çözemedim.
  • 329
    tarih 20 mart 2017. bugün futbol zirvesinin 2.si yapıldı...

    değerli ülkemiz türkiye'mizin cumhurbaşkanı da oradaydı. konuştu. sonra başkanları yanına aldı, fotoğraf çektirdi. sonra yıldırım demirören çıktı, konuştu. dinledi cumhurbaşkanı da. full salon. sonra?

    sonra önemli konulara geldi konu. mesela andrea traverso geldi konuşma yapmak için. finansal fair-play direktörü uefa'nın. ortaya koyduğu tablolar acınası, bizim ülke olarak altyapılara önem vermemiz gerektiğini yüzümüze vurdu. kendisi konuşurken salonun durumu = https://pbs.twimg.com/media/C7XGRJNW4AEUu9P.jpg

    altyapı takımlarımızın florya'da oynadığı sahanın durumu budur = https://pbs.twimg.com/media/C7SBCUcWkAI0Qd6.jpg
    bir diğer görüntü altyapı maçlarının oynandığı saha ile ilgili = https://pbs.twimg.com/media/C7XKEIoXgAAYEip.jpg

    ama "evet" mesajları daha önemli. ama kendini cumhurbaşkanına göstermek daha önemli. o fotoğraf karesinde olmak daha önemli...

    bu başlığın gördüğü ilgi aslında bizim de ne kadar bu duruma önem verdiğimizi ortaya koyuyor. 28. entrysi hayırlı olsun başlığın...
  • 439
    birilerinin 4 mil euro bayılarak, oynatmayacağı 2 oyuncu aldı diye vizyoner ilan edildiği bir ortamda gümbür gümbür oyuncu çıkarma arefesinde olan, galatasaray'ın olmazsa olmaz gerçeklerinin başında gelmektedir.
    ozan başladı, yunus geliyor, celil, abdüssamed, ali ve ahmet sivri aportta, mustafa kapı, mirza...vs yolda...
    kısa zaman içinde bunlardan 2-3 tanesini aynı anda sahada görmemiz çok olası, heyecanla bekliyoruz...
  • 451
    (bkz: abdussamet karnucu)
    (bkz: süleyman luş)

    bilinen, atalay, yunus, celil, recep, mutlu ve ali yavuz’a (bakın ozan’ı saymıyorum çünkü o a takımın değişmezi artık) ek olarak yukarıdaki isimleri de çok beğendim. üç doksan dakikalarını izledim üstelik. gerçekten yetenekli çocuklar ve fizik güç kazanmaları halinde kesinlikle galatasaray’da forma giyebilecek yeteneğe sahipler.

    hatta şunu söyleyebilirim ki, şu anda kadroda yer alan milyonlarca euro akıtılmış beş-altı futbolcudan çok daha iyiler çok daha yetenekliler bu çocuklar.

    bazıları, altyapıdan iki futbolcu çıkardık yeterlidir diye düşünebilir. bu düşünceyi çok sığ buluyorum. çünkü altyapıdan futbolcu çıkarırken sayıya bakılmaz yeteneğe bakılır. eğer yetenekliyseler yedisini de çıkarmakta ne sakınca olabilir. fatih terim hoca’nın böyle sığ bir düşünceye sahip olmadığını biliyorum bu nedenle gerekirse yedisini de kadroya alacağına inandığım için gönlüm rahat.

    bu çocukların tamamı u19 milli takımının futbolcuları. yetenekli olmasalar asla milli takımda oynayamazlardı diye düşünüyorum. o zaman bunları alt liglere gönderelim tecrübe kazansın gibi takıntılardan vaz geçelim. alt liglerin ekmek parası için kasaplık yapanlarla dolu olduğunu ve bu çocukların onlar yüzünden gelişmek yerine geri gittiğini unutmayalım.

    umarım ve dilerim yedisi bir yerde misali a takıma çıkar bu çocuklar.
  • 577
    sahsim adina altyapimizdan beklentim her sene ozan kabak,arda turan standartlarinda, büyük yildiz olacak potansiyeldeki futbolcular cikarmalari degil. gönül ister cikarsin her sene birer ikiser tane böyle isimler orasi ayri.

    beklentim necip uysal standartlarinda, aidiyet duygusuna sahip, orta seviyede, gerektiginde görev verilebilecek oyuncular cikarmasi. baska bir deyisle buralarda bizi mehmet topal, mevlüt erdinc gibi transferleri tartismaktan kurtaracak futbolcular yetistirebilmeliyiz; sadece kadro derinligi acisindan, yedegin yedegi olarak alinacak isimlere para vermemizi engelleyecek kadar güven veren altyapi oyunculari cikarmaliyiz.
  • 745
    ceyhun müderrisoğlu başlığında yazılanlardan sonra altyapımız hakkında bir şeyler yazmak, fikrimi belirtmek istedim.
    öncelikle ceyhun hocanın türkiye'nin en gözde akademisinde çalıştığını düşünmüyorum. türkiye'nin en gözde akademisinin sadece 3 sahası varsa vay halimize... tesisler berbat, altyapı oyuncularının kendine ait doğru düzgün sahası yok, alt yaş kategorilerindeki oyunculara saha dışı destek verecek imkanlar yok (avrupa standartlarında beslenemeyen çok oyuncu var) ama ne hikmetse galatasaray taraftarı bu akademiden sürekli yıldız çıksın istiyor ve bu olmayınca da sorunu hocalarda arıyor. 1. lig takımı olan altınordu'nun galatasaray'dan 2 kat fazla sahası var. avrupa'da bile nerede görülmüş her yıl yıldız çıktığını ? her yıl yıldız çıkmasını geçtim kaç tane takım sayabilirsiniz "rotasyon" olarak düzenli oyuncu çıkartan ? galatasaray taraftarının büyük çoğunluğu football manager kafasıyla yorum yapıyor ya da saçma sapan bir ütopya da yaşıyor. avrupa'nın inanılmaz tesisleşen gözde kulüplerinin bile her yıl yapamadığını, türkiye'nin kıytırık tesisli kulüplerinden yapmasını bekliyor taraftarımız.

    yakın geçmişte atalay babacan, gökay güney, yunus akgün, süleyman luş, mustafa kapı; şuanda ise bartuğ elmaz, mahmut keskin... biraz göze çarpan her oyuncuya istisnasız yıldız olacak, arda turan, ozan kabak gibi olacak muamelesi yapıldı. bu oyuncuların başarısız olmasından ve kendilerini hem ülke şartları hem bireysel olarak hem de altyapı yetersizliğinden dolayı geliştirememesi halinde ise bunun sorumlusu olarak altyapı hocalarını ya da fatih terimi sorumlu olarak gösteriyorlar.

    galatasaray taraftarının kendisini çok büyük görüp gözünün önüne perde çekmekten vazgeçmesi gerekiyor. türkiye ligi çok kötü bir lig, türkiye futbol altyapısı berbat bir altyapı. galatasaray'ın 10-15 yıllık avrupa başarıları olmasa türkiye liginin bu kadarcık itibarı bile olmazdı ki bu başarı bizi dünyanın en iyi kulüplerinden birisi yapmıyor ya da altyapımız dünya çapında olmuyor.

    türkiye ve galatasaray bu berbat tesisleşmeden kurtulmadığı ve gerçekten altyapıya yatırım yapmadığı sürece hiç bir şey değişmez. sorun hocalarda değil, u19 hocalarını çok başarılı buluyorum ve u19 seviyesine göre yapabilecekleri her şeyi yapıyorlar ancak o oyuncunun u19 seviyesinin üstüne çıkabilmesi için çok farklı şeyler gerekiyor.
  • 730
    bana göre üzerinde olmayan bir misyon yüklediğimiz alt yapı, şu an her sene alt yapıdan 3-5 oyuncu çıkaralım, monte edelim dönemini çoktan geçtik.

    yapabilir miyiz? yaparız. ama nasıl yaparız, başarısız olmaya tamam dememiz lazım. galatasaray bu olayı uefa kupası sonrası kaybetti. hata mı, bence ekonomik olarak hata. fakat şu anki taraftar - kulüp psikolojisi ile alt yapıdan oyuncu yetiştirelim demek biraz hayal.

    bizim bu işi çok iyi yaptığımız sadece bir dönem var: jupp derwall dönemi. ki zaten bu işi başarıyla yaptığınızda, önce iyi bir nesil, 14 yıl şampiyon olamadıktan sonra gelen şampiyonluk, ardı ardına gelen avrupa başarıları, ama daha önemlisi, alp yalman'ın 1996'da borçsuz devrettiği bir kulüp var. fakat bakın, çok net görünüyor aslında. 14 yıl, karanlık, kupasız bir dönem. başarısızlığa alışmış bir taraftar. haliyle sıfır baskı, alt yapıya yatırım yaptığında, yenildiğinde tepki görmediğin bir yapı.

    işin sırrı bu. bugün ağzımızın suyu akarak bakıyoruz atalanta'ya, ama atalanta'nın alt yapı yatırımı 3-5 senelik iş değil. bu adamlar 1950'lerden beri alt yapı menşeili oyuncularla oynarlar, ama şu son iki sezon hariç sportif olarak çok çok başarılı olduğu bir dönem var mı? tarihini çok iyi bilmiyorum açıkçası, belki vardır ama 20 senede bir görüyor buraları atalanta en iyi ihtimalle. sen buna var mısın? yarışmacı kulüp olmayalım, alt yapı yatırımlarıyla ilerleyelim, şampiyon olmasak da olur diyebilir misin?

    2000'deki galatasaray uefa kupası başarısına kadar, galatasaray gibi beşiktaş ve fenerbahçe'nin de çok büyük ekonomik sıkıntıları yoktu. neden? çünkü kendi yağımızda kavrulan kulüplerdik. bir avrupa galibiyeti, bir küçük başarı hepimizi sarhoş ediyordu. ama uefa kupası bir çağın kapanışı oldu, o noktadan sonra büyük kulüpler hedef yükseltti, avrupa'da ileriki turlar, ve mümkünse bir kupa dedi ve sürekli borçlandı, borçlandı, borçlandı.

    doğrusu bu mu? elbette değil. ama doğrusu sadece alt yapı yatırımı da değil. bi kere senin gelir-gider dengeni kurman gerekiyor. en temel şey bu. sürdürülebilir olması için en temel şey bu. açık söylüyorum, bizim kulüplerin şu anki mantalitesinde, alt yapıdan bi tane messi çıkarıp 150 milyon euro'ya satsak, gideriz o 150 milyon euro'yu faydasız faydasız adamlara bağlar, yok ederiz. örnek mi istiyorsun? ozan kabak. 11 milyon euro. naptık? borç mu ödedik? hayır, gidip diagne'yi aldık o parayla. kurtardı mı bizim 1-2 yıllık ekonomimizi o para? hayır. 30 gün içinde yok ettik parayı.

    o zaman napıcaz? alt yapı yatırımı yapıcaz elbette, eyvallah. ama yapmamız gereken şey önce gelir gider dengesini bulmak. galatasaray'ın yıllık gelirine bakıcaz, maaş bütçemizi, takımımızı ona göre oluşturup, ona göre transfer yapıcaz. ama bunu yaparken de yarışmacı kimliğimizden vazgeçmeyeceğiz. futbolcu satacağız en önemlisi. belhanda'yı son senesine kadar oynatmayacağız, ticari zeka göstereceğiz. gerekirse belhanda'nın son sene maaşını cebimizden ödeyeceğiz, ama bir miktar karımız olacak şekilde bonservis katkısı alacağız. örnek olsun diye söyledim belhanda'yı.

    bir de sabırsızız, oynatmıyoruz tezi var. bence öyle değil. atalay babacan 1. ligde oynuyor şu an, takımın yıldızı diyebiliyor musun? emin bayram'a dilendik yıllardır, boluspor'da 3 maça çıkabilmiş şu ana dek. daha 1. lig seviyesinde oynayamayan adamı ben nasıl yazayım galatasaray kadrosuna? bunu yapacaksan pilot kulübün olacak. orda oynat, parlayanı çıkar.

    neyse, fazla uzatmayayım. alt yapı güzel rüyadır, ama tek çare alt yapı gibi davranmaya gerek yok. iyi bir alt yapı sana güzel destek olur. ama önce mantaliteni, ayağını yorganına göre uzatmayı öğrenmen lazım. son transfer döneminde biraz öğrenmiş gözüktük. umarım bu şekilde devam eder.
  • 341
    altyapısından çıkan, a takıma alınan oyuncularının saç kazıtma şenliklerine artık bir son verilmesi gerekir. bu hareket ya da ritüel her ne boksa işte, göründüğü gibi masum değildir. yaşı büyük olan, cebi para görmüş, kıçının kılları ağarmaya yüz yütmüş ("abi") evvelce altyapıdan çıkan şahıstan beklenen şey, sözde paternalistik bir tutumla o çocukların şahıs hakları üzerinde tasarrufta bulunmak, saçlarını keserek tazeleri kişiliklerinden sıyırarak, alelade kişilere dönüştürmek olmamalı. insanın dış görüntüsü kişinin beden bütünlüğünün yani şahsiyetinin ayrılmaz bir parçasıdır. her türlü müdahaleden masun olmalıdır. yani kişinin bu temel haklarına ihlale cevaz vermesi dahi devredilemez bir hak olduğu için kabul edilemez. ayrıca, görünen o ki 'kurban'ların iradeleri de geleneksellik, yapılageliş gibi gerekçelerle sessizliğe mahkum edilmektedir. yani gençler istese de istemese bu saçma sapan ritüele kurban edilmektedir. bir kere bu işleme maruz kaldıkları için artık farklı b ir mekanizma işler. zamanında mağdur olan rüştünü ispat ettiğinde diğerlerine benzer uygulamaları da kendine bir hak olarak görmektedir. yeniçerilik denilen şey bu gibi uygulamalarla ortaya çıkıyor, gelişiyor serpiliyor ve sonrasında bir kansere dönüşüyor. semih kaya kimdir? gençlerin saçı üzerinde ne hakla tasarrufta bulunabilir.
  • 802
    2006 jenerasyonundan a takıma bir çok oyuncu kazandırabilecek bir yapımız.

    efe akman, berk kızıldemir, berat yılmaz ve kadir subaşı gibi büyük potansiyel vadeden dört oyuncumuz var. bu isimlerin yanında eren paşahan, halim ayaz yükseloğlu, recep yalın dilek gibi bu potansiyellere ulaşabilecek isimler de mevcut.

    enes emre büyük : 2006 jenerasyonunun kalecisi. çok fazla yorumlama yapacak durumda değilim fakat fena bir kaleci değil.
    arda hacısalihoğlu : sağ bekte görev alıyor. mücadeleci bir oyuncu. zaman zaman denge problemi yaşayabiliyor.
    kadir subaşı : sol bek oyuncusu. izlediğim en iyi sol bek performansını veriyor şimdilik. teknik ve önemli bindirmeler yapabilen, ayağı çok temiz bir evladımız. üzerine titizlikle gidilmesi gereken bir potansiyel. bu performansını iki sene daha götürebilirse erkenden a takıma alınabilir.
    eren paşahan : takımımızın ikinci kaptanı olan stoper oyuncumuz. frikiklerde topun başında görebilirsiniz. defansif olarak da agresif ve savunma yanı çok güçlü bir oyuncu. beklenti içine girilebilecek birisi.
    mahmuthan çalışkan : sağ stoper olarak görev alıyor. zorluk düzeyi yüksek olan maçlarda açıkçası çok fazla beğenemedim. zaman zaman konsantrasyon eksikliği yaşıyor.
    isa halidi : altı numarada görev alıyor. fena oyuncu değil. top kazanma ve pas oyunu için yatkın özellikleri mevcut.
    berat yılmaz : fazlasıyla heyecan verici bir oyuncu. tam olarak anlatmak gerekirse, selçuk inan'ın prime dönemindeki her özelliği mevcut. sadece frikik katkısı yok o oyundan. milimetrik uzun pasları kusursuz. oyun aklı çok yüksek biri. geçiş oyunu için yaratılmış. üzerinde titizlikle durabileceğimiz birisi. oyunun her iki yönünde de çok başarılı bir isim. bu zamana kadar kusursuz performans verdi.
    efe akman : takımımızın kaptanı. abisi hamza yiğit akman 'dan da önde olduğunu düşünüyorum. akman ailesindeki en önemli isim olabilir.
    berk kızıldemir : çok yönlü ve heyecan duyulası bir oyuncu. bu sezon kanatlarda görev aldı fakat 8 numarada çok daha iyi olabileceğini de düşünüyorum. büyük potansiyel vadediyor.
    halim ayaz yükseloğlu : defans arkası koşuları çok başarılı. performansını bir tık daha yukarı atabilirse çok daha güzel şeyler konuşabiliriz. şu an için iki senedir çok iyi gidiyor. beklenti içine girilebilecek birisi.
    recep yalın dilek : bu sezon performansını yukarı çıkarttı. sırtı dönük oynayabilen, yanındaki oyuncuları da oynatabilen birisi. mücadele gücü yüksek bir forvet. tek sıkıntısı bitiricilik konusunda. onu da çözebilirse iyi bir forvet olabilir.

    diğer yedek oyuncularımızda da iyi isimler var. bu jenerasyondan çok katkı alabiliriz.

    bu oyuncuların yanına bursaspor'dan kerem dede, sivasspor'dan emre gökay, eyüpspor'dan efecan mirzaoğlu'nu eklersek çok çok iyi olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın