• 13052
    sabri,chedju,melo,selçuk,bilal oğlan,hakan balta, sneijder,burak,podolski,umut,olcan +30 yaşındalar ve bu ağır,hantal takımdan umutlu olan aklını yitirmiş bir hoca tarafından yönetilmekte. ş.ligi kura çekilsin bakalım. barça,bayern,real den birisiyle aynı gruba düşersek ne yazık ki bjk'nin rekorunu tarihe gömecek takımımız.

    bir mucize olup bir şeyler değiştirilmezse bunları göreceğiz. türkiye ligini hadi geçtim de kuruluş amacı türk olmayan takımları yenmek olan galatasaray'ımızın geçen seneki ş.ligi rezaletinin bu sene de devam edecek olmasını kaldırmak çok zor olacak.
  • 13055
    uğur demirok ve niasse transferleri ile müspet bir ivme kazanacak takım. çok özlüyorum seni ünal aysal, görsem omzuna kafamı koyup ağlarım o derece, rezil olmuş takımdır. melo, sneijder, muslera, poldi gibi isimleri takıma kazandırmak için o kadar uğraştık ama kendini bilmez iki isim, dursun ve hamza, tüm hayallerimizi elimizden çalacaklar.
  • 13056
    bu sene yapılan 5 transfer için "arasında düzgün olanlar" için yönetimin aklanması kısmına vurgu yapmak lazım zira:

    - taraftarın memnun olduğu 2 transfer var, bunlardan podolski, bizim için bizzat galatasaray taraftarının yaptırdığı transferler kategorisindedir
    - diğer memnun olunan transfer lionel carole, scout ekibi tarafından önerilen ve maliyetsiz olduğu için onay verilen transferdir

    kalan 3 transferden bilal hatır gönül transferi, jem paul karacan tam bir transfer kazığı, jose rodriguez ise genç oluşu nedeniyle alınmış bir risktir.

    şimdi, 11'e direk girme ihtimali olan 2 kişiden 1'i taraftar baskısıyla alınmış, diğeri scout ekibinin göt yırtmasıyla.
    kalanların 11'e girmesi, bilal torpillenmezse, melo oynadığı sürece imkansız...

    hangi transfer yönetim ve teknik heyet başarısı bu durumda? hiçbirisi...
    ama merak etmeyin, niasse ve uğur demirok transferleriyle bu memnuniyetsizlik giderilecek... (!)
    daha zamanımız var.
  • 13057
    17.08.2015 itibariyle bu takıma ya en kısa zamanda gereken takviyeler yapılır ya da tahminim şudur ki 8. olduğumuz sezondan sonraki en kötü sezon olur ama takımı da aşarak klüpte çok şey değişir çok kişi gider ve sonrasında gelmeyi düşünenler bile bir acaba diyecek kadar tırsar. çünkü sabır sınıyorlar bizle taşak geçiliyor yalan söyleniyor bizi mal sanıp komik komik şeylerle oyalıyorlar ve bunların hiçbirinin farkında olmadığımızı sanıyorlar.
  • 13058
    en büyük sorunu taraftardır.

    galatasaray şampiyon olduğu kaç sezona çok iyi giriş yapmış acaba? hala sorun tek tek oyunculara yükleniyor. dört senede üç şampiyonluk, şlde bir çeyrek final, bir ikinci tur, iki türkiye kupası kazandı bu kadro. hala yok selçuk kambur, yok chedjou bomba, yok sabri kaka, yok telles cacık vs.

    bir süper lig ekibi daha fazla ne yapabilir ki? şl için de diyorum bunu. daha ilk haftadan akbabalık başladı.

    2011 - 12 sezonunda fb maçına dek süründü bu takım. sonra aldı yürüdü. itidalin tek harfi yok bu taraftarda. en büyük sorunu taraftardır.

    hele galatasaray sözlük. allahtan çok büyük kamuoyu oluşturmuyor. şu dört senede sıfır başarıyla geçerdi yeminle.
  • 13060
    muslera, chedjou, melo, selçuk, sneijder, podolski...uluslararası düzeyde oyuncu sayımız 6. semih, hakan b., telles, hamit, yasin, burak. bu oyuncularda rotasyonda kullanılabilecek, takıma katkı yapabilecek adamlar. l.carole, j.rodriugez, sinan gümüş genç, potansiyelli adamlar. geri kalan oyuncular malesef hedefleri bizim gibi büyük olan bir takımın oyuncuları değiller. bu transfer dönemi hedefimiz takımda ki uluslararası oyuncu sayımızı arttırmak, çer çöpten kurtulmak olmalıydı. ama anlaşılan kadroya yeni çer çöpler eklenecek.
    allah renktaşlarıma sabır versin...
  • 13062
    dante ve van der wiel gelirse defansımız gerçekten seviye atlar hem chedjou rahatlar hem telles rahatlar hem de melo rahatlar. en çok da tabiki taraftar rahatlar.

    yedek forvet transferinde ise oumar niasse'nin lokomotiv moskova bırakmadığından dolayı olmayacağı söyleniyor. başka da aday duymadık medyadan, nolacak bakalım.

    aslında bir de sağ açık transferi lazım da şu an için öncelik stoper+sağ bek+forvet.

    edit: dante'nin sol ayaklı olması da aradığımız stoperdeki en kilit özelliklerden biri, imkan varsa kaçırmayın be!
  • 13065
    halısahada babamların takım var yaş ortalamaları nerden baksak 40 vardır. bu adamları ne zaman izlesem temposuz gayet durağan oynarlar. aynı oyunu bizim futbol takımı oynuyor şu an. yaş ortalamamız çok fazla maalesef. selçuk yavaş yavaş kesilip o bölgeye jose monte edilmeli. keza sinan gümüş'e de kadroda bir şekilde yer açılmalı. yoksa ekran başında uyumamak için zor duracağız gibime geliyor.
  • 13066
    (bkz: y u du dis taraftar)

    kapalı tribün lütfen sakin olalım. hayvan gibi şiyapıyorsunuz yaaa. bozdunuz takımı. cillop gibi takım vardı. çılgın top oynadı geçen sezon. kurcalaya kurcalaya yemin ederim bozdunuz ya. burak çılgın pres yapıyordu ronaldo gibiydi, umut sağ kanattan akıyordu, olcan görevini yapıyordu!! bu nasıl tempo arif şut pozisyonu schemichel direk gol! rakipler ne olur sabri bindirme diye yalvarıyordu, dinlemiyordu sabri. siz onun arkasına adam kaçırdığını falan sanıyordunuz ama o aslında sizi deniyordu. bilin bakalım ne oldu? çaktınız sınavdan! sabri'ye kaka dediniz. evet yaptınız bunu. akbabalık ne kelime yahu, bu yaptığınız düpedüz sırtlanlık!!!11bir. şimdi alınırsınız siz mecaz lan bu olm mecaz mecaz. geçen sene de kötü başladık ne var bunda? evet belki zavallı fransız takım içimizden geçti. belki sivas becerikli olsa 5'lik oluyorduk. ne var bunda yahu? azıcık sakin olalım. bereket ultraslan var. onlar da olmasa tribünler size kalacak falan.
  • 13067
    (bkz: #1766181)

    18.08.2015 tarihi itibariyle gidenler ve gelenler:

    gidenler:
    -nordin amrabat (3.5 milyon euro bonservis, 1.3m euro maaş.)
    -armindo bruma (2 milyon euro bedel/kiralık, 1.2m euro maaş)
    -aydın yılmaz (bonservis yok, 1 m dolar maaş)
    -emmanuel eboue (bonservis yok, 2.4m euro maaş.)
    -goran pandev (bonservis yok, 2.4m euro maaş.)
    -sinan bolat(bonservis yok, 1.3m euro maaş.)
    -yiğit gökoğlan (bonservis yok, 1m dolar maaş.)
    -engin baytar (bonservis yok, 1m dolar maaş.)
    -dany nounkeu (bonservis yok, 1,2 m euro maaş)
    -yekta kurtuluş (bonservis yok, 1,3 m euro maaş)
    -furkan özçal (0,5 m euro kiralama bedeli, 1 m euro maaş)
    -sercan yıldırım (bonservis yok, 0,8 m euro maaş)

    gelenler:
    -bilal kısa (bonservis yok, 800.000 euro maaş.)
    -lukas podolski (3m euro bonservis, 2.5m euro maaş.)
    -lionel carole (1.5 m euro bonservis, 0.7 m euro maaş.)
    -jem karacan (bonservis yok, 0.6m euro maaş.)
    -jose rodriguez (bonservis yok, 0,8 m euro maaş)
    *sabri sarıoğluna 1 milyon euroya yakın zam.

    gelirler: 6 milyon euro bonservis bedeli, 15,3 milyon euro maaş bütçesi.

    giderler: 4,5 milyon euro bonservis bedeli, 5,6 milyon euro maaş bütçesi.

    gitmesi gerekenler:
    1-)eray işcan (0,25m euro maaş)
    2-)tarık çamdal (1,2m euro maaş)
    3-)olcan adın(2m euro maaş)
    4-)blerim dzemaili(2,2 m euro maaş)
    5-)lucas ontivero(0,45m euro maaş)
    6-)umut gündoğan(1m euro)
    7-)jem paul karacan(0,6m euro)
    8-)umut bulut(1,8 m euro)

    bir ay içinde bir kaç isimden daha kurtulup transfer yapmadık. hala sağ bek, stoper, sağ açık, forvet, yedek kaleci ihtiyaçlarımız var. transfer yapılıp yapılmayacağını göreceğiz. eğer yapılmayacaksa umut, tarık ve eray harici kalanlar gönderilmeli.

    edit: şuanki kadroya yaklaşık 45 milyon euro garanti maaş veriyoruz. geçen yıl kiraladıklarımız vs ile bu rakam 55 milyon euroya yakındı.

    edit2: beastmaster uyardı, jose rodriguez'i de ekledim.
  • 13068
    bu transfer döneminde gereken noktasal hamleler yapılamdı ama gerekli olan rotasyona iyi parçalar aldığımızı düşünüyorum. bizim ihtiyacımız olarak en elzem olması gereken sağ bek ve orta saha transferiydi. defans da eklenebilir bu zaruriyete; fakat ilk etapta olması gerekenlerin arasında forveti koyamıyorum. ben de burak'ın bizim ihtiyacımız olan forvet olmadığı konusunda hemfikirim bir çok kişiyle. buna rağmen elde burak ve podolski varken tutup da yüksek meblalar harcayıp adam getiremeyecek olduktan sonra buraya rotasyyona bir oyuncu yeterli görüşündeyim ilk etap açısından.

    şu anki kadromuz itibariyle melo'nun kaldığı ve transfer gelmediği varsayımı üzerinden konuştuğumda orta sahamız melo varken bile güçsüz kalıyor. tabiri caizse ciğersiz gattuso gibi birisini de getirmedikten sonra burayı üçleyerek ve sneijder'i de önlerinde baklava sisteminde kullanmamız daha uygun olacaktır. orta saha rotasyonumuz yaşlı ve teknik bir kadro ve buradan dezavantaj yaşamamamız için ortasaha üçlenmeli ve gerekirse kanatlardan feragat etmeliyiz. açıkçası jose rodriguez buraya üçüncü olarak iyi oturabilir kanaatindeyim.

    aynı zamanda forvet konusunu da düşünmek lazım ki podolski de burak da kanatta oynayamayan, oynadıklarında da verimi düşen oyuncular. tek forvet oynama konusunda da çok maharetli olmadıkları aşikar. ikisi de ikili forvette daha başarılı olacak yapıdalar ve birbirlerini taşıyabileceklerini düşünmekteyim.

    kısacası olmazsa olmaz sağ bek transferiyle şu anki kadromuza en uygun sistem bana kalırsa

    http://galatasaray11.com/...za-uygun-sistem-3521 olacaktır
  • 13069
    bu sene, artık bu saatten sonra daha da transfer yapmaması gereken takım. biliyorum herkesin haklı olarak transfer isteği var, ama artık bu saatten sonra alacakları adamlar anca pandev-blerim etkisi yaratacak adamlar olur. transfer sezonunun kapanmasına 2 hafta kala, sadece kimsenin tercih etmediği çer çöp adamlar kalmıştır piyasada. bir-iki tane düzgün oyuncu varsa bile, onu da zaten bizimkiler - kulüplerinden koparıp - alamazlar.

    sene'ye "pandev-blerim'den kurtulmamız lazım - chapter two" izlemek istemiyorsak, biz de taraftar olarak baskı yapmayı bırakalım derim. bu akşam ki madrid maçında da abuk subuk bir skor olmaz inşallah. aksi halde bizimkiler tribe girip, panik yapıp, piyasadaki çürük malları toplamaya başlarlar allah muhafaza.

    madem bu sene bir halt yedik ve para harcamadık, bu stratejiye aynen devam arkadaşlar. zaten üç kupa almışız, bu sene'yi kayıp yıl ilan etmek - her ne kadar galatasaray geleneklerine aykırı olsa da - kabul edilmesi gereken acı bir gerçek maalesef. haa takım kalkar bir mucize gerçekleştirir, bunu da adımızın galatasaray olmasına veririz.

    takımın bu seneki hedefi; şampiyonlar liginde geçen senenin üstüne çıkmak ( 1 puanın üzerinde puan almak ve daha az gol yemek ) ve alabiliyorsa araya bir türkiye kupası felan sıkıştırmak olmalıdır. beklentiyi düşük tutarak izleyelim karşılaşmaları bu sezon, böylece yaşayacağımız hayalkırıklığı kabul edilebilir olur.
  • 13071
    herkese tekrar merhaba. eskisi kadar olmasa da ara ara mac yazisi tadinda bir seyler yazmaya calisacagim. 15 agustos sivas maci sonrasinda agzimda kalan tada dair karalamalardir.

    galatasaray'da surekli dile getirilen "yeniceri" muhabbetine deginmek gerek oncelikle. sanildiginin aksina takim icinde yabanci dusmanligi oldugunu dusunmedim hicbir zaman ve su anda da yok. sadece teknik ekip ve bazi futbolcularda, kendi icinde doldurabilecekleri yerlerde yeni birini gormek istememe gibi bir durum soz konusu. bunu biraz acalim.

    macin ilk yarisi boyunca podolski'ye gelen top sayisi bir elin parmaklari kadardi neredeyse. santraforu oyuna sokmadan hucum aksiyonu gelistiremezsiniz eger sete kaldiysaniz. bizim oyuncular ise podolski'ye rakip oyuncu muamelesi yapti. sneijder bile podolski'ye yakin durup onunla paslasmaktansa kendini alakasiz bosluklara atti. gecen sene yasin soldayken muthis isler yapan adam, podolski sola gectigi halde onunla hucum aksiyonu yapmaya calismadi. ikinci yari ise burak girdigi anda butun takim santrafora merkezden top gonderip surekli oyuna sokmaya calisti.

    elimizdeki diger veri bilal. selcuk belli ki melo'yla oynamayi seviyor. melo butun pis isleri yaparken kendisi de rahatca top dagitabiliyor. bilal ile oynarken ise daha sert oynayip, pis isleri de yapmaya calisiyor. bilal'le paslasmasi ve oyun hakimiyetini vermemesini dusunursek bilal'in varligini da selcuk'un cok sevmedigini soyleyebiliriz.

    sabri'nin sahadaki varligi ve tavirlarini da takimin buyuk bir bolumunun sevmedigini soyleyebiliriz. cunku sabri'yi surekli kendi haline birakiyorlar oyun durmasina sebebiyet veren durumlarda. ve selcuk, burak, sneijder gibi oyuncular oyunun her yerinde olarak maca giren oyuncular. bu nedenle duran toplari kullanmaya calisirken oradan sag bekin cikip korner kullanmaya calismasi ve bunu yaparken de takindigi tavir takima antipatik geliyor.

    bunlari alt alta koyup baktiginizda durumun yabanci dusmanligi degil, belli oyuncularin, belli oyuncularla oynamayi sevdigi ve bu nedenle onlarin yerine baskasi varken bunu garipseyip mucadele gucunun dustugunu soyleyebiliriz. sneijder'in ilk zamanlarini yasiyor su an podolski. macin ilk yarisi yaptigi 3-4 cok iyi kosu vardi ve kolay pas acisindaydi ancak olcan, sneijder ve selcuk bu pasi atmak yerine alakasiz yerlere top attilar.

    peki bunu nasil duzeltiriz? burak, selcuk, olcan ve sabri'yi ayni anda gonderemeyecegimie gore ve feldkamp gibi bir teknik direktorumuz olmadigina gore (feldkamp sivas maci sonrasi burak, selcuk, sabri ve sneijder'i kadro disi birakabilirdi) yapilmasi gereken bu futbolculari iyi oynayabilecekleri sekilde sahaya surmek. sabri'yi yedege cekip tarik'a sans verilmesi bile takimda pozitif bir etki yaratabilir. selcuk yaninda melo veya hamit'le oynamali. burak'i satmadiklari muddetce oynatmak zorunda olduklarini da belirtmekte fayda var.

    futbol takimimiz cocuk gibi davraniyor kisacasi. cok cabuk kusup, sadece arkadaslariyla oyun oynayan cocuklar gibi. ideal bir dunyada selcuk yerine orta sahada yeni cocuk rodriguez oynar, yaninda melo. burak ya sag forvet olur ya yedek. podolski sol forvet olur, sol cizgi oyuncusu degil. santrafor ise sadece uzun kosu yapan degil, kisa mesafede de cevik olan orta avrupali bir adam olurdu. su anki ruh haliyle bu hayalcilik.

    oyun analizi icin cok bir sey soylemeye gerek duymuyorum. cok acik olan bir sey varsa o da hamza'nin henuz ne istedigine karar verememis olmasi. hem ne istedigini bilmiyor hem de kimden istemesi gerektigini bilmiyor. elinde iki secenek var, ya takimi oyunculara birakip sadece iyi oyuncularin oynamasina izin verecek ya da ipleri eline alip bir strateji gelistirecek. benim ikincisinden umutlu degilim cunku 1 yil olacak neredeyse ve takima yaptirdigi tek bir hucum seti yok. bunun yaninda yeni alinan oyuncuya takimda yer bile bulamadi ki bu adam almanya'nin en cok milli olan 3 oyuncusundan biri.

    muslera transferi canimizi sikacak ve hatta yakacak olsa da 30 milyon euro gibi bir rakam varsa satilmasi gerekiyor. takim dagilmak uzere, dagilmadan elimizdeki degerleri ederinde satmak daha mantikli. belki bu sayede kompakt bir takim olup basaridan uzaklasmamis oluruz. burak da 10 milyon veriliyorsa gitmeli. uzun vadeli planlar yapmanin zamani geldi de geciyor. telles 9 verilmis diyorlar. bu dogruysa o da gonderilmeli. cunku telles muslera ve burak gibi garanti bir oyuncu degil. evet potansiyeli yuksek ve belki 3 sene sonra 40 milyon edecek ancak bu riske ve yatirima girebilecek bir yapiya sahip degiliz su an. illa bir oyuncu tutmamiz gerekiyorsa bu kisi bruma'ydi. cunku takimda dgeil alternatifi as oyuncumuzun bile olmadigi tek mevki sag kanatta bir nebze olsun oynayabilecek tek kisiydi. ki kendisi sol forvettir normalde.

    bu senenin en buyuk favorisi fenerbahce gibi gorunse de kagit uzerinde, ben hayatim boyunca sanirim ilk defa besiktas'i favori goruyorum. cunku velet oyunculari buyudu, akillanmaya basladi ve agir abi oyunculari da var artik. bizim bu iki takima kafa tutabilmemiz icin kuculmemiz ve kompakt bir takim olmamiz gerekiyor. bunu yapmak icin yukarida saydigim sekilde fiyati yakalanmis oyunculari satmaliyiz. belki alinacak kaleci (victor valdes en mantikli secim) muslera'nin yerini doldurmaz ama bu sene muslera'ya degil takima ihtiyacimiz var. burak yerine cok rahat bir santrafor buluruz. onun kadar gol atamasa da takimin gol yuku daha esit dagilacaktir. telles'in yerini doldurmak cok zor olmaz, ben sampiyonlar ligi sampiyonlugunu kovalayan bir takim degilsen bek oyuncusuna cok buyuk yatirim yapmaya karsiyim. ya yetistir ya da firsat kovala. biz henuz bayern gibi bek kovalayacak takim degiliz.

    takimin acil ihtiyac listesi: defans icin sol stoper cok buyuk ihtiyac. mumkunse 1.90 ya da cok iyi hava topu alan biri. sivok tam ihtiyacimiz olan stoperdi, umarim ayni faydayi verebilecek birini buluruz. ofans anlaminda en buyuk ihtiyac sag acik. takimda tek bir sag kanat oyuncusu yok. cok yetenekli olmasina gerek yok, biraz hizli ve futboldan anlayan herhangi bir sag kanat oyuncusuna bile raziyim. pahali ve sukse yapacak bir transferi kovalamadan almanya liginden ya da hollanda'dan birini getirmek mantikli olacaktir. 3.ihtiyac da umut'un takimdaki yerine bagli olarak santrafor olabilir. sag bekin yoklugu canimizi uzun vadede cok yakmaz ama takimin eger hic sag kanat oyuncusu yoksa sag bek alsaniz da bir ise yaramaz. hele ki sol stoper'de boylesine buyuk bir zaafiyetimiz varken (hava hakimiyeti ve guc) ilk yapmamiz gereken kesinlikle boyle bir stoper almak olmali.

    orta saha yazmadim cunku orta sahadaki kalabalikligi azaltmadan oraya transfer yapmak durumu daha da beter yapacaktir.

    en ideal cozumleri yazmadim cunku cok hayalci olmak olurdu. galatasaray'in gelecegini kurtarmak isteyen kisi burak, selcuk, sabri, olcan, jem'i fiyatina yakin teklif aldigi anda satmali, muslera ve telles'i de butce icin satmaliydi. alacagi kisiler de valdes, tecrubeli stoper, tecrubeli sag bek, genc merkez orta saha, genc sag kanat,iddiali bir sag kanat ve tecrubeli santrafor. iste en ideali bu olurdu, maalesef boyle bir degisimi en son feldkamp yapmisti 91'de.
  • 13073
    ideal on birin olmayışını sevdim ben. bu sezon için;

    muslera

    tarık (alahını seven transfer yapsın) ----- chedjou ------ semih (koray) ----- alex

    melo ----- selçuk (rodriguez)

    sinan gümüş, yasin-----sneijder-----poldi

    burak :(

    şekil 1a 'da gözükeceği gibi takımımıza minimum 1 adet sağ bek ve forvet elzemdir. bunlar bildiğin olmazsa olmazdır. şuan haziranda olsak ilk transferler sonrası defansın ortasına ve sağ açığa da birer tane transfer isterim ama şunun şurasında transfer sezonunun bitmesine 12-13 gün kaldı. bu yüzden birbirimizi kandırmayalım 4 transfer gerçek dışı. pandev ve benzeri transferler yapılmasındansa hiç transfer olmamasını tercih ederim.

    şimdi gerekli bölgelere adam listesini çıkarırsak;

    sağ bek -

    bruno peres - torino : transfermarkt'e göre değeri 5,50m. €. tek avrupa tecrübesi torino ekibi ve 25 yaşında iyi bir sağ bek. çok fuleli koşuları var, sabriden sonra bizim için ilaç olur. devler liginde sürekli oynamamız, şampiyonluk yarışında hep olmamız futbolcu için bir artı olsada, türkiye ligi için farklı düşünceleri olabilir. ama türkiyedeki brezilyalı futbolcuların referanslarıyla getirebilirsek büyük bir iş başarmış oluruz.
    ekstradan geçen sene juventus'a attığı gol (u: http://www.youtube.com/watch?v=_YEvkci3h0s )

    ivo pinto - dinamo zagreb : aslında bir portekizliye göre hücum özelliklerinden çok defansif özellikleri benim daha hoşuma gitti. 25 yaşında ve hırvatistan liginde çıktığı 62 maçta 86dk. ortalamayla oynamış. ilk müdahalelerinin başarı yüzdesi yüksek, geriye hızlı dönüyor. transfer hedefi olarak bruno peres'ten daha kolay görüyorum. kalite olarak ligimizden daha kötü bir ligde oynaması kendisini bize çekebilir.

    forvet - benim isteğim burda yırtıcı bir forvet, topu aldıktan sonra kaleye sırtını dönüp takımın rakip defansa yüklenmesini sağlamak. kafa toplarında iyi ve bitirici biri olmalı. ilk gözüme kestirdiğim ligimizin yabancısı olmayan fernandao'du açıkçası fakat geç kalmamız maalesef yeni hedeflere yönelmemizi gerektiriyor. maalesef yönetimin ve hocanın burak'la tatlı rekabete girmelerini istemesinden dolayı yaş olarak geçmiş ama bizim ligin bug'ı olabilecek adamların yerine 25 yaş ve altı oyunculara yönelmenin daha yararlı olacağını düşünüyorum.

    vincent aboubakar- porto : tam bir yırtıcı ve bitirici forvet, kendisi aralara girip de gol atabiliyor. burada en büyük sıkıntı porto'da oynaması ve bu sezonki ilk maçında 2 gol atarak ilk 11'e beni yazın dedi. o yüzden fazla yazıp ümitlenmek istemiyorum. transfer sezonu başlarında belki opsiyonlu kiralayabilirdik ama şuan o bile çok zor.

    pato - sao paolo : kim ne derse desin adı ve kalitesi belli, yaşı uygun. ilk 11'e direk yazabilir sneijder, podolski ve melo ile çılgın atabilecek potansiyeli yüksek bir forvet.

    haris seferovic - ein. frankfurt : fizik ve teknik olarak gercekten yeterli duzeyde ve kendisi daha cok genc. bana gore real sociedad'ta guzel isler yaparken gonderildi. nedeni de skora yeterli katki yapamamasiydi.kaldi ki griezmannin satisindan sonra ismini daha cok duyabilirdik. frankfurtta gol yollarinda etkili olmasiyla o sorunu da cozucegine inaniyorum. hucum hattinda podolski,sneijder,yasin ile guzel bir ekip isi cikabilir.

    ilk basta da soyledigim gibi oncelik 2 transfer sag bek ve forvet olmali. devaminda da defansin ortasi ve sag acik cozulebilir. taraftar olarak her zaman dedigimiz gibi cok birsey istemiyoruz. bize sari kirmizili hikayeler anlattirin yeter.
  • 13074
    rakipleri ile farkı açıp kopup gidebileceği dönemlerde hep bir şeylerin olduğu takımım. meselam ;
    - 2000 yılında uefa kupası ile sonuçlanan sürecin sonunda takımda kalıp başarılara daha da büyük halka eklemek varken fatih terim'in italya sevdasıyla takımı yüzüstü bırakması,
    - 2001 yılında takım lucescu ile 5.üstüste şampiyonluğa giderken yaşanan ankaragücü maçı,
    - 2002 yılında özhan canaydın'ın şampiyon lucescu'yu gönderip gönüllerdekş teknik direktör fatih terim'i getirmesi (o zaman desteklediğim bir karardı ama yanlış olduğunu sonradan geç fark ettim)
    - 2013/14 sezonunda takım 3.üstüste şampiyonluğa giderken fatih terim'in düşmanla işbirliği yapıp milli takımın başına geçmesi ve bizi tekrar yüzüstü bırakması
    - 2015/16 sezonu başında 4.yıldızı takmış, sezonu 3 kupayla kapatan ve şampiyonlar ligine direkt ve tek türk takımı olarak katılma hakkı kazanan takımın başına basiretsiz beceriksiz çapsız dursun özbek yönetiminin gelmesi ve sanki şampiyonluğu kaybeden takımmışız gibi transfer sponsor vb konulardaki mutlak sessizlik...

    bana bunlar garip geliyor. tam alıp başımızı kopup gidebilecekken hep birşey olması ve yıl/yıllar kaybetmemiz bir tesadüf mü?
  • 13075
    sağ beke çare bulamaz ise takım savunmasını hiçbir zaman oturtamayacak olan takım. sağ tarafa yakın oynayan bütün oyuncular sabri' nin açıklarını kapatmak için perişan oluyor. artık transfer yapılamayacağını düşünüyorum. bu yüzden hamza hoca' nın mottosuyla "eksikleri içimizden halledeceğiz" yola çıkarsak, semih' in sağ bek oynaması takım açısından oldukça yararlı olacaktır. bir ara mancini bunu denemişti ve oldukça verimli olmuştu. barcelona zamanında abidal ve dani alves ile oynarken, takım hücuma çıktığında abidal savunmaya yaklaşıyordu, dani alves ileri çıkıyordu. böylelikle savunma 3'lü oluyordu. dani alves' in önünde oynayan messi içeri sokularak alves' in önünü açıyordu.
    biz de buna benzer bir taktiği semih sağ bekte oynar ise, telles ve podolski' nin olduğu kanatta yapabiliriz. böylelikle podolski kalaye daha yakın oynayarak skor gücümüzü arttırmış olur. ayrıca semih' in stoper için zayıf olan fiziği, bir bek oyuncusu için oldukça iyi olduğunu düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın