• 24628
    2019-2020 sezonunda covid-19 arası sonrasında ilk 2-3 haftalık hakem katliamı ile birlikte şampiyonluk hedefinden uzaklaştıktan sonra ligde hedefini 7.'lik olarak belirlemiş gibi futbol oynayan takımdır.

    sanırım avrupa'ya gitmezsek ligi de geç açmış oluruz daha çok tatil yaparız ve ülke içinde sadece türkiye kupası ve lig'de mücadele ederiz ve de 2020-2021 sezonunda da şampiyonluk şansımız artar derdindeler.

    ayrıca hiçbir futbolcu da çıkıp bizim de gururumuz var ona göre eleştirin demesin bir zahmet! bir gururu olan onu sahada, mesleğiyle göstersin.
  • 24629
    bir takım düşünün ki, geçen sene şampiyon olmuş; bu sene ise çok önemli takviyeler yapılmasına rağmen yerlerde sürünüyor. 24 senedir galatasarayı takip eden biri olarak ilk sefer rezil olmamak uğruna bu maç bitsin dediğim maçlar oldu.
    şampiyonlar liginde allah yüzümüze baktı da 8-9 tane yemedik malum maçlarda.
    takımımızda 2 milyon, 3 milyon, 4 milyon ve +5 milyon euro alan oyuncular çok sayıda. müzmin sakat mı dersin, mental sorunlu oyuncu mu dersin, sirk topçusu mu dersin, veteran topçu mu dersin; ne desen var.
    perşembenin gelişi çarşambadan belli olur derler. bu takım senelerdir çok kötü. şampiyon olduğumuz seneler, rakiplerimizin bizden çok daha kötü olduğu seneler.
    maddi ve manevi olarak çökmüş haldeyiz.
    çözüm önerim 1. olağanüstü seçim 2. fatih terimin futbol şubeden sorumlu idareci olması 3. okan burukun teknik direktör olmasıdır.
    kulübü maddi ve manevi toplayacak yeni bir başkan sart ( mustafa başkanı çok seven biri olarak bunu ifade ediyorum. )
    fatih terim transferlere ve teknik, taktik konulara karışmamak kaydıyla futboldan sorumlu idareci olmalı.
    yoksa sonumuz karanlık....
  • 24632
    pek çok eksiği olan takımdır.

    evvela yeni sezonda fiziken güçlü ve dayanıklı bir kadro kurması gerekmektedir. melo sonrası yıllar boyunca orta sahada top kapabilen özellikte futbolcu eksiği yaşıyoruz. bu sebeple 3 orta saha oyuncusunun 2'sinin bu konuda başarılı olmasını bekliyorum.

    ilk 11'de uzaktan şutu olan 3-4 oyuncu ile sahaya çıkmalıyız zira sneijder sonrası ceza sahası dışından net bir şekilde gol atan bir futbolcumuz olmadı.

    son olarak ise tanıma gerek yok elmander tipi bir santrafora ihtiyacımız var. bu eksiklikleri mevcut mali durum ile giderebilmemiz ise maalesef olanaksız gibi görünmekte.
  • 24633
    sonraki sezon bu sezonki onbirden en fazla şu oyuncuların kadroda kalması sağlanarak başlaması gereken takımımız;

    muslera
    luyindama
    marcao
    saracchi (mevkisine iyi bir yerli olursa yedek olarak düşünülebilir)
    seri

    ederinin üzerinde teklif alınırsa luyindama-marcao'dan biri satılabilir.

    kalanlardan 18 için aşağıdaki isimleri takımda tutarsak fena olmaz;

    okan
    donk
    adem
    ömer bayram
    emre akbaba
    emin
    taylan

    mevkilerinde üçüncü alternatif için;

    ahmet çalık
    şener
    berk balaban

    maaş performans ve yaş gibi kriterler düşünüldüğünde yollarımızı ayırmamızın mantıklı olduğu oyuncular;

    babel
    falcao
    belhanda
    feghouli
    mariano
    linnes

    transfer yapılması gereken mevkiler;

    kaleci (kiralık, muslera'nın sakatlığı sebebiyle yerli bir kiralık olursa iyi olur, okan'a yedek de olabilir)
    onbirde tahtaya ilk adı yazılacak tipte santrafor
    adem'le rekabete girebilecek yapıda bir ikinci forvet
    sağ açık
    sol açık
    sağ bek
    ön libero
    sol bek
    yardımcı antrenör

    ve gerekli mevkilere yedekler. bunlara ayıracak bütçemiz nedir bilemiyorum, bütçeyi düşünmeden yazdım. kiralık opsiyonları düşünülebilir. önemli olan falcao ve lemina gibi oynamayacak adam almamak olmalı. görev bilinci, profesyonelliği ve çalışkanlığı üst seviye olan oyuncular almalıyız.

    diagne'yi kiralık göndermeliyiz, kendisi bence iyi bir rotasyon kurulursa onbir oynayamaz ve maraz çıkarır. yarım devre deneyelim gerekirse arada kiraya göndeririz demek bile skandal olabilir.
  • 24635
    12 temmuz 2020 ankaragücü galatasaray maçıda ilk 11 inden en az 7-8 oyuncu yedek yada iyi bir takıma koyarsan idare eder ama kötü bir takıma seviye atlatamaz oyuncular. biraz da buna göre eleştirilmesi gereken takım.

    ne yani? ciddi ciddi okan, linnes, emin,taylan, ömer, adem gibi 6 oyuncuyu aynı anda ilk 11 de oynatıp maç kazanabileceğimizi düşünen var mı? bunlar iyi bir takımda idareten oynayacak oyuncular. ancak kendileri seviyesindeki oyuncular ile 11 kurduğumuzda yetersizlikleri ortaya çıkar. fenerbahçe için geçenlerde biri şey demişti. kimi sorsak seneye çok iyi yedek olur diyorlar. takımda fark yaratacak oyuncu yok, herkes çok iyi yedek, takımı çok iyi yedek olur olarak adlandırılan oyunculardan kurunca bu kadar oluyor diye. yukarıda yazdığım kadro da o hesap işte.

    bu arada dipnot ekleyeyim. emin bayramı 17 yaşının tecrübesizliği ve fiziksel dezavantajları nedeniyle yazdım. yoksa diğerlerinin yaşına geldiğinde belki de şampiyon galatasaray takımının bel kemiği olur.
  • 24636
    çokça yazılmış, adem, taylan, ömer vs. ile maç kazanılmazmış. ben böyle girdileri okuyunca inanın sinir krizi geçiriyorum. sanki taylan 7.ligin en kötü, ömer 39.ligin en berbat oyuncusu. arkadaşlar bu oyuncular takımlarında sivriliyor, yetenekleri, oyunları ile fark yaratıyor diye galatasaray'a geliyor; yani anlayacağınız bu oyuncular bize kök söktüren, deplasmanları bize cehennem eden anadolu kulüplerinin en iyi oyuncuları. bazı arkadaşlar çıkıp "yea bu futbolcularla maç kazanılmaz yea" deyince inanın çok gülünç duruma düşüyorlar. acaba bu oyuncular neden bir araya gelince bir takım oluşturmuyorlar, neden bize gelince adım atacak takatleri kalmıyor, neden bize gelince elin erzurumspor'unda modric gibi oynayan adam mustafa sarp'a dönüşüyor diye düşünmüyor, sorgulamıyorlar. ben size söyleyeyim belki bu sorulara cevap bulursunuz. takım idmanlarda teknik, taktik, fiziksel ve zihinsel anlamda yapması gereken antremanların onda birini yapmıyor da ondan. bunun sorumlusu da tabi ki ingiltere kralı, rahmetli başkan kennedy, hakemler, sakatlıklar, yönetim, tff, mhk, uefa, abs, lpg ve daha niceleri; ama aklınıza gelen isim kesinlikle değil. ha unutmadan bol bol ayak tenisi oynuyorlar şimdi haksızlık etmeyeyim.
  • 24638
    12 temmuz 2020 ankaragücü galatasaray maçındaki oyununu sezon başından beri oynasaydı muhtemelen küme düşerdi. çok fazla eksiğimiz olduğunu kabul ediyorum, ama bu kadar kötü futbolun açıklaması sadece eksikler olamaz.

    21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçının ilk yarısında yazdığım entry'i tekrar paylaşmak isterim. çünkü aradan döndüğümüzden beri halimizi özetlediğini düşünüyorum.

    (bkz: #2912609)

    --- alıntı ---
    ligde matematiksel olarak inme veya çıkma şansı kalmayan takımın maçları tamamlamak için çıktığı müsabakalardan biri tadını veren maç. oyuncularımızın her biri ayrı ayrı dökülüyor. sıkıntı beceriksizlik değil, isteksizlik. şu ana kadar kim daha kötü kadar veremedim. böyle devam edersek seneye avrupa kupalarına gitme ihtimali bile tehlikede. hocanın tüm oyuncuları sağlam silkelemesi lazım.
    --- alıntı ---
  • 24639
    2020 - 2021 sezonu planlamasını adım adım, yedekleri ile birlikte her mevkiyi düşünerek yapması gereken takım.

    12 temmuz 2020 ankaragücü galatasaray maçı bittiğinden beridir düşünüyorum, ne yapılabilir ne yapılmalı gibisinden. ama yok, bir şeye oturtamıyorum. uyuyayım diye yatıyorum, o da yok. madem öyle, yazarak bakalım durumumuza.

    şunu belirterek başlayayım, ben bu takıma 30 yaş üzeri transfer yapılmasına, yıldız diye dünyanın parasının ödendiği futbolcuların alınmasına artık karşıyım. yıldız diye getirdiğimiz kaç tane isimden verim alamadık, dünyanın parasını harcadık. bu yüzden önerilerim çoğunlukla bu bağlamda olacaktır.

    1 - kaleci (1 as 2 yedek toplam 3 adet)
    fernando muslera iyileştiği gün as kalecimiz olarak kalacaktır. burası su götürmez bir gerçek. ki zaten covid-19 belası sonrası ilk maçta sakatlanmasının ardından yaşadığımız duruma bakarsak muslera olmadan olabilecek bir şey pek de mümkün görünmüyor. burada muslera dışında 2 isim olmalı. birisi muslera gelene kadar kaleyi sağ salim götürecek ve bizi şu andaki gibi bir durumda bırakmayacak, diğeri de genç ve muslera sonrası dönemin planı için alınmalı.
    muslera olmadığında çok sıkıntı yaşadığımız ortada, inkar edilecek bir tarafı kalmadı artık bu işin. okan kötü kaleci demiyorum, ancak şampiyonluğa gidecek bir takımın kalecisi de değil maalesef. 24 yaşında okan, pek bir gelişim gösterebileceğini ben zannetmiyorum artık. bu yüzden okan ile yollar ayrılmalı, iki kaleciden birisi dediğim gibi muslera dönene kadar kaleyi tutmalı diğeri de bugünden yetiştirilmeye başlanmalı.
    bu bağlamda (her ne kadar istemesem de) volkan babacan ya da mert günok hamlesi hem yerli olmaları hem de muslera dönene kadar tecrübeleri ile ligde bize yardımcı olmaları konusunda yardımcı olabilir. genç kaleci için de güney amerikaya dönmeliyiz bana kalırsa yeniden, scout ekibi en ince ayrıntısına kadar incelemeli ve en iyi alternatif bulunup alınmalı. uruguay'ın resmi dili ispanyolca, ispanyolca konuşan bir kaleci bulmamız muslera'nın tecrübesini anlatması anlamında da önemli olacaktır.

    sonuç: muslera + 2 transfer / okan kocuk gönderilmeli

    2 - sağ bek (1 as 1 yedek toplam 2 adet)
    devamlılığı olan ve birbirine yakın performans verebilen 2 sağ bek oyuncusuna ihtiyacımız var bizim. fatih terim'in oynattığı futbol bek oyuncularının sürekli olarak oyunun içerisine girmesini ve hücumda takımı rahatlatmasını bekliyor. bununla birlikte geri dönüşlerin de aksamadan olması elzem savunmada eksik yakalanmamak adına, bunun için de ilk yazdığım 30 yaş üstü transfer yapılmaması burada kilit nokta.
    elimizde mariano (sözleşmesi bitiyor allah'a şükür) - martin linnes ve şener özbayraklı var. biliyorum linnes'i seven fazlasıyla taraftarımız var, ben de severim kendisini çok efendi bir karakter ama bu yetersiz olduğu gerçeğini maalesef değiştirmiyor. elimizde 3 sağ bek var, bu üçünün şu andaki en iyi özelliklerini harmanlasak bize lazım olan sağ beklerin birisi maalesef etmiyor.
    onun için buraya da 2 transfer yapılmalı ancak sıkışık transfer döneminde maliyetleri de düşünerek 1 + şener'in 1 yıl daha durmasına da razı olabilirim. yapacağımız transfer çok ama çok önemli. ben bir oyuncu hakkında bilgi istediğimde 2 şeye odaklanırım: birincisi sezonda kaç maç oynadığı ve geçmiş sakatlık durumu, ikincisi de whoscored.com üzerinden güçlü ve zayıf yönleri ile oyun tarzı.
    omar elabdellaoui ismi geçiyor sıklıkla, bonservis bedeli ödemeden kadromuza kattığımız konuşuluyor. olabilir. 45 maçta yer bulmuş kendine bu önemli bir istatistik. ciddi bir sakatlılığı yok ve devamlılığı iyi diyebiliriz bu açıdan. ancak whoscored'a baktığımızda güçlü bir yön veremiyor, hava topu - pas verme ve defansif katkısı zayıf olarak nitelenmiş. oyun stilinde de top çalmaya çalışmadığı eklenmiş. kafa karıştırıcı bir durum. başka isimlere de yönelmeyi düşünebiliriz burada, sonuçta omar da 28 yaşında, bir süre sonra yaşlanıp yetersiz olacaktır bizim için.

    sonuç: 1-2 transfer / mariano - linnes gönderilmeli, şener transferin durumuna göre karar verilmeli.

    stoper: (2 as 3 yedek toplam 5 adet)
    emin bayram ile doğrudan elde var 1. hatta muslera dönene kadar kaptanlığı da taşımalı takıma kimi alırsak alalım ya da kim kalırsa kalsın. yakışıyor emin'e kaptanlık.
    diğer elde olanlar luyindama, marcao, ahmet çalık ve donk. donk ile ilgili sözleşme teklifini beğenmediği vs. konuşuluyordu. zannetmiyorum ancak varsa böyle bir durum donk tutulmadan elden çıkarılmalı. ahmet çalık alınmamalıydı bile o kadar elden çıkarılmalı artık kiralık mı olur bir oyuncuya karşı takasta mı olur (gerçi kime kabul ettirebiliriz muamma ama) nasıl olursa olsun ahmet çalık da yeni sezon planlamasında olmamalı. bana lazım olduğu anda güvenemeyeceğim kimsenin bu takımda yeri olmamalı.
    gelelim luyindama ve marcao ikilisine. luyindama ağır favorim hatta başarabilirsek elde tutmamız en azından emin ile bir sezon oynaması gerektiğini düşünüyorum. milli takıma da göndermemek lazım, adama aspirin verip gönderdiler ya sezonumuza mal oldu. ancak ciddi bir bonservis elde edebiliriz kendisinden, avrupa gelirleri olmadığı için bonservis gelirleri çok ama çok önemli oldu bu sezon. olur da giderse luyindama, marcao'ya dönmemiz lazım. o da gidebilir gerçi, teklif varsa onun teklifini değerlendirmemiz de önemli. 4 milyon euro'ya aldığımız bir futbolcudan 8 bandında bir bonservis kazanabilirsek muazzam olur.
    bakınca şöyle, emin bayram dışında önümüzdeki sezon için elimizde stoper kalmıyor. takviye yapılmalı. en iyi olasılıkla her halükarda 2 transfer gerekecek bu bölgeye. en kötü ihtimal de 4 transfer yapmalıyız.
    en kötü senaryoda bile olsak ama semih kaya'nın dönmesini kabullenemem, güvenemeyeceğim kimse takımda olmamalı dedim. güveneceksek eğer genç birilerine güvenelim bana kalırsa.

    sonuç: 2-4 transfer / ahmet çalık gönderilmeli - donk ucuza sözleşme ile kalabilir - marcao - luyindama iyi teklife satılabilir.

    sol bek: (1 as 1 yedek toplam 2 adet)
    saracchi konusunda halen emin değilim. pandemi öncesi çok kötü değildi, ama pandemi sonrasında o da dağılanlardan. başka alternatif de yok elimizde, linnes oynuyor mecbur kalırsak.
    saracchi kalıp bir de transfer yaparak devam edebiliriz. zaten kiralık oyuncu, olur tutarsa işimizi görür, tutmazsa devre arasında kiralık sözleşmesinden çıkış yapıp kulübüne göndeririz.
    süleyman da değerlendirilebilir önümüzdeki sezon bu bölgede. artık 19 yaşında bu kardeşimiz de, bunlara artık daha fazla güvenmemiz gerekir.
    emre taşdemir'in dönmeyeceğini düşünüyorum, yani bir talibine kiralanacak veya satılacak önümüzdeki sezon. ömer de artık sol bek değil.

    sonuç: saracchi + 1 transfer / süleyman luş

    orta saha: (3 as 4 yedek toplam 7 adet)
    bu plan 4-3-3 oynamamız üzerinden devam ediyor. eğer 4-2-3-1 oynayacaksak da üçlünün ortasındaki 1 bu pozisyonda değerlendirilecek tabii ki.
    elde (bonservisi bizde olan) kayda değer bir isim şu anda sadece emre akbaba. üçlü orta saha kurgusunda da 4-2-3-1 kombinasyonunda da her halükarda hücuma yakın kullanmalıyız emre'yi, kaleye ne kadar yakın oynarsa etkinliği o kadar artan bir isim çünkü emre.
    peki bu bize ne gösteriyor? geri kalan 2 orta saha oyuncusu box to box tarzı, dinamizmi çok üst düzey, hücumda da savunmada da etkili olabilecek isimler olmalı. gerektiğinde kilit açacak, gerektiğinde kilit olacak oyunculardan kurulu bir orta sahaya sahip olmalıyız önümüzdeki yıl. kolay değil ancak yapmamız gereken bu.
    4 yedek içerisinde taylan antalyalı durabilir, bu sezonkinden daha aktif bir rol alarak tabii ki. emre akbaba'yı yedeklemesi için atalay artık as takıma çekilmeli, 20 yaşında artık o da.
    bana kalırsa lemina da seri de önümüzdeki yıl kiralanmamalı. lemina'yı seri'den daha çok severim ve lemina bu bahsettiğim iki yönlü orta saha tipine seri'den çok daha uygun ancak sakatlık problemi önümüzü görmemizi engelliyor maalesef. bizim önümüzü görebilmemiz lazım artık, bu yapılanma geleceğin de yapılanması olmalı.
    selçuk artık bırakmalı, kendisine de eziyet. ömer bayram da teklif varsa eğer değerlendirilmeli, yoksa yedekte taylan ile birlikte devam edebilir.
    belhanda konusunda bir şey demiyorum hepimiz zaten hemfikiriz gitmesi gerektiğinde.

    sonuç: emre akbaba + 2 as 3 yedek transfer / belhanda satış - kiralıklar iptal - selçuk jübile - ömer değerlendirilebilir.

    sağ açık: (1 as 1 yedek toplam 2 adet)
    feghouli'nin sözleşmesinden artık çıkış bulmamız lazım. yani neredeyse 4 milyon euro ödediğim bir futbolcunun bana sezonun yarısında katkı vermemesi kabul edilemez. trabzonspor maçındaki rakibine tekmesi bardağı taşıran son damla olmak zorunda zaten.
    sekidika durabilir bana kalırsa, hatta sekidika - yunus ikilisi ile başlanabilir sezona. jimmy de var elde, talibi çıkmazsa 3 alternatif devam edilebilir. özellikle sekidika devamlılığını sağlar ve uyum sağlarsa süper lige bize çok faydalı olabilir.

    sonuç: sekidika + yunus / feghouli transfer - jimmy teklife göre hareket

    sol açık: (1 as 1 yedek toplam 2 adet)
    babel'i düşündükçe uykularım daha fazla kaçıyor. talibi de çıkmaz, çıksa bu sözleşmeyi bırakıp gider mi vallahi bilemiyorum. 33 yaşında ve geçen sezon bile bizim için yetersizdi, hele de oynamak istediğimiz futbol düşünüldüğünde babel'in florya'nın yakınından bile geçmemesi gerekiyordu. nasıl bu hatayı yaptık, nasıl bu adama 3 sezonluk sözleşmeyi ve senelik 2.5 milyon euroyu verdik ben anlayamıyorum.
    ama işin kötü tarafı elde alternatif olmaması. inşallah yanılırım ancak bana sanki sezona babel + arda ikilisi ile girecekmişiz gibi geliyor, uyku haram olur bize yemin ediyorum.
    bize onyekuru gibi birisi lazım, biraz daha oyun / pozisyon bilgisi olanı tabi. ve bonservisi ile, yetti artık kiralık aldığımız adamları sonraki sezonlarda tekrar arayıp kulüplerinin kapısında yatmak.
    33 - 34 yaşında adamları takıma dolduracağımıza gerçekten gençlere ve dinamizme yönelmeliyiz.

    sonuç: 1-2 transfer (arda değil!) / babel gönderilmeli talip bulunursa.

    forvet: (1 as 2 yedek toplam 3 adet)
    işte geldik şimdi en civcivli kısma. bana bir tane kız bulacaksınız, dört elementin ortasında onu öpeceğim ve alev topu duracak! *
    diagne ile başlayalım. satamayacağız ve yaptığımız 13 milyon euro'luk bir yatırım var ortada. her halükarda üçün birisi diagne oluyor başka çözüm bulamıyorum kafamda. ki kalması faydalı olabilir belki bir şekilde. sonuçta fizik olarak güçlü, iyi bir kamp ve mental yardımcılık ile belki işe yarar bir yatırıma dönüşebilir. ah ulan o 13 milyon euro elde olacaktı ki.
    gelelim diğerine, radamel falcao garcia. 7 milyon euro senelik para kazanıyor bu abimiz, katkısı adem büyük kadar. e o zaman adem büyük alınsaydı tek başına, neden falcao geldi ki? ademle oynardık tüm sezonu ve yine bu kadar olurduk bana sorarsan. bu sözleşmesinden nasıl çıkılacak, gelen teklifi kabul edip gidecek mi onu da bilmiyorum.
    son olarak adem büyük, yeminle bu sezonun en önemli transferi olacak deseler gülüp geçerdik ama adem alınmasaydı ne durumda olurduk düşünebiliyor musunuz? sadece falcao'ya güvenseydik?
    en üzüldüğüm isim de andone oldu, yazık çocuğa. kesinlikle potansiyeli var, keşke daha fazla izleyebilseydik ama kader. gerçi kader de değil, rize kasaplığı. ulan rize inşallah sezon sonunda ağlaya ağlaya bağıra bağıra küme düşersin!
    transfer yapılmalı. diagne elde kalsa (ki kalacak) ve adem ikilisi ile devam etmeye çalışmamalıyız. durağan değil, çalışkan bir forvete ihtiyacımız var. pivot değil, yaratıcı - çalışkan bir forvet bulmalıyız. ve bütçemize de uymalı. kolay mı? değil valla ama bir şekilde yapılmalı.

    sonuç: 1-2 transfer + adem / diagne teklif alırsa satılabilir alınmazsa kalır - falcao gönderilmeli.

    genel sonuç: en az 13 - en fazla 18 transfer yapmamız lazım. eldeki bir çok futbolcu ile vedalaşmamız lazım.

    drastic eylemler almalıyız. başka bir yolu yok bu takımı buradan toparlamanın. yapılabilir mi? en az dediğimiz 13 transfer bile ffp kuralları çerçevesinde imkansız görünüyor bana kalırsa. elde çok fazla işe yaramayan isim var, bir çoğu para etmiyor.

    bunun için de çok ama çok ciddi çalışan bir scout sistemine dönüş yapmalıyız. emre utkucan ve bugüne kadar yaptığı scout transferlerinin sonuçları önümüzde, olmuyor belli.

    ve son olarak, teknik ekipte de aynı drastic eylemleri harekete geçirmemiz lazım. ne kadar sert, ne kadar acımasız yaparsak bu değişimleri önümüzdeki yıl o kadar sağlam bir takım olma şansımız olur.
  • 24642
    2020-2021 sezonuna 4-4-2(4-4-1-1) dizilişiyle şu şekilde hazırlanması gerektiğini düşündüğüm takımımız.

    forvet(satılamazsa diagne)
    emre akbaba
    emre kılınç(bonservissiz)-seri-mendy(bonservissiz)-trezeguet(kiralık)
    süleyman luş(altyapı zorunluluğu)-marcao-luyindama-omar(bonservissiz)
    muslera(düzelene kadar tecrübeli bir yedek alınabilir-bonservissiz)
    yedekler: linnes, taylan, ali yavuz, adem, ömer, oğulcan, arda(mecbur geldi artık), okan kocuk, emin
    gitmesi gerekenler: falcao, feghouli, babel, belhanda, mariano(düşük ücretle 1 sene daha kalabilir aslında), lemina

    bonservis ödemeden(yalnızca seri ve trezeguet kiralık ve diagne satılırsa ordan gelen parayla forvet alınarak) altyapı ve yerli kuralına uyarak bizi ligde şampiyon yapabilecek bir kadro olur. her takım bir genç oynatacak, biz de süleymana sabredebiliriz diye düşünüyorum.
  • 24645
    pandemi sonrasında çıktığımız rize maçının bir kaç yılımızı etkileyebilecek maç olduğunu maç başladığında bilmiyorduk. ligin ikinci yarısında muhteşem bir oyun ortaya koyan takımın, rize maçında oyuncularımız sakatlanmadan önce ki oyunu da pek iç açıcı görünmüyordu ancak bu oyun bir kaç oy sonra takımın ilk kez maç yapması bahanesi ile es geçilebilirdi fakat rizede aldığımız yara bizi buraya kadar getirdi. hocanın oynattığı oyunun temeli savunmadan pas yaparak çıkmakken biz bu oyunda en önemli faktör olan marcao'suz rize maçını oynamak durumunda kaldık.

    bazen hocanın geldiğinden beri iç açıcı bir oyun oynatmadığını söyleyenler oluyor ancak bakıldığı zaman hoca geldiğinden beri tam bir kadro oturtamadı. o geldikten sonra ara dönemde ndiaye girmişti ki o sıra takımın en iyi oyuncularından biriydi. diğer sene gomisin gidişi ve forvet alamamamız ve sonrasında öyle yada böyle şampiyon olmamız ile neticelendi. bu sene ise gerçekten kötü bir kadro planlaması ile sezona başladık. hoca bu konuda eleştirilebilir. hoca aklındaki oyunu takıma bir türlü uygulatamadı derken ilk ligin ilk yarısını bitirdik. ilk yarının son 1-2 maçında oynanan oyun acaba mı dedirtti ve ikinci yarıyı merakla bekledik. ligin ikinci yarısını muazzam oynadık ve pandemi arasının sonrası zaten bir kabus.

    gelelim gelecek sezona. öncelikle geçen sezona 33 yaşında 4-5 oyuncu ile başlarken zaten endişelenmiştim. beklerin 33 yaşında olması ve fatih terimin bekleri hücumda kullanmayı sevmesi tam bir tezattı. gelecek dönem nasıl bir oyun oynanacak bilmiyorum ancak pozisyon oyunu oynayacaksak eğer işimiz yine zor olacak. önde basmayan, ilk düşündüğü şey öne geçmek değil beraberlik olan takımlara karşı geriden oyun kurmanın çoğu zaman hiçbir avantajı olmuyor. halihazırda takımda ceza sahası dışından adam akıllı şut çekebilecek adam da yokken oyun kilitleniyor. gelecek sene en çok istediğim şey ceza sahası dışından şut atabilecek bir adamın olması. ikinci şey ise duran topta etkili bir takım olmak. bu iki özellik gününde olmadığında, leş gibi bir futbol oynadığında seni ipten alacak özellikler.

    velhasılı kelam iyi bir kadro planlamasının yapıldığı, nokta atışı transferlerin yapıldığı, buradan sahaya kadar kendimize geldiğimiz bir sezon olması dileği ile...
  • 24648
    fark ata ata şampiyon olacağı, rakiplerle arayı maddi ve psikolojik olarak fersah fersah açacağı süper lig 2019-2020 sezonunu alenen ite köpeğe yedirmiş, ligin finaline doğru da adeta tüy dikercesine harman olmuştur. pandemi dönüşündeki skandal tabloyu akıl almıyor gerçekten. bir takım nasıl 8 maç üst üste kazanıp 10 maçlık yenilmezlik serisi sonrası böylesine dağılabilir? pandemi nedeniyle maaşlar üzerinde yapılan pazarlığın etkisi olduğunu düşünüyorum büyük oranda. ve covid-19 var, lig tatil diye evine giden büyük oranda yatmış. kafa ve fiziken. çok ama çok yazık oldu şu sezona. alınacak en kolay şampiyonluğu elimizle buruşturup attık.

    edit: yazım
  • 24649
    canımız kadar sevdiğimiz hocamızın deneme tahtasına çevirip, isim isim bakarsak tarihin en güçlü kadrosuyla 5/6.lık arasında ligi bitirecek olan takımdır. 4-1-4-1 mi dersin, pozisyon oyunu mu dersin, bu sezon kendilerine hayrı olmayan belhanda-feghouli sevdası mı dersin, hocamızın türlü fantezileriyle batırdığı bir sezon yaşadık. tarihimizde mucize şampiyonluklar çoktur. bu sezonda onun diyeti gibi oldu. tarihimizin en kolay şampiyonluğunu yaşayacakken ilk 5'e gireceğimiz şüpheli.
    tek suçlu hoca mı, değil. rekor sayıdaki sakatlıklar, sezon başı geldiğinde ağzımızı açık bırakan isimlerin tırt çıkması, hakem hata(!)ları, tam takım istim üstündeyken corona yüzünden ligin durması da diğer sebepler. bu sezonki özgüven kaybı gelecek seneyi de etkileyecek. rakipler daha rahat gelecek üstümüze.
    hocamız ne zamanki takıntılarından, inatlarından vazgeçer, ne zaman işini ciddiye alır, dersini iyi çalışır, saçma sapan fantezilere girmez, o zaman geçmiş olsun tüm rakiplere. yine siler süpürürüz. birde ikinci yüzü varki. "inadım inat, herşeyi ben bilirim, ders veririm, şapkadan tavşan çıkarırım" dedimi o zamanda bize geçmiş olsun. gerçek fatih terim şu eksik kadroyla bile şu şartlarda bile en kötü ikinci olurdu. geçen sezon hangi maçtı hatırlamıyorum ilk yarıyı yenik kapattık, dedim fark yeriz. ikinci yarı bir taktik değiştirdi takımı tanıyamadım. herşey onun beyninde biter.
    hocamız galatasarayı çok sever ama malesef en çok kendi egosunu sever. ne diyelim, canı sağolsun. yaşattıkları yeter.
  • 24650
    artık aidiyet duygusundan bahsetmek yerine herkesin görevini yaptığı takır takır işleyen bir sisteminin olması gereken takım. zaten bu camianın genleri gereği aidiyet duygusu sonradan kendiliğinden oluşacaktır. daha önce de yazdım, fazla bir aile olduk sanki. canım cicim derken otorite sıkıntısı yaşanmaya, takımda bir disiplinsizlik hakim sürmeye başladı. çoğu kazanacağımız maçı bu disiplinsizlik ve konsantrasyon eksikliğinden kaybettik.

    tarihin en iyi takımı olmayabilir ama bu ligi de rahat rahat önde bitirecek bir takım olduğumuz gerçeğini de kimse inkar edemez. ne zamandır tüm forvetlerin etkisiz olduğu bir takımda gelen her forveti de eleştirmemiz bana pek mantıklı gelmiyor. %71'e, %29 topla oynamayı görmüş bir takım gol atamıyor, gol atmayı bırak pozisyona giremiyor. üstüne üstlük bir de gol yiyemeden duramıyor. takım ezilmeden 4 gol yiyor. bu durumda da iyi oynadık deme hakkına da sahip değiliz. antreman da top çevirip ortada sıçan oynamıyoruz sonuçta. sahanın diğer yarısında duran 3 direğin arasına o topu sokmamız gerekiyor.

    tek tek takımdaki oyunculara bakıyorum konyasporun başakşehire 4 gol attığı takımdan ne kadar kötü olabilir. umarım yeni sezonda çok şeyler değişir (bu değişiklik oyuncu değişikliğinden çok daha öte bir durum) yoksa biz şampiyonda olsak kötü futbol oynamaya devam edeceğiz gibi duruyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın