• 31576
    2022- 2023 sezonu için en büyük problemi defanstan topla çıkmak ve hücum presini iyi yapamamak olan takım.

    kayseri'deki mensah ya da lemina tarzında bir oyuncunun yokluğu hissediliyor. geçen sezonlardan kalan yana geriye pas trafiği o kadar sıkıcı olmasa da devam ediyor maalesef. delip geçen, driplingli bir oyuncumuz yok kabul ama koca futbol aleminde bu işi yapabilmek için başka altarnatifler de var. biz bu işi çözemediğimiz her maçta pozisyon bulma sıkıntısı da yaşarız. her şey birbirine bağlı. bunun yanında kağıttan kaplan şeklinde bir ön alan baskısı yapıyoruz. 9 maç oynadık ama bazı sahneler hariç hiçbirinde rakibi bunaltamadık. bunu 90 dakika hiçbir takım iyi yapamaz ama genel olarak iyi yapmak zorundasınız.

    aşılmayacak sorunlar değil bunlar. daha ilk 11'imiz ve oyuncuların yerleri tam olarak belli değil. önce buna bir çözüm bulunmalı. bir maç kötü oynadık diye hocayı göndermeye çalışmak için denilecek bir şey yok. futbol bu.. yeri geliyor en iyi takımlar da kötü oynayıp yeniliyor. önemli olan ders çıkarmak. okan hocanın da bu konuda sınıfta kalmayacağına eminim.

    şu sözlüğü son 12 saatte okuyan biri bunalıma girer, futbolu takip etmez valla. gerets döneminde şampiyon olduğumuz sezon yine bir ekim ayı gününde ankara'da gençlerbirliği'ne yenilmiştik. allah'tan bu sözlüğün futbol mühendisleri o gün müthiş çözümlerini içlerinde yaşadılar. yoksa ne gerets kalmıştı ne de o masalsı şampiyonluk...
  • 31578
    dunyanin her bir ucunda konusulan takim.

    bugun ingiltere kirsalinda bir kafede otururken, dunyanin 3 farkli ulkesinden gelen turk tir soforlerinin yemek yerken konustugu takimdir.

    15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçının etkisinde hala mertens ve mata'ya sinir icinde saydiriyordu adamlar. adamlar maci izlemek icin ara saatlerini ona gore ayarlamislar.

    uzdunuz milleti. cok uzdunuz.
  • 31579
    sezon başından beri hazırlık maçları hariç sadece 10 resmi maç yapmış takımımız. trabzonspor sezon başından beri 16, fenerbahçe de 19 resmi maç yapmış. bizimkine benzer bir durumu da beşiktaş yaşamakta ki onlar da her maç farklı performans gösteriyorlar. işin kötüsü biz geçen seneki kadromuzu tamamına yakın revize edip ideal oyun sistemimizin ne olması gerektiğini de karar vermemiz gerekiyor. mata ve icardi'nin takıma geç katılmaları da kötü oldu. benim şahsi düşüncem milli maç araları ve bay geçen zamanlarda hazırlık maçlarıyla maç açığımızı kapatmamız ve ideal sistemimizin ne olabileceğini bu maçlarda test etmemiz gerekirdi. kayserispor karşısında bunu deneyince maalesef kötü bir sonuç aldık.
  • 31580
    şu ana kadar ki performansına bakarsak mevcut yapısıyla 2022-2023 sezonunda şampiyonluk şansı düşük olan takımımız. hatta ilk 3'e dahi girmesi zor gözüküyor çünkü rakipler de iyi bu sene.

    öncelikle kadrodan başlayalım. geçen seneki çöp kadrodan sonra bu sene ilk 11 seviyesinde birçok transfer yapıldı. güzel transferler yapılmış olsa da kadro mühendisliğine başarılı diyemeyiz. herkes yabancı kuralından dolayı hocanın elinin kolunun bağlı olduğunu yazıyor ama bu kural yeni gelmedi. hocanın görevi zaten bu tarz olumsuzlukları dikkate alarak yapıyı ona göre oluşturmaktır. oluşturulan yerli rotasyonu ise son derece yetersiz. yine de bugüne kadar bazı çözüm arayışları yapılması gerekiyordu ama doğru hamleler gelmedi. hal böyle olunca oynayan yerli futbolcuların da performansları geriledi.

    forvet konusunda yanlış tercihler yapıldı. hem seferovic hem de icardi yanlış hamleler. seferovic artık bu seviyelerde değil, icardi'nin de aklındaki en son şey futbol olabilir. geriye gomis kalıyor ki yorum yapmaya gerek yok sanırım. faydası olacaktır ama ilk 11 olarak düşünülemez. yani 3 tane forvetimiz var ama 1 tane tam forvetimiz yok gibi bir durumdayız. mertens ise ne kadar iyi niyetli de olsa bu takımın as forveti olabilecek güçte değil artık.

    kondisyon ve fiziksel mücadelede yeterli değiliz. bu aslında takım kötü çalışıyor anlamına gelmiyor. bazı oyuncularımız gerçekten çok fazla efor sarf ederken, bazı futbolcularımız buna ayak uydurmuyor ya da uyduramıyor. bunun eksikliğini özellikle ön alanda çok hissediyoruz. ilk 11'de icardi, gomis, mertens, mata, oliveira gibi futbolcular olduğu durumda ileride baskı oluşturamıyoruz. kerem ve yunus'un zaten önde baskıyla hiç işleri olmuyor. ön alanda rakibini bu kadar serbest bırakırsan ne rakibini yorabilirsin ne de hataya zorlayıp gol atabilirsin. zaten 9 maçta 10 gol atmış olma sebeplerimizden biri de bu.

    futbolcuların performansları geriye gidiyor. bence bir
    teknik direktörle ilgili en erken sinyalleri veren durum bu. iyi bir teknik direktörle takımın ve futbolcuların hızlıca geliştiğini görebiliyorsunuz, fenerbahçe şu an bu süreci yaşıyor, yetersiz bir teknik direktörle ise çoğu futbolcunun performansı giderek düşüyor ve taraftara malzeme oluyor. biz de şu an bu süreci yaşıyoruz.

    tüm bunlar yapılan planlamanın doğru olmadığını ve takımın başında iyi bir taktisyen olmadığını gösteriyor. takım iyi çalışmıyormuş izlenimi veriyor. bir anlamda terim zamanına benziyor yani. torrent zamanında bile eldeki malzemeye göre taktiksel olarak takım ara ara doğru varyasyonlar sergiliyordu, şu an tekrar kaos futboluna doğru gidiyoruz.

    aslında bu sorunlar sezon başından beri apaçık ortada ama burada entryler genelde skora göre girildiği için kayseri maçı sonrası bir anda eleştiriler arttı.

    takımın önünde iki seçenek gözüküyor, ya okan hoca ile devam edilecek, ya da okan hoca hızlı bir şekilde gönderilip yerine yabancı bir teknik direktör getirilecek. okan hoca ile devam edilirse bu sene şampiyonluk şansı yok denecek kadar az, fakat hocanın hatalarından ders alması ve kendini geliştirmesi durumunda seneye iyi bir galatasaray izleyebiliriz. okan hocanın gönderilmesi durumunda ise çok iyi bir yabancı hoca getirilmesi lazım (burada tabi ki en kötü senaryo terim'in gelmesi olur ama öyle bir şey olacağını düşünmüyorum). gelen hoca jesus gibi ağırlığı olan, taraftarı fazla sallamayan (takımla ilgili taktiksel görüşleri açısından), takıma hızlıca etki edebilecek ve futbolculardan iyi verim alabilecek bir hoca olursa eğer bu takım şampiyonluk için kafa kafaya oynar, şu an puan açısından geriye düşmüş durumda değilken de böyle bir hamle yapılabilir fakat böyle bir hoca bulup getirmek de kolay değil maalesef.
  • 31581
    bu sezon ilk (muhtemelen de son) analizim olacak hakkında takımın.

    diyeceksiniz ki "böyle silik bir oyunu bekleyip de mi yaptın?" ama alakası yok. bir çok kişi bir teknik adamı / yeni takımı değerlendirme sürecini lig başladıktan sonraki 10 hafta gibi değerlendiriyor, o yüzden bugünü bekledim. 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçına denk gelmiş olması bir tesadüf durumu benim için.

    biz 9. haftadayız ancak son maçtan önceki haftayı bay geçtik, yani 10 hafta. bay geçilen hafta da sayılır, çünkü tam bir takım olarak çalışma ve "eksiklerini giderip iyi yönlerine odaklanma" fırsatı verir o bir haftalık ara sana. daha dinç oyuncular ile daha sindire sindire bir çalışma yapılabilir.

    biz 3 gün izin verdik o arada da neyse onu konuşmak bile istemiyorum şimdi.

    girizgahın içerisinde söylemem gerekir: ben okan buruk'u istemedim. hani derler ya "ilk günden beri" diye, öyle bir ilk gün bile yok. eksi 150. günden beri falan istemedim okan'ı. kara gözlü kara kaşlı yağız bir delikanlı gelsin diye değil, kapasitesini (bence) görüp değerlendirebildiğim için. hatta okan buruk başlığındaki eski entry'lerime bakabilirsiniz kendisi ile ilgili düşüncemi öğrenmek için. ama özet geçeceksem eğer okan buruk = hamza hamzaoğlu. birisini sneijder şampiyon yaptı, diğerini yapan gücü zaten biliyoruz.

    bu kadar girizgah yeterli diye düşünüyorum, artık başlayabiliriz.

    bir takımın gelişiminden bahsederken bu duruma "maç maç" bakmak gerekir. hangi maçta takım üzerine koyarak gelmiş, hangisinde gelişim göstermemiş, hangisinde geri gitmiş bunların hepsinin değerlendirilmesi gerekir. ki burada kurulan kadro bir kaç oyuncu haricinde sıfırdan kurulduğu için birlikte oynama alışkanlığı ve takım oyununu da aynı potada eritmeliyiz bence. sonuçta gelen adamı istemesek de hakkaniyetli bir inceleme koyacaksak ortaya bunu yapmamız gerekir.

    1 - 7 ağustos 2022 antalyaspor galatasaray maçı

    okan buruk yönetimindeki ilk resmi maç. topla oynama %55.8 lehimize. 410 pas yapıp %83.4 isabet yakalamışız, rakip yarı sahada bu yüzde %72.9 olarak gerçekleşmiş. neticesinde 13 şut çekmişiz, 4'ü kaleyi bulmuş.

    antalyaspor da 12 şut çekmiş, 4'ü kalemizi bulmuş. ve antalyaspor bunu %60.7 rakip sahada pas isabeti ile yapmış, maç boyu toplam 328 pas denerken.

    gelelim xg ve kaçan net pozisyona. bizim xg'miz 1 olarak gerçekleşmiş, antalyaspor'un 1.15 ve daha ilginç olanı antalyaspor'un "2 net kaçan pozisyonu" var, bizim yok. ve antalyaspor bunu 13 kez rakip ceza sahasında topla buluşurken yapmış, bizim rcs'da topla buluşmamız tam 22.

    nasıl kazandığımızı hatırlıyor musunuz? 89'da giren gomis'in 90'da attığı golü? artık "hak ettiği" golü bulmak için yüklenen antalya'nın şans eseri önümüzde kalan topunu zor bela kale önüne kadar getirip de midtsjö'nün gomis'i görmeyi akıl ettiği pozisyonu?

    ben bir şey demiyorum.

    kaynak: https://www.mackolik.com/...9bopj999n0natexo7lsk
    özet: https://www.beinsports.com.tr/...alatasaray-mac-ozeti

    2 - 13 ağustos 2022 galatasaray giresunspor maçı

    ders niteliğinde istatistikler çıkaran maç.

    topla oynama %66 lehimize, 552 pasta %86,2 isabet. rakip yarı sahada %77.4 isabet. 31 kez rakip ceza sahasında topla buluşma, toplamda 14 şut girişimi.

    sonuç mu? 1-0 kaybettik biz bu maçı. *

    14 şutta çerçeveyi tutan sadece ama sadece 2 şutumuz var. giresun'u söylemedim bu arada, özellikle. giresunspor 5 şut çekip 4'ünde isabet buldu. yani bizim %14 ile (hadi küsüratı küçük olsa da ben buna %15 diyeyim sizin gönlünüz olsun) giresunspor %80'le isabetli şut çekmiş bize %80. sen 14 şutta 0.98 xg üretebilmişsin, giresun 5 şutta 1.00 üretmiş. üstelik adamlar bunu orta açmadan yapmış, maç boyunca orta denemeleri sadece 3 adet, 1'i isabetli olmuş. sen? 36 orta denemişsin otuz altı! ama 8 isabetin var.

    attıkları gol her ne kadar bizim hatamız olsa da, hataya zorlanacak bir pozisyon var mı? tartışılır. yakınında yöresinde kimse yokken kalecinin degaj yaptığı bir topu rakibe böylesine hediye etmek, neyse.

    ben halen bir şey demiyorum.

    3 - 19 ağustos 2022 ümraniyespor galatasaray maçı

    topla oynama %59 senin lehine, 480 pas denemişsin ve %82 isabet bulmuşsun, rakip sahada %74,3 isabetli pas yapmışsın. 24 (yirmi dört) tane şut çekmişsin ama maçı 1-0 ve 86'da gomis'in attığı gol ile alıyorsun.

    bak bütün bu yaptıklarının 85 dakika boyunca etkisi ne? 24 şut çekmişsin değil mi, hadi gol hariç diyelim 23. xg beklentin 1.94 olmuş. 23 şutun 19'unda çerçeveyi bulmuşsun, %41.7 şut isabeti yaratmışsın. ama ceza sahası içinden şutun kaç? 11. golü nasıl buldun? ceza sahası dışından beklenmedik bir şutla.

    oyun olarak önceki 2 maça göre bir gelişme var mı? bir nebze. ama halen gol bulamıyorsun ve golün ceza sahası dışından kimsenin beklemediği bir şuttan geliyor.

    buna da bir şey demeyeyim ben ama görüntü iyi yönde hareketlendiğini gösteriyor bir önceki maça göre.

    4 - 28 ağustos 2022 trabzonspor galatasaray maçı

    çok fazla detayına girmek istemiyorum, bu maçtaki en kritik data şu:

    %58 topla oynamışsın, 447 pas denemiş ve rakip yarı sahada %70 oranla isabetli pas yapmışsın. bu maçta 65 dakika sahada kalan forvetin haris seferoviç'in topla buluşma sayısı: 26. ve sahadaki en az topla buluşan isim.

    hücuma gitmek için yaptığın çalışmaların doğru olmadığının en büyük örneği bu metriktir.

    ---

    daha yazacak çok şey var. maç maç hepsini tek tek yazmak da bir daha izleyip analiz etmek de istemiyorum.

    ama özetinde şuna geleceğim: kolay gol yiyen ve zor gol atan bir takım 2022 - 2023 sezonundaki galatasaray futbol takımı. bunun en bariz görünümü maçların skor tablosu. kazandığımız maçlar hep 1 farklı, gol yemediğimiz maç sayısı 9 maçta 4 tane. kasımpaşa'dan bile 2 gol yedik, yahu dün akşam kayseri'den biz 2 gol yedik.

    bir futbol maçını kazanmak için ne yapmalısın? gol atmalısın değil mi? iyi oyunun meyvesi gol olmalı.

    çünkü top sende, pası sen yapıyorsun, rakip sahaya sen giriyorsun, hücumsal anlamdaki tüm metriklerde rakiplerinden her maç öndesin ama bunu skora yansıtamıyorsun.

    yıllardır inatla söylediğim bir şey var, tekrar etmekten ben yoruldum:

    galatasaray'ın yıllardır süregelen tek bir problemi var. 1. diğer problemlerin hepsi ikincil, hepsi zamanla çözülebilir problemler ancak temel problem orada durdukça diğer problemlere ne okan buruk dönüp bakabilir ne de x bir teknik adam. çünkü bu temel problem o kadar büyük ki diğer problemleri düzeltsen de bunu çözmediğin sürece kimseyi mutlu edemezsin.

    nedir bu temel problem?

    galatasaray'ın topu kaleye götürme sorunu var! forvetine, golcüsüne topu götürmekte başarısız!

    bu yüzden forvete değil icardi, gomis, seferoviç, mostafa, o, bu şu getirin şu anda dünyanın en iyi ve en formda forveti erling haaland'ı yine aynı sorunlarla, yine aynı kısır maçlarla uğraşmak zorunda kalacağız.

    yahu 9 maç, kazandıklarının hepsini (tekrar ediyorum, altını çiziyorum bakın hepsini) 1 farkla kazanmışsın. oyun olarak dominant olabilirsin, rakibe oyununu kabul ettirebilirsin ama sen gol bulamıyorsun! golü atacak adama topu götüremiyorsun!

    attığın gollerin hepsine bak, aç hepsini tekrardan izle. bir tane takım oyunundan gelen, organizasyondan gelen, planlı programlı 1 tane gol gösterin bana bilmem kaç senedir. var mı? yok.

    çözebiliyor musun? belli ki çözemiyoruz.

    ben artık yoruldum bu döngüden. forvet alıyoruz, rekorlar kıran adamları getiriyoruz ve adam bizde atamayınca diyoruz ki "böyle forvet mi olur?" ve onu gönderip başkasını alıyoruz.

    gomis'in gidişinden beridir döngüye bakalım:

    diagne - mitrogolu - eren derdiyok - falcao - andone - adem - mostafa - halil - yeniden gomis - seferovic - mertens ve en sonunda icardi.

    bizde hiç bir sorun yok ama bu isimlerin hepsi sorunlu öyle mi? yani bizim topu taşıma problemimiz yok, sorun bu adamlarda öyle mi?

    çocuklar güler ya. yapmayın etmeyin.

    bu sorun çözülmediği sürece geri kalan tüm sorunları çözün isterseniz, duran topundan topun sahadaki hareket hızına, pas kanallarına, sisteme, taktiğe aklınıza ne geliyorsa tüm sorunları kaldırın ortadan yine de başarısız görüneceksiniz.

    şampiyon olsanız bile "iyi oynamadan olduk" diyecek taraftarınız, neden? çünkü baskın oyunun meyvesi golleri bulamıyoruz. bir şekilde o hücumda çoğalsak da atağı sonlandıramıyoruz. ya da sonlandırıyoruz ama isabetsiz, dağlara taşlara şutlarla.

    peki bunun çözümü ne?

    bunu ben bulacaksam arkadaşlar bırakın takımın başına ben geçeyim, siz bulacaksanız siz geçin. ama buna çözüm bulabilecek, üretebilecek bir teknik direktörü bizim bu takımın başına geçirmemiz, hem de zaman kaybetmeden ivedi bir hızla geçirmemiz şart. çünkü yaptığımız harcamalar sağolsun, muhtemelen sezon sonunda yeniden ffp kıskacına gireceğiz şampiyon olmadığımız takdirde, büyük başgan dursun bey sağolsun aynı noktaya getirdi harcamaları ile takımı.

    harcamanın karşılığını alacak mıyız, yoksa sadece harcamış olmaktan memnun muyuz?

    bazı yazarlar diyorlar ya "fenerbahçeleşti taraftar" diye, durumun bunun tam tersi olduğunu idrak edecek kapasitede olmadan bu eleştiriyi yaptıklarını düşünüyorum.

    çünkü fenerbahçeleşmek demek salt harcamış olmaktan memnun olmak demek. onlar için şampiyonluğun önemi yoktur, van persie indi mi? indi. nani geldi mi? geldi. valbuena gelsin, o gitsin mesut gelsin diye diye bu haldeler.

    transfer obezi bir transfer dönemi geçirdik, kimi bulsak aldık. bu kadar harcama ile bu takımın başarılı olması şart. bu başarı sizce okan buruk ile gelebilir mi gelemez mi?

    bence gelemez. ki bu kadar harcamanın da aslında okan buruk için yapıldığını söylemek çok da abesle iştigal olmaz diye düşünüyorum kendi açımdan. nasıl ki hamza hamzaoğlu'nu sneijder şampiyon yaptı, bu transferleri onaylarken de bence okan buruk "o kurtarmazsa bu kurtarır alalım gelsin" düşüncesinde hareket etti bence. yoksa seferoviç yeniyken icardi'ye gerek var mıydı? ya da mertens alınmışken mata zorunlu muydu? orta sahada 2 tane merkez ile oynayacakken ve sergio ile midtsjö'ye karar vermişken oraya torreira alınması?

    bir de bunları bir amaç uğruna birleştirmek, hepsini mutlu etmeye çalışmak var.

    şahsi kanaatim şudur: mevcut kadro okan buruk için bir kaç gömlek büyük. ya da şöyle düzelteyim, okan buruk mevcut gömleği sırtına geçirirse "o ne ya babanın gömleğini mi giydin?" diye dalga geçilen lise-1 öğrencisi gibi oluyor.

    kendisine duymadığım sevgi ayrı, önceki olayları da ayrı. teknik direktör okan buruk olarak bakıyorum ben olaya. ve gittiği her yerde "başarılı" dediği dönemde bir şekilde desteklenen takımlara gittiğini unutuyoruz bence bu değerlendirmeyi yaparken. başakşehir'deki şampiyonluk, rize ile kümede kalması vs. hepsi.

    okan'ın başakşehir'den nasıl gönderildiğini hatırlıyor musunuz? şampiyon olduğu başakşehir ile 2. yılında 17 maçın 7'sini kaybetti, 5'inde berabere kaldı ve 5 maç kazanabildi sadece. yerine adamlar aykut kocaman getirmese şampiyon yaptığı başakşehir ile düşebilirdi bile belki.

    "dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç" şarkısına daha gelmemişken, zararın neresinden dönersek kar olarak bakmak galatasaray'ın bu sezon şampiyon olma olasılığı için bence yapılması gereken hamledir.

    bu sezonki ilk analiz yazım olacak demiştim, muhtemelen okan buruk hakkındaki son da olur. dursun aydın özbek başkan olduğu sürece yapmayacağım demiştim ama sözlükte bu konunun o kadar farklı değerlendirilmesine dayanamadığım için bir kaç şey karaladım son entry'mden 27 gün sonra.

    bakalım bir daha ne zamana gireriz böyle bişey daha :)
  • 31582
    son yıllarda aliskanlik edindigi uzere yine erkenden krize girmis takimdir.

    bir takim surekli aynı hatalari yapip sonuc almamasina rağmen ısrar ediyorsa da sonuc kaçınılmaz oluyor haliyle.

    fener'in uzun yillar saplandigi ve bir turlu cikamadigi batakliga dogru kosar adimlarla gidiyoruz son yillarda.
    ısin kotusu onlar bile 2 senedir uyandilar ve gercek dunyaya döndüler bizde en ufak bir umut belirtisi bile yok.

    artik emekliligi gelmis ya da kafada futbolu bitirmis isimli yildizlarla kadroyu doldurmayi birakmamiz gerekiyor.
    varsin taraftar sosyal medyada 2 3 hafta abii mertens ya, olm icardi bu ya, offf mata be diye hava atmasin.

    burada ve diger mecralarda mertens,icardi,mata'nin resmen dokunulmazligi var. sebep? napoli,inter, manu kariyerleri.
    ama iste kucuk bir nuans var, o kariyerler sahada is yapmıyor.

    bu isin zirvesi fener bile 7-8 sene sonunda anladi isimli ama ici gecmis adamlarla basari gelmeyeceğini. biz hala ayni kafadan devam.

    ıyi degiliz, savunma disinda diger bolgelerde cok sıradaniz, oyun olarak fener'in cok gerisinde, bjk'nin de gerisindeyiz dedikce fikstür hakem vs vs diyip gerçekleri goremedik bir türlü.

    bu takimin guclu bir oyunu yok ve bu kadro yapisi ve superstar kariyerli yıldızlariyla da olamaz zaten.

    bu takimin iyi bir savunma hatti var. a.kerim disinda tamami yabanci olmak sartiyla.

    zamaninda luce'nin oynattigi gibi, geride saglam durup, ileride kerem-yunus'un hizi ve sergio'nun duran toplari disinda da kisa vadede yapacağı hicbir sey yok bunu da kabul etmek gerek.

    ha bu lig icin bu bile yeter aslinda ama bu sene sansimiza fener cok guclu bir oyun oynuyor.

    yapacak birsey yok, diger secenegin islemedigini son 3 4 yildir goremedigimiz icin yine denedik yine cuvalladik.

    artik 3'lu savunmaya mi doner, klasik 4-3-3'mu yapar bilemem ama okan hoca'nin bu takimi saglam bir savunma takimi yapmasi tek gercekci hedef bu kadro yapisiyla.

    hala o kadar para verdik mertens, mata, icardi vs nasil oynamaz diyeceksek de daha cok deplasmanda 2 yer en az 2 kati kadar da pozisyon veririz.
  • 31585
    yukarda yazilanlarin cogu dogru tespitler. bu takimin sadece bu sene degil son bir kac senedir en buyuk problemi gol pozisyonuna girememesi ve temposuzluk.. cunku bu takim gol atmak icin dogru seyleri yapmiyor. futbol aslinda basit bir oyun. oyunu kanatlara yayarsin iceriye orta yaparsin,kanatlar mi kapali, o zaman ortadan denersin, uzaktan sut atarsin, duran top, kornerden kilidi acarsin.. sen ne sut atiyorsun, ne duran toptan kornerden atiyorsun. atmayi gectim, kornerden kendi kalemizde pozisyon vermezsek iyidir diyoruz. bugun besiktas - trabzon macini izlerken su rosier, redmond kanadini gordum,kiskandim..cok mu yetenekliler?hayir. ama dogru isleri yapiyorlar..izlerken goruyorsun ki adamlarin taktigi bu..ben galatasarayi izlerken daha hala nedir bizim planimiz cozmus degilim. cok mu zor su cizgiye inip orta yapmak hakikaten cok merak ediyorum.su bakasetasin attigi korneri atmak cok mu zor? ya burasi turkiye ligi ya, 10 orta yapsan birinde mutlaka defans vurdurucak o kafayi sana. sen bu baskiyi kuramadiktan sonra degil ıcardi, benzema haaland ikilisini getir, basarili olma sansin 0..
  • 31586
    2022-2023 futbol sezonunda 9 maç sonunda ligin başladığı tarih itibariyle takım içinde oyununu ilerleten bir tane bile futbolcu olmayan futbol takımı. boey'i bu işin dışında tutuyorum zira o sezon başında takım ile çalışmayan bireysel çabası ile bu seneki performansını ilerleten oyuncumuz. ligin başından beri ne oyunumuz ne oyuncularımız ilerledi okan hoca ve ekibi artık nerede olduğunun farkına varmalı ezber işleri bırakıp bir plan içinde oynayan, hücum eden bir takım ortaya çıkarmalı bir de gözünüzü seveyim şu takıma her hafta izin vermeyin bari hafta içi maç varken takım rezil oynamışken vermeyin, kimseye dert anlatamazsınız iş işten geçtikten sonra niye böyle oldu diye sormayın...
  • 31587
    15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı boyunca takım saaya geniş yayıldı üstelik takımın boyuda geniş bırakılınca her preste top kaybettik.

    kayseri bizim her prensimizde üçgen kurup topu çıkardı. biz ise tam tersi uzun oynayıp kaybettik. bu takım topla ileri çıkabilecek teknik kapasiteye sahip ya da en kayseri kadar sahip, burada kayıp hocaya yazar.

    kayseri topla çıkıp sen çıkarmıyorsan bu tamamen yerleşiminden kaynaklı, bunu da inşallah hoca çözecek.

    ama sunu görmek lazım bir takım mac boyunca presi kırmak için hiç mi üçgen yapamaz. bu takım boyu ile ve bu genişlikle olmaz. kenarları kullanıyoruz diye iyice geniş oynuyoruz.

    tac bile kullanamıyoruz bu yüzden. dar formasyona gecsek bile bu iş çözülecek birazda takım boyu kısalırsa görün nasıl oynayacaklarını, pas kalitesi düşük futbolculardan oluşan bir takım değiliz çünkü.
  • 31588
    bu sezonun son birkaç maçında ilk kez 4-4-2 oynayabileceğinin emarelerini gösteren takımımız.
    mertens gibi bir sahte dokuz var, defans hattı komple geriye hızlı koşabilen oyunculardan oluşuyor, rashica ve yunus gibi merkez orta saha özellikli kanatlar da var, 4-4-2 için uygun bir takım var. hatta barış alper bile bu sistemin forvetinde denenebilir. oliveira 4-4-2 oynayan porto'da göstermişti kendini.
    alternatif olarak skora göre 4-3-3 oynayabiliriz de. o zaman kerem - yusuf kanatlarıyla oynarsın. yorulmuş rakibe karşı mata'yı oynatırsın vs. vs.
    ama eğer oyun gücümüz yüksek olsun istiyorsak 4-4-2 en doğru tercih gibi duruyor. genlerimizde de var, uygun oyuncular da var. tek gereken şey takım boyunu kısaltmak ve oyunu rakip yarısahada oynayacak şekilde dizayn etmek zira biz tam saha takım boyunu uzatarak oynuyoruz ve yaptığımız pres etkili olmuyor.
  • 31589
    yonetim, teknik ekip ve futbolcularin degismesine ragmen, devam eden izdirap futbolu, gol sikintisi yasamasi ve salak salak goller yenme geleneginin devami artik can sikici bir hal almistir. milletin stoperlerinin, beklerinin bizim forvet hattindan (gomis haric) daha fazla gol atmasi ayri bir sikandal zaten. umarim kisa sure icinde takima sihirli bir degnek falan deger de en azindan oynamaya baslariz. yillardir sabrediyoruz, okan hocaya da edecegiz ama artik ne oynatacagina karar vermesi gerekiyor. ben sahsen hicbir sey anlamadim, ne aldirdigi adamlardan (oynatmiyor bir kismini) ne de oynatmak istedigi futbolun ne oldugundan. gol atamiyoruz ama gol de yemiyoruz diye kendimizi kandirmisiz sanirim, en azindan son mac bunu gosterdi. okan hocam kendin olup, devrim yapamiyoraan biraz cesaretli ol, hala buyuk cogunluk arkanda ve artik bir seyler gostermen lazim yoksa elindeki bu kadro ile cagdas atan'a falan mat olacaksan cok umutlanmayalim.
  • 31591
    3 yıldır hakem-tff-medya tarafından doğranırken hiçbir şekilde kimlik ortaya koyamaması asıl sorundur.
    teknik direktör, yönetim, futbolcu kim olursa olsun 3 yıldır galatasaray ağırlığını sahada göremiyoruz. oyuna ağırlığını koyamamak en basit anadolu deplasmanlarında sinik ve silik oynamak, yıldız veya kariyerli diye alınan adamların anadolu topçuları karşısında afallaması gibi bir çok şey bir kaç yıldır izlemekten gına getiren durumlar olarak ayyuka çıktı.
    iyi giden, kazanmak için birbirine ahengi yakaladığını düşündüğümüz 11le oynamak galatasaray hocaları için bir hobi haline geldi.
    galatasaray maçı rakibe karşı oynamıyor evet tff-medya-hakem faktörlerine karşı oynuyor bu gerçek ama sen oyun olarak pes etmeyen bir kimlik ortaya koyarsan seni durdurmak için yapacakları artık kör göze parmak gibi görünür ve o zaman sen oyunları, planları bozarsın.
    ama galatasarayı galatasaray durduruyor. kimliksiz, özgüvensiz ve çabuk düşen yapısıyla galatasaray futbol takımı sahada rakiplerin ağırlığıyla korkuttuğu o kimliğinden bir hayli uzakta.
    aklıma başakşehir şampiyonluk maçında atılan ama ofsayt diye sayılmayan goller sonrası pes etmeyen ve hep gol aradığımız o maç geliyor. sonunda hadi bunuda iptal edin diye haykırdığımız o gün gösterilen direnç ve azmi istiyorum. o azim galatasaray futbol takımının kafa kağıdıdır, hüviyetidir, kimliğidir, olması gerekenidir.
  • 31592
    birini ve onunla vakit geçirmeyi çok özlersiniz, buluşmak için sözleştiğinizde heyecan ve özenle hazırlanırsınız, çocuklar gibi neşeli şekilde buluşursunuz, fakat o sizi umursamaz ve bir süre sonra bi bahaneyle çıkar gider. 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı ile aynen bu şekilde hissettirmiş takımdır. malesef kötü oyundan daha da beni üzen oyuncuların üstündeki bıkkınlık ve isteksizlik oldu. biz iyi mücadele etseydik de kayserispor yine doğru oyunla bizi yenseydi bu kadar üzülmezdim. ama sanki televizyon başındaki ben kadar kimse bu galibiyeti istemedi, kimse benim kadar umursamadı. gururumla oynandı, umutlarım kırıldı sözlük, çok üzgünüm. ilk defa böyle şeyler hissediyorum. :(
  • 31594
    uzun aranın da verdiği etkiyle yaşattığı hayal kırıklığı çok büyük olmuş takımımız.
    sıradan bir deplasman kazası olarak unutulup gidecekken hem beklentilerin çok yükselmesi hem de 1 ayda oynadığımız 2. maç olunca olması gerekenden fazla değer verdik 15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçına.

    ligin 5. haftasından sonra geniş bir kadro kurup avrupa'da da olmayınca bu tür denemeleri yapacak başka mecra kalmadı tabi.
    hazırlık maçı demeyin* mata'yı gördük işte hazırlık maçında, adamı de bruyne yaptık tek bir hazırlık maçıyla. çok gereksiz yükseliyoruz sonra da çakılınca etkisi daha büyük oluyor haliyle.

    okan hoca bu takıma ads gibi çok iyi bir hücum takımına karşı deplasmanda çok fazla pozisyon vermeden ve gol olabilecek pozisyonlara da girecek bir oyun oynattı. keza her ne olursa olsun ts deplasmanını tek bir net pozisyon vermeden geçti.

    yeter ki şu camianın gereksiz ve haddinden fazla gaza gelmesine kendini kaptırmasın.

    öyle uçup kaçacak, rakibi boğacak, 2 yerse 3 atacak bir takımımız ve oyunumuz yok.

    elimizde ligin çok üstünde kale-savunma-orta saha oyuncularımız var. hücumda da herhalde ilk 5'e giremeyecek bir ön taraf (isim değil güncel form durumları)

    o yüzden ts-ads maçlarında olduğu gibi mata-mertens-icardi'den sadece birisi olacak şekilde bir oyun kurgularsak yine zor ve kısır da olsa galibiyetler gelmeye başlar.

    bu hatasından ilk maçla birlikte döneceğini ve gereksiz bir şekilde inat etmeyeceğini umuyorum okan hoca'nın.
    sonuçta torent gibi tazminatımı alayım da gerisi umrumda değil kafasında birisi değil okan hoca, o da bizler kadar üzülmüştür son maçımızda.
  • 31595
    takımda yer alan bazı futbolcuların geçtiğimiz sezondaki gol ve asist sayıları şöyledir.

    kerem aktürkoğlu: 10 gol 5 asist
    yunus akgün: 8 gol 9 asist
    mertens: 11 gol 1 asist
    ıcardi: 4 gol
    seferovic: 3 gol 2 asist

    bu 5 futbolcudan 10 haftada sadece 2 gol 1 asist katkısı aldık. dede diye dalga geçilen gomis olmasa rezil durumdaydık. puan tablosunda hala çok kötü bir durumda değiliz ama bu şekilde gitmeyeceği aşikar. sadece az gol yiyerek (ki artık gol yemeye de başladık) şampiyon olamazsınız. ya bu futbolcuların form tutmasını bekleyeceğiz, ya da oyun planında ve ilk 11 de bazı değişikliklere gideceğiz. doğru şablonu bulana kadar iş işten geçmese bari.
  • 31596
    son 4 teknik direktörü;

    igor tudor mbp 1.79 yarım sezon
    ( görevden ayrıldığında 3. sıradaydık )

    fatih terim mbp. 1.86 dört tam, iki yarım sezon
    ( ilk ve ikinci yıl şampiyonluk, üçüncü yıl 6. , dördüncü yıl 2. , beşinci yıl görevden ayrılığında 12. sıradaydı )

    domenec torrent mbp 1.30 yarım sezon
    (12. sırada aldığı takımı 13. bitirdi)

    okan buruk mbp 1.89 henüz 9 maç*

    olan futbol takımımız.

    bu süreçte tudor ile geçiş, terim ile tudor'un oyununun üzerine geliştirme, ikinci yıl bir önceki seneye göre daha düşük kalibrede futbol ile gelen şampiyonluk, üçüncü, dördüncü ve beşinci yılda statik pozisyon oyunu denemeleri, boşa geçen 3 yıl, torrent ile fatih terim’in oynatmak istediği futbolun devamı, okan buruk ile de zaman zaman geçiş oyunu, zaman zaman da pas oyunu karışımı.

    son 6 sezonda teknik direktör etkisini sahada görebildiğimiz en iyi dönem hangisi diye sorarsanız, 2017-2018 tudor ve terim'in yarım dönemlik yönetimindeki şampiyonluk derim. oynatılmak istenen futbol belliydi, oynatılmak istenen oyuna futbolcuların adaptasyonu belliydi ve sonucunda 34 maçta 24 galibiyet ve 3 beraberlik ile mbp 2.2 oran yakalanarak şampiyon olundu.

    kısacası şöyle bitireyim, uzun döneme yayılmış net ve başarıyla oynanan bir oyunu 5 sezondur seyredemiyoruz maalesef.

    çok çok uzun bir süre.

    gelen giden futbolcuları sayamayacağım elbet, ama 5 sezonluk iyi futbol açlığı tablosunun oluşmasında birinci etken olarak teknik ekip yetersizliğini görüyorum.

    bizim net olarak ne istediğini bilen, taktiksel varyasyonları gelişmiş, oyuncularını ona göre seçip, o yönde verim almaya çalışan bir teknik ekibe ihtiyacımız var.

    bu iki ana parametrenin futbolcu ayağını son 5 sezonda çok eleştirdik, ama maalesef teknik ekip futbolcu grubuna göre çok çok yetersiz ve verimsiz kalmıştır. son 5 sezonun faturası budur. eleştirilerin yönelmesi gereken nokta da burasıdır.

    galatasaray gibi ülkenin en başarılı ve her sene şampiyonluğa oynaması gereken, sürekli zirvede yer alması gereken bir takımda futbolcu grubundan alınan düşük verim net bir başarısızlıktır.

    şu anda bu teknik ekip ihtiyacını okan hoca'dan doldurmasını bekliyoruz, beklerken yine eski alışkanlıklara binaen futbolcu grubunun eleştirilmeye ve isim üzerinden yerilmeye başlandığını okuyorum.

    yapılacak olan iş, futbolcu grubunun artı yönleri ve eksi yönleri iyi tartılarak, verimi yükseltmektir. şu anda zaman zaman iyi yönde emareler verirken, bazen de verimsizlik çok üst boyuta ulaşıyor. bu da 9. haftada kesin bir kanaate varılmasını engelliyor.

    tahminimce dünya kupasına kadar olan 4 maçlık fikstür bu kanaatin oluşması için yeterli bir süre olacaktır.

    edit: şöyle de bir ekleme yapalım.

    en son iyi futbol oynadığımız kadrodan ndiaye-belhada nın şu anda lider konumda bulunan adana demirspor' da oynaması da ilginç bir enstantane olmuş. onyekuru da rodrigues'in ikamesi dersek nereye varıyoruz?

    sorun futbolcu grubunda değil, sorun o grubu oynatmayı başaran ya da başaramayan teknik ekipte.

    eminim yunus akgün adana'da olsaydı şu anda gol-istatistik verileri daha yüksek olurdu.
  • 31598
    beşiktaş futbol takımı 2020-2021 sezonuna felaket derecede kötü bir giriş yapmıştı. avrupa'da rezil bir oyunla elenilen paok maçı sonrasında ligde 4 maçta sadece 4 puan toplayabilmişlerdi. 4 ekim 2020 tarihinde oynadıkları ve 1-0 kaybettikleri gençlerbirliği maçından sonra da hem milli ara, hem de bay geçmelerinden ötürü 22 günlük bir araya girdiler ve bir sonraki maçlarını 26 ekim tarihinde oynadılar. son kaybedilen maçtan sonra ise teknik direktör sergen yalçın 20 günlük arayı iyi değerlendireceklerini ve çok çalışıp geri doneceklerini belirtti. 26 ekim tarihine kadar kimse beşiktaş'ı bir şampiyonluk adayı olarak görmüyordu. sonra aradan döndüler. ilk 4 maçta 4 puan alabilen takım aradan sonra ligin ilk yarısının bitimine kadar oynadığı 16 maçtan 40 puan çıkardı. bu süreçte sadece 2 yenilgi ve 1 beraberlik aldılar ki mağlup oldukları maçlardan birisi tecrübesiz ersin'in kırmızı kart gördüğü gaziantep deplasmani *. takım aradan sonra inanılmaz bir fizik güçle dönmüştü. o takımın kalesinde tecrübesiz ersin, solbekinde rıdvan-nsakala, stoperinde de wellinton souza oynuyordu ve oradan aldıkları özgüven ile sezon sonu şampiyon oldular. bu hikayede transfer döneminin son günlerinde yaptıkları rosier, josef, ghezzal ve aboubakar transferlerinin de hakkını verelim ama o aradan faydalanan hocayı da unutmayalım şimdilik ki söz konusu hoca da türk futbol tarihinin en tembel ve antrenman sevmez futbolcusuydu.

    2022-2023 sezonu başına gerçekten flaş transferler ile girdik. bence gerçekten iyi kadro kurduk ama öyle oyuncular geldi ki hem maç hem de antrenman eksikleri vardı. bu zamana kadar da takımı hep bu yönden savundum eski entrylerime göz atabilirsiniz. bu oyuncular maç ve antrenman eksiklerini giderince takım çok iyi noktaya gelecek diye düşünüyordum. takım yukselerek de gidiyordu gerçekten. toreira, oliveira gibi oyuncular hemen eksiklerini kapatıp form tutmuslardı ve 2020-2021 sezonunda beşiktaş'ın yaşadığı gibi bir ara geldi. bulunmaz bir nimetti aslında. takım zaten iyiye giderken bu arada bütün eksiklerini giderebilirdi. ancak tuhaf bir şekilde arayı izinle geçirdik. vallahi de o günkü beşiktaş'tan daha çok ihtiyacımız vardı çalışmaya ama okan hoca izin kullandırmayı tercih etti. takımda inanılmaz büyük bir gevşeklik görüyorum. herkes kafasına buyruk hareket ediyor gibi geliyor. birisi 2 maç arasında eski takımının şampiyonlar ligi maçına gidiyor, birisi toksik ilişkisinin peşinden arjantin'e gidiyor maça çıkmıyor, yusuf demir 2 haftadır kadroda yok sebebi bilinmiyor... bu şekilde olmaz. böyle gevşekçe bir şey kazanamayız. hele ki karşıda jorge jesus gibi bir kurt varken çok zor. bilmem farkında mısınız ama takımı skor yükünü 9 hafta 37 yaşındaki gomis cekti. o da karakterli topçu olduğundan yani. okan hocam kusura bakma ama olay sadece teknik ve taktik değil. hiç olmadı ve hatta bu ülkede hep de ikinci pland kaldı. 1 gün maç, 3 gün izin sonra maç, arada bir antenman. yabancılar her hafta bir yerlerde... böyle yürümez hocam. şu sözlükte kendisine benden daha fazla destek veren, gelmesini benden çok isteyen çok fazla kişi yoktur ama ben şimdi bunları yazıyorum. bu takım en az fenerbahçe gibi, başakşehir gibi hatta trabzonspor gibi ciddiye almalı bu işi. bunu başarırsak zaten kalite çözer kalanını ama yapamazsak bu sezondan ümidi keserim. ne yazık ki efsane olmasını istediğim okan hoca'dan da keserim. o yüzden bir an önce silkinip ciddiyetle lige asılmak lazım. bu sezon başka bir kulvar da yok zaten.

    son olarak ilk paragrafın sonunda sergen yalçın türk futbol tarihinin en tembel futbolcusuydu demiştim ya işte okan hoca da en çalışkanlarından birisiydi. hocam topçuluğun nasıldıysa aynısını talep etmen lazım oyuncularından. başka türlü olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın