• 8001
    isimler büyüdükçe mücadelesi küçülen takım. 2011-2012'deki efsane mücadeleden geriye bir hiç kalmış. 3 gol attıktan sonra 4.yü arayan takım yerini 1-0'a içeride dışarıya yatan takıma bırakmış. geçen sene de mücadele seviyesi düşüktü ama 10 puanla şampiyon olduk. bu sene de benzer bir şey olmazsa, ligdeki puan durumu genel olarak düşük olmazsa işimiz zor görünüyor. takımın havası iyi ancak havanın bozulması ve işlerin tersine dönmesi için 3 maçta puan kaybı yeter. bu da bizi başladığımız noktaya geri döndürür. umarım bir çözüm bulunur.
  • 8002
    2 tane kanat adamıyla 4-2-3-1 oynaması gereken takımdır.

    şu anki takımda her oyuncunun ekstra oynaması gerekiyor, selçuk solu kapatacak aynı zamanda oyunu kuracak, sneijder geri gelecek ilerde öldürücü paslar atacak falan da filan da. yahu herkes belli bir standartta olamıyor bu yüzden, burak oynayacak diye ve adam gibi de kanat olmadığı için über fantastik bir şekilde sahaya çıkıyoruz.

    tamam bu takım tempolu falan oynamalı da herkes belli görevlerde oynasa zaten öyle olacak ancak herkesin 20 tane şey yapması gerekince kimse odaklanamıyor, kanat lazım kanat her türlü kanat lazım ne bek lazım ne orta saha kanat lazım, oynatacaksın kanatları, adam gibi kanat olmadan bile hazırlık döneminde daha derli topluydu takım daha ne yaptığını bilen haldeydi.

    edit: imla.
  • 8003
    engin baytar'ın feci şekilde hakkının yendiği takımdır. 2011-2012 sezonunda yaptığımız muhteşem presin en önemli adamlarından biri hala takımda yer bulamıyor.

    25 ağustos 2013 bursaspor galatasaray maçı'nda drogba çıkarken yerine en ufak müdahale de yerleri öpen emre çolak sokuluyor.

    genel olarak beklentileri karşılayamayan ve formsuz olan hamit her maç 11'de.

    tamam geçen sene şerefsizce verilen 11 maçlık ceza adamı bitirdi ancak bu sene artık takımda yer almalı. engin baytarı'ı artık bu takıma monte edin. pres yapacak, mücadele edecek adam lazım bize, senelerdir bir halta yaramayan genç yetenek(!) emre çolak'lara değil.
  • 8005
    kötü oynayan takım. kötü oynayan futbol takımı. iki yıldır hepimizin içten içe farkında olduğu, ancak kendimize dahi itiraf etmeye cesaret edemediğimiz gerçek bu.

    bugün* kaybedilen puanlar zerre sikimde değil, kimse 34'te 34 beklemiyor zaten, ki bursaspor deplasmanı gibi zor bir deplasmandaydık, puan kaybı çok normal. ancak huzursuzluğumuzun gerçek kaynağı olan konu; iyi bir oyunla,tabiri caizse evire çevire kazandığı maç bir elin parmak sayısını geçmiyor bu takımın. kaliteli ayaklarıyla, bir şekilde kazanmasını biliyor ama rahat rahat, ezici bir üstünlükle kazanılan maç göremiyoruz. 'göze hoş gelen futbol' yok tam tabiriyle. 1-0 öne geçince, içerde bile o rüzgarı arkamıza alamıyoruz.

    bu durumun sebebinde birçok faktör olduğu bariz. tff dayatmaları, takımdaki kalite harmonisini sağlayamayışımız, yerli kalitesindeki bariz yetersizlik, bek zayıflığı, kanat yokluğu...her faktörün hakkını verir şekilde etkisi var bu durumda, ama en çok galatasaray yönetimi ve fatih terim'in etkisi var.
    futbol federasyonu haysiyetsizse ona göre savaşacaksın, kalite dengesizliği varsa ona göre transfer hamleleri yapacaksın, yerli kaliten düşükse gerekli takviyeyi kulübene yapacaksın, adam akıllı bir kanat alacaksın. 6+0+4 rezilliğini gözardı etmeden yazıyorum bunu, o aşağılık hamlelerini yapıyorsa onlar, sen de ona göre hamleni yapacaksın.
    senin rakibin onlar değil, avrupa'dakiler, şampiyonlar ligi.

    daha mükemmel olma yolundaki adımların, belki rehavet, belki yanlış bir özgüvenle atılmadığını ya da göstere göstere ağırdan alındığını düşünüyorum. ortada kötü niyet tabiki yok, ama, ama işte.
    daha muazzam olmalı bu takım abi ya, çok daha fazlasını söküp almalı. var bu potansiyel, ona kızıyoruz biz.
  • 8007
    karşısındaki takıma göre oynayan takım. iş sıkıya geldiğinde hayvan gibi oynayan takım. bunun örneklerini geçen sene defalarca gördük. düşünüp kafanızda bütün sezonu gözden geçirirseniz bunu anlarsınız. sonlara doğru veya iş sıkıya geldiğinde her maçı 3 atıp aldık. o yüzden sıkıntı edilmemesi gerekiyor. toplanır dert ertmeyelim.
  • 8008
    fizik-kondisyon açısından rezalet durumda olan takımdır. 25 ağustos 2013 bursaspor galatasaray maçında son 20 dk düştüğü hale inanamadım. bursaspor dediğimiz takımın da daha 10 gün önceye kadar yürümeye mecali yoktu. şimdi bizden daha çok koşmuşlar. artık devir değişti. ne kadar yetenekli oyunculardan oluşan kadroya sahip olursan ol atletizm ve kondisyon bazında mutlaka üst düzey oynamalısın yoksa 90 milyon euro daha değerli olduğun takıma karşı sahada değerin falan kalmıyor işte. acil olarak ihtiyaçlar;

    -en az 1 adet kanat oyuncusu
    -atletizm
    -biraz gençlik
    -güç
    -kondüsyon
  • 8010
    moral bozmamıştır. geçen seneyi tekrarlayan bir takım var. asıl amacı şampiyonlar ligi olan bir takım. asıl amacı deplasmanda yenilmeden kendi sahasında bütün maçları kazanmak isteyen bir takım. asıl amacı bu sene 4. yıldızı takmak isteyen bir takım. medyanın oyununa gelmeyin arkadaşlar. anadolu takımları bize karşı çok farklı oynuyor. kendilerini göstermek istiyorlar.
  • 8012
    herkesin de belirttiği gibi, 11-12 sezonundan sonra top falan oynamayan takımdır. arada 1-2 maç çıkar, onu da yazmayın şimdi karşı olarak. ayrıca; kimse de burada eleştirilerini yazanlara ''sabırsız, skor taraftarı, başarı odaklı taraftar'' falan demesin. bunu diyenler de çok net kendilerini kandırıyorlar. siz 12-13 ve bu sezonun başındaki galatasaray'dan memnun musunuz? her ne kadar geçen sezon şampiyon da olunsa, şampiyonlar ligi'nde son 8'e de kalınsa ortaya konan futbol iyi değildi. zaten rakiplerine göre iyi ve oturmuş bir kadron vardı. beşiktaş feda sezonunda, fenerbahçe ise başında elli tane dertle uğraşıyordu. şampiyon olmazsan ayıptı. şampiyonlar ligi'nde ise ilk 3 maç dışında ortalama üstü oyun ve şanslı bir schalke kurası ile son 8'e kaldık. yanlış anlaşılmak istemem, asla küçümsemiyorum ancak kötü oyundan sonra buraya gelip bu başarılar ile kötü oyunu savunmaya kalkışanlara abartılacak bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyorum.

    11-12 sezonundan sonra, mükemmel oynadık ve net kazandık diyeceğimiz maç sayısı çok az. sürekli bir sıkıntı, sürekli bir puan kaybı yaşayacağız havası ve bunun da oyuna olan etkisi. takımın gerek içeride gerekse deplasmanlarda 1-0'ı aldıktan sonra bu skoru korumaya çalışması, isteksiz oyun, bazı futbolcuların artık tahammül sınırını aşan formsuzlukları, kanat varyasyonlarımızın neredeyse 0 olması, hızlı oynayamamamız gibi gibi şeyler artık göze o kadar batıyor ki, insanlarda eleştiriyorlar haklı olarak ortaya konan bu galatasaray karakterine yakışmayan futbolu. maçtan sonra bakıyorsun bütün futbolcuların ve hocalarımızın dilinde ''bursa önemli ve zor bir deplasman, 1 puan iyidir.'' lafları. hayır arkadaşım, öyle değil. sen ilk sezonu olan bir takım ve yeni bir kadro olsan bu bahaneyi anlarım ama 2 sezondur oturan ve önemli oyunculara sahip bir kadroya sahipsen bursa deplasmanı senin için sıradan bir deplasman olacak ve kazanamadığın için üzüleceksin. aldığın 1 puana sevinmeyeceksin. sen buradan 0 puan ile de dönebilirdin, ama oraya baştan 1 puana razı bir şekilde gitmemeliydin. işte bunu anlamak ve tahammül etmek çok zor.

    cuma günü eskişehir deplasmanına çıkarken de aynı düşünceye sahip olacaklar yine. zorlu deplasman, bilmem kaç maçtır zaten yenemiyoruz, 1 puana razıyız. böyle maçları baştan kaybediyor takım. kadro planlamasını da anlamak güç. geçen sezon sol bek sorunu yaşadık, hala bir sol bek almıyoruz. geçen sezon kanatlarda hareketli, bire birde etkili, sıfıra inebilen bir adam eksikliğimiz vardı, yine almıyoruz. ve bakıyoruz takımda bu eksiklikler hala mevcut. neyin denemesini yapıyoruz? olmuyor işte. yama yapsan da olmuyor, taktik değiştirsen de olmuyor. oralara adam alacaksın. hakan balta gidip gelemiyor hem yaşı hem de fiziği itibarı ile, sol iç oynayan selçuk ile sağ iç oynayan hamit zaten kanatlara açılamıyor. bir tek eboue fırsat bulursa bindiriyor. takımın tek kanat opsiyonu sağ bek eboue. düşün artık. ilk 11 gerçekten güçlü, ama geri kalan rotasyon oyuncularımız da bir o kadar kötü. hamle şansımız neredeyse hiç yok. belki umut bulut. gerisi boş. mesela bu takımda hala emre çolak şans bulabiliyor. hamit rezil futboluna rağmen her maç 11 başlıyor. iyi niyetinden asla şüphe etmediğim erman kılıç yetersiz kalıyor. yekta'yı hepimiz seviyoruz ama olmuyor vs. vs.

    tamam kimse bir bayern gibi, barcelona gibi mükemmel işleyen bir çark beklemiyor. ama başarılarla geçen 2 geçiş sezonundan sonra; daha güven veren, daha iyi futbol oynayan, ağırlığını ligdeki her rakibine belli bir süre değil 90 dk hissettirebilen bir takım istiyor. dedim ya, ben dahil eleştirilerini belirtenler yukarıdaki takımlar gibi bunu her maç yapsın istemiyor, ama takımın uzun süredir devam eden bu halini de artık görmek istemiyor. net olmak zorundayız. gerçekçi olmak zorundayız. asla ve asla duygusal davranmamalıyız. hamit'i destekliyoruz kötü ama oynasın, emre alt yapıdan geldi öz evladımız kötü ama oynasın, sabri reisimiz kötü oynar ama gitmesin. bunlar artık eskide kaldı. senin o hayalini kurduğun seviyedeki takımlar bu tarz adamların gözünün yaşına bakmadan olmuyorsa gönderiyor. kasmıyor yani. zorlamıyor bir şey çıkartmaya çalışmıyor. vakit ve nakit kaybetmiyor. ama biz maalesef böyle değiliz. düzelir miyiz? sanmıyorum. tek bir ümidim var, o da sadece ünal aysal.
  • 8013
    2012-2013 ara transfer sezonunda drogba ve sneijder, 2013-2014 yaz transfer sezonunda umut bulut, erman kılıç, felipe melo ve chedjou ile anlaşmış takımdır.

    bak 6 ayda ciddi para harcanmış ciddi isimler takımda tutulmuş ya da takıma katılmıştır. sol bek haricinde ki o sorununda çözüleceğini düşünüyorum aslında transfere ciddi para harcanmış.

    zaten bir beraberlikle panikte yaptığım yok. dediğim gibi sıkıntı yok 10 puan farkla şampiyon olur şampiyonlar ligi gruplarından da çıkarız.
  • 8016
    2013-2014 sezonu ilk yarısındaki süper lig,şampiyonlar ligi ve milli takım maç takvimi. (u: lig maçlarının tarihleri pazar günü, şampiyonlar ligi tarihleri çarşamba olarak düzenlendi. )

    (19.08) 1.gaziantepspor

    (25.08) 2.bursaspor (d)

    (30.08) 3.eskişehirspor (d)

    (06.09) ..................................... türkiye-andorra
    (10.09) ..................................... romanya-türkiye

    (15.09) 4.antalyaspor

    (17.09) real madrid ş.l.

    (22.09) 5.beşiktaş (d)

    (29.09) 6.rizespor

    (02.10) juventus (d) ş.l.

    (06.10) 7.akhisarspor (d)

    (11.10) ..................................... estonya-türkiye
    (15.10) ..................................... türkiye-hollanda

    (20.10) 8.karabükspor

    (23.10) fc kopenhagen ş.l.

    (27.10) 9.kayserispor (d)

    (03.11) 10.konyaspor

    (05.11) fc kopenhagen (d) ş.l.

    (10.11) 11.fenerbahçe (d)

    ............dünya kupası elemeleri play-off maçları dolayısıyla milli maç arası

    (24.11) 12.sivasspor

    (27.11) real madrid (d) ş.l.

    (01.12) 13.kasımpaşa (d)

    (08.12) 14.elazığspor

    (10.12) juventus ş.l.

    (15.12) 15.gençlerbirliği (d)

    (22.12) 16.trabzonspor

    (29.12) 17.k.erciyesspor (d)
  • 8019
    orta saha bazı sorunlar yaşıyoruz maalesef; hem nitelik, hem nicelik açısından.

    felipe melo; 2013-2014 sezonunda şu ana dek takımın en iyisi, orta sahayı tek başına götürüyor.
    selçuk inan; formsuz ve tatsız. bitse de gitsek havasında oynuyor.
    hamit altıntop; nadasa yatırmak lazım. çok telaşlı oynuyor ve sürekli hata yaparım diye oyunu soğutuyor.
    engin baytar; hem hücum presi hem topla kaleye gitmesi nedeniyle mutlaka şans verilmesi lazım. bu işleri yapacak en iyi oyuncu.
    yekta kurtuluş; pek şans bulamıyor. sanırsam yerini sağlam görüp saldı kendini.
    ceyhun gülselam; anca melo'da problem olursa oynar.
    erman kılıç; daha çok 4'lü orta sahanın solu ve forvet arkası oynamalı. pozisyon takibi orta sahanın ortası için zayıf.
    kazım kazım; erman kılıç ile aynı.

    buraya alternatif yaratacak bir oyuncu lazımdı. kulübeyi zenginleştirmek ve oynayanlara formanın aslan ağzında göstermek için.
  • 8021
    kipyolu'nun verdiği takvime göre şl maçları sonrası ya derbi oynuyoruz ya da zorlu deplasmanlara gidiyoruz.
    ayrıca şl maçları öncesinde evimizde oynarken dönüşünde deplasmanlara gidiyoruz.

    (15.09) 4.antalyaspor

    (18.09) şampiyonlar ligi grup 1.maçı

    (22.09) 5.beşiktaş (d)

    (29.09) 6.rizespor

    (02.10) şampiyonlar ligi grup 2.maçı

    (06.10) 7.akhisarspor (d)

    (20.10) 8.karabükspor

    (23.10) şampiyonlar ligi grup 3.maçı

    (27.10) 9.kayserispor (d)

    (03.11) 10.konyaspor

    (06.11) şampiyonlar ligi grup 4.maçı

    (10.11) 11.fenerbahçe (d)
  • 8022
    derbi maçları da dahil olmak üzere 1-0 öne geçtiğimiz maçlarda skora yatmamayı öğrenmesi gereken takımımızdır. 1-0'dan sonra da aynı şevkle 2'yi 3'ü aramamız gerekir ki rakip cesaret bulamasın, gözdağı verilsin. geriye yaslandığımızda, anlamsız bir şekilde o ana kadar hiçbir şey oynamamış olsa bile rakibi cesaretlendiriyoruz. futbolcularımızın bu geriye yaslanma psikolojisinden bir an önce kurtulması gerek özellikle deplasman maçlarında. en basitinden muslera'nın daha maçın bitmesine uzun süre varken ve 1-0 öndeyken zaman geçirmemesi gerekir. bu hareket dahi rakibi cesaretlendirir. bu sorunu çözecek olan kişi de yine fatih terim'dir.

    ne demişti imparator: ''.. en iyi defans yapmak, oyunu oynamaktır.''
  • 8023
    bana göre 2 tane sorunu olan takım. ilki her maça konsantrasyonu yüksek başlamıyoruz. içerideki maçlarda çok istekli ve tempolu oynuyoruz ama deplasmanda aynı istek, arzu olmuyor. takım net olarak çekingen başlıyor. öne geçtiğimiz zaman ise skoru koruma yoluna gidiyorum ve bunu başaramıyoruz. halbuki farkı arttırmaya niyetli olsak ligde çoğu maçımız 3 golden aşağı bitmez ama baktığımız zaman 3 golün üzerinde galibiyetimiz yok. bu istek ve arzunun yeterli olmadığını gösterir.

    ikinci sorun ise 12., 13. ve 14. adamları doğru kullanamıyoruz. hatta bazen ilk 11 deki adamları bile doğru kullanamıyoruz. rotasyon yapmıyoruz bari ilk 3 yedeği doğru kullanalım ama yapamıyoruz.

    engin baytar gibi ciddi anlamda ilk 11 oynayabilecek bir adamı yüksek istek ve arzusuna rağmen oynatmıyoruz. yetersiz olduğu için değil burnu sürtülsün diye oynatmıyoruz ama yeter artık. erman gibi tecrübeli bir adam oynamıyor.
  • 8024
    yabancıları dinlendirmek zorunda olan takım. hepsi takımı kendi malı sanmaya başlamış çünkü

    aykut(tecrübe)--sabri(kaptan)--gökhan(tecrübe)--dany(mücadele)--balta(sakinlik)--ceyhun(fizik)--yekta(bizim oğlan)--engin(deli oğlan)--amrabat(rüzgarın oğlu)--umut(tempılran reis)--(genç yetenek)

    kadro lig için gayet yeterli.kimse galatasaraydan büyük değildir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın