• 6652
    16 aralık 2012 galatasaray fenerbahçe maçı da gösterdi ki iyi futbol oynamıyoruz. iyi futbol oynasak şu fener üç atar bir sayardık. sonuç güzel ama aldatmasın gençler şu fenere geliştirdiğimiz beş tane kombine atağımız yok! tabii ki önemli olan kazanmak, çok da mutluyum ama umarım kısa zamanda toparlanır üç puanı güzel futbolla alırız.
  • 6653
    iki şeyi en kısa zamanda telafi edilmesi gereken takım;

    defanstan top çıkaracak bir stoper ve orta saha ile forvet bağlantısını kuracak bir oyun kurucu.

    elbette yendik diye wuuu çok güzel oynadık diyen bir sürü futbol cahili çıkacaktır ama şu fenerbahçe'nin oynadığı kadar rezalet bir futbol henüz görmedim.

    bu takıma karşı bu kadar pasif kaldık ancak 2 gol atabildik hem de son dakikaları 10 kişi oynamış bir takıma karşı.

    amrabat iyi niyetli, ama yaratıcı değil, takımı net gol pozisyonuna sokamıyor.
    hamit muhteşem ama sağ kanat yerine ortada oynasa takımın orta saha direnci 2 kat artar.
    sağ kanada yaratıcı, delici bir sağ kanat gerek.
    dany hızlı, güçlü ama ne kademe ne de defans bilgisi var.
    ve son olarak artık dünyada çift forvetli oyun sistemi yok. umut iyi niyetli ama onun yerine burak'ın arkasında top dağıtıcı bir golcü 10 numara ihtiyacı var.

    sol kanat, sağ kanat, stoper ve 10 numara olursa ancak biz böyle bir fenere 4-5 tane atar göndeririz.
  • 6654
    ------------semih------??????-----------
    eboue--------------------------------riera
    ------------selçuk------hamit------------
    ?????-------------??????------------?????
    --------------------burak-----------------

    defans ve burak'ın arkasına lider oyuncu lazım.

    iki tane hızlı kanat almak epey zor olduğuna göre, yekta ve kerim frei'yi kanatlara koysak bu takıma gelecek 10 numara güle oynaya futbol oynar
  • 6655
    4-4-2 taktiği forvette burak ve umut olduğu müddetçe bize fayda getirmeyecektir. nasıl geçen sene 4-4-2'ye dönerek şampiyon olduysak bu sene de bu taktiği değiştirerek farkı açabiliriz.

    forvette burak ve umut varken ileri top geldiğinde 3 ihtimal söz konusu.

    topla dribling ve şut.
    top kaybı.
    faul aldırmak.

    orta sahamızın bu sene performansının düşük gözükmesi her ne kadar bireysel performanslarla da ilgiliyse de forvette top kalmaması ve orta sahanın aktif dinlenememesi de en büyük sebeplerinden birisi. fatih terimin oyun mantalitesi topa her zaman sahip olmak üzerine kurulu. bu durumda forvete top geldiğinde topun saklanması çok önemli, ama şart değil.

    4-1-4-1 taktiğiyle maça çıkıp

    muslera
    eboue-semih-transfer-riera
    melo
    hamit-selçuk-yekta-amrabat
    burak

    kadrosuyla oynadığımız zaman hem orta sahada inanılmaz bir pres gücüne sahip oluruz hem de oynayan herkesin teknik kapasitesi çok yüksek olduğu için "topa sahip oluruz". 16 aralık 2012 galatasaray fenerbahçe maçında umut çıktıktan sonra topa sahip olmamız ve üç tane çok ciddi pozisyon bulmamız tesadüf değildi. ayrıca ilerde burak tek oynadığında daha verimli oluyor.

    tek forvet oynamak demek daha defansif oynamak değildir. oyunu karşı alana yıkıp geriden getireceğin oyuncularla daha fazla pozisyona girme şansı da tanır. şu bir gerçek ki son iki aydır oynadığımız oyun geçen senenin çok gerisinde. büyük maçları başarıyla geçmemize karşın olmadık çok puan kaybı yaşadık. allahtan güç dengeleri değişti de fener şikeyle maç kazanamıyor artık.

    sen imparatorsun işini bilirsin.
  • 6656
    imparator'un dün 16 aralık 2012 galatasaray fenerbahçe maçından sonra basın toplantısında söylediği gibi; istenen düzeye gelmesine daha çook olan takımımızdır.

    işin güzel yanı "kazanmak" kavramı iliklerine kadar işliyor takımın. bu şekilde gidişat gerçekten ileriye çok büyük umutlarla bakmamızı sağlıyor.

    bu sene kesinlikle iyi futbol oynamıyoruz ancak kazanmak adına gereken hamleleri başarılı yaptığımızıda es geçmemek gerekir.

    iyi futbola dönüştürmek için gerçekten kaliteli 2 transfere ihtiyacımız var. ancak şahsi kanaatim devre arasında böyle transfer yapmak zor ve riskli olduğundan bu transferleri sezon sonuna bırakmak. devre arasında ise sadece kadromuza alternatif olabilecek, takıma seviye atlatmaktan çok takımdaki eksik kalmış noktaları giderebilecek transfer politikasını uygulamalıyız.kaka dışında galiba alınabilecek oyuncular ya sorunlu ya da sakatlıktan yeni çıkmış oyuncular.

    2 sene öncesine göre her geçen gün gelişim gösteriyoruz ve bunda imparatorun payı çok büyük gerçekten saygı duyulmalı kendisine.

    ayrıca galatasaray sözlük bir derbi galibiyeti sonrası "kazanıyoruz ama iyi futbol oynamıyoruz" görüşünde olan taraftarları ve hep farklı bakış açısıyla yaklaşabilen tarzı ile diğer ortamlardan her zaman ayrılıyor. bunada değinmek gerek. seviyoruz efendim.
  • 6659
    bu sene gecen yılki gibi oynamaması dolayısıyla eleştirmemiz gerekirken birşeyi göz önünde tutmamız gereken takımımız.

    gecen yıl tek hedefi lig olan ve hafta iclerini sampiyonlar ligi zorlugunda maclar yaparak değil ligdeki maclarını tamamlayarak geciren bir takım vardı. ayrıca sampiyonlar liginin psikolojik baskısı da cabası. futbolcularımızın bu kadar onemli maclar varken lige konsantre olmakta zorluk cekemelerini de anlamaya calısmak gerek.

    devre arasına kayıpsız girersek eger, 2. yarıda takımımızın cl hedefini de bu senelik tamamladıgını dusunerek lige daha konsantre olacakları ve ligde puan verme konusunda ilk yarıdaki gibi cömert davranmayacakları dusuncesindeyim.
  • 6660
    hakkında nefesimi tutup biraz olumsuz şeyler yazacağım, ofsaytlamadan önce lütfen bir düşünün. özet geç diyenler son 3 paragrafı okuyabilir.

    öncelikle... 1.5 sezonda belli bir iskelet kurmuş ve artık geleceğini planlaması gereken takım. ancak:

    2012 - 2013 transfer sezonunda takıma katılanları aynı başlıkta bir arkadaş özetlemiş, çaldım ve 2013 yılındaki yaşlarını yazdım:

    (bkz: dany nounkeu tchounkeu): 27
    (bkz: nordin ambrabat): 26
    (bkz: hamit altıntop):31
    (bkz: burak yılmaz): 28
    (bkz: umut bulut): 30
    (bkz: cristiano marques gomes): 36
    (bkz: felipe melo): 30

    gördüğümüz gibi bunlardan bir tanesi bile 25 yaş altı, takımın 10 senelik geleceği olur, acaip gelişir diyeceğimiz bir futbolcu değil.

    üstelik geçen sene altyapıdan 1. takıma yapılan emre - semih katılımının devamı gelmemiş. semih şu anda bu ikisinin arasında en potansiyelli olanı. emre'den "kamuoyu" daha az umutlu ama başka da kimse yok görünürde.

    altyapıdan bundan sonra katılacak yetenekte kimse var mı, belirsiz. ortalıkta çok isim dönüyor ama 2012 - 2013 sezonunda dandik kupa maçlarında bile 20 yaş altında kimseyi göremedik.

    alınabilecek genç türk statüsünde futbolcu var mı, frei ya da potuk deniyor ve 5'er milyon euro'dan başlanıyor.

    bahsettiğimiz geçen seneki emre - semih hamlesi dışında kadrodaki "genç" denilen adamları yazalım 2013 yaşlarıyla beraber:

    (bkz: ceyhun gülselam): 26
    (bkz: sercan yıldırım): 23
    (bkz: aydın yılmaz): 25
    (bkz: furkan özçal): 23

    bu muhteşem dörtlü ise eğer bir mevkinin 2. adamı olurlarsa kendilerini başarılı sayabilirler. aydın yılmaz bu konuda diğerlerinden bir tık daha önde ama onun da gelişime açık olduğu süre bitmek üzere.

    sonuç: galatasaray futbol takımı gereğinden fazla yaşlı ve gelişime kapalı bir kadroya sahip. 2012 - 2013 sezonu ara transfer döneminden itibaren mutlaka 30'larını geçmiş ya da otuzlarına gelmekte olan futbolcularımızın (ya da selçuk, burak, muslera, semih gibi "reddedemeyeceğimiz teklifler" alabilecek futbolcularımızın) 2-3 yıl sonra yerlerini alabilecek yeni jenerasyondan, mümkünse türk statüsünde futbolcuları alıp/çıkartıp yetiştirmeye başlamak zorundayız.

    yani, önümüzdeki transfer dönemi, "çilek" statüsünde takıma katılacak yıllanmış kaşarların değil, hali hazırda kadrodaki "olmayacak"ların ayıklandığı ve umut vadedecek 25 yaş altı adamların kadroya katılacağı bir süreç olmalıdır.

    yoksa bugünün başarıları yakalanan jenerasyonun kısa ömrüne bağlı kalacaktır.
  • 6661
    16 aralık 2012 galatasaray fenerbahçe macinda ilk gole kadar gayet guzel oynamistir. golden sonra bir anda hersey degisti. 4-4-2 oynadigimiz her macta boyle durumlara dusuyoruz. yekta oyuna girene kadar topun hakimi fenerdi. ne zaman yekta girdi 4-2-3-1 e donduk o zaman daha kontrollu oynamaya basladik. fatih hocanin bu duruma kesinlikle el atmasi gerekiyor. buyuk maclarda donen toplarin onemini hepimiz bilir bircok kez donen toplardan gol yemisligimiz de vardir. ilk yari sanirim cristianin onunde boyle bir top kaldi, vurdu defanstan dondu. fener bali dun islemedi ama isleseydi o top gol olur mac farkli yerlere gidebilirdi. sow un sol kanadimizin arkasina yaptigi her kosu tehlikeli oldu. riera nin arkasina sarkti dany pesinden gitti, melo dany nin bosalttigi alani doldurmaya gittiginde ceza sahasi yayinin onunde bombos fenerliler geziniyordu. yani bir soruna 10 yildir cozum bulamamak nedendir? bu kadar mi zor o bolgede rakibe ustunluk saglamak. illaki defanstaki birkac kisinin topun onune kendini atmasiyla mi durdurmayi bekleyecegiz? sampiyonlar liginde elin oglu oralara 3-4 adamla geldiginde ne yapacagiz? eger takimin kapasitesi belliyse o zaman orta sahada bir adam fazla oynayip forvette bir kisi eksik oynayacagiz. boyle allah'a emanet futbolla bir yerlere gelemeyiz. melo'nun yanina koy yektayi onlerine de selcuk inan en azindan icimiz rahat mac seyredelim. kelle koltukta derbi izlemekten biktik yillardir. gecen yil biraz kipirdanma oldu, umitlendim ama bu sene eski tas eski hamam. sadece gecen senelere gore daha iyi oyuncular var . misal baris ve mustafa sarp yok en azindan. engin formdayken deli gibi kostugundan o aciklari kapatiyordu onun yoklugunda o olumcul ceza sahasi onu bombos. buna bir care bulmamiz lazim transfer sezonunda tecrubeli bir defansif orta saha oyuncusu cok isimize yarar sezonun genelinde ayrica defansin gobegine de kaliteli bir adam almamiz sart yada hamit'i defansif orta saha pozisyonuna cekip sag kanada bir transfer yapabiliriz. mehmet topal - meireles (zaman zaman cristian da girdi o bolgeye) boyle bir orta sahaya bile ustunluk kuramiyorsak sampiyonlar liginde hic devam etmeyelim o zaman. egri oturup dogru konusmak lazim. fenere koymak cok guzel iyi hos ama bizim amacimiz avrupada bir yerlere gelmek misyonumuz bu. bu dogrultu da gereken adimlarin atilacagini umuyorum.
  • 6665
    kötü oynamasına rağmen maç kazanıyor. şu an durumlar iyi,taraftarın keyfi yerine ama unutulmaması gereken birşey var. galatasaray kaleye gidiyor ama oyun anlamında henüz birşeyler üretebilmiş değil. grande'ninde her maçtan sonra bahsettiği daha çok çalışmalıyız demeçleri burdan geliyor. oyuncular yetenekli ama takım halinde bir oyun üretimi henüz yeterli değil.
  • 6666
    yapabilirse devre arasında bir lider defans oyuncusu alması gerek. çünkü semih de dany de hamle oyuncuları, yanlarında kendilerini yönlendirecek bir adama ihtiyaç duyuyorlar her zaman. o adam olmayınca * panik oluyorlar. bence sol bekten önce ihtiyacımız olan şey 29-30 yaş civarında lider, ayağı fena olmayan bir stoper.

    bunun yanında amrabat üzerinden sermayeyi kediye yatırmışlığımız da var. acayip kazıklandık. adam gibi bir kanat oyuncusuna ihtiyacımız var, ama bir yandan da 8 milyon euro ödediğimiz de bir adam var. abrabat'tan patlama mı bekleyeceğiz, ne yapacağız bilmiyorum.

    ayrıca devre arası kampından sonra hamit, elmander ve engin'in fiziklerini ciddi anlamda toparlayacaklarını düşünüyorum. özellikle elmander'in pozisyonu çok kritik. onun toparlanması demek, sistemin de yeniden işlemeye başlaması demek olabilir.
  • 6667
    evinde oynayacağı her maça ve deplasmanda oynayacağı önemli olarak addedilebilecek her maça parçalı ust, beyaz şort ile çıkması gereken takımım.

    sahanın yeşiliyle de birleşince bir başka oluyor görüntü, bir ben mi böyle düşünüyorum bilmiyorum ama alışamadım bir türlü diğer renk kombinasyonlarına, takım sahaya çıkarken parçalı üst-beyaz şortu görünce bir başa güven duymaya başlıyorum niyeyse...
  • 6668
    http://skorer.milliyet.com.tr/.../1644023/default.htm
    marca gazetesi'nin henüz takım olamadığı ve burak yılmaz'a çok yüklendiği yönünde eleştirisi var.
    gerçekten de bakarsak geçen sezon skor yükünü tüm takım üstlenmişken bu sezon o oranda bir eşit dağılım söz konusu değil. geçen sezon forvet ve defans arasındaki mesafe son derece kısayken bu sene bu mesafe uzadı. geçen sezon golü bulduk mu hatlar arasındaki bağlantı kopmuyor ve oyunu rakibe bırakmıyorken bu sezon malesef bu konuda durum içleracısı.

    ama bence sebebi takım olamamak değil henüz kimi futbolcuların form tutamaması. zira galatasaray'ın futbolcu karakteri tamamen takım oyununu ön plana çıkaran oyuncuların seçilmesiyle oluşmuş. takım oyununa uygun olmayan tek bir futbolcu bile yok kadroda.
    falco götz'ün bir eleştirisi var. hamit altıntop 3 aylık performansı ile değerlendirilecek oyuncu değil diye. evet sahadaki hamit bizim bildiğimiz istediğimiz hamit değil. bu sene gördüğümüz hamit formda bir hamit'in sol bacağı etmez. keza sezon başı engin baytar'ı zihnen kaybettik. umarım devre arası kendisine ilaç olur ve yeni bir başlangıç yapar. melo ise herkesin kampta olduğu dönemde 3 ay güney amerika'da tatil yapmanın sıkıntısını yaşıyor. devre arasında fatih terim'in yapacağı kondisyon yüklemesi ile bu sorunu aşacağını düşünüyorum. zaten son maçlarda defansif olarak kendini bulmaya başlamıştı. tabi bir de necati'nin kaybı var. necati transferinden sonra galatasaray için çok önemli bir rol üstlendi. akıllı futbolcunun hali başka. topu sürekli rakip orta sahanın gerisinde fakat rakip defansın önünde alması nedeniyle hep markajdan uzak oynadığı geçen sezonun ikinci yarısı hem golcü hem de asistçi kimliği nedeniyle çok maç takımın rakip yarı sahada yerleşme ve kilidi açma sorununu çözen adam oldu. selçuk ve melo ile birlikte alternatif bir pas durağı rolünü üstlendi. necati'nin kaybı galatasaray'ın olgunlaşmaya başlayan futbol kimliğine de darbe vurdu.

    işin aslı sezona çok umut vaad eden bir futbolla başladık. rakibi yediğimiz talihsiz golleri geçersek fizik ve oyun olarak eziyorduk. forvette elmander ve umut'un uyumu, defansımızın maçı neredeyse orta saha çizigisinde oynaması baya baya umut vaad eden bir oyun ortaya çıkarıyordu. ancak ilk devre boyunca bir türlü ideal defans ikilimizi bulamamamız, defans hattının oturmaması ve cris'in gerçekten çok yavaş bir oyuncu olması dolayısıyla defans çizgisinin her maç değişmesi tüm takımın oyun içerisinde nerede duracağı konusunda kafa karışıklığı yaşamasına yol açtı. zaten avrupa ve türkiye'de istediğimiz sonuçları almaya başlamamız fatih terim'in dany semih ikilisinde karar kılmasıyla oldu. bu süreçte riera'nın sol beki kapıp güzle performans göstermesi ve eboue'nin de toparlanması ile takım defansif anlamda soluk aldı. tüm bunlara melo'nun da hafiften form tutmaya başlamasıyla takım son 3-4 maçını defans yaparak kazandı.

    açıkcası bu takımın bence tek bir transfer ihtiyacı var. o da çok elzem değil. eğer melo ve hamit form tutar, engin geçen seneki engin olmanın yolunu bulursa ihtiyacımız olan adam ki fatih hoca ısrarla emre'den bunu yaratmaya çalışıyor sol kanatta arda gibi bir dinamo. hem oyunu organize edecek hem sol kanatta etkin rol oynayacak, hem de defansif olarak ne gerekiyorsa yapacak. malesef bu spesifik bir futbolcu tipi. dünyada 2-3 bilemedin 4 tane vardır. o halde burak'ın yanına alternatifi dünyada bolca bulunan necati gibi bir adam almak gerekiyor. bu transfer rakip defans içine mükemmel koşular yapan burak'ın da gol sayısını ve formunu çok üst düzeye çıkaracaktır. ujfalusi'nin dönüşünü de eklersek galatasaray kadro sıkıntısı yaşamadan lige ve avrupa'ya devam edecek kapasitededir. kilit oyuncularının form sorunu çözüldüğü anda şu an oynanan futbol 2-3 gömlek üst levele taşınacak ve gerçekten de bayern münih gibi bir takımı bile ürkütebilecek bir kaliteye ulaşacaktır.
  • 6671
    şampiyonlar ligi 2. tur kurasında karşımıza çıkacak 7 takım içinden en kolayını seçmiş takım. kimse schalke'ye kayseri muamelesi yapmıyor ama görüldüğü gibi gelebilecek en kolay takım geldi işte. birbirimize nutuk çekeceğimize bu fırsatı iyi değerlendirip schalke'yi elemeliyiz. gerekli takviyeler yapılmalı, taraftar içeride dışarıda cehennemi yaşatmalı ve kilit oyuncular formunu yükseltmeli. steve mcmanaman bize çeyrek finalin anahtarını verdi. kapıyı açamazsak yazık.
  • 6672
    devre arası kesinlikle bir forvet arkası ve stoper alması gerekiyor.
    schalke kurası sonrası çeyrek final hatta daha ötesini bile hayali kurulabilir. ama artık yatırım yapılması şart oldu ünal başkan.
    kombine, gs store, lig şampiyonluğu, şl gelirleri derken devre arası 2 direk takbiye bekliyoruz. hem şl'de gitmek için hem de ligde şampiyonluk için.
    melo, amrabat, hamit, danny ile bu sezon olmayacağı aşikar. bu adamların form tutmasını beklersek başka bir şeyi tutarız bu gidişle. buraya kadar bir şekilde hocanın sihirbazlığı, şans vs.. ile geldik ama buradan sonrası için iş yapacak adam lazım. benim önerimlerim:

    wolsburdan direk diego ve simon kjaer transferi. ikisini 10-12 milyon€ arası bonservisle almamız mümkün. galiba ikisi de avrupa kupalarında da oynayabiliyorlar. kjaer 23, diego 25 yaşında.

    bir de sol bek transferi yapılırsa şahane olur. andre santos mesela uygun. böylece riera'yı bu kadar formdayken sol önde kullanabiliriz.

    hadi artık başkan, bitir şu işi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın