• 16706
    city'nin takımdan def ettiği bitik yıldızların dahil olmaması gereken futbol takımımız. hala akıllanmadık biz. bu 32'lik herifler en az 3 yıllık kontrat isteyecek. dünyanın parasını vereceksin bunlara. zaten yaşlı olan takım iyice yaşlanacak. hadi seneye belki şampiyon yaparlar. ee sonra ? böyle kısa vadede başarı için geleceğimizi ipotek mi edelim ?
  • 16710
    son 20 senede şampiyon olduğu sezonlarda ideal kanat oyuncularının ağırlığının çok az olduğunu veya hiç olmadığını farkettim. ne zaman kanatta ideal tarzda, dribbling yapabilen hızlı kıvrak kanat oyuncuları olmuş şampiyon olamamış. ne zaman kanatta daha çok orta saha özellikli veya dirençli koşan özellikli oyuncular oynamış üst üste maçlar kazanmış şampiyon olmuş. gerçekten dikkat çekici bir ayrıntı. bu konuyla ilgili sondan başlayarak örnekler vermek istiyorum;

    14/15 sezonu: özellikle son haftalarda alınan 1-0 2-0 galibiyet serisiyle 4.yıldızı takmıştık. o galibiyet serisi döneminde 4231 ve 433 seçenekleriyle dizildik. kanatlarda solda yasin, sağda emre çolak umut bulut ve zaman zaman sneijder de sol kanatta oynadı. bruma'nın da oynadığı 1-2 maç var o kritik virajda ama sakatlıktan çıkmış çok kötü durumdaydı zaten.

    12/13 sezonu: fatih terimli sezonda devre arasında sneijder ve drogba transferleri gelmişti. farklı diziliş varyasyonları denendi, çok da iyi denilemeyecek bir oyun ortaya koymamıza rağmen yıldızlarımızla şampiyon olduk. şampiyon olarak gittiğimiz kadıköy deplasmanından önce 7'de7lik bir seri ortaya koymuştuk. o seride hiç kanat oyuncusu oynatmadık. 4 3 1 2 gibi diziliyorduk. ortada selçuk melo hamit veya emre çolak görev alıyordu. burak drogba ikilisine sneijder eşlik ediyordu.

    11/12 sezonu: o muhteşem sezon. hepimizin aklında zaten. çok fazla konuşmaya gerek yok. kanatlarda emre çolak ve engin baytar değişilmezdi.

    07/08 sezonu: feldkampın makine gibi oynattığı takımdı. fakat sezonun sonunu cevat güler ile getirmiştik. rahat şampiyon olduk diyebiliriz. o sezon yine 12/13 sezonu sonları gibi baklava 442 - 4312 tarzı ideal kanatsız bir görünümümüz vardı. mehmet topal ön liberodayken barış özbek (okan buruk) ve arda turan kanatları oluşturuyordu forvet arkası lincoln, hakan şükür, ümit karan nonda 3lüsünden 2sini besliyordu. ideal kanat oyuncusu tarzında hasan şaş vardı pek fazla forma şansı bulamamış ve şişmişti.

    05/06 sezonu:geretsli efsane 16 dakika sezonu. mesnetsiz şekilde hücum oynuyorduk. bazı maçlara hakan ümit hasan necati şeklinde 4 forvet bile olabiliyorduk. sezon boyunca gittili geldili oynadık çok güven vermedik ama efsane şekilde şampiyon olduk. gerets'in bek olmasından mütevellit beklerin sezonuydu. 4 yediğimiz fener maçına kadar 6da 6 yapmıştık. düz 442 oynardık. fakat kesin bir şekilde ifade edemeyiz çünkü çok değişkendik. kanatlarda daha çok hasan şaş sabri ve ilic'i görürdük.

    01/02 sezonu: lucescu hocamla nispeten zevksiz ama güven veren yenilmez bir futbolumuz vardı. daha çok baklava 442 gibi gözüksek de düz 442 ve 451 durumlarına da geçerdik. kanatlarda ergün penbe hasan şaş ve ayhan akman gibi oyuncular oynardı. berkant göktan bir süre sol kanat oynasa da genel olarak forvet arkasına geçerdi.

    4 sene üst üste şampiyon olduğumuz dönem: bunu fazla konuşmaya gerek yok. ünlü pırpır 3lü ortasahamızla nam salmıştık zaten. klasik kanat oyuncumuz hiç olmamıştı.

    bu takıma dünyanın en iyi kanat oyuncularından biri olan ribery geldi. genç yaşına rağmen, muhteşem oyununa rağmen biz o sene şampiyon olamadık. sonra yine taraftarın sevgilisine dönüşen keita geldi. uçardı kaçardı ama o varken yine şampiyon olamadık. pino'yu, carrusca'yı, giovani dos santos'u falan çok anmaya gerek yok. aklıma gelmeyen oyuncular da vardır. şimdi ise bruma'mız var. o varken şampiyon olamadık diyemem ama şampiyonluğa katkısı tartışılır durumdaydı. klasik kanat tanımına uyup da bizimle başarılı olabilmiş tek oyuncu hasan şaş diyebiliriz. onun da ne kadar uzun vadede etkili olduğu tartışılır. ayrıca çok mücadeleci bir oyuncu olmasını onu diğer kanat oyuncularından ayıran bir özellik olarak da görebiliriz.
  • 16711
    hiçbirinin yapılmayacağını bilmeme rağmen reçetesini yazıyorum:

    öncelik sırasıyla teknik direktör, orta saha, stoper, santrfor, sol bek ve sağ bek eksiği olan takım.

    igor tudor yetersizliğine karşın kendini çok beğenen ve yıldız oyuncuları kontrol edemeyen bir adam. yollar ayrılmalı.

    selçuk inan, semih kaya, pedro cavanda nigel de jong, sabri sarıoğlu, lionel carole ve eray işcan isimli futbolculardan ivedi şekilde kurtulması gerekiyor. bunların açıklamasına gerek yok.

    serdar aziz kronik sakat olduğu için gönderilemez durumda. ne yapacağız bilmiyorum.

    ahmet çalık, semih kadar kazma olmamakla beraber kesinlikle boş bıraktığın an takım karıştırma potansiyeli olan bir tip. ayrıca semih kadar kazma olmamak ciddi bir başarı değil. bir şekilde kurtulmak gerekiyor.

    yasin öztekin sürekli yaptırdığı maaş, menajer, hoca gerginliklerinden kurtulması şartıyla takımda kalmalı. tabii ciddi bir konuşma için takımın başında ciddi bir başkan ve yönetici lazım.

    sinan gümüş'ten benim hiç umudum olmasa da maaşını ve kısmi potansiyelini düşünüp kiralık göndermeyi denemeliyiz.

    kulüp sürekli sneijder ve bruma gibi işleyen oyuncular hakkında olumsuz haber yaptırmayı kesmeli. yapanlarla uğraşmalı. muslera'ya falan abuk subuk cezalar vermemeli.

    linnes hem sağ beki hem sol beki yedeklemesi ve iş ahlakının olması bakımından olumlu bir futbolcu. kalsın derim.

    cenk ile kaleci antrenörümüz her kimse ciddi şekilde ilgilenmeli. kupa maçlarında gördüğüm adamla gerçekten bu iş olmaz ancak herifin potansiyeli az da olsa var. kendine gelmesi sağlanmalı.

    josue 8 numarayı yedeklemesi bakımından bir sene daha kiralanabiliyorsa kalmalı.

    federasyon ile hakem kararları konusunda bu seneden bir kolaj yapılarak ciddi anlamda konuşulmalı. gerekirse bu konuda aziz'le de iş birliğine gidilmeli. beşiktaş bu sene benim lig tarihinde gördüğüm en ciddi şekilde kollanarak lig şampiyonu oldu. aptal bir "iyi takım hakemi de yener" goygoyuna kurban gitmemeli.

    tüm bunlar için iki lafından ikisi de yalan olmayan, üzülerek söylüyorum ki içinde bulunduğu ortamın maskarası olmayan, güvenilir ve iş bitirici bir başkan ve yönetim gelmeli. dursun özbek yönetimiyle gerçekten bu iş olmaz.
  • 16712
    2008'de galatasaray yeni bir yapilanmaya gitti.
    o grup icin dogru, fizik kuvvet ve oyun disiplinini one cikaran bir teknik direktor secildi- karl heinz feldkamp.
    hakan sukur, hasan sas, rigobert song'a iskelet oyuncular eklendi: linderoth, lincoln ve nonda.
    ulkenin kalburustu genc ve yerli oyunculari servet, emre gungor, hakan balta transfer edildi.
    arda turan, ugur ucar, mehmet topal, baris ozbek, serkan calik gibi gencler takima monte edildi.

    bu galatasaray o sene muthis bir performans gosterdi, bu oyuncularin bir cogu seviye atladi.
    sezon sonu sampiyonluk geldi, euro 2008'de milli takimin performansina da bu yansidi.

    ***

    galatasaray'in cok korkunc tecrubeli, ust duzey, 3-5 milyon euroluk oyunculara ihtiyaci yok. inanin yok.
    floryada ve sahada disiplin, oyuncu grubunu iyi yonetebilecek bir teknik direktore, ve bu teknik direktorun arkasinda duracak bir yonetime ihtiyac var.

    galatasaray'in muslera, sneijder, selcuk gibi tecrubeleri var. ilk 11'e bir stoper, bir orta saha, bir santrfor transfer edilir.
    serdar aziz, semih, ahmet calik dedigimiz oyuncular iyi olmasalar da bir emre gungor'den kotu degiller.
    tolga baris ozbek'ten kotu degil. carole, linnes, yasin, garry, eren disiplinli bir takimda yararli olacak oyuncular.
    sinan gumus gibi, koray gibi genc oyuncular var. altyapida oyuncular da cabasi.

    yapilmasi gereken takimda takim icin oynamayan, oyun disiplini olmayan, hedefi kalmamis oyunculari temizlemek. de jong, cavanda, chedjou, sabri mesela.
    gerekirse besiktas derbisi oncesi lincoln ve hakan sukur'u de kadro disi birakacak kadar hem de!
    ve kalan herkesi adil bir forma yarisina sokmak.

    galatasaray'da terim ayrilali beri kendini 1 adim ileriye tasiyan oyuncu olmadi. bunun sebebi bu donemde takimdan gelip gecen 40'a yakin oyuncunun hepsinin vasat olmasi, tembel olmasi degil, takim olgusunun yerle bir olmasi. takim savunmasinin cozulmesiyle milli takimin ilk 11'inden anadolu kulupleri icin vasat hale gelen semih kaya buna guzel bir ornek. muslera dahi gelisme kaydetmedi son 3 senede!

    ***

    tudor'u begenmeyebilirsiniz, iyi bir taktisyen olmadigina dair guclu isaretler var. ama inanin galatasaray'in problemleri arasinda teknik taktik oncelikli degil... ilk siralarda kadro muhendisligi, fizik kalite, oyun disiplini, takim savunmasi, maas skalasi, yas ortalamasi filan var... bunlar rayina oturtulursa zaten teknik taktik isin detayi. tudor belli ki bu prensiplere odakli bir isim. besiktas'in bilic'le katettigi mesafe ortada, galatasaray'in 2006 sampiyonlugu oncesi bitik halden hagi'yle bir sezon once yaptigi cikis ortada. kalliyle birlikte bu uc ismin hepsi taktik odaktan ziyade kadro muhendisligi, fizik ve disiplinleriyle takimlarini gelistirdiler.

    zira bu temel prensipler olmadan istediginiz kadar taktisyen olun hic bir yere varamiyorsunuz. bunlari basarip ustune taktik yaparsaniz da ust duzeye cikiyorsunuz.

    ***

    rica ediyorum, transfer acligi yapmayin, copleri temizleyin, iskelete yatirim yapin, gerisini de genclerle tamamlayin.
    gidip 32 yasinda adamlara bonservis odeyip, 3 senelik 3.5 milyon euroluk kontratlar vermekten vazgecin artik.
    tudor'a bir sene sabredin, galatasaray genclerine bir sene guvensin, bu takim geriye gitmeyecektir.
    2018'de de galatasaray kadrosu ust duzey bir temizlige hazir olacak. de jong, hakan balta, sneijder, bruma, cenk, muslera, semih, eray, koray, ve yasin'in kontratlari bitiyor. istedigini tutar, istedigini yollarsin, yola devam edersin.

    sadece 1 sene sabir.
  • 16713
    önümüzdeki 2017-2018 sezonunu mutlak suretle şampiyon olarak bitirmesi gereken takımımızdır.

    bu işin bahanesi yok, sağlam yapılanıp, maksimum sayıda çöp oyuncudan kurtulup yerlerine nokta transferlerle sezona başlamak zorundayız. başında bulunan çapsızların buna göre hareket etmesi gerekiyor. çünkü aksi bir sonuçta gelecek sezon da yaşanacak bir başarısızlıkta çok kişinin kellesi gider. zaten yönetimsel sıkıntılar mevcut. belki bir ihtimal bunlar gider de yeni bir yönetim gelirse o zaman şansımız daha yüksek olur ve belki güzel bir hava yakalarız.

    bekleyip göreceğiz olacakları. umarım istediğimiz gibi gider her şey.
  • 16715
    tabi ki yazacağım kadar basit değil ancak sadece içeride fener, trabzon, beşiktaş ve başakşehir'i yense şampiyon olacak takımdı. 2016-17 sezonu için konuşuyorum. bu yorumu sadece matematik üzerinden yapıyorum. bize uygun olmayacak şekilde iyi bir deplasman sezonu geçirdi bu takım.

    hani bu deplasman performansı sürekli olacak bir şey değil. genel olarak sorunumuz zaten iç saha. eski adıyla tt arena yeni adıyla tt stadyumunda çok ama çok kötü bir iç saha performansımız var. bu sene zaten folloş olduk arena'da da geçtiğimiz yıllarda da rakibi sindirdiğimiz söylenemez. içeride bir şekilde galibiyetler lazım ki deplasmanda kazandığımızda seri yakalayabilelim.

    #dursunözbekistifa

    edit:

    kendi çapımda bir sayım yaptım. yanlış yapmadıysam arena'ya geçtiğimizden beri 98 galibiyet 32 beraberlik 25 mağlubiyetimiz var her branşı dikkate alırsak. yüzde 63'lük bir oran ortaya çıkıyor.
  • 16716
    2016-2017 futbol sezonunda iç sahadakayserispor, başakşehir, trabzonspor, beşiktaş, fenerbahçe ve kasımpaşa'yı yenememiştir. yazarken utandım. üstelik dış sahada yine bu rakipler özelinde beşiktaş ve kayserispor'a karşı 2 puan kaybetmiş, trabzonspor, başakşehir ve fenerbahçe'ye mağlup olmuştur. işte şampiyonluğun faturası budur çocuklar bakın bakın durun...
  • 16717
    galatasaray geleneksel olarak iyi bir iç saha takımıdır. deplasmanları ise terim dönemi bile dahil vasattır. 2016-2017 futbol sezonunda bu özelliğini yansıtamaması tribünleri dolduramamasından ileri gelmektedir. elimde bir istatistik yok ama eminim ki yeni stadımıza geçtiğimizden beri en düşük seyircili maçları ve en düşük ortalamayı bu sezon yapmışızdır. tabi bu ilgisizliğin sebepleri çok, benzer sıkıntıları fenerbahçe de yaşadı. ama beşiktaş yaşamadı ve şampiyon oldu.
  • 16718
    omurgası çürümüş olan takımdır. stoperler, orta sahalar ve forvet pozisyonu çok demode. serdar ve tolga'dan biraz ümitliyim ama onlar da en fazla alternatif olabilecekler galiba. elimizde linnes gibi bir cevher var ki bek transferini sağ veya sol olarak düşünebiliriz. sağ bek alırsak linnes sol da oynar, sol bek alacaksak adam zaten sağ bek.

    bir de forvet tabi. hele ki podolski'de gidiyorken artık şart oldu. dolayısıyla en ucuz reçetede bile 6 tane 11'lik adam lazım.
    1 sağ veya sol bek
    2 stoper
    2 orta saha
    1 forvet

    bonservisi ellerinde olan khacheridi ve leiva'yı kaçırmaz isek sadece 4 oyuncu alabileceğimiz bir bütçe bizi kotarır. geçen sene de buna yakın bir şans vardı elimizde ama heba ettik. bu sene de aynı hatayı yaparlarsa sikerler öyle işi.
  • 16719
    içerde aldığımız, beklemediğimiz puan kayıplarının ve deplasmanda gösterdiğimiz görece iyi performansın sebebi 2000li yılların ortalarına kadar çok moda olan, önde basmadan 11 adam topun gerisinde durup hızlı hücumlarla gol arayan anadolu kulübü futbolu oynadığımızdandır. deplasmanda aldığımız galibiyetler, ben hiç hatırlamıyorum ki rakibi hapsedip golü bulup genetiğimizde olan şekilde maç kazanmış olalım. varsa yoksa kanattan bruma topu taşısın, yetenekleriyle bişeyler yapsın, sneijder hızlı iki tane tek top atsın.. gollerimiz hep bu şekilde oldu. tıpkı tarık el taebli, lazarovlu gaziantepspor falan gibi. neyse ki oyuncu kalitemiz hala ortalama üstü sayılabileceği için bu demode oyun planıyla dahi olsa dönemin anadolu kulüplerinden daha fazla puan topluyoruz.

    yakın zamanda pek umudum olmasa da inşallah tekrar galatasaray gibi oynayıp, önde basıp, ısırıp, "abi anadolu takımları çok kapanıyo yeaa" bize karşı falan diye isyan edeceğimiz günler gelecektir. tabi bunların hepsi galatasaray seviyesinde teknik kadro ve yönetimle mümkün.
  • 16721
    herkes ilk 4 sıradaki takımlarla oynanan 8 maçta alınabilecek 24 puandan yalnızca 1 puan alabildiğimizden, bu puanları alabilsek şampiyon olacağımızdan bahsediyor ancak zaten bu oyuncu gurubu, bu teknik heyet, bu yönetimin kapasitesinin o 8 maçtan 24 puan alabilecek kapasite olmadığını göz ardı ediyor. bu takımın öyle bi kapasitesi olsa zaten içerde dışarıda kayseriyi de yenerdi karabüke de puan kaybetmezdi. yani matematiksel olarak ele alırsak evet bu 8 maçtan 24 veya 24e yakın puan alabilsek şampiyon olurduk ama mesela ne bileyim antalyaspor da ilk 4 sırada oynadığı takımlardan 24 puan alsa onlar da şampiyon olurdu veya trabzonspor da ilk yarıda bu kadar puan kaybetmeseydi şampiyon olabilirlerdi. o bahsedilen 8 maçtan içerde oynadığımız fenerbahçe maçı hariç hiç bir maçı kafa kafaya bile oynayamadık.

    malesef düzlüğe çıkmamızın yolu takımımızın galatasaray seviyesinde olmadığını kabul edip "ah o 8 maçtan 20 puan alsak şampiyonduk" diye ahlar vahlar çekeceğimize, ah bu takımın bu hale gelmesine nasıl göz yumduk, nasıl bu başkan hala orda oturabiliyor, vah selçuk denen, sabri denen, semih denen ve bunlar gibi bir çok çöp oyuncuya muhtaç durumdayız diye hayıflanmalıyız.
  • 16722
    aşağıdaki listede isimlerini yazdığım oyuncuları göndermeliyiz.

    kale:
    muslera'yı az da olsa zorlayabilecek, muslera'nın yokluğunda güven verebilecek bir kaleci lazım. eray veya cenk'in kalede olmasıyla, kalenin boş kalması arasında bir fark göremiyorum.

    1- eray işçcan
    2- cenk gönen

    gönderilmeli.

    defans:
    hakan balta'ya herşey için teşekkür ederiz, önümüzdeki sezon osmanlıspor'a gidiyor. chedjou'ya da yine aynı şekilde teşekkür ederiz, o da başakşehir'e gidiyor.
    koray günter'i de eğer satabilme imkanımız olursa 1,5-2 milyon euroya ki bu çok zor, değilse de sürekli oynayabileceği bir takıma kiralamalıyız.

    3- hakan balta
    4- chedjou
    5- koray
    6- cavanda

    orta saha:
    nigel de jong'u acilen göndermeliyiz, teknik direktörüne karşı takımı sabote eden, performansı yetersiz bu tip oyunculara ihtiyacımız yok.
    josue'ye de katkıları için teşekkür ederiz. direnci düşük takımlara karşı çok iyi oynuyor gibi görünmesine aldanmamak lazım, zaten kontratı da bitti. güle güle.
    birhan ve gökay gibi genç oyuncuları da mutlaka, sürekli oynayabilecekleri bir takıma kiralık göndermeliyiz.

    7- nigel de jong
    8- josue
    9- birhan vatansever (kiralık)
    10- gökay güney (kiralık)

    hücum:
    bruma ve podolski zaten satıldı. herşey için teşekkürler.
    berk ünsal ve kerem çalışkan da satılmalı. bu oyuncular kiralık da gitse gelişim kaydedebileceklerini düşünmüyorum.

    11- podolski
    12- bruma
    13- berk ünsal
    14- kerem çalışkan

    ilave : iyi bir teklif gelirse semih kaya satılmalı. sabri yıllık 400.000 euro'yu kabul ederse bence yedek olarak kalabilir, aksi taktirde gönderilmeli. selçuk inan'ın kontratında fedakarlık yapması istenmeli, bu arada da katar, çin vb ülkelere satmak için arayış içinde olmalıyız. yasin öztekin'in kontratı, garanti ücretine zam yapmamak kaydıyla yenilenebilir, aksi taktirde satılmalı.

    -------------------------------
    tam liste:
    1- eray işçcan
    2- cenk gönen
    3- hakan balta
    4- chedjou
    5- koray
    6- cavanda
    7- nigel de jong
    8- josue
    9- birhan vatansever (kiralık)
    10- gökay güney (kiralık)
    11- podolski
    12- bruma
    13- berk ünsal
    14- kerem çalışkan

    15- semih kaya (satılabilir)
    16- sabri sarıoğlu (düşük ücreti kabul etmezse sözleşme yenilenmemeli)
    17- selçuk inan (satılabilir)
    18- yasin öztekin (garanti ücretine zam yapmadan 1 yıl sözleşme uzatılabilir, aksi taktirde satılmalı)
  • 16725
    2016-2017 sezon öncesi kampında adam gibi çalışmamasının bedelini 2017-2018 sezonunu haziran ayı sonuna doğru açarak ödeyecek olan takım.

    ligi 4. bitirirsek ki kuvvetle muhtemel, avrupa ligi'nde 3 tane eleme oynayacağız. 3 haziranda lig bitiyor. sezonun da 25 hazirana kadar açmış olmamız lazım. hepinize geçmiş olsun.

    ne diyelim, çalışın şimdi adam gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın