• 21054
    2018-2019 sezonunun ikinci yarısı itibariyle takımın ayağı iyi, box to box oynayan futbolda sekiz numara diye tabir edilen bir oyuncuya ve on numaraya ihtiyacı var. fernando tipik bir ön libero. fernando sekiz numara gibi oynamaya çalıştığında brezilyalı selçuk diyorlar. doğru. o mevkide selçuk kadar oynayabiliyor. fatih terim’in kafasındaki sistemde fernando’ya malesef yer yok gibi görünüyor. ndiaye’ye gelince aslında box to box sekiz numara tanımına uyar mı? uyar. gelgelelim fizik olarak çok geriye gitti, pas kalitesi iyi değil. ayağında top da tutamıyor. sezon sonu kiralanır mı tekrardan bence soru işareti. belhanda’ya gelince takımda kalmasından yanayım. belhanda skora etki dışında herşeyi yapabilen bir oyuncu. belhanda’nın yanına iyi bir sekiz numara transferi yapabiliriz. önlerine de koşu kalitesi iyi bir on numara gerekli. o zaman seneye şampiyonlar ligi için iddialı bir konuma gelebiliriz.

    fikrimce 2019-2020 sezonu için bahsettiğim ideal durum:

    —————— —-muslera———————
    mariano luyindama marcao nagatomo
    ————- belhanda (transfer)————-
    ———feghouli (transfer) trezeguet—-—
    ———————diagne————————
  • 21055
    fernando tudor gittikten sonra azar azar bitti, şu an hiç kalmamış bile olabilir.
    belhanda sakarın teki. her an her yerde top kaybedebilir. ulan 8 numara dediğin adam bunun tam tersini söyletmeli.
    selçuk, ki şu yukarıda ismi geçenlerden daha faydalı oynadığı maçlar oldu bu sene, zaten futbolu bıraktı.

    orta saha ortası böyle adamlardan oluşan bir takım neden iyi oynamıyor diye sorguluyoruz biz de.
  • 21056
    bizim takımın sorunu kapanan rakipleri çözecek formülü yok, 90 dakka deli dana gibi saldırıyoruz, sonuç yok. farklı bir hücum planımız yok. mesela bilinçli olarak geriye yaslan, rakip üstüne gelsin, kontra oyna(başakşehirin taktiği), yüksek top oyna, forvetin indirdiği toplarla defansın yerleşimini boz. şut çek, cezaalanı önünde yüksek paslarla, verkaçlarla defansı boz, duran toplarda değişik aksiyonlar dene, birsürü seçenek var ama biz allah allah deyip 90 dakika duvar delmeye çalışıyoruz. hele bir de rakip orta sahada presle karşılık verdiyse hepten yandık, alanya maçındaki gibi orta sahayı bile geçemiyoruz. özellikle küçük takımlara karşı kontratak taktiğini şiddetle tavsiye ediyorum bizim takıma. ver topu, bırak o üstüne gelsin. topu kapınca da hızlı çık. bir de bu orta saha, belhanda, fernando, hatta ndiaye sezonsonu kökten değişmeli. isimleri oynuyor sahada, kendileri değil. ben olsam trabzon maçına fernando yerine donk'la başlarım, o kadar silik ki.
  • 21059
    alan genişletme konusunda zayıf olan takım. herkes merkeze doluşuyor. haydi bu maçta* topu alan "ben de gol atayım" dedi. linnes bile şımarıklık yaptı. rakibin kalitesi ve 10 kişi kalmış olmasının yanı sıra belki kenarda hoca olmadığı içindir. ama bunun artık aşılması lazım. bu takımda kimse messi ve ronaldo değil. özellikle henry'nin durumu çok can sıkıcı bir hal almaya başladı. kaleye şut atmıyorlar diye kızıyoruz. tamam ama çok daha müsait bir durumda takım arkadaşın varken, senin de pozisyonun zorsa o pası vereceksin ya da şut çekiyorsan golü yapacaksın. çünkü başka maçlarda böyle 1 bilemedin 2 pozisyon geliyor belki.
  • 21060
    madem belhanda elde kaldı ve ısrarla oynatacağız, oynatınca zayıflayacağımıza 4-3-2-1 formasyonuyla oynamalıyız kendisiyle. aslında gizli bir 4-5-1 formasyonu da diyebiliriz. belhanda'yı en etkili kullanabileceğimiz formasyon bu bence. çünkü belhanda görev yerinde tek başınayken bizleri çıldırtıyor. feghouli ile uyumu iyiyken bu şekil devam etmek faydamıza olacaktır.
    oyunun akışına göre saha içerisinde aktif olarak 4-5-1 ve 4-3-3 arasında da değişebiliriz.

    4-2-3-1'de belhanda'yı o 3'lünün ortasında oynatıyoruz diğer ikisi ise kanatlara açıldığında belhanda yalnız kalıyor. sonra küfüre başlıyoruz maçı izlerken.
    4-4-2'de ise yine belhanda'yı orta 2'liye koyunca yanındaki çok zorlanıyor ve rakip de stoperlerimizle çok daha çabuk karşılaşıyor.
    3-4-1-2'de(3-5-2 de diyebiliriz) o "1" belhanda oluyor. savunma olarak çok sıkıntı çıkarmasa da hücum gücü açısından belhanda'nın iyi gününde olmasını beklediğimiz bir maç oluyor.
    4-1-4-1'de hücum üretkenliği belhanda'nın ortadaki partnerine göre değişiyor ama savunma yönünde o "1"'i oynayana kolay gelsin.

    kısacası bu yüzden 4-3-2-1(4-5-1 ve 4-3-3 aynı zamanda) belhanda'nın olumlu etkisi için en uygunu bence.
    burada bahsettiğim 4-3-3'te belhanda'yı orta 3'lünün ortasında düşünmüyorum. ileri 3'lünün solunda düşünüyorum.
    ama 4-3-2-1 en temizi bence(özellikle belhanda varken): https://galatasaray11.com/46314

    edit: 3-4-2-1 de olabilir ama 3'lüde yer alacak yeterli nitelikte ve sayıda stoperimiz olmadığı için 3'lü savunma biraz riskli. geride olduğumuz ve risk almamız gereken maçta son kurşunu atmadan bir önceki denememiz olabilir.
  • 21061
    rakibe baskı kurabilmesi için doğru bir orta saha dizilişiyle çıkılması gerektiğini düşünüyorum.
    defansif ortasaha olarak 4 isim var kadroda: selçuk inan, ryan donk, fernando ve celil yüksel.
    8 numara olarak farklı tipte oynasalar da badou ndiaye ve younes belhanda. mustafa kapı da alt yaş grubunda 8 numara gibi oynuyor sanırım.
    ofansif merkez ortasaha olarak ise emre akbaba, sofian feghouli ve atalay babacan'ı sayarım.
    bence dengede gidilen maçlarda bir 6 bir 8 bir 10 numara olmalı.

    artık bizim oyunu karşı sahaya yıkan bir hücum anlayışımız olmalı. olmalı diyorum çünkü hücum oyuncularımızı buna göre seçtik. geniş alanda skor yapabilecek tipte forvetler yerine bitiriciliği iyi santrforlar aldık.

    6 şubat 2019 galatasaray hatayspor maçı özelinde konuşursam çok kötü bir 11 ile çıktık bence. orta sahada yaratıcılığı artık iyice azalmış olan selçuk, fernando, donk üçlüsü. ceza sahasında bulduklarını değerlendiremeyen sinan gümüş. böyle bir maçta bence kesinlikle mitroglou ile başlanmalıydı. arkasında da bir on numara olmalıydı. feghouli yorulmasın isteniyorsa atalay değerlendirilmeliydi. ikinci yarı 10 numara olarak belhanda değil emre akbaba girmeliydi eğer hazırsa.

    sonuç olarak ben dünkü maçı biraz da teknik heyete yazarım. bir gol yesek her şeyin çok kötü olabileceği maçtan ucuz kurtulduğumuzu düşünüyorum.
  • 21062
    sertlige karsi bir cozumu olmayan takim. bu sene kaybettigimiz cogu macta rakiplerin sert oynamasi bizi yildirdi.

    trabzonspor ve alanyaspor maglubiyetinde bunu net hissetmistik. orta sahamiz cok yumusak. evet ndiaye gibi bir adamimiz var orada ama o da yeterince mucadele gucunu sahaya yansitmiyor.

    bu saatten sonra oynayacagimiz maclari sadece iyi futbolla kazanamayiz. rakiplerden daha diri ve guclu de olmaliyiz.
  • 21063
    hatırı sayılır miktarda 2-3 mil € bandında maaş olan oyuncusu (muslera-mariano-fernando-ndiaye-selçuk-belhanda-feghouli) olmasına rağmen bu oyunculardan aldığı katkı 1 mil € seviyesinde bile olmayan takımımız. gitmeseler listeye serdar-maicon-eren gibi oyuncuları da ekleyecektik.
    (not: iş bu değerlendirme 2018-2019 sezonunun şu ana kadarki oynanmış kısmı içindir)
  • 21064
    futbolun temel olgularını göz ardı eden takımımız.

    derinlik, alan daraltma ve genişlik adına neredeyse hiçbir şey gösterilmiyor. hem alanya hem hatay maçında hücumda pas atacak adam bulamazken savunmada rakibin iki pasla orta alanı geçtiklerini gördük. atak oyuncularımız sahte koşular yapmıyor, alan açmıyor, ayağına aldığı topu çok kısa sürede kaybediyor ve en önemlisi hücum sonlandırmayı bilmiyoruz. kanat oyuncularımız çizgiye inmiyor, bekler topu ayağına alınca sanki ilk defa görmüş gibi heyecandan ne yapacaklarını bilmez hale geliyorlar. alelacele topu ayaklarından çıkarmaya çalışıyorlar. umarım trabzon maçında mariano ve yuto sahada olur ve hücuma zenginlik katarlar.

    savunmada ise hücumda görmediğimiz genişliği görüyoruz. takım olarak alanları kapatamıyoruz. rakibimizde kafasını kaldırabilen bir kaç oyuncu olması presi kırmalarına rahatlıkla yetiyor. rakibini jog atarak kovalayan belhanda, tek hareketle çalım atılıp oyundan düşürülen badou, ayağını toptan bile sakınan onyekuru ile takım savunmasında ciddi sorunlar yaşıyoruz.

    herkes yanındaki arkadaşı için bir adım fazla atmadığı sürece 11 tane direği ister 3-5-2 ister 4-4-2 ister 4-3-3 şeklinde diz, hiçbir faydası yok.
  • 21066
    önümüzdeki sene mevcut oyuncu kalitesini düşürmeden, maaş bütçesini aşağı çekmeye devam etmesi gereken takımımız. bunda zorlanacağımızı da düşünmüyorum çünkü kulübümüzün ücretlendirme skalası çok yüksek. yüksek maaş verdiğimiz çoğu oyuncudan bunun karşılığını alamıyoruz.

    sene sonunda selçuk inan(3 m), eren derdiyok(2.2m), badou ndiaye(2.7m), ryan donk(1.9m), henry onyekuru(1.2m) , semih kaya(1.2) , martin linnes, sinan gümüş ve muğdat çelik(0.4m) isimlerinin sözleşmeleri sona erecek.

    linnes ve sinan ile sözleşme uzatılacağını düşünüyorum. donk ile opsiyonun otomatik uzamaması halinde sözleşme uzatacağımızı düşünmüyorum. 12-13 milyon euroya yakın bir maaş bütçesi boşa çıkacak.

    sözleşmesi bitecek ve uzatılmayacağını düşündüğüm isimlerden kadroda sadece badou ve onyekuru'nun eksikliğini hissedeceğimiz aşikar. diğer isimler kalite anlamında bizden bir şey eksiltmeyecek isimler. iş burada scout ekibine düşüyor.
  • 21067
    4. fatih terim döneminin 1 senesini geride bıraktık. bu süreçten itibaren 'aman be ne oynadık ama' dediğimiz maç sayısı 10'u bulmaz herhalde. geldiğimiz gün itibariyle hala ne oynadığı belli olmayan takım. ne adam akıllı pas organizasyonu ne de atak oyunu hiçbir plan program yok. sahada ne yaptığını bilmeyen 11 oyuncu oradan oraya koşturuyor. eğer sezon başı gerekli hamleler yapılsaydı bu sezon* elini kolunu sallaya sallaya şampiyon olabilirdi. boşa geçen bir sezon olarak bitecek gibi görünüyor.
  • 21068
    ligde ilk 11'de bi kaç tane yerli oyuncu lazım takıma. hakemle falan diyaloğa girecek, rakip takım oyuncularıyla muhatap olacak falan. maalesef ligin kendi has şartları böyle. hakem dahil herkesin bakışı farklı oluyor türk oyuncuya maçta. belözoğlu'nun o kadar hareketi bu yüzden de göz ardı ediliyor. her ligde böyle. en bariz örneği sergio ramos. real madrid'de değil başka bir takımda afrikalı bi oyuncu olsaydı mesela, bugüne kadar aldığı cezayı ve kartları 3-4 ile çarpmanız lazımdı.

    selçuk mesela dokunulmazdı bi ara. takımın saha içinde çabuk sinmesi biraz da bu yüzden aslında. biraz itiraz ediyorsun sen misin diye ilk pozisyonda kartı basıyor. kaptan bu durumlar için var. sen hareketi yapacaksın kaptan konuşacak.
  • 21069
    2018-19 sezonundaki oyuncularını, teknik ekibinin ve yönetiminin yaptığı hatalar silsilesini asla unutmayacağım takım.

    benim için her zaman başakşehir'e şampiyonluk veren takım olarak kalacak. daha ağır şeyler yazmak istemiyorum. yazıklar olsun.

    yine aynı şey oldu. o içine ettiğim kaos şampiyonluğunun hemen ertesi sezon hiçbir ders alınmadan, bir önceki sezon ne kadar şanslı olduğumuz unutularak hatalar yapılmaya devam etti. bu zırva döngüyü izlemekle geçiyor ömrümüz.

    edit: şunu eklemek lazım. sorun şampiyonluk kaybetmemiz değil. hatta devre arası benim fikrim bu sezonu pas geçmek yönündeydi, ara sıra böyle rejenerasyon sezonları doğaldır. tr kupası alıp uefa'da ilerlemek yeterli olurdu. sorun şampiyonluğu verdiğimiz takım. bir iyi gün taraftarı olarak, bir başka anadolu kulübüne şampiyonluk verseydik bu kadar kafaya takmazdım.
  • 21071
    34 yaşımdayım ve 3-4 yaşımdan beridir taraftarı olduğum kulübün futbol branşıdır.

    bunca senedir ilk kez kar açıklayın bir spor kulübünün, lokomotifidir. oldum olası galatasaray'ın batma haberlerini okudum, hep futbolculara borcumuz oldu. hala daha var ama ilk kez kar açıkladı bu kulüp ve bunu; bütün sponsorları ve iktidar desteğini yanına almış bir takımla şampiyonluk yarışı içinde olduğu bir sezonda yapıyor. (2018-2019)

    henüz 3 kulvarda da hedeften kopmayan ve mayıslar bizimdir dedirtebilecek bir potansiyeli içinde barındıran canım takımımdır.
    şampiyon olamadığında da seviyorum ben bu takımı, maç kaydettiğinde de. ben bu takımı izlemekten keyif alıyorum, mutlu oluyorum. karşı takım, kiminle oynadığımız falan hiç mühim değil. o forma sahaya çıkıyorsa, hangi kupa hangi lig farketmez ben hep mutlu olurum. o forma terle ıslanıyorsa ben tamam olurum. galatasaray yarıştığı bütün branşlarda şampiyonluğa oynar, hedef küçültmez evet ama her zaman kazanamaya biliyorsun ya işte o kazanamadığımızda daha çok seviyorum ben bu takımı.

    gerisi laf-u güzaftır benim için. aslolan galatasaraydır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın