• 31577
    oldukca genis ve yetenekli oyunculardan kurulu takimimiz.
    belki, genis kadrodaki oyunculari daha efektif kullanabilmenin bir yolu da mac basinda tasarlanan belli senaryolara bagli kalmaktir.
    soyle ki,
    "macin basinda torreira ile basla, ikinci yari onu cikartip berkan ve rashica yap yunus ya da kerem'i cikart."
    "bir hafta ilk 11 e mertens ile, bir hafta mata ile basla, ikinci yarilarda yusufu oyuna al." gibi senaryolar takimi optimum seviyede kullanmayi saglayabilir. belki de hafta icleri oynamaya basladigimiz donemde bu durum kacinilmaz olacaktir.
  • 31578
    savunması ve orta sahası hiç abartısız avrupa ligi şampiyonluğu'na koşabilecek bir takımken hücum hattı verimsiz, uyumsuz ve istikrarsız kurulmuş takım.

    muslera-nelsson-boey-dubois-torreira-mdistjö-oliveira iskeletini bu form durumuyla sahaya sürdüğünüzde ligde üstünlük kuramayacağımız takım yok zaten.

    fakat santraforumuz yok. kanatlarımız yabancı sınırı nedeniyle elimizi sınırlıyor. santraforumuzu bilmediğimiz için 10 numaradan ne bekleyeceğimizi de bilmiyoruz.

    ense karartmaya gerek yok. en azından çözülmesi gereken sorunlarımız çok net. devre arasına kadar dayanmamız gerekiyor sadece.

    mertens'in forvete, yusuf demir'in 10 numaraya geçtiği, bay'ın birkaç hafta kerem'i kestiği bir düzende, mata ve oliveira'dan da yedekten katkı aldığımızda tekrar form tutmamız şaşırtıcı olmaz.
  • 31579
    izin konusunu abartmaya başlayan takım. teknik ekip galatasaray'ın maç oynamadan geçeceği haftada takıma 3 gün izin vermiş.

    hücumda bir çok eksik var, takımının duran top organizasyonu yok, farklı taktikler ve farklı oyuncular denemek çok önemli. bazı oyuncuların sürekli gol noktasında pas ve şut çalışması yapması lazım. ancak bizim takım maçlardan sonra sürekli ekstra izin yapıyor. oyuncuların bazıları bu durumdan oldukça memnundur fakat, yeni kurulan bu takımın yaptığı her kaliteli antrenman takımı daha da geliştirir. haftasonu boş geçmek yerine bir hazırlık maçı alıp, yerli konusunda rahatlamak için berkan'ı solda veya 3-5-2 oynatıp emin/metehan'ı stoper olarak denemek çok daha tercih edilebilir bir seçenekti.

    örnek deneme formasyonları:
    3-5-2
    ---mertens--icardi
    ------midtsjø--sergio---
    yunus----------------------boey
    ------------- torreira
    abdülkerim-nelsson-metehan
    ----------------nando

    4-1-2-3
    kerem--mertens--milot
    ------sergio--midtsjø---
    ----------- torreira--------
    berkan-abdulkerim-nelsson-boey
    ---------------nando

    3-6-1
    -----------mertens-
    --------------mata
    ------midtsjø--sergio---
    yunus----------------------boey
    ------------- torreira
    abdülkerim-nelsson-emin
    ----------------nando
  • 31580
    hoca kötülüğünden değil yerli kuralının kanat mevkisine sıkışmasından dolayı skor almakta zorlanan takım.

    rakipte haaland oynamıyor ama kalesinde yerli var, haliyle sahada kalıyor 2 yerli zorunluluğu. bu iki yerliden birini bazı takımlar ikisini de geride kullanınca ileri uç yani büyük takımların çoğunlukla topu oynadıkları bölgede full yabancı oynayabiliyorsun. futbolda yerli yabancı olayına inanmıyorum fakat ileri uçta oynayan yabancı yerine yine yedekten farklı profilde yabancı sokabilirsin. mesela senin kanatlarından birisi yabancı olsun, atıyorum yusuf demir, bu oyuncu yorulduğunda yerine rashica, alan bulamadığında yerine mata'yı sokabilirsin. fakat galatasaray'da yunus veya kerem yerine yabancı sokmak için 2-3 oyuncuyu yerinden oynatman gerekiyor. berkan'ın sol beke geçtiği denklemde bazen bir kanadını komple değiştirmiş oluyorsun, üstelik bek pozisyonunda da o mevkinin oyuncusu oynamamış oluyor.

    burada da mesele kadro mühendisliğinin yanlış yapılmasına geliyor. emre kılınç'tan bu kadar kolay vazgeçilmese hem kanat rotasyonunda daha az top kaybı yapması sebebiyle bir rekabet yaratabilirdin hem de orta sahanın ortasında değerlendirme şansın olurdu. en kötü ihtimalle barış alper'i veya berkan'ı sol beke atacağıma kılınç'ı atardım.

    ayrıca kerem ve yunus aynı profilde iki oyuncu. biri oyun kurucu kanat şeklinde oynasa bu kadar problem olmaz. yunus'un dar alan becerileri ve topla ilişkisi kerem'den fersah fersah önde. ayrıca alt yaşlarda 10 numara oynaması sebebiyle bi yatkınlık da vardır. arkasında bindiren boey ile bu görevi üstlenebilir diye düşünüyorum.

    bu ikili mevcut oyun planında maç başına 30 ila 40 arası top kaybı yapıyor. bu top kayıpları rakibe geçiş imkanı tanımak, takımı geri koşturmak, ileriye yerleşememek demek. girdiğin pozisyonları da değerlendiremediğinde bu sorunlar ortaya çıkıyor.
  • 31581
    tv ve youtube yorumcularının eleştirilerine bakınca lig sonuncusu olduğunu zannettiğim takım. allahtan puan durumuna baktım. meğerse değilmişiz. ilk 8 haftalık fikstüre ve deplasmanların çokluğuna rağmen iyi de puan toplamışız.

    hayret ettim ama rüyadan hemen uyandım zira yorumculara göre ne oynadığımız da belli değilmiş, belli bir oyun şablonumuz da yokmuş. ''allah allllaaaaahhh'' dedim kendi kendime ve merak ettim. merak iyi şeydir insanı araştırmaya iter. ilk 8 haftada rakip ceza sahasında en çok topla buluşan takımlardan biriyiz. en yüksek isabetli pas yapan takımlardan biriyiz. topla oynama yüzdesi en yüksek takımlardan biriyiz. en çok şut çeken takımlardan biriyiz, hatta en çok isabetli şut çekenlerden de biriyiz. örnek olsun diye galatasaray 103 şut 47 isabetli, fenerbahçe 82 şut 42 isabetli. ayrıca pek popüler xg oranı yüksek takımlardan biriyiz. o zaman kafamda deli deli sorular; topa çok sahip olarak ve isabetli paslaşarak, rakip ceza sahasına diğer takımlara göre daha çok giriyoruz, futbol istatistik aleminin bizden acaip gol beklentisi var ve bunu bir oyun şablonumuz olmadan mı yapıyoruz? yani şansa bala attığımız tüm paslar yerini buluyor ve tesadüfen bu paslaşmalar bizi rakip ceza sahasına sokuyor, futbolcularımızın konan sineği kovmak için salladıkları ayakları topa çarpınca şut çekmiş oluyorlar?!?! çok enteresan.

    neyse, türk futbolunun medar-ı iftiharı, aydınlık bilgili yüzü, değerli yorumcular mutlaka birşey biliyordur. çok da kafa patlatmayayım bari. gidip kriket filan oynayayım.
  • 31582
    2022/2023 sezonunda başakşehir ve konyaspor dışında en olgun futbol oynayan takım. eksikleri hâlâ var ve gol bulmakta sorun yaşıyor ama oynadığı futbol şampiyonluk yolundaki diğer rakiplerinin tümünden daha olgun, daha sürdürülebilir ve daha mantıklı.

    burada insanların kafasını en çok fenerbahçe karıştırıyor çünkü çok coşkulu bir futbol oynuyorlar. fakat fenerbahçe'nin çok sık iç sahada oynadığını ve bu maçlarda örneğin alanyaspor gibi fenerbahçe'nin oyun tarzını davet eden takımlarla karşılaştıklarını unutmamak lazım. ayrıca biz 8 resmi maça çıkmışken fenerbahçe şu ana kadar 15 resmi maça çıkmış durumda. bugün yorumcular, hiçbir büyük takımın oyununu gerçekten oturtamadığından bahsediyor ve ekliyorlar: "okan hoca için 8 maç yeterli olmalıydı" ama aynı yorumcular "jesus için 15 maç yeterli olmalıydı" demiyor. bu saçmalık. kaldı ki galatasaray çok daha iyi bir takım savunmasına sahip fenerbahçe'den. adana demispor maçında çok pozisyon verdiğimizden bahsediliyor örneğin ama bu pozisyonlardan sadece biri organizeydi. konyaspor da uzaktan şutlarla tehdit yaratmıştı.

    bir diğer önemli husus da şu: galatasaray'ın zaafları, kullanması daha zor zaaflar. daha oyuncu performansı bazlı durumlar söz konusu. fenerbahçe'nin zaafları ise oyuncu karakteri bazlı zaaflar. nedir onlar? hantal stoperler mesela. bu adamlar asla hızlanmayacak. iyi pozisyon alabilen stoperler de değiller. yine oyunu dinlendirebilecek, tempoyu ayarlayabilecek oyuncularının sayısı ve kalitesi de bize nazaran az. evet, daha tempolu oynayacaklar ve tüm sezon daha zevkli maçlar izletecekler... ama bizim kadar doyurucu bir futbol sahaya sürdüklerini ve sürebileceklerini düşünmüyor. demem o ki, biz akşam yemeğiysek fenerbahçe biranın yanındaki cips. eğlenceli ama karın doyurmaz.

    elbette bu yorumumdan fenerbahçe bizi geçemez gibi bir öngörüde bulunduğum çıkmasın. futbolda birçok etken var. yalnız, uzun vade için galatasaray çok daha doğru adımlar atıyor diye düşünüyorum. galatasaray futbol takımı iyi, hatta çok iyi yolda.
  • 31585
    torreira-midtsjo
    yusuf/rashica - mata/sergio - mertens
    gomis/icardi/seferovic

    2022-23 sezonunda sahada ayni anda su yukardaki oyuncu grubunu izleyemedigimiz takimimiz, gercekten icime sinmiyor bu durum. hani yunus/kerem'den biri de olabilir sahada ama onu bile yapmak icin kaleye bana gore hic iyi seviyede olmayan okan'i ve solbeke yine asla bizim seviyemizde olmayan kazimcan/emre'yi koymak gerekiyor. veya bir cilginlik yapip nelsson yerine emin bayram oynayacak(!) yani keske konferans ligi bile olsa avrupada olsaydik da su oyunculari ayni anda sahada gorebilseydik. bu bakimdan once garabet yabanci kuralinda emegi gecenleri aniyorum, sonra da torrent denen vasifsizi... herif 2021-22 sezonunda ilk 3'ten kopmasina ragmen hem inatla genc oyuncu denemedi, bir kac ay sonra takimdan ayrilacagi bariz adamlara forma verdi, garantiye kacti, hem de ona ragmen skor alamadi ve konferans ligine bile katilamadik. bu oyunculari orda bari gorurduk anasini satiyim...
  • 31586
    aslında güçlü forvet ve güçlü forvet arkası tabi gönülden geçen (burada güçlüden kastım kalite anlamında), ancak geldiğimiz noktada, +3 yerli kuralı nedeniyle belki de bir tercih yapmamız gerekiyor.
    çok geriye gitmeden son 5 sezonu ele alalım; şöyle gümbür gümbür oyunu domine ettiğimiz, 4-5 gollü galibiyet sayımız iki elin parmakları kadar ya da bir tık fazlasıdır, ama eminim ötesi değil.
    hal böyleyken aynı süreçteki forvet oyuncularımızı da bir hatırlayalım;
    gomis (ilk gelişi), eren, diagne, mitroglou, falcao, andone, mustafa ve bugüne gelirsek yine gomis, seferoviç ve son olarak icardi...
    aslında kağıt üzerinde gayet de dolu dolu, kariyerli bir topluluk göze çarpıyor. ama aldığımız performanslar malesef hiç de tatmin edici olmadı (bu sezon özelinde başlangıç olarak diyelim)
    (bkz: süper lig 2022-2023 sezonu)
    ben o zamanlarda da benzeri düşünceleri taşıyordum, şimdi de aynı; bizim ana sorunumuz golcüden, forvetten, santrafordan ziyade topu o bölgeye taşıyacak sistemi bir türlü hayata geçiremememiz oldu.
    şimdi bu sezona gelirsek, yine önde yaşını, form durumunu geçtim, avrupa futbolu'nda isimleri bilinir 3 forvetimiz var ve ligin ilk 8 haftasında rakip filelere attığımız gol sayısı 9, bunun da ikisi rakiplerin kedi kalelerine gol atması.
    tam olarak çözülmüş diyemesem de topu biraz biraz rakip kaleye getirmeye başladık gibi, ama şimdi de bitiricilik problemimiz baş gösteriyor, öyle ki, kaliteli ayak dediğimiz, jeneriklik gollerini izleyerek takıma geldiklerinde hayaller kurduğumuz isimler altı pastan topu kaleye dürtememekte.
    bitiricilik elbette çalışma ve tekrar isteyen bir konu, bu zaten olmalı, ama yapılabilecek diğer hamle ise ileride 3'ünden birini koymak durumunda kaldığımız icardi, gomis, seferoviç yerine, formsuz olan kerem ve yunus'u da dinlendirme adına, acaba en uca barış ile başlayıp, arkasını torreira - midtsjö - mata - mertens - rashica beşlisiyle mi donatsak.
    yapabilirse barış'ın ön tarafta yapacağı baskı, oraları karıştırması, topun kıymetini ve pozisyon almayı biraz daha bilebilmesi, torreira ve midtsjö'nün serseri topları toplaması ve mata-mertens-rashica'nın (ya da yusuf da olabilir) kreatifliği sayesinde biraz daha pozisyon zenginliğine, ve dolayısıyla gol sayımızda artışa ulaşır mıyız diye kafamda acabalar belirmiyor değil zaman zaman.
    tabi bu isimlerin oynayabilmesi adına geride de, zaman zaman başka girdilerde de denk geldiğim şekilde, belki stoper olarak emin, sol bek olarak abdülkerim opsiyonunu düşünmek gerekecek.
    unutmadan, burada önemli noktaların başında elbette bu oyuncuların top rakipteyken kompakt durabilmesini sağlamak geliyor. bu ne derece başarılabilir emin değilim, zira 34-35 yaşlarında mata-mertens ikilisinin varlığı söz konusu.
    gerçi bir yandan da 22-23'lük yunus ve kerem varken işin savunma yönünde kuş mu konduruyorlar sorusu da akla gelmiyor değil.
    sonuç olarak, bu opsiyon daha çok pozisyon bulmamızı sağlar gibi geliyor bana. kenarda da taze kuvvet yunus, kerem (hem biraz toparlanmış olurlar), berkan, dubois, oliveira, 3 forvetimiz hazır kıta olarak beklerler.
    özetle;
    ...................muslera....................
    boey - nelson - emin - abdülkerim
    ............ torreira - midtsjö .........
    ........rashica - mata - mertens (yusuf)
    .................... barış ......................

    11'i en azından bir hazırlık maçında denenmeye değer bence...
  • 31587
    ruhu 4-3-3 oynamalı diye bağırıyor artık bu sene için dediğim çocukluk aşkımdır.
    torreira-midtjo-oliveria orta sahası seyrettirmeli bize artık. kalede muslera önünde nelsson boey ok ise geriye kalan yerli sorunu değil yabancı sorunudur. mertens ıcardi mata gomis seferovic o kalan iki pozisyona diğer yerli durumu ise yunus ve abdulkerimden sonra yazılan üçüncü ve son pozisyona adaydır. matematik ne güzel bir bilim değil mi?9
  • 31588
    2022-23 sezonunun ilk 8 haftasına iyi başlayan takım. giresunspor mağlubiyeti yaşanmasaydı harika başladık derdim.

    son dakikalarda bulduğumuz goller vardı ama o maçlarda da rakibi iyi yıprattık. çokça eksik, yetersiz nokta var ama berabere kaldığımız trabzonspor ve adana demirspor maçlarında tek farklı galibiyet alabilirdik, alsaydık bu oyuna bu galibiyet şans demezdik.

    teknik detaya girmeyeceğim bu entry'de, tekniğe girersem dediğim gibi onlarca eksik nokta yazarım. kabaca değerlendirirsem giresunspor maçı harici 35 dk 10 kişi oynayan adana demirspor maçınıda bir şekilde kazanmamız gerekirdi. giresunspor maçında transfer sezonu devam ettiği için okan hocanın* düşük konsantre ile maçı takip ettiğini düşünüyorum. daha sonraki haftalar hocanın da saha içi odağı arttı.

    geleceğe yönelik bu takım 4-5 hafta galibiyet serisi yaparsa şampiyonluk yakın söylemleri başlar medyada, buda erkenden rehavete sokabilir takımı. dikkatli olmak lazım, iyi oyun olduğu sürece zaman zaman sürpriz kayıplara çok negatif bakmamak lazım.
  • 31589
    2022- 2023 sezonunun geride kalan maçlarında güzel sinyaller veren ama tam olarak da oturmamış takımımız.

    yabancı sınırı olmasa aslında sorunumuz olmayacaktı. kulübede çok yetenekli adamlar var ama maalesef istediğimiz randımanı alamadık. kerem ve yunus'un göze batma sebeplerinden biri de bu. mpabbe ve neymar olsunlar diyen yok ama dürüst olmak gerekirse ben maç boyu bu ikiliye odaklanıyorum. verimleri iyi değilse takım da üretken olamıyor. ikameleri yabancı futbolcu olunca sınır yüzünden bunlara muhtacız hissine kapılıyorum ve her olumsuz hareketleri iyice geriyor. ķötü oynasınlar da laf edeyim gibi bencilce bir beklentim asla yok. aksine, keşke ortalama üstü oynasınlar bu da yeter diyorum.

    bana kalırsa sistem, koşma, mücadele gibi önemli hususlarımızda büyük sorunlarımız yok, hatta iyiyiz. ama oliviera'nın temposuzluğu, kerem ve yunus'un hızlı düşünüp oynamamaları, genelde topu ezmeleri, takım oyununa olan katkılarının istenilen seviyede olmaması ve pas hataları takımın ritmini bozuyor. oliviera'nın çözümü mata ile halledilir ama aynı şeyler kanatlar için söz konusu olmuyor. yusuf ve rachita direkt oynasa çok daha müthiş bir ekip olurduk diyebilirim. abdülkerim banko ama geriye kalan 2 türk kim olacak? hadi sol beke de idare edecek seviyede birini koyduk diyelim öteki isim kim olacak? torreira ve mitçö ikilisi artık bozulmamalı. bu ikili ile orta sahada özellikle defansif anlamda çok güçlü olduk.

    yapacak bir şey yok... futbol öğrenme ve gelişme işi. kerem'in aldığı mesafe ortada, gelişiyor ve çalışıyor. yunus geçen sene adana'da bayağı iyi gelişti. ikisi de geçen senenin en iyilerindendi. sorunlarının olduğu fikrine katılmıyorum; özellikle de maaş konusu. bu çocuklar geçen sene parlarken geçiş oyunu oynayan takımlarda oynadılar. bu seneki galatasaray set hücumu yapan bir ekip ve belli ki bu oyunu pek bilmiyorlar. bu sistemi öğrenmeleri gerekiyor ve yanlarında mata gibi futbol dahisi birisi var. yerlerinde olsam yemem içmem mata'yı takip ederim, bana bu işi öğret derim. eğer galatasaray'da oynuyorsanız her sisteme adapte olmalısınız.
  • 31590
    şu sıralar kimsenin üzerine konuşmadığı ya da henüz kafa yormak istemediği bir realitesi olan cağnım takımım: süper lig 2022-2023 sezonu bittiğinde yine ve yeniden forvetsiz kalacaktır. bafetimbi gomis'in sözleşmesinin biteceğini, mauro icardi'nin kiralık anlaşmasının sona ereceğini, haris seferovic'in opsiyonunun kullanılmayacağını düşünürsek ve fc nantes'in de mostafa mohamed ahmed'in satın alma opsiyonunu çok yüksek ihtimalle kullanacağını varsayarsak, baya baya sözleşmesi bulunan tüm forvet oyuncularımızın tasfiye olacağı bir lig bitimi olacak gibi. yani önümüzdeki yılın yaz aylarına elde sadece dreis mertens'in +1 yıllık opsiyonuyla ve alt yapıdan beknaz almazbekov'la falan gireceğiz. her ne kadar erden timur tarafından çoğu transferimizin anlaşmalarının bilinçli olarak bu şekilde yapıldığı ve gelecek yıl için çok önemli planlar düşünüldüğü söylenmiş olsa da şu yukarıdaki gerçekliğe dair ne kadar hesap kitap yapılıyor merak etmiyor değilim. transfer sezonu bittiğinden beri aklımı kurcalayan bu durumu da şimdiden dile getirmek istedim. sonuç olarak forvet transferi için yana yakıla kap bildirimi bekleyeceğimiz günler yakın, meşaleyi yakın diyorum şimdiden. üstelik ligi şampiyon bitiren takımın şampiyonlar ligi için ön eleme oynayacağını düşünürsek yapılacak transferlerin zamanının ne kadar kritik olacağı da buz gibi bir başka gerçek. bekleyip göreceğiz sanırım.
  • 31591
    --- alıntı ---
    lıverpool izlemeye geldi

    süper lig'in 7. haftasında nef stadı'nda galatasaray'ın konyaspor 'la oynadığı maçı liverpool gözlemcilerinin takip ettiği ise tesadüfen ortaya çıktı. ingiliz kulübünün scoutları pasolig alarak maçı izlemek istedi ancak bilet bulamayınca galatasaray kulübünden yardım istediler. sarı-kırmızılı kulüp, liverpool scoutuna yer ayarladı ve maçı tribünden izlemesini sağladı

    4 oyuncuyu takipteler

    liverpool gözlemcilerinin konyaspor maçına 11'de başlayan sacha boey, yunus akgün, kerem aktürkoğlu ve nelsson'nun performansını takip ettiği öğrenildi. bu 4 futbolcuyu sezon boyunca da takip edecekleri gelen haberler arasında.

    --- alıntı ---

    çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olan takımımız.
    kloop maalesef farketmiş bizim çocukları.
    tamamen objektif ve bilimsel bir şekilde düşününce, 100 milyon paund'a bu iş biter diye düşünüyorum.

    nelsson:35
    boey:25
    yunus:20
    kerem:20

    şaka bir yana uzun zaman sonra elimizde ilk defa bu kadar çok piyasası olan asset'imiz oldu.
    yukarıdaki 4'lünün haricinde, dubois, torreira, yusuf'da ödenen bonservisin üzerinde transfer yapacak oyuncularımız. hatta sergio-midtsjö'yü bile sayabiliriz ki daha 29 yaşındalar ve piyasaları var avrupa'da.

    sadece tek bir transfer döneminde takımı birkaç kademe birden atlattırmak cidden takdire şayan bir iş.
  • 31592
    yabancı/yerli tartışma sarmalından çıkıp bu kararı teknik heyete bırakması gereken futbol takımı. ne yaparsak yapalım ilk 11 anlamında istikrarlı bir çözüm bulunamayacak. bu gerçeği önce bir kabul edelim. elimizdeki en iyi çözümler üzerinde de kerem ve yunus'un üzerinde haddinden fazla söz konusu ekstra baskı yaratıyoruz. sonuç olarak 8 maçın 5'ini deplasmanda oynayan bir dönem geçirdik. bu zorlu deplasmanlı yoldan da bu oyuncuların var olduğu kadrodan çıktık.

    iki oyuncunun spesifik tek aksi yönleri kerem aktürkoğlu'nun top kayıpları, yunus akgün'ün ise zayıf, etkisiz şutları... bunlar toparlanacak şeyler olduğu için geçen sene bireysel performanslarıyla ligi domine eden ikiliden bahsediyoruz. büyük bir öfkeyle üzerlerine gidilmesini oldukça absürt buluyorum.

    onun dışında bir çözüm bulunacaksa önümüzdeki 5 maçta zorlu maçlara çıkacağız. bu maçlarda yerli denemesi yapmak oldukça riskli olacaktır. benim nazarımda tek çözüm abdülkerim bardakcı'nın sol bekte sahte bek rolünde hücumdayken sol iç koridorda orta saha olarak geride görev alması yönündedir yani asimetrik bir üçlü savunma diyebiliriz. emin bayram ve metehan baltacı'dan birisi... böylece şöyle bir etkin yapı ihtimalleri ortaya çıkabilir. benim tercihim 1'nci ihtimalden yana... sacha boey'nin etkinliği konusunda abdülkerim'in varlığıyla hücumdaki genişlik ve yoğunluk 7li bir hücum hattıyla sağlanmış olacaktır.

    midtsjö torreira oliveira
    yunus icardi mertens

    midtsjö torreira
    yunus mata rashica
    mertens

    midtsjö torreira
    yunus mertens rashica
    icardi
  • 31593
    önümüzeki 5 maça mutlak suretle odaklanması gereken futbol takımı. şampiyonluk sözlerini güçlü şekilde ifade etmemiz için minimum puan kaybına ihtiyacımız var çünkü bu süreci 12-13 puanlarda bitirmek bize sandığımızdan çok daha büyük adım atmamıza sebep olacaktır. dünya kupası sonrası dönemde bu dönemdeki deplasman dezavantajını nasıl yaşadıysak aynı şekilde birçok maç üst üste kendi evimizde oynayacağız. ilk 8 maçta 5 deplasmanlı süreci nasıl aştıysak ikinci deplasman dezavantajlı süreci bu anlamda aşmamız şampiyonlukta net bir şekilde en güçlü favori olmamızı sağlayacaktır.
  • 31594
    bu başlıkta da galatasaray'ın oyununun tartışıldığı başka başlıklarda da 1 buçuk senedir sürekli söylediğim bir şey var. galatasaray'ın 3. bölgede net bir oyun kurucusu olmadıkça beklenen üretken futbol ortaya çıkmayacak. kerem bir maçta 50 kere topla buluşuyorsa 15 de top kaybı yapması kesin. yunus'un topu ayağına aldığında tercihleri sıkıntılı olabiliyor daha az karar vermesini gerektiren anlarda yeteneğiyle iş yapabileceği anlarda topla buluşması gerekir. mertens, icardi ve gomis'in ceza sahası ya da yay civarı hariç topla buluşması oyuna hiçbir hizmet etmiyor. üçünün de mesleği gol atmak. haliyle mevcut kadroda takımımız mata'yı kullanmak zorunda. kerem'i bekle stoper arasına kaçıracak, yunus'a attığı pas ile rakip bekle bire bir kalıp geçtiği anda rahat şut ya da şut pası vermesini sağlayacak gerektiğinde topa basıp doğru boşluğu bulmak için al ver yapacak bir oyuncu olmadan bu takım verimli olamayacak. aynı düzende kerem yerine rashica oynarsa 15 değil 10 top kaybı yapar belki, oyun tarzı olarak çok büyük farklılığı olan bir oyuncu değil. mata'nın yaptığı işi oliveira'dan da bekleyemeyiz. oliveira dar alanda top tutabilen bir oyuncu değil, mata kadar net bir pasör de değil ve gereğinden fazla final işi deniyor. gerektiğinde topa basma gerekli boşluğu beklemek de kıymetli bir özelliktir. oliveira topa bastığında kaybetme riski de yüksek olması sebebiyle belki de bunu yapamıyor tabi oyun görüşünden ziyade. sözün özü galatasaray'ın orta sahası nasıl kurulur, kanatları nasıl olur, forveti kim olur meselesinden daha öncelikli konu mata'nın bir formül bulunarak her maç 60-70 dk oynaması bence.
  • 31597
    bu sezon özelinde * geniş kadro terimini biraz fazla abarttık gibi. 8+3 kuralı olmasa bir nebze anlaşılır ancak ilk on bir dışında kalan oyunculara bakınca sorunsuz bir şekilde sezonu atlatırsak okan hocayı özel olarak tebrik edeceğim.

    --------------------muslera-----------------------
    boey---------nelsson-- abdulkerim-------kazımcan
    yunus-------torreira---midtsjö--------rashica
    --------------------mertens--------------------
    -------------------icardi-----------------------

    çok düşünmeden şöyle bir ilk on bir dizdim. ilk on bir dışında kalanlar:
    - ross
    - leo dubois
    - van aanholt
    - oliveira
    - mata
    - yusuf demir
    - kerem
    - seferovic
    - gomis

    berkan, emin, barış vs. böylesine baba bir yedek kadro türkiye süper lig tarihinde yok. baktım, gerçekten yok. beşiktaş'ın namağlup şampiyonlar ligi kadrosuna da baktım, fenerbahçe'nin cl. çeyrek finale çıkan kadroya da baktım, bizim drogba'lı sneijder'li kadroya da baktım, böyle bir zenginlik göremedim. erden timur'a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. ancak dediğim gibi okan hoca bu işin içinden nasıl çıkacak çok merak ediyorum.
  • 31598
    7 ekim 2023 gaziantep fk adana demirspor maçına ve genel olarak 22-23 sezonu adana demirspor'una bakılırsa nasıl bir takımla deplasmanda eze eze şanssızlıkla berabere kaldığı anlaşılır. ayrıca galatasaray hala özellikle hücum varyasyonlarında hazır bir takım değil, bitiricilik konusunda sıkıntılı bir takım.

    22-23 sezonunda hazır olmayan hali bazı poh pohlanmasına rağmen karşılaştığı ilk ciddi takımda ucl'den elenen, ligde de iki maçta (konyaspor, beşiktaş) gol bile atamayan takımlardan daha iyidir. (adana demir maçlarında şans ile kazandıklarını, nasıl ezildiklerini gördük) bizim hazır olmayan galatasaray takımı ise artık nasıl bir fikstür şanssızlığı ise hayvan gibi zor deplasmanlardan zor şartlardan iyi sonuçlar çıkarmıştır. bu şekilde giderse ligin ikinci yarısı ibre tersine döndüğünde yine her zamanki gibi "gs nasıl şampiyon oldu ya, hiç bir şey anlamadık" diyecekler...
  • 31599
    takımın bugün yine izinli olduğu söyleniyor. yani işin şeyi çıktı. bay geçilen hafta izin normal dedik ama 3-4 gün izin kullanan takıma yine izin verilmesi kadar tuhaf bir şey yok.

    sezon başından beri futbolcuların işin kullanmadığı, hatta minimum 2 gün izin kullanmadığı hafta yok sanırım. yeni kurulan takımda saha içi roller netleşmemiş, taraftar rolünü anlamayan genç oyuncuyu yemeye dünden hevesli ama takımın birbirini tanıyacağı, oyun planlarının netleşeceği zaman izin yapıyor.

    bir de avrupa’da olmamanın avantajı var, rakibe göre taktik çalışmak için daha fazla zamanımız var dediğimiz sezon maşallah avrupa var gibi takılıyoruz. sonra takım oyunu oturmadı, iç sahamızda ligin en kötü takımlarından birine yenildik, 10 kişilik takıma pozisyona giremedik diyoruz. hepsini de zemine, havaya falan bağlıyoruz.

    okan hocanın başarılı olmasını çok istiyorum. ama fb, trabzon ve başakşehir avrupa’dayken puan farkını açması gerekiyor. bunun için de bir an önce takım olmak. o ise oyuncuların gönlünü eylemekle meşgul. yani mert çetin’i falan da getirin bari. oyuncuların dilinden anlıyor, gezdirir, eğlendirir.
  • 31600
    mevcut yabancı sınırı dahilinde, elimizdeki malzeme ile bundan sonraki süreçte şu taktik formatla ve oyuncularla sahaya çıkmamız gerektiğini düşünmekteyim.

    sistem: 3-4-1-2
    .................................muslera......................................
    ..........emin(metecan).......nelsson.......abdülkerim...........
    boey(dubois)....torreira...midtjsö(oliveira)....rashica(barış)
    .........................yunus(yusuf-mata)..............................
    .................mertens(kerem).....icardi(gomis)...................

    ** parantezsiz yazılanlar kadronun alternatifsiz ilk 11 oyuncularıdır.

    kaleci: muslera, güncel form durumuyla ve tecrübesiyle kesinlikle tahtaya yazılacak ilk isimlerden birisidir. olağanüstü durumlarda veya as onbir türk oyuncularımızın sakatlığı durumunda ancak okan kullanılabilir.

    savunma: ileri hatta yaratıcılık problemi yaşamamak için gerekli iki türk kontenjanını burada kullanmamız gerektiğini düşünmekteyim. ilk onbir düzeyinde türk kanat bekimiz olmadığından iki yerli stoperde bu problemi çözmeliyiz. savunmanın lideri nelssonun ve türk stoper abdülkerimin yeri burada garanti. emin bayram ve metacan ikilisinden daha iyi olan formayı kapar.

    kanat bekler: burada, oyunun iki yönünü oynayabilecek hücum da becerikli, savunmada aksamayan iki arkadaşa ihtiyaç duyuluyor. sacha boey'in yeri güncel formuyla ve kanat bek oynamaya müsaitliğiyle garanti gözüküyor. dubois ise ancak boey'in arkasında bekleyecektir, sol kanata koymak gibi bir fanteziye gerek olmadığı düşüncesindeyim. sol kanat için en iyi alternatif rashica olacaktır. işin hücum boyutundaki yaratıcılığından ve hızından yararlanmamız adına en doğru isim kendisi gibi görünüyor. alternatifinin ise pva değil yine bir başka sol kanat devşirmesi barış alper yılmaz olabileceği görüşündeyim.

    orta saha: burada torreiranın yeri garanti, yanına yazılacak isim önemli görülüyor. zorluk düzeyi yüksek, orta saha direncinin yüksek tutulması gerekli maçlarda midtjsö ile, orta sahası daha yumuşak takımlara karşı ise oliveira ile başlanması gerektiği görüşündeyim. fakat, maçların çoğunda torreira ve midtjsö iklisinin bu diziliş için daha uygun bir tercih olabileceğini düşünüyorum. oliveira ise üç türk şartını sağlayabildiğimiz maçlarda forvetteki iklinin arkasına konumlandırılabilir. mata ve yusuf demir ise mevcut sınırda mertens veya oliveiranın arkasında beklemek durumunda. berkan ise kilidi açamadığımız maçlarda mata veya bir başka yabancıyı sahaya atabilmek için kullanacağımız alternatif yerli.

    forvet arkası (serbest oyuncu): buraya yazmak isteyeceğim ilk oyuncu yusuf demir veya mata olurdu, ancak mevcut sınır nedeniyle yazamıyorum. üçüncü türk oyuncunun yunus veya keremden birisi olması zaruriyet olarak gözüküyor. ikisi aynı anda sahada kaldıkları sürede üreticilik problemi yaşadığımız ve takım oyunundan uzaklaştığımız da aşikar. bu nedenle bu iki oyuncudan birisinin iki forvetin arkasında serbest olarak yer alabileceği bir sistemde oynaması verimini artıracaktır. bu tanıma daha çok uyan ismin ise yunus akgün olduğu görüşündeyim.

    santrafor: bu bölgede kullanacağımız iki kontenjan var. bu iki kontenjanın birisi takımın iq ortalamasını yükseltecek mertens olmalı ve diğeri de mertens ile iyi bir ikili olabilecek bir isim. burada şu form durumlarıyla oynayabilecek hiçbir futbolcu gözükmese de buna en yakın isim futbola odaklanırsa ıcardi olacak gibi. gomis ise son 10-15 dakikalık katkı sağlayacak oyuncu rolünü benimsemek zorunda. seferovic ise baştan sona tam bir hayal kırıklığı, mevcut düzende de kendine yer bulması oldukça zor. öte yandan, skor avantajını aldığımız, geçiş hücumu aradığımız dakikalarda kerem ve barış alperin de bu bölgedeki ikili için birer alternatif olabileceğini düşünüyorum.

    bunların hepsi elimizdeki malzemeden en iyi derecede yararlanmak için yapılmış bir öneri. şunu da söylemeliyim ki sükseli ve iyi bir transfer dönemi geçirmiş gibi gözüksek de kadro mühendisliğini iyi yapamadığımız görüşündeyim. bazı mevkilerde niceliksel şişkinlik varken bazı mevkilerde maalesef niteliksel olarak dökülmekteyiz.

    diliyorum önümüzdeki haftalarda bu kadroyla veya başka bir kadroyla daha coşkulu, sonuca ve gole daha kolay ulaşan bir takım seyredelim de sözlük yazarlarına alternatif kadrolar oluşturma adına fazla mesai yaptırmayalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın