galatasaray futbol takımı

• 3176

  evet çoooook kötü bir sezon geçiriyor fakat uefa avrupa ligi mücadelesi içinde olamamasının bir numaralı sebebi hakemlerdir.
  bir futbol sezonunda bir takım aleyhine bu kadar bariz hatalar bir araya gelmemeli.
• 3177

  ağır depresyondadır.
• 3178

  birgün eski şaşalı günlerine dönecektir elbet. bundan hiç şüphem yok. ama ben siroza bağlı karaciğer iflasından dolayı o günleri göremeyeceğim büyük ihtimalle. *
• 3179

  2010-2011 sezonu kadrosu, gerçek bir galatasaray futbol takımının yedeği olur, diz çöker tövbe ister.
• 3180

  orta sahasından başka ciddi anlamda sorunlu bölgesi olmayan takım. türkiye standartlarında tabii. ama taraftar, medya, muhalefet, eski yöneticiler, eski futbolcular öyle bir yükleniyor ki üstüne, nefes alamıyor takım. takımın en büyük sorunu da eksik futbolcular, transferler vs. değil. özgüven sorunu. bunun da sebebi belli. rakip paslarını alkışlayanlar, on beşinci dakikada kaleci ıslıklayanlar. durmadan konuşanlar, konuşanlar, konuşanlar...
• 3181

  mhk tarafından iyi ki kötü oynuyor dedirtendir. takım iyi oynasa, saçma sapan puanlar kaybetmemiş olsa kıyamet kopardı. bu sezon en az 10-15 puanı yenmiştir hakemler tarafından.
• 3182

  ibrahim tatlıses' in yalnızım şarkısı mısralarından " o eski halimden eser yok şimdi, ızdırap içinde yorgunum şimdi " kısmını böğrüm böğrüm söylemektedir...
• 3183

  2011/12 sezonu öncesinde büyük bir evrim geçirmesini beklediğim takımım.
  
  sezonun tamamlanmasına 10 hafta var, avrupa'ya gitmek artık tamamen bir hayal. böyle bir ortamda kadroda bulunan yabancı oyuncuların da -baros,kewell,neill- takımdan ayrılmak istemeleri ve ayrılmaları durumunda zaten doldurulması gereken büyük boşluklar varken bir de giden oyuncuların yeri doldurulmaya çalışılacaktır.
  
  kadroyu yine yeni baştan yaratacağız sanırım. çünkü yukarıdaki paragrafta saydığımız oyuncuların dışında ''takımda kesin kalmalı'' diyebileceğimiz bir oyuncu bulunmamakta.
  
  2011 - 2012 yaz transfer dönemi bizi baştan yaratacak dönemdir.
• 3184

  "11'de 11" sloganını 11 maçta 11 puan olarak algılamış olan takımdır.
• 3185

  kangren yönetimdir, yönetim gitmeden bir şey değişmeyecektir.
  
  ancak, adnan polat'ın kolay kolay gitmeyeceğini, hagi'nin kesinlikle gideceğini varsayarsak. ayrıca, gelecek olan teknik direktör her kim olursa olsun köklü revizyona gidilecekse -yeniçerileri takımdan ayıklamak gibi- bu başarısızlığın yankısı sert olacaksa ;
  
  yerlilerden : arda, çağlar, yekta, servet, sabri, ufuk ceylan.
  yabancılardan : baros, culio, neill, kewell.
  
  dışında kalan bütün futbolcuların galatasaray kulübü ile uzaktan yakından ilgilerinin kesilerek, yurtdışında ve yurtiçinde yerli futbolcu arayışı yapılarak lig biter bitmez hemen takıma monte edilmesi gerekir. öyle transfer sezonunun açılmasını dahi beklemeden anlaşmaları yapıp, işi prosedürlere bırakmaları gerekir. ayrıca, a2 takımının maçları, antrenmanları da sıklıkla izlenmeli ve oradan da 2-3 futbolcu koşulsuz şartsız takımın gelecek yıl ki kampına katılması sağlanmalıdır.
  
  yapılmayacak bir iş değil bu, yapılacak bir iş. tamam, bu konunun maddi külfeti çok olabilir ama bu kangrenin bir şekilde sökülerek florya'nın temizlenmesi gerekiyor.
  
  ama illaki ve illaki adnan polat yönetiminin istifası gerekir.
• 3186

  yekta ve cana hariç tüm takımı satsalar, 10 milyon euro etmez.
  
  yani şu takımı satsan, yerine bir tane iyi oyuncu alamazsın.
• 3187

  kötü geçirdiğimiz sezonlarda bile kısa süreli mutluluklar yaşatan bir takımdı. 2008/2009 sezonundaki avrupa maceramız, 2009/2010 sezonundaki avrupa maceramız ve ligdeki yardırışlarımız ** buna örnek gösterilebilir.
  
  bir de şimdi bakıyorum... daha ağustos ayında avrupaya havlu atmış, kış mevsimi gelmeden ligdeki umutlarını tüketmiş ve tek umut olan türkiye kupası'ndan basit bir şekilde elenmiş bir takım var.
  
  **
• 3188

  halısaha takımları ile benzerlik göstermektedir. maçtan bir gün önce, 18 kişi telefonla aranır ve maç hatırlatılır.
  bazıları eğlenceye (bkz: emiliano insua), bazıları da sinemaya gider. (bkz: barış özbek)
  kalan oyuncularla bir takım oluşturulur. maçtan önce herkes nerede oynayacağını belirler. maç sırasında yorulanlar defansa gelir, sıkılanlar ileri çıkıp gol atmaya çalışır.(bkz: servet çetin)
  devrede ve maç sonunda sigara, bu işin olmazsa olmazıdır. (bkz: hakan balta)
  oynayanlar ilk defa takım arkadaşlarını gördüklerinden, verdikleri paslar çok öne ya da koşan oyuncunun gerisine düşer.
  serbest vuruşları, kornerleri hep değişik oyuncular kullanır. genelde topa en yakında kim varsa o kullanır. kullanılan top da ya auta, ya da kaleciye gider.
• 3189

  sivas-g.saray: 2-1
  
  1. hafta / 14 ağustos 2010
  
  sivasspor’un attığı ilk gol öncesi mehmet yıldız-neill mücadelesinde çalınan faul ve bu pozisyonun golle sonuçlanması sarı-kırmızılılar’ı çıldırttı.
  ek olarak ilk yarı'nın bitiminde emre çolak ceza sahası içinde yere düştü çok net penaltıyı hakem es geçti.
  
  g.saray-bursa: 0-2
  
  2. hafta / 22 ağustos 2010
  
  ilk yarının sonlarında yaşanan bir pozisyon çok tartışıldı. sarı kartı bulunan volkan şen, yerde kaldığı bir anda topu eliyle kontrolü altına aldı ancak abdullah yılmaz ‘skandal’ bir kararla 2. sarıyı çıkarmadı.
  
  karabük-g.saray: 2-1
  
  7. hafta / 1 ekim 2010
  
  ilk dakikada emenike ceza alanına girerken, neill yatarak topa vurdu. ancak nijeryalı forvet yerde kalınca aytekin durmaz’ın verdiği penaltı kararına yoğun itirazlar geldi.
  bence sezonun en kritik maçıydı 4 hafta üst üste kazanmıştık henüz maçın başında saçma bir penaltıyla karabük öne geçirildi ve ardından faul olmayan pozisyondan seken topla karabük ikiyi buldu.
  
  g.saray-a.gücü: 2-4
  
  8. hafta / 17 ekim 2010
  
  ankaragücü’nün ilk golü öncesi, faul kullanılırken topun hareketli olması aslan’ı isyan ettirdi. sarı-kırmızılılar pozisyonun ‘kural hatası’ olduğunu iddia etti.çok net bir kural hatası vardı.
  
  trabzon-g.saray: 2-0
  
  11. hafta / 7 kasım 2010
  
  trabzonspor’un attığı ilk golün hemen öncesinde g.saray’ın pino ile bulduğu ‘gollük’ pozisyon, ofsayt gerekçesiyle iptal edildi..
  
  kayseri-g.saray: 0-0
  
  13. hafta / 21 kasım 2010
  
  elano’nun başrolde olduğu ve verilmeyen 2 penaltı kararı, g.saray cephesinden çok büyük tepki aldı.yorumsuz.
  
  bursa-g.saray: 2-0
  
  19. hafta / 29 ocak 2011
  
  bursa’nın ilk golünü atan kenny miller’ın, hem ofsayt pozisyonunda olması hem de topu eliyle kontrol etmesi aslan’ı isyan ettirdi
  
  galatasaray-karabük 0-0
  
  maçın başında kazım'ın penaltısı es geçildi.galatasaray bastırdı ancak...
  
  17 puanı hakemler tarafından buharlaşan bir takımın şampiyonluk iddiasını sürdürme ihtimalini açıklamanızı bekliyorum.belki bunlardan fazlasıda vardır örneğin beşiktaş maçında kewell'ın net penaltısı gibi.buca maçındaki penaltı gibi kazanmamız kaybetmemiz bunların bi önemi yok sonuçta hakemler art niyetli çıkıyorlar bizi maçlara.
  
  çok iyi oynamadınız belki ama şampiyonda yapılmadınız şimdi 18 mart'ta hepsinin intikamını alma zamanı.
• 3190

  içim yanıyor be abi diye sitemde bulunmak istiyorum kendilerine. *
• 3191

  2011 - 2012 sezonunun hazırlık kampını mümkün olduğu kadar uzakta bir adada, basın, telefon sinek böcek girmeden yapması.
  tüm transferlerin kampa yetiştirilmesi. (bkz: kampa futbolcu yetiştirmek)
  kalan, gelen bütün futbolcuların ve teknik heyetin hem mental hem fiziksel anlamda sadece çalışması ve dinlenmesi gerektiğini düşdüğüm; hayatımın bir parçası takımım.
  
  altyapıdan da sayı olarak oldukça fazla futbolcu alınarak bu iş orta halli bir futbolcu transfer etmek maliyetine yapılabilir.
  
  yönetimi bir futbolcu eksik alsın, söyleyin bunu yapsın.
• 3192

  2010- 2011 sezonundan 2011-2012 sezonuna hangi futbolcuların kalacağı, seneye galatasaray futbol takımı başlığı altında hangi isimlerin olacağı belli olmayan, tek bilinen kalacak ya da gelecek olanların seneye sadece büyük bir ihtimalle lig için mücadele edecekleri takım.
• 3193

  http://twitpic.com/47w2su
• 3194

  yönetimin yıllardır sahip çıkamadığı takım. lucescu'sundan, gerets'inden tut, feldkamp'ına, skibbe'sine, rijkaard'ına... futbolcular hiçbirini sallamamış. hepsinin bileti kısa zamanlarda kesilmiş, hepsinin gideceği kısa zamanda belli olmuş. sonra aynı futbolcular, aynı şeyleri hagi'ye yaptığında, hagi de tepki gösterdiğinde hagi suçlu oluyor. böyle mantık mı var lan?
  
  sen teknik adamını berbat stratejilerle pasifize et, adamın geleceğe dair hiçbir dayanağı kalmasın, ondan sonra da oyunculardan ciddiyet bekle, teknik adamına saygı bekle. isimler önemli değil. önemli olan o kişinin teknik direktör olması. şimdi sözlük hagi'ye yağıyor. iyi misiniz birader siz? yıllardır çiftlik olmuş burası, oyuncuya dayalı düzen diye atar gider yapıyorsunuz, sonra da bir teknik direktör sesini yükseltince "diktatör, empati yoksunu, mal, gerizekâlı" vs. ilan ediyorsunuz. ulan xavi babasından yemediği kadar azarı van gaal'den yedi, antrenmanı mı bıraktı? teknik adamın kuyusunu mu kazdı? isteklerine karşı mı geldi? gelmedi. gelemez. çünkü orası barcelona. "ben solda oynayamam" diyen rivaldo'ya yaptıkarı gibi siktiri çekerler. (u: misimovic de "ben solda oynayamam" dediği için gitti. )
  
  ama neymiş, hagi diktatörmüş. he canım, öyle.. aynen öyle... bu kafayla devam et sen. size daum'lar layık.
• 3195

  hagi ile baros'un tartışmasını duyduğumda babam ve abim kavga etmiş gibi hissettim.
• 3196

  türkiye kupası tarihi boyunca katıldığı tüm senelerde gruptan çıkmayı başaran tek takım.
  
  *
• 3197

  "fenerbahçe kırmak üzereyken tanımlanan rekorlar" için kullanılan istatistikler tarzı istatistiklere ihtiyacı olmayan takım.
• 3198

  bu takımı yöneten ve bu takımda oynayan her bir kişi, (tek bir hedef göstermiyorum) siktir olun gidin. takımın hayrı için.
• 3199

  2011 - 2012 sezonunda lucas neill ve sabri haricindeki tüm savunma hattını değiştirmesi gereken takım.
• 3200

  battı, bu kez battı, tamam bu kez dipte dedikçe bize daha dibi, daha kötüyü gösteren takım. dünyanın merkezine az kaldı.