• 21203
    bazen gereğinden fazla yüklenilen takımım. tamam, galatasaray olduğu her yerde kupaya taliptir; lakin takımın durumu ortada. kağıt üstünde geniş bir kadro gibi dursa da rotasyon isimleri istenilen kalitede değil. bu duruma rağmen üç kulvarda mücadele edip avrupa defterini bu sezon* için geçen hafta* kapatmış(şans mans bir şekilde avrupa ligi‘ne kalabilmeyi başardık), türkiye kupası’nda yarı finale kalmış, ligde şampiyonluk mücadelesi veren bir takıma gereğinden fazla yüklenilmiyor mu sizce de?

    bu oyuncuların da her ne kadar profesyonel olsalar da insan olduğu unutulmuyor mu? fikstürü bir açın bakın bakalım son bir ayda kaç maça çıktılar? daha da önlerinde zorlu 3 mart 2019 bb erzurumspor galatasaray maçı var. işin ironik kısmı onca eleştiri ve yergiye rağmen bu adamlar ellerinden geleni yapıyorlar ve şu an hala iddiamız varsa başta teknik ekip ve kendileri sayesinde. ortada bir başarısızlık olsa tamam, hak vereceğim ama her fırsatta da eleştirmek, gedik bulmak için mücadele verilmesinden gına geldi.
    eleştiri tabi ki olacak ki eksiklerimizi görüp daha güçlü döneceğiz(devre arasında alberto bartali‘nin teknik ekibe katılması şu an aklıma gelen yapıcı eleştirilerin etkisi). yeri geliyor biz de kızıyoruz, sinirleniyoruz, takım istediğimiz reaksiyonu vermeyince düşünüp fikir beyan ediyoruz(fernando muslera ile ilgili entry’lerim sabittir, açıp bakabilirsiniz) ama her fırsatta da böyle yıkıcı, negatif eleştiriler yapmak pek sağlıklı değil.

    hayırlısıyla bizi 22.şampiyonluka ulaştıracak takımdır, ulaştırmazlarsa da canları sağ olsun, o mücadeleyi görüyorum ben her ne kadar eksik yanları da olsa. uzun vadede bizlere de nice mutluluklar yaşatacaklardır. zaman zaman her ne kadar kızsak, eleştirsek de seviyorum ve güveniyorum kendilerine!
  • 21205
    planlamayı nasıl yaptılar bilmiyorum ancak 27 şubat 2019 hatayspor galatasaray maçından sonra doğrudan 3 mart 2019 bb erzurumspor galatasaray maçı için erzurum'a hareket etmesi maç hakkında beni biraz rahatlatırdı.

    belli bir süre erzurum'daki o hava şartlarında antrenman yapmak, hem rakıma hem soğuk havaya alışmak bizi hem gelecek olan erzurum maçına hem de sonraki maçlar için olumlu etkilerdi diye düşünüyorum.

    ufak bir sezon içi kampı gibi de değerlendirilebilirdi. ki futbol takımımızın gevşekliği ve maç seçme alışkanlıkları da göz önüne alındığında ufak ve güzel bir ders olurdu.
  • 21206
    2018-2019 sezonunda başına türlü sıkıntılar geldi;

    sakatlıklar,
    forvetsiz geçen dönem,
    hakem hataları,
    tff ve kulüpler birliğinin haksız tutumları vs...

    bunlara ek olarak 2 portekiz devi vs. galatasaray futbol takımı talihsizliğini de eklemek istiyorum.

    bu sezon* benfica ve porto ile en iyi oldukları dönemlerde karşılaştık.
    eminim ki, porto’yla oynadığımız dönemde benfica, benfica ile oynadığımız dönemde porto ile oynasak 4 maçta 1 beraberlik 3 mağlubiyet değil, çok daha farklı neticeler alabilirdik.
    ki biraz daha becerikli olsak ve hakemler bizi yakmasa; bu halimizle bile 4 maç’ın 3ü bizim 1i beraberlik şeklinde bitebilirdi.
    eminim bu sezonki avrupa serüvenimiz hep içimizde ukte olarak kalacak...

    (bkz: 2 mart 2019 porto benfica maçı)
  • 21214
    (bkz: 3 mart 2019 bb erzurumspor galatasaray maçı)

    luyindama, marcao, diagne gibi hava toplarında etkili oyuncuları olmasına rağmen bir tane bile düzgün korner atamayan futbolculardan oluşan takımımız. ya arkadaş bu orta yapmak bu kadar mı zor yaa! maça dair canımı sıkan tek detay bu. zaten zemin berbat tek şansımız duran toplar onları da heba ettik maç boyunca. bu kadar olmaz. bi orta kesin be adam gibi bi tane... selçuk, belhanda, emre... ön direkten öte topu geçiremiyorsunuz. geçirdiğiniz top da taaa arka direği geçiyor. iddaa ediyorum valbuena bu naçta oynayıp sadece 3 korner kullanabilmiş olsaydı bu maçı kazanmıştık. çok yazık.
  • 21215
    bıraktım şampiyon olmayı, bu oyunla, bu sistemle, bu futbolcu kalitesiyle 2. olabilmesini bile başarılı bulduğum takımım.

    uzun süredir ne oynadıklarını, ne yapmaya çalştıklarını anlamak güç. göze hoş gelen kaliteli futbolu çook uzun zamandır izletmiyorlar.

    başakşehiri onu bunu tartışmayı bırakalım da kabul edelim ki bu takım şampiyon olabilecek bir oyun oynamıyor.
  • 21217
    fatih terim nedeniyle berbat oynayan takımdır. bu kadar net. hiçbir şekilde hücum planı yoktur. tamamen doğaçlama oynamaktadırlar. tek plan önde saçma sapan bir baskı yapmaya çalışmak ve haliyle tek pasla rakibe orta sahayı geçirtmektir.

    kral çıplak arkadaşlar. en azından bu sezon* için çıplak. istediği transferler yapılmadı filan. geçelim. devre arası 2 stoper, 2 forvet alındı bu takıma. 1 tane stoper de kendisi ittirdi* sağolsun. sonuç? takımda hiçbir değişiklik yok. hala tamamen aynı şeyleri deniyor takım. aynı şeyleri yapıyor, aynı şeyleri yapamıyor.

    "ben hep hücum ederim" diyerek hücum edilmiyor. planla, programla, çalışarak hücum ediliyor. "önde basın, topu kapın, sonrasını da artık ben size öğretemem" deyince elinde yıllık 5 milyon € alan adamlar da olsa sahadaki şey futboldan başka her şeye benziyor.

    bir de "efendim taktik maktik yok bam bam bam demedi ki, uyduruyorsunuz" deniyor. tamam demedi öyle bir şey. ama sahadaki durum bu. 1,5 senedir bu. hiçbir plan yok. takım ne oynamaya çalışıyor da futbolcular yapamıyor? herkes tek tek futbolcu başlıklarına saldırıyor. neden? fatih terim diyemiyorlar çünkü. deyin arkadaşlar. deyin, korkmayın. fikri hür, vicdanı hür olun.

    kimse "terim istifa" demiyor. ama ilk mağlubiyette "yönetim istifa" diyenlerin terim'e toz kondurmamak için futbolcu başlıklarını aşındırması da artık mide bulandırıyor. terim'in teknik, taktik bilmemesi mümkün mü? değil. zaten sorun da burada. adam istemiyor arkadaş. öyle futbolcular istiyor ki kendisi sadece ana modeli anlatsın. gerisini futbolcu sahada kendisi çözsün.

    bizim takım böyle değil. olması da mümkün değildi sezon başından beri. ama inat var işte. oldurulacak. terim ya çünkü. olduracak. bu kadarı da artık şımarıklığa giriyor, kusura bakmayın. futbolcuyu filan gömmeyin. erzurum maçında* puan kaybedebilirsin. normaldir. olur bunlar. ama sen rakibinden saçma sapan yerlerde 8 puan fark yiyerek devre arasına girersen bu tip maçlarda puan kaybı sana havlu attırır işte böyle.

    sorun bu maç* değil yani. sezonun ilk yarısındaki saçma puan kayıpları ve bunlara rağmen inatla aynı şeylerin denenerek farklı sonuçlar alınmak istenmesi. siz istediğiniz kadar futbolcu başlıklarına gidip kininizi kusun. seneye komple takım değişse de bu inat değişmedikçe hiçbir şey düzelmez. biz yine boks maçı gibi oynarız maçları. kim sağlam vurursa o indirir.
  • 21218
    son 8 lig maçında 6 galibiyet 2 beraberlik almış takım. bu gayet kabul edilebilir. puan kaybettiğimiz maçların erzurum ve alanya deplasmanları olduğunu düşününce dahada kabul edilebilir oluyor.

    ancak süper lig 2018-2019 sezonunun ilk yarısında ekim ayının ortasından, aralık ayının ortasına bir dönem geçirmiştirki, kredisini fazlasıyla kaybetmiştir.

    mevcut formu iyidir. deplasmanda verdiği psikolojik reaksiyon da geçen seneden* iyidir. hatta puan kaybettiği 2 maçıda oyuncuların bireysel hatasından yedirdikleri gollerle kaybetmiştir. eskisi gibi pozisyona dahi girmeden istanbul'a dönen bir takım yok sahada.

    ancak dediğim gibi puan kaybetme lüksü çok az. fark 8. kalan maç 10. 8 galibiyet, 2 beraberlik dahi yetmeyebilir. bu sebeple fenerbahçe deplasmanını ayrı tutarak ; tüm maçları kazanmak zorundadır. kazanacak gücü de fazlasıyla vardır. ya da şöyle diyelim : şampiyon olmak istiyorsa kazanacaktır.

    şahsi fikrim, şampiyonluk şansımız bu sabah uyandığımızda %45'di.

    an itibariyle %30.

    ancak hala çok şey değişebilir. değişmeyecek dahi de olsa galatasaray çıkıp 10 maçın 9'unu vura vura kazanmak zorundadır. ondan sonrasını hep beraber görürüz.
  • 21223
    mehmet özdilek de teşhisi koymuş; “galatasaray koşu kalitesi yüksek bir takım değil”

    bu takımın en bariz problemi buydu sezon boyunca; şampiyonlar liginde koşu mesafesinde 32takımdan 32. olduk. bu tesadüf değil; enerjik bir takım olamadık; durarak oynayan topu ayağına bekleyen çok fazla oyuncumuz var, topu da çok yavaş çeviriyoruz.

    tudor’un o adam yiyen takımından kondüsyon olarak çok gerideyiz. he o takımın da psikolojisi büyük maç kaldırmaya müsait değildi o da ayrı konu. kulübenin takıma kattığı psikolojiyi yükselttik ama kondüsyon olarak geri gittik.
App Store'dan indirin Google Play'den alın