• 23251
    2019-2020 sezonunda 11. hafta geride kalmışken 19 puana sahip futbol takımı. ilk yarının son 6 haftasında kalan maçları;

    -12. hafta başakşehir
    -13. hafta trabzonspor (d)
    -14. hafta alanyaspor
    -15. hafta ankaragücü
    -16. hafta göztepe (d)
    -17. hafta antalyaspor.

    ligin ilk yarısı biterken son 4 maçın 3 tanesini kendi evinde oynayacak bir galatasaray var. 18. haftadaki denizlispor maçının da içeride olduğu düşünüldüğünde, 5 haftada 4 kez taraftarının önünde maça çıkacak galatasaray. 14. ile 18. haftalar arası çok kritik bir seri yakalama ihtimali var bu takımın. o yüzden şuanda mümkün olduğunca zirveye yakın bulunmaya devam etmesi erekiyor. bu dönemde yapılacak 5 maçlık bir galibiyet serisi ki galatasaray'ı en büyük favori durumuna getirir. bu da ilk yarıyı aşağı yukarı 34, 35 puanla bitirmek anlamına geliyor ki alt sıralar ile üst sıralar arasındaki puan farkının git gide azaldığı bir ligde olduğundan, bu galatasaray futbol takımı için meşaleleri yakmaya hazırlık demektir.
  • 23252
    en son calisilmis bir pozisyonla ne zaman avantajli bir skor elde ettik? bireysel yeteneklerden birseyler umuyoruz. bagli oldugumuz bir oyun plani yok ama felsefemiz var. felsefemiz ileride basicaz hizli hucum. iyi de bu taktik teknik degil ki:( taktik teknik plani olmayan takim olgusunda morali git gide duserek forma giyen ve bireysel yetenekleri yuksek oyunculardan kurulu 2019-2020 sezonu takiminin asla ve asla atamayacagi, bir gol birakiyorum asagiya ne uzucu;

    https://twitter.com/.../1193809720081076225
  • 23253
    https://gss.gs/oi2.jpg futbol takımımızın şu an için başarılı olacağına inandığım taktik ve kadro dizilişidir. içeride oynadığımız psg maçında benzer bir taktik ile oynamıştık. stoperlerimiz liyu ve marcao bu sayede rakibin etkili oyuncularına daha önde müdahaleler yapabiliyor ve eksikleri olan kademe ve pozisyon alma görevlerini asgariye indirebiliyor. arkada ise nzonzi'nin defansta daha toparlayıcı bir rol alabileceğini ve stoperlerimizin ileride daha cesur şekilde savunma yapabilmelerine olanak tanıyacağını düşünüyorum. böylece pilleri bitmek üzere olan ama hala tecrübeleri kullanabileceğimiz beklerimizin savunma yükünü hafifletip hücuma daha fazla yardımcı olabilmelerini sağlayacağını düşündüğüm taktiktir. ileride ise çift forvet ve bir nebze olsun önde baskı ile oynamaya çalışmalıyız. forvet hattında ileride sürekli yalnız kalan bir forvetimiz oluyor. en azından net hücum görevi üstlenmiş birbirleriyle oynamaya alışmış 3 skorer oyuncuya sahip olabiliriz. feguli'nin kanatta oynadığında kanat gibi değil de sağ iç ortasaha gibi oynadığının zaten hepimiz farkındayız. bu da ortasahada gereksiz bir kalabalık oluşturuyor. ileride hareketli bir hücum hattımız ve pas opsiyonumuz kalmıyor herkes topu kaptırana kadar birbirine hatta muslera'ya kadar pas atıyor. aynı zamanda ortasaha forvet bağlantısını kuracak bir oyuncumuz yok belhanda bu yüzden sürekli eleştiriliyor. oyunu genişletip hızlandıramama sebebimiz tamamen vasat da olsa gerçek bir kanat oyuncusuna sahip olmayışımız diye düşünüyorum. yıllardır bruma, rodriguez, onyekuru gibi patlamalı ve rakip savunmayı tedirgin eden oyuncularımız oldu ama şu an malesef yok. savunmayı önde kurup hızlı ve seri bir set hucümu oynamaktan başka çaremiz yok gibi görünüyor şu an için.
  • 23254
    emre akbaba: bize gelmeden önce en son 2015 yılında 2 ay boyunca sakat kalmış ve toplamda 11 maç kaçırmıştı. öncesinde hiçbir sıkıntısı olmadığı gibi, sakatlığından sonra geçen 3.5 yılda, her sezon 30+ maça çıkmasına rağmen 1 maç bile sahalardan uzak kalmamıştı. sonra ne mi oldu? adam bize geldikten hemen sonra 4 ay boyunca maça çıkamadı ve 23 maç kaçırdı. sonra geri döndü ama tekrar sakatlandı. 6 aydır sakat ve daha dönmesine haftalar var.

    florin andone: bize gelmeden önce öyle dişe dokunur bir sakatlığı hiç olmadı. önceki sezonlarda ortalama olarak 30+ maçta formasını terletirdi. bize geldikten sonra birkaç maça çıktı ve sakatlandı. neredeyse 3 ay boyunca forma giyemeyecek.

    şener özbayraklı: bize gelmeden önce sakatlık geçmişi vardı ama en fazla 4 maç kaçırmıştı. geçmiş sezonlarda da ortalama olarak 25+ maça çıkıyordu. bize geldi, birkaç maç oynadı ve taakkk 2 ay sahalardan uzak kalacağı açıklandı.

    radamel falcao: bize gelmeden önce sakatlık geçmişi var mıydı? vardı evet ama son 3 yıldır düzenli olarak en az 30+ maça çıkıyordu. bize geldi ve evet yine bingo, o da sakatlandı. neredeyse 2 aydır sakat ve ne zaman döneceğini de kimse bilmiyor.

    ayrıca bu sezon sakatlıktan dolayı luyindama'nın 2 maç, lemina'nın 5 maç, belhanda'nın çene kırığı hariç 2 maç kaçırmalarına falan girmiyorum bile. üstelik sözünü ettiğim bu futbolcular, son 5-6 ayda sakatlandılar.

    bu ne demek oluyor? zincirleme olaylar örgüsü demek oluyor. bunun temeli de, antrenmanlarda taktik ve sistem çalışmamamız; aynı zamanda kondisyon yüklemesi yapmamamızdır.

    1-takımımızda bir sürü yetenekli ve kendini kanıtlamış oyuncu grubu var. buna rağmen sahadaki kötü oyunun sebebi hiç kuşkusuz taktik ve sistem yetersizliğidir.
    2- takımımızdaki sakatlıkların en önemli nedeni, antrenmanlarda yapılmayan kondisyon yüklemesi ve güçlendirme hareketleridir.
    3- disiplin sorunları nedeniyle futbolcular kendine bakmıyor.
    4-sakatlıklardan dolayı ezberlenecek ilk 11 kuramıyoruz. sistem ve taktik inatları nedeniyle de, futbolculara yapamayacakları görevler veriyoruz. sonra gelsin eleştiriler...

    olayı şöyle anlatayım; antrenmanlarda hiçbir şey çalışmadığımız gibi, 1-2 eliptik+dumbell ile kondisyon ve güçlenmeyi tamamlıyoruz. maçlara çıktığımızda hiçbir oyun ortaya koymuyoruz ve kondisyon yetersizliğinden mütevellit sakatlıklar yaşıyoruz. sakatlıklardan dolayı ilk 11 kurmakta zorlanıyoruz ve sakatlanmış futbolcuya vereceğimiz görevi, alakasız bir futbolcuya vererek de tüy dikiyoruz. sonrasında ise hem taraftar, hem medya eleştirisi alıyoruz.

    taktik ve sistem hataları konusunda muhakkak hemfikirizdir ama sakatlık konusunda ters düşeceğiz. çünkü sakatlıkların önüne geçmeye çalışmak istemediğimizden dolayı sakatlıkların nasıl ve ne zaman olacağını bilmiyorsun. mesela belhanda'nın çene kırığı falan şans işidir olabilir ama andone, falcao, emre akbaba, şener özbayraklı gibi oyuncuların sakatlıklarına tesadüf diyemezsin. geçen sezon sahamızda oynadığımız bursaspor maçının* ilk devresinde sakatlıklardan dolayı zorunlu olarak 3 oyuncu değiştirmemize şanstır olabir falan diyemezsiniz arkadaşlar, net olarak bir sorumsuzluk var bu takımda. teknik direktörümüz kendini salmış, yardımcılar desen etkisiz eleman, bundan cesaret alan futbolcular disiplinsiz... e haliyle ortaya böyle sonuçlar çıkacak. şanslıyız ki, diğer takımlar bizden de kötü. yoksa çoktan havlu atmıştık.
  • 23257
    ilk yarı sonunda, acil şekilde radikal değişikliklere gitmesi gereken takım. bu değişiklikler olduğu taktirde bırak türkiye ligini avrupa liginde en azından özlediğimiz galatasaray'ı görebileceğimize inanıyorum. kalli ve feldkamp sonrası oturtulan düzenin ve vizyonun ekmeğini cimbom yıllarca yedi ama günümüze baktığımızda bu felsefenin artık erozyona uğradığı, eksildiği ve eskidiği bariz.

    - yardımcı teknik direktör: her ne kadar f.t. istemese de üst-orta seviye kulüplerde görev almış, 352, 442 ve 433 varyasyonları ile alakalı teknik bilgiye sahip, dil bilen bir yardımcı en büyük ihtiyacımız. takımda artan yabancı oyuncu sayısı ile birlikte ftnin sorumluluğunu azaltacak disiplinli bir yardımcı, hem futbolcu yönetimini hemde iletişimi oldukça rahatlatacaktır. aynı şekilde taktik ve antrenman bilgisi açısından tecrübesini ve metodlarını kulübe kazandırarak, yine fatih terimin istediği oyun felsefesini geliştirebilir. fatih terimin yanında tecrübelenerek ,kulübün, ligin, ülkenin yapısını bilen, galatasaray'ı benimsemiş, fatih terim sonrasında teknik direktörümüz olabilecek, olmasa dahi adeta kulübün demirbaşı gibi kurulacak düzeni koruyacak birine mecburuz.

    -profesyonel koçlar: yardımcı teknik direktörden sonra ingiltere, almanya ve italya liglerinden bilinir,yine fatih terim ve yardımcısının tercihleri doğrultusunda, oyun ve taktik felsefemize uygun koçlar kulübe kazandırılmalı. özellikle sahip olacağımız çok milletli antrenör topluluğu, yine futbolcularla iletişimi kolaylaştıracağı gibi, farklı bir ülkede olmanın yalnızlığını da en aza indirgeyecek. futbolcular açısından kulüp tarafında, kendi kültürlerine benzeyen yada transfer oldukları takımlarla benzerlikler yakalayabileceği insanların olması adaptasyon ve benimseme süreçlerini oldukça hızlandırır.

    bu profesyonel koçlar, antrenman metodları ve rehabilitasyon tekniklerinin çeşitliliğinin yanı sıra defans, hücum, teknik ve bireysel gelişimle alakalı antrenmanların sorumluluğunu dağıtmamız açısından çok önemli. yine yerli koçlarla harmanlayarak galatasaray'ı tekrardan bir futbol akademisine çevirmemize yardımcı olacak bu adım, çok daha planlı ve programlı bir ekip olmamızı da sağlayacaktır. özellikle kamp, hazırlık maçı, antrenman ve rehabilitasyon konusunda eksikliklerimiz var. bu eksiklikler içinde amerika'yı tekrar keşfetmeye gerek yok, alanında uzman ve değerli isimleri iyi ücretlerle takıma katmak zorundayız.

    - transferler ve kadro mühendisliği : defansa kaan ayhan takviyesi ilaç gibi gelecektir. özellikle 3lü oynadığımız maçlarda defanstan oyun kurarken işimizi çok kolaylaştıcak bir oyuncu, defans kalitesini ve versalitesini söylemeye bile gerek yok. üstelik yabancı sınırı safsatası açısından elimizi çok güçlendirecek bir hamle olur.

    marcao sahip çıkmamız gereken oyuncuların başında geliyor. ne kadar bu sezon formsuz ve hataya meyilli olsada, bu adam defans mevkii için çok genç ve potansiyelli. sol ayaklı, top çıkarabilen ve temaslı oynayan bir stoper, kaan ayhanın gelmesi ile birlikte onunda yükü hafifleyeceğinden hata yapma oranı düşecektir. fakat değerini bulduğunda satılmaması için bir sebep yok zira bize potansiyelli değil olmuş futbolcu lazım, eğitim ve geliştirme konularında çok iyi değiliz.

    emre ve şenerin yedeklediği beklerde, linnes nagatomo ve mariano'nun satılıp, iki iyi bek oyuncusu alınması elzem. bu sezon için linnesle sağ bek idare edilebilir ancak yarıdan itibaren oynamaya başlayınca sadece “idare edilebilir” olduğunu göreceğiz, boşuna romantik davranmaya gerek yok.

    orta sahada belhanda için 10m euroluk teklif olduğu konuşuluyor, eğer doğruysa resmen piyango. yüksek maaşından kurtulacağımız gibi sonu gelmeyen tartışmalarda bitecek. seri, nzonzi, lemina ve ömer bayram orta sahanın demirbaş oyuncuları, eğer belhanda yerine kreatif bir orta saha alınacaksa seri ve nzonzi rotasyon olarak düşünülecektir. ama seriyi göndermek kendi ayağımıza sıkmak olur, kazanmak kesinlikle daha önemli. emre akbaba ne zaman hazır olur bilmiyorum ama oda katılırsa bu sezon için transfere gerek kalmayacaktır. hakan çalhanoğlu ise yerli belhanda olur, mevkisiz kupon oyuncu kontenjanı fazlasıyla dolu. bu bölgede zaten feghouliyi deniyoruz ama bence oda ilk teklifte gönderilebilir. fiyat, performans ve takıma getirdiği defansif yük karşılaştırıldığında kesinlikle kalması için bir sebep yok. son olarak kaan ayhan gelir ve nzonzi yedek orta saha olarak düşünülürse donk ile de vedalaşabiliriz.

    kanat oyuncumuz hiç yok, belhanda, feghouli ve 3 bekten ikisi satılacaksa onyekurugillerden iki kanat oyuncusuna ihtiyaç var. ama gelecek oyuncular çalışkan ve özverili oynayan oyuncular olmak zorunda, yıldız triplerinde oynayan futbolculardan bu taraftar ve futbolcular çok fazla sıkıldı. babel kesinlikle forvet oyuncusu olarak görülmeli, kanat pozisyonu için yedeğin yedeği olabilir. aynı şekilde alınacak kanat oyuncularından biri forvetide yedekleyebilmeli, gol becerisi ve pozisyon bilgisi yüksek olmalı, yoksa yabancı kontenjanından dolayı tribüne futbolcu yollamak zorunda kalıyoruz.

    forvet hattı çok karışık, birbirini tamamlamayan bir sürü oyuncumuz var. adem, andone, falcao, babel ve ocakta bize geri gönderilmesi muhtemel diagne. üstelik andone yarıyı kapattı ve sakatlık sonrası bizde kalması çokta mantıklı değil, falcao zaten çok istikrarlı oynayamayacağını belli etti, o yüzden her ne kadar istemesekte andone ile yolları ayırıp hareketli muriç benzeri kule santrafor almalıyız*. diagne zaten herkesin malumu kanserli hücre olma yolunda emin adımlarla ilerliyor, en az zararla kulüpten ayrılmalı. özetle alınacak kanat oyuncularından biri babel gibi forveti yedekleyecek, kule santrafor alınacak ve falcaodan faydalanabileceğimiz kadar faydalanıcağız. babel ve falcao için teklif varsa hiç düşünmeden değerlendirilmeli, ikiside yüksek maliyetli yaşı olan ve bonservissiz gelen oyuncular. falcao ne kadar içimizde ukde kalacak olsada ffp varken kaynak yaratmak ve kadroyu yenilemek zorundayız. ne zaman ki her mevkide ortalama üstü performans veren, yaşı 30a yaklaşmamış, 10m euro civarı bonservis bedelli oyuncun olur, o zaman gider falcao gibi alanında dünyanın sayılı forvetlerinden birini alırsın ve makinayı tamamlarsın. ama bu adamı alıpta zerre besleyememek ve sakatlık problemine rağmen forvet hattını ona teslim etmek resmen akıl tutulması.

    daha öncede söyledim, türkiye liginde şampiyon olmak zor değil. futbol açısından dünyayı takip edip futbol adına doğruları uygularsan zaten oluşturacağın kadro ve futbol kalitesiyle türkiye ligini domine edersin. çünkü dünya futbolu ile bizim ligimizdeki futbol arasında uçurum var, biraz akıllı işler yapan farkı kısa sürede açıp tekel olur. o yüzden mantıkla olan savaşımızı ve fantezileri bırakıp* gerçeğe uygun hamlelerle ilerlemeliyiz.
  • 23260
    sakatlık konusu biraz abartılan.
    uzun süreli sakatlıklar dışında bu hafta* babel de muslera da lyundama da oynar.
    basın sever böyle sıralı kaos haberleri. yarın da ademi antrenmanda sakatlarlar. selçuk sakatlanır. selçuk'un sakatlığı takımda moralleri aşağı çeker. çünkü herkes şaşkınlık içindedir selçuk nasıl sakatlanır diye.
    (bkz: 2019 2020)
  • 23266
    kanaatimce bu kadar sık maç oynayan oyunculardan bazılarının sakatlıklar yaşaması gayet normal. 23 kişilik kadrodan elbette sakatlanan olacak, hastalanan olacak. dört stoperimizden sadece biri sakat (luyindama-marcao-donk-ahmet), dört bekimizden sadece biri sakat (mariano-nagatomo-şener-emre taşdemir), ortasahadaki altı oyuncunun hepsi sağlam (nzonzi-seri-lemina-belhanda-taylan-ömer bayram), dört kanat oyuncusunun biri sakat (babel-feghouli-emre mor-jimmy durmaz), üç santrfordan ikisi sakat (falcao-andone-adem).

    tek sorun iki santrforun aynı anda sakatlanması oldu, onun dışında takımda olağandışı bir sakatlık grafiği yok. hem ligde hem avrupa'da hem de milli takımda sürekli maça çıkan oyuncuların dönem dönem sakatlık yaşaması her takımda olan bir durum.
  • 23267
    2019-2020 sezonunda sakatlıklarla boğuşan takım.

    takımın afrika uluslar kupasında oynayan oyuncularının saçma sapan, köylü olsam tarla yapmayacağım yerlerde oynamasından dolayı gelişen sakatlıklarını hala kondisyonla falan ilişkilendiren taraftarlarının olması beni düşüncelere sürüklüyor.

    şimdi takımdaki neredeyse tüm sakatlıkların travmaya, darbeye bağlı olduğunu falan anlatsam günah keçisi arayacaklar ya yine dinlemeyecekler ki o yüzden ne kendimi ne de sizin gözlerinizi yorayım.

    bol bol sporcu sağlığı kitapları ve dış faktörlere bağlı gelişen sakatlıklar kısımlarını altını çize çize okumasını öneriyorum her şeyin kondisyonda veya antrenman metodunda olduğunu düşünen taraftara.
  • 23275
    oyun olarak hiç bir şey ifade etmiyor, ne defans yapabiliyor, ne hücum. kazanma arzusu yok, bir plan bir kurgu yok. sahadaki hiç bir oyuncu ne yapması gerektiğini bilmiyor.
    halı sahada ter atmak için bir araya gelmiş 40 yaş üstü esnaf, memur, işçiden oluşan toplama bir takım gibi. birisi yorulunca sanayide çırak olarak çalışan çok koşan çocuğu (bkz: emre mor) sahaya sürüyorlar, o kadar.
    maç bitince birlikte hamama falan da gider bunlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın