• 18904
    içindeki avrupalı oyuncu sayısı yanılmıyorsam 2'dir. o da gomis'le donk. yabancı sınırının kalktığı bir ligde takımı araplar ve güney amerikalılarla dolduruk. bu kadar disiplinsiz karaktere sahip oyuncu kadrosuyla deplasmanda böyle rezil, umursamaz futbol kaçınılmaz bence.

    tamam güney amerikalı, afrikalı hiç olmasın demiyoruz. ama işte araya bir elmander, bir riera, bir ujfalusi serpiştireceksin.
  • 18905
    maicon, feghouli, belhanda sene sonu piyasaları varken bu 3 oyuncu satılmalı. yeni bir omurga kurmak zorundayız, bu adamlar özünde iyi oyuncular ama istikrarsızlar işte güvenip yola çıkamazsın.

    öte yandan bu sene 50 kere dedim bu takım hedef maç kazanamıyor diye, deplasman maçı da kazanamıyoruz.

    2.yarı deplasmanda 6 maç oynadık 3 mağlubiyet 2 galibiyet 1 beraberlik. bu performansla şampiyon falan olamazsın geçiniz.
  • 18911
    şampiyonluğu ankara'da falan bırakmamıştır.
    haftaya ibfk'yı evinde hırpalayarak yenip, liderliği geri alacak.

    sonrasında sırasıyla alanya, akhisarspor ve final olarak göztepe deplasmanları var.

    kalan 3 deplasmana teknik heyetin çok iyi çalışması lazım.
    fatih hocanın sene sonuna kadar deplasmanda kediye dönen futbolcular ile idare edip, sezon biter bitmez neşteri vurması lazım.

    bu takım içeride, taraftarın da desteğiyle, puan kaybetmez.
  • 18912
    (bkz: 9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçı)

    neden bu kadar durağan oynadığını anlamadığım takımımız. çok yavaş oynadık, oynuyoruz. topun yön değiştirmesi öyle zaman alıyor ki karşı takım güle oynaya savunabiliyor. oyunun yönünü daha hızlı çevirmeyi öğrenmeliyiz. fakat bunun selçuk ile olacağını zannetmiyorum. kendisinin formu fatih hoca ile arttı, bunu göz ardı edemeyiz fakat hala yetersiz. savunmaya katkısı neredeyse yok. hücümda iş yapar diye oynatıyor fatih hoca, ceza sahasına göndermeye çalışıyor, koşular yaptırıyor. fakat selçuk fayda vermiyor bu oyunlara. madem ki böyle bir rol biçiyor hoca, halihazırda en iyi yaptığı iş topsuz koşu olan tolga'yı neden denemiyor hiç? tolga'nın yapamayıp da selçuk'un yapabildiği ne var? hoca herkesi kazanmaya çalışıyor fakat tolga gözden iyice kayboldu. sakat mı ben mi kaçırıyorum?

    ayrıca neden fernando daha ileri çıkmaz? daha çok topla çıkıp daha çok ceza sahasına yakın oynayabilmeli, kendisinde bu potansiyel var. zaman zaman verkaçlarla zorlaması gerekiyor ortayı. fernando'dan çok daha fazlasını alabilecekken kendisini kısıtlıyoruz gibi geliyor bana. savunma zaafiyetleri olacaktır çıktığında fakat selçuk yerine tolga olsa misal, hm? belki de hücümda daha etkili olacağız 2 sürpriz oyuncuyla, birbirlerinin savunma açıklarını da kapatabilecek oyuncular...

    çok daha fazla koşması gereken takım. topsuz koşuları herkesin yapması gerekiyor. topla yürümekten kaçınmak zorundayız, böyle futbol oynanmaz.
  • 18913
    saha içinde lideri yok bu takımın. onu da geçtim zor anlarda sorumluluk alacak winner karakterli bir oyuncusu da yok. vardı sezon başı ama bakkal sağ olsun katar’a gönderdik kendisini.
    oyunu kilitleyen, kale önüne otobüs çeken bir takım karşısında da değil bu dediğim üstelik. neredeyse her deplasmanda oyuncuların eli ayağı birbirine dolaşıyor. sakin kalıp sorumluluk alıp ceza sahası dışından şut opsiyonu kullanacak hiçbir oyuncumuz yok. bugün isabetli 3 şutumuz var düşünün durumun vehametini. iç sahada erken gol bulamadığımız her maçta ve neredeyse tüm deplasmanlarda sıkıntı yaşıyoruz maalesef yaşamaya da devam edecek gibiyiz.
  • 18917
    9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçını kaybederek şampiyonluk yarışındaki rakiplerini havaya sokmuş takım. şu an her yerde takımı gömüyor rakip taraftarlar ve şampiyon olmuşcasına sevinç içerisindeler.

    bu şekilde yazınca bu bizim için kötü bir şeymiş gibi duruyor ama aslında değil. çünkü hepsi ali sami yen'e gelecekler ve;

    (bkz: havaya girdin mi galatasaray çakar sana)
  • 18918
    2017-2018 futbol sezonunda yedek kulübesinin oyuna ve skora katkısı 0'a yakın olan takımımız. yedek bekleyen hiç bir oyuncumuzdan katkı alamıyoruz. bu ufak faktörler de ya şampiyonluğu getiriyor ya da kaybettiriyor. 9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçı gibi deplasmanlarda bu tarz ufak nüanslarla maçları kazanabilirdik, eğer zengin bir kulübemiz olabilseydi.
  • 18920
    9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçında kötü oynamış da olsak yenilmiş de olsak hala ipler bizim elimizde.

    yahu şampiyonluk gitti falan yazanları anlamıyorum.
    ne şartlarda ne fikstürlerde şampiyon oldu bu takım içerde bjk ve ibb yi yenemeyiz diye düşünüyorsanız lütfen kendinize saklayın zira stada gidip hayvanlar gibi bagırarak o maçları kazanacağız.

    sonra gelip burada günah çıkarırsınız.
  • 18921
    bu seneki en büyük problemi yedek kulübesinin yetersiz oluşu olan canımdan çok sevdiğim takımımız.

    sahada isyan eden melo gibi bir oyuncusu; maç tıkandığında uzaktan şutlarla tehdit yaratacak bir sneijderi veya bafe yorulduğunda onu aratmayacak bir elmanderimiz yok yedek kulübesinde. fatih hocaya diyecek çok bir lafım yok bu yüzden.

    oyuna sonradan dahil olup da gidişatı değiştirebilecek oyuncumuz maalesef yok. as kadromuzu yeterli buluyorum ancak her maç vurup geçebilecek durumda değiliz. bunun en büyük kanıtı deplasman karnemiz. deplasmanda özellikle iyi kapanan takımlara karşı bir çözümümüz yok maalesef. bunun yanında kontra ataklarda ağır yakalanma gibi bir problemimiz de var.

    kısacası enseyi karartmaya gerek yok. bu takım inşallah vura vura şampiyon olacak.

    (bkz: hedef 21)
  • 18922
    özellikle 2017 - 2018 sezonu bağlamında hüzünlendiren başlık.

    çok acı verici bir mağlubiyetin ardından (bkz: 9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçı), birçok arkadaş haklı olarak burada olan biteni tahlil etmeye ve eksik yönlere dikkat çekmeye çalışıyor. bu çabanın elbette ki haklı ve elle tutulur bir tarafı var.

    ancak bu sezon özelinde benim 30 yıllık bir galatasaray taraftarı olarak daha önce hiç karşılaşmamış olduğum bir eksiklik var koca galatasarayda. öyle bir eksiklik ki koca fatih terim bile yetmiyor o kapkara boşluğu doldurmaya.

    bu takım belki şampiyon olur, belki de olmaz. benim için şahsen en acı verecek olan şey, tinerci meczupların mabadlarının bir kere daha kalkması olur. o yüzden o leş, iğrenç, yeni türkiye müsemması başakşehir’in şampiyon olmasını isterim biz olamıyorsak.

    söz konusu boşluğa ya da eksikliğe dönecek olursak: eksiklik bütünüyle teknik ya da taktik bir eksiklik değil. belirli bir mevkide belirli bir oyuncu profiline duyulan ihtiyaç da değil bana kalırsa. bu sezon takımı sahada izlerken acı hissettiren yoksunluk, takımın kazanırken dahi sahada ‘anlı şanlı galatasaray’ gibi durmaması eksiklik.

    çoğu arkadaşımız burada haklı olarak ‘igor tudor’un bıraktığı enkazın, younes belhanda’nın bir türlü olmamış/oturmamışlığının, maicon’un konsantrasyon kayıplarının veyahut genel olarak deplasman pısırıklığının aslında rahatlıkla gelebilecek bir şampiyonluğu oldukça zora soktuğu fikrinde. haklılar.

    ancak bu sezon izlediğimiz yeni galatasaray, tüm bunların ötesinde, hiç de alışık olmadığımız bir lidersizlik sorunu ile karşı karşıya. lider karakterli oyuncuyla, bir ekip lideri aynı şey değildir. ilk defa bu sezon bir gheorghe hagimiz, bir melomuz, bir bülentimiz, bir hakan şükürümüz, bir erhan önal’ımız, bir prekazimiz, hatta ve hatta bir sneijderimiz yok.

    bu, üst düzey yetenekte skor ya da oyun gidişatı değiştirecek kalitede bir oyuncumuz yok anlamına gelmiyor. mevcut kadromuzda bunlardan çok var. ilk defa bu sezen, nispeten ‘bafetimbi gomis’ haricinde armaya sahip çıkan ya da armanın gerektirdiği gibi sahada duran galatasaraylı oyuncu yoksunluğu içerisindeyiz.

    sorun, memur zihniyetli, nerede olduğunun farkında olmayan oyuncu sorunu bir bakıma. evet kaliteliler, evet kariyerliler. ancak galatasaraylı değiller. burada galatasaraylılıktan kasıt romantik bir aidiyet duygusu değil. ‘felipe melo’ya varmadan, gelir gelmez galatasaraylı olan johan elmander ya da tomas ujfalusi kadar galatasaraylı ya da galatasaraya ait olabilecek karaktere maalesef sahip değiliz. bir memurlar takımıyız.

    bu, memur takımı olmasak şampiyon olurduk anlamına gelmiyor olsa da, en azından 2011 - 2012 sezonu kalibresinde bir karakter ortaya koymak, bu ligi her türlü hile ve desiseye rağmen ezip geçmeye yeterdi. bunun sıkıntısını da şu an en çok fatih terim çekiyordur. hocanın kariyeri boyunca eli kolu hiç bu kadar bağlı olmamıştır. hocanın “söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” hal ve tavrının başlıca nedenlerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum. dolayısıyla eğer bu takım bu sene şampiyon olursa, bu hiç olmadığı kadar bir fatih terim şampiyonluğu olacaktır. çünkü bahsettiğim galatasaraylı karakterini hocadan başka taşıyan hiçkimse yok bu kulüpte şu an. maalesef.

    son olarak, bugün efsanevi 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçının 5. sene-i devriyesini idrak ediyoruz. 5 yıl önce bugün galatasaray tribünleri real madrid karşısında beş, beş diye bağırıyordu. bugün ise ümit özat nam bir ademoğlu gençlerbirliği tribünlerini coşturuyor. daha fazla uzatmayayım, acı verici çünkü.
  • 18923
    şampiyon olacak karakterde bir takım değildir. her zorlu maç öncesi acaba bu sefer bir reaksiyon gösterebilir miyiz diye düşünüyorum ama yok.

    takımın ileride oynayan oyuncularına bir bakalım: belhanda, feghouli, garry ve gomis. bizim bekler oyunun çok içinde olduğu için nagatomo ve mariano'yu da ekleyelim. bunların içinde belhanda hariç şampiyonluk, hatta şampiyonluk yarışı yaşayan bir oyuncu bile yok. şampiyonluk konuşulmaya başlandı mı tribe giriyor topçular. kendi sahanda zar zor kazanabiliyorsun ama deplasmanda patlıyorsun işte.

    üzülerek söylüyorum ligi 4. bile bitirebiliriz baskıyı kaldıramayan futbolcularla. mesela 2011-2012 sezonundaki takımda da şampiyonluk yarışına girmemiş oyuncu sayısı fazlaydı ama mental yönden hayvan gibi güçlülerdi. bitirici bir golcü olsa süper finalde 6'da 6 bile yapabilirdi o takım.

    9 nisan 2018 gençlerbirliği maçında daha 20. dakikadan skorboard'u süzmeye başladıysam bu takımdan bir halt olmaz aga. kendimi alıştırmak için üzülerek söylüyorum, rakipler çok büyük mallıklar yapmadığı sürece şampiyonluk gitti. zaten benim için, bu sezon şubat ayından itibaren, önemli olan şampiyonluk yarışını sonuna kadar sürdürmekti. inşallah rakiplerimizin de hatalarıyla şampiyon olamasak bile yarışta kalırız. gelecek sezon fatih hocanın önderliğinde kurulan takım bu yarışı devam ettirip mutlu sona ulaşmakta zorluk çekmeyecektir.
  • 18924
    maalesef kreatif, fark yaratacak veya şapkadan kuş tavşan artık her ne zıkkım ise çıkaracak bir (1) tek oyuncusu olmayandır.

    kapanan savunmaları bir türlü açamıyoruz, yedek oyuncularımız sonuca etki edemiyor, orta sahadan yeterli ofansif desteği alamıyoruz ve bunun sonucunda saçma sapan puanlar kaybediyoruz.

    (bkz: 9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçı)
  • 18925
    9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçında alınan mağlubiyet sonrası herkesin eleştirilerini yaptığı takım.

    kimileri gayet mantıklı, kimileri belli ki sinirle yazılmış cümleler. ama bazıları var ki “aaa götüm gülebiliyor” dedirtir insana.

    adam “mariano satılmalı” demiş ya. valla bak aç oku. demiş yani. mariano için satılsın demiş. 15 yıldır sağ bekinde sabri oynayan adam mariano satılsın demiş.

    edit: açtım bir daha baktım. evet, mariano satılsın demiş. utanmıyor da. ilginç.
App Store'dan indirin Google Play'den alın