• 28851
    içinde bulunduğumuz sezonda geride kalan yanılmıyorsam 21. (12 lig, 9 avrupa) resmi maçtan sonra dikkatimi çeken detay şu ki, bu takımın kaybetmemeyi ön planda tutarak çıktığı maçlardaki kazanma şansı, kazanmak için çıktığı maçlara göre daha fazla oluyor.
    nereden baksan paradoksal bir durum.
    (bkz: 7 kasım 2021 fatih karagümrük galatasaray maçı)
    (bkz: 2021-2022 futbol sezonu)
  • 28852
    kendi kendisine gol yer gibi görünmesinin sebebi takım olarak lig maçlarında sorumluluk almaktan kaçan oyuncu profilidir. lig maçlarında tüm takım toptan kaçıp, pas opsiyonu yaratmıyor. 60. dakikadan sonra özgüveni yükselen rakipler de ara ara şok pres yapıp uyku halinde olan ve aynı zamanda etrafında pas atabileceği kimsesi olmayan bir futbolcumuzdan topu kapıp gol atıyorlar. mesele x ya da y oyuncusunun topu kaptırması değil. o nedenle yenilen gollerde tek bir insanı suçlamak yerine inat ve ısrarla 60.dakikaya kadar varlık gösteremeden sahada bulunmuş ve bir şekilde skoru 0-0'da tutmuş takımda oyuncu değiştirmek için neden 80.dakikaya kadar beklendiğini sormak gerekir.

    (bkz: 7 kasım 2021 fatih karagümrük galatasaray maçı)
  • 28854
    21-22 sezonunun ilk yarısındaki kadromuz, genç gelecek vaadeden ancak gün itibariyle çok da güçlü olmayan bir kadro.

    mesela orta sahamız berkan herkesin kabul ettiği üzere çok koşan mücadele eden ancak ayağı çok çok iyi olmayan bir isim. bu da oyun kurulumunu inanılmaz etkiliyor.

    kanatlarda net iyi futbolcumuz yok, yine büyük potansiyel morutan ve kerem ile oynamaya çalışıyoruz.
    morutan henüz sağ ayağını kullanamayan, ne zaman derinlemesine atması gerektiğini kestiremeyen ama 1e 1de inanılmaz yetenekli bir isim. ama işte her maç aynı standartta net oynamayan bir futbolcu bugun itibariyle.

    forvetlerimizin hepsi çok iyi ama en çok gol atanı 12. maçımızda 4.golünü atabildi ki kaçırılanların haddi hesabı yok.

    muslera bile kötü başladı, kaleye gelen gol olabilecek her top neredeyse gol oluyor, üstüne kişisel hatalar da yapıyor.

    kısacası 12. hafta itibariyle oyunu 0-0a kitleyip arada 1 tane sıkıştıralım da maçı alalım taktiği ile oynuyoruz ve sanırım mevcut kadrodan daha iyisinin çıkması bugün itibariyle çok mümkün değil.

    sanırım taraftarların hepsi de farkında o yüzden ne çok sevinebiliyoruz galibiyetlere ne de çok üzülüyoruz malubiyetlere.
    bu sene böyle geçecek ve yapılanma sezonu olarak hatırlayacağız sanırım.
  • 28855
    daima şampiyonluğa oynaması gereken ve avrupa'da hangi kulvarda yer alırsa alsın rakiplerine problem çıkarması gereken futbol takımıdır. 2020'li yılların futboluna geldiğimizde ise takımında fizik kalite anlamında hiçbir futbolcunun sırıtmaması gereken takımdır. yeteneksizliği anlarım ama fizik kalite bir taraftar olarak benim anayasa kitapçığım. fayda ve maliyet oranına da dikkat ettiğimde ilk 11'de oynamaması gerektiğini düşündüğüm bazı futbolcuları hemen şöyle sıralamak isterim:

    taylan antalyalı: bu kardeşimizi en iyi zamanı neyse o zaman da beğenmiyordum. çok linç yemişliğim vardır. galatasaray'ın oyun merkezi -yani 6 numarası- taylan antalyalı olamaz, olmamalı.

    ömer bayram: gerektiğinde iş görmesine ve iş ahlakına bayılıyorum ancak futbolun temel doğrularını yapamadığı için tansiyonu düşük anadolu maçları dışında ilk 11 çıkmamalı.

    ryan babel: sözleşmesi sezon sonu bitiyor zaten ama adettendir yazalım, çamurlu, ağır zeminli malatyaspor deplasmanı kıvamı anti-futbol maçları dışında oynamamalı.

    sofiane feghouli: bu fizik yapısında bir futbolcunun galatasaray'da 1 dakika bile oynaması azap veriyor bana. falcao'ya ne yapıldıysa aynısı yapılıp yollanmalı.

    emre kılınç: tam bir sivasspor oyuncusu. en iyi zamanı neyse o zaman da beğenmiyordum. taylan'dan farkı bu arkadaşımızın vücut dilini, sahadaki duruşunu, koşu stilini falan da hiç beğenmiyorum.

    "şartlı" halil dervişoğlu: tek başına forvet oynatacaksak, sağ ve sol tarafına 10-15 gol atacak kanat forvetler yerleştiremiyorsak bu kardeşimizi izlemek bana azap veriyor.

    fernando muslera: fayda maliyet oranına baktığımda ve gelecek sezon gelecek 7+4 kuralına göre yeni bir kaleci almamız zaruri gözüküyor. alacağı paralardan vazgeçmesini de kendisinden bir galatasaraylı olarak istirham ediyorum. abdürrahim albayrak'ın kişisel sözleşme şovu yüzünden kulübümüz mağdur oldu.

    mevcut kadro yapısı içerisinde olmazsa olmaz futbolcularımız ise marcao, nelsson, berkan kutlu, cicaldau, morutan, patrick van aanholt. boey'i eklemiyorum çünkü yedeği yedlin çok sırıtmıyor.

    son olarak forvette net olarak diagne oynamalı. west bromwich'te big sam'in oynattığı adam burada da o fiziğiyle rahat oynar. orijinal bir santrafordur kendisi, eksikleri olsa dahi.

    ocak ayı transferinde 6 ve 8 numaraları zaruri görüyorum. gelecek 8 numara cicaldau'ya benzememeli. nasıl yaparlar bilmiyorum ama kesinlikle daha playmaker bir futbolcu olmalı. bu kişi bence gedson değil ama gedson diyene de saygı duyuyorum. en azından bariz bir fizik kalite katıyor oyuna.

    dipnot: aytaç'ları oğulcan'ları falan hiç yazmadım. 11'e aday olup aslında galatasaray'ın geleceği için 11'de yer almaması gerektiğine inandığım isimler üstünde durdum sadece.

    edit: imla.
  • 28856
    galatasaray taraftarının bir kısmı tarafından genç takım diye tolerans gösterilmesi gerektiği düşülen takım.
    aslına bakarsanız ligin 12 haftasında oynayan oyuncular düşünüldüğünde ortada gerçekten genç bir kadro yok.
    muslera 35, marcao 25, nelsson 23, van aanholt 31, yedlin 28, berkan 23, taylan 26, cicaldau 24, kerem 23, morutan 22, halil 21 yasında.
    turkiye ligi için bu kadro genç sayılabilir ama modern futbol için normal bir yaş dağılımına sahip. sanki kadronun %80 i 20-21 yasında oyunculardan oluşuyor algısına kapılmamak lazım.
    ayrıca varsayalım ki bu takım "genç " olduğu için bu sene başarı yakalayamayacak. su ana kadar oynanan oyun ve alınan sonuçlar ile ligi 4-10 arasında bir yerde bitirir gibi gözüküyor.
    acaba seneye marcao, kerem, morutan, cicaldau gibi oyunculara teklif gelirse , avrupaya katılamayacak, ligde 3 senedir sampiyon olamamış bir galatasarayda kalmak için ikna edebilecek miyiz?
    diyelim ki para gelsin dedik ve ikna için de çalışmadık acaba bu sefer yine doğru genç oyuncuları bulabilecek miyiz?
    diyelim ki bulduk bu oyuncular ligde bile iddiası tartısılacak, avrupada olmayan galatasaraya gelmek isteyecek mi?
    diyelim ki geldiler seneye takımın yarısı değişti genç oyuncular geldi zaman lazım hikayesini yine anlatmayacak mıyız?
    şunu kabul etmek lazım, galatasaray gibi takımlar başarısız olalım ama geleceğe yatırım yapalım diyemezler, geleceğe yatırım yaparsın sampiyon olamazsın ama son ana kadar takip eder, belki 2. belki 3. olursun.
    aksi taktirde fenerbahçenin durumuna düşer cebinde paran da olsa ne adam gibi oyuncu getirebilirsin, ne de hoca.
    lig başladığından beri sabredin genç takım, her geçen gün iyi olacak hikayesini dinliyoruz, kazandığımız maçları bile nasıl kazandığımız ortada, 12 maçta 3 averajdayız, %50 galibiyet oranımız var.
    şunu kabul etmek lazım bu takım terimle bu kadar, fazlasını beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız.
  • 28857
    avrupa'da oynadığımız futbol ile ligde oynadığımız futbol aynı. geçiş oyunu, set oyunu. insanlar skor üzerinden fazla duygusal davranıyor ancak biz farklı bir şey oynamıyoruz. ligde işe yaramayabiliyor çünkü bu ligde bütün anadolu takımları büyükleri oynatmamak üzere kurguluyor oyununu ve oyuncu kalitesi farkı her geçen sene azalıyor. bu aşamada gerçekten kilit açıcı çok kaliteli ayaklara ihtiyaç duyuyorsunuz. bizde bir kaç maçta bunu morutan çözebildi ancak o da bir yere kadar.

    trabzonspor'un mükemmel oynamamasına rağmen her maçtan puan çıkarabilmesinin ve 3 büyükler ile arasındaki farkın en büyük sebebi tam olarak burada başlıyor. hücumdaki 4 oyuncusu gerçekten bireysel olarak çok yetenekli oyuncular. maçı kazanamayacaklarını düşündüğünüz anda bir şekilde açıyorlar kilidi. trabzon'un bu sezon benim gözümde en büyük şampiyonluk adayı olma sebebi de tam olarak bu.
  • 28858
    muslera
    boey nelson marcao aanholt
    morutan berkan cicaldau
    kerem
    halil mohamed

    bir de şöyle denemesi gereken takım. defansta berkan / nelson - marcao ile iyi bir bağlantı kurduk cicaldau da ortasaha için iyi bir bağlantı oyuncusu ancak halil geriye gelip yanındakileri oynatmaya çalışırken ceza sahası yakını ve çevresinde eksik kalıyoruz. kanatlarda oynayan oyuncularıniz çok yetenekli skor katkısı yüksek oyuncular değilse bu şekilde pozisyon ve skor üretmemiz çok zor. elimizde net bir forvet yoksa tek çözüm birbirinin eksiklerini tamamlayan iki forvetle oynamak. aanholt ve boey'in maalesef ne geçiş oyununda ne de pas oyununda bizim için bir alternatifi yok, yedlin ve ömer'le bu iş olmaz. sacha gelene kadar emre kılınç'ı sağ bek denemek belki de bir çözüm olabilir.
  • 28859
    burada terim’in istifa etmesini isteyenler aynı zamanda istiyor ki ligde tempolu, ilerde basan, avrupa’da haddini bilen, oyunu tutan, geçiş oyunu oynayan bir takım olalım. siz böyle bir takımı nerede gördünüz arkadaşlar? ya da perşembe avrupa maçı oynadıktan sonra pazar günü rotasyon yapmadan takımın aynı eforla oynamasını mı bekliyordunuz? ya da bu takımda oyun sıkışmışken kilidi açacak oyuncu var da terim mi faydalanamıyor?
    bu takım 2-3 takviyeyle uçuşa geçme potansiyeline sahip, belki puan tablosunda istediğimiz yerde değiliz ama doğru yoldayız. değilsek de bunun muhasebesi sezon sonunda yapılır, yangıncı tayfayla hareket edenlerin akıbetini görüyoruz.
  • 28862
    oynadığı oyuna göre ligde iyi puan toplamış olan takımdır. liderle arasındaki fark tamamen trabzon'un über başlangıç yapmasından dolayı oluştu. avrupa'da da lider durumdayız. kağıt üzerinde bir sorun görmüyorum.
    oyun konusunda ise takım savunmasını iyi yapıyoruz. birçok kişi josef gibi gustavo gibi 6 numara istiyor ancak ben işin savunma konusunda bir problem olduğunu düşünmüyorum. berkan 6 numarayı gayet iyi oynuyor.
    şu an en büyük problemimiz hücum olarak gözüküyor. zar zor bulduğumuz pozisyonları cömertçe harcıyoruz. istek, mücadele güzel ama yetmez. biraz daha kreatif olmamız lazım. bu da ancak çok çalışarak ve tekrar yaparak olur.
  • 28863
    her sezon aynı olaylar yaşanmasına rağmen anlık reflekslerle haksızlık edildiğini düşündüğüm takımdır. arkadaşlar baştan söyleyeyim tarihe bir not düşmek amacıyla bu entryi yazıyorum.
    biz sezonu 1 temmuz 2021 de açtık. 21 temmuz 2021 de psv deplasmanında ilk resmi maçımızı oynadık. bu maçta ilk 11: muslera, luyindama, alpaslan, marcao, sekidika, arda turan, aytaç, emre kılınç, ömer bayram, kerem,babel.
    hepmizin bildiği üzere bu maçtan sonra avrupa liginde iki eleme oynadık.
    05/08/2021 tarihinde oynadığımız st johnstone maçında ilk 11: muslera, boey,luyindama,marcao, pva, aytaç, taylan,berkan, kerem,babel,muhammet. yalnızca 2 hafta içerisinde 3 yeni transfer ile birlikte ilk 11 de 5 oyuncu değişmiş.
    19/08/2021 tarihinde oynadığımız randers maçı 11: muslera, yedlin,luyindama,alpaslan,pva,taylan,berkan,emre k. kerem, emre akbaba, muhammet. 2 hafta içerisinde ilk 11 de 4 oyuncu değişmiş.
    04/11/2021 tarihinde oynadığımız lokomotif moskova maçı 11: muslera,yedlin,nelsson,marcao, pva, berkan, morutan,cicaldau, soso, kerem,halil.

    bu takım 21/07/2021-04/11/2021 tarihleri arasında yaklaşık 100 günde 22 tane resmi maça çıkmış. bu dönemde milli maç aralarını da sayarsak neredeyse 3 günde bir maç oynadığımız görülebilir. ayrıca 100 günde kadroda muslera ve marcao dışında herkes değişmiş. açıkça görüleceği üzere yeniden bir kadro oluştururken sezonu erken açmamız nedeniyle çok fazla maça çıktık. gelinen noktada, avrupa liginin en zor grubunda yalnızca bir gol yiyerek ve namağlup şekilde grup lideriyiz. ligde ise 4. sırada, liderin 9 puan arkasındayız.

    biz değil dünya üzerinde herhangi bir takım, 100 günde kaleci hariç ilk 11 den 9 oyuncuyu değiştirecek bir dönüşüme girerse bu dönüşüm sancılı olur. ayrıca biz bu kabuk değişimini yaparken yukarıda da belirttiğim gibi son derece fazla maça çıktık. ister istemez oyundan çok skorun önemli olduğu maçlar da oynadık. ligde henüz 12 hafta geride kalmasına rağmen fenerbahçe haricinde ilk 8 sıradaki tüm takımlarla oynadık ki trabzon, beşiktaş ve karagümrük ile deplasmanda oynadık. şimdi tüm bunları üst üste koyup değerlendirdiğimizde umutsuz olmamızı gerektirecek herhangi bir durum olduğunu düşünmüyorum. bizim gibi bir futbol ikliminde kolay olan, yaşanılan güne yatırım yapmak ve günü kurtarmaktır. bu ortamda günü riske ederek geleceği planlamak kolay kolay kimsenin başarabileceği bir şey değildir. fatih terim'in bile sorgulandığı bir ortamda başka bir kişinin de bu dönüşümü yapması ne yazık ki mümkün değil. kaldı ki, biz neredeyse tüm mevkilere transfer yaparak kabuk değiştirirken de bu değişimin sancılı olmasını engellemek adına hazır ve tecrübeli oyuncular transfer etmedik. hepsi ayrı bir potansiyel olan çok genç ve dinamik bir futbolcu grubu inşa ettik. eğer, sıfırdan bir futbol takımı kurup, bu futbol takımının hem çok genç ve potansiyelli hem de çok kısa sürede sonuçlara da yansıyan bir başarı elde etmesi hedeflenmişse bu durumun çok mantıklı olmadığı aşikar. arkadaşlar bu takım milli maç aralarının olmadığı dönemlerde pazar-perşembe-pazar oynuyor. henüz iki gün üst üste taktik idmanı yapma fırsatı olmadı. oyunumuzda özellikle set oyunumuzda eksiklik olduğu herkesçe malum. ancak roma da bir günde keşfedilmedi. 2021-2022 galatasaray futbol takımı da dahil olmak üzere ne yazık ki haftada 3 maç temposunu kaldırabilecek bir türk takımı yok. geçmişe bakıldığında da bu tempoyu kaldırabilen belkide 2-3 türk takımı olmuştur. avrupadaki maç temposu azaldığında ve oyuncuların birbirine uyumu arttığında her geçen gün iyiye gidecek bir oyun izleyeceğimizi düşünüyorum. kaldı ki, bu takım 100 günlük periyotta dahi bizlere taktik esnekliğe sahip olduğunu gösterdi. ligin namağlup takımına karşı ilk 45 dakikada 2-0 önde kapattık. marsilya deplasmanını farklı, lokomotif moskovayı ağırladığımız maçı çok daha farklı taktiksel anlayış ile oynadık. ligin tüm istatistiklerde en üst sıralarında olan ve hepimizin takdir ettiği karagümrük maçında rakibin tüm planını bozduk. bu 100 günlük süreçte, takımın değişilmezi ve en tecrübelisi fernando musleranın yalnızca bireysel hata yapmadığı düşünüldüğünde şu an çok başka şeyler konuşuyor olabilirdik. potansiyeli konusunda hemfikir olduğumuz bu takımı henüz 3.5 ayda bu kadar hırpalamanın da herhangi bir mantığı yok. bu ülkede baştan sona planlı ve programlı herhangi bir süreç idare edilmesi çok zor. ancak bizim diğer takımlardan farkımız, derwall ile 96-00 dönemlerinde ft ile bu yapılanmaları yapmış, genç oyunculara sabretmiş ve karşılığını almış bir takım olmamız. suyun karşı tarafının bu şekilde bir yapılanmaya girerek geleceğini kurtarmaya yönelik bir planlamaya girmesi mümkün değil. bizim onlardan farkımız ve son tahlilde bizi başarıya götürecek olan ise bu oyuncuları yıpratmadan arkalarında durabilmek olmalı. 100 günde ilk 11 den 9 oyuncu değiştiren ve bireysel hatalar nedeniyle bir çok puan kaybeden bir takım avrupada başarısız olsa dahi sabredilmeliydi. ancak avrupa liginin en zor grubunda namağlup liderken ligdeki konumumuz neticesinde bu denli eleştiri mantıklı değil. zira bu lig, çok basit bir lig. son 8 haftasına 8 puan geride girip şampiyon olduğumuz bir düşünüldüğünde, 12. haftadan yangın yapılmasına anlam veremiyorum. 4 hafta önce lider koltuğunda oturan fenerbahçe, 4 hafta neticesinde liderin 10 puan arkasında. lig, ocakta başlar ve mayısta biter. unutmayın ki mayıslar bizimdir!
  • 28864
    berkan 6da gayet iyi oynuyor, 8den 6ya evrildi ve iyi de uyum sağladı. cicaldau zaten canımız ciğerimiz her şeyimiz. devre arasına kadar yanına morutanı eklememiz gerektiğini düşünüyorum. morutan, beklentilerin aksine savunma kısmında çok disiplinli ve inatçı çıktı. kendisinin verdiği savunma katkısından çok memnunum. forvette mohammed, kanatlarda halil kerem ikilisiyle oynarsak gol problemini çözeriz. devre arasında gedson, solbek ve bünyamin transferiyle kafamız rahat eder.

    kaybettiğimiz hiç bir şey yok, liderle fark, 6 puan. içerideki maça 3 puan yazdım, zaten alamıyorsak o maçı, şampiyonlukla ilgili konuşmak mantıksız, şu pozisyondayken.
  • 28865
    bence kadromuz gayet iyi. van aanholt, yedlin, taylan, mostafa-diagne-halil gibi ara ara aksayan parçaları olsa da, bence her biri gayet iyi ve verimli oyuncular. hem yeni takım olmanın zorluklarını hem de aynı zamanda genç ve tecrübesiz olmanın dezavantajını yaşıyoruz.

    fakat bence en büyük eksiğimiz takımda lider bir karakterin olmaması. muslera her ne kadar galatasaray futbol tarihine geçmiş birisi olup, yaşı da epey ileride olsa da, karakter olarak takımı ayaklandıracak, ağırlık koyacak bir isim değil. ayrıca kalede olması da doğal mevki dezavantajı yaşatıyor.

    bence takımın en büyük dezavantajı bülent korkmaz, gheorghe hagi, gheorghe popescu gibi lider komutanların eksikliği. tamam bu oyuncular çok büyük isimlerdi, büyük kaptanlardı doğru, ancak bize lazım olan tam da bu. başarılardan bağımsız dediğim. yani tomas ujfalusi, felipe melo, wesley sneijder, dider drogba da olabilir. 2011'de kurduğumuz takım da çok yeniydi, kimse birbirini tanımıyordu -trabzonspor'dan beraber gelenler hariç- ancak özellikle ujfa ve melo'nun liderliği ve ağırlığı onların daha fazla zorluk yaşamasını engelledi.

    hatta van aanholt transferi de bence bu sene biraz bunun için yapıldı, ancak orada belli ki hatalı hamle yapmışız. düşünce doğru, isim yanlış. devre arası yine 30'lu yaşlarda, bu kez atağı yönlendirecek ve daha ilk maçtan hiç korkusuzca kaptanlık pazubandını verebilecek, mümkünse orta saha, 10 numara ya da ön libero bir oyuncu almamız daha iyi olabilir. sneijder veya melo'yu kastediyorum yani.

    genç takım olmak harika bir şey, ancak böyle zorlukları da var. 1-2 tane kaşarlanmış serpersek hiçbir problem kalmaz bence.
  • 28866
    son darbeyi indiremeyen, bir türlü skoru alamayan takım. bunca tantana bundan. moskova maçında kaçan onca pozisyondan bir tanesini içeri atabilsek ya da ligin en iyi takımlarından olan rakip ceza sahasında en çok fırsat yaratan üçüncü, kaçan büyük fırsatta ikinci olan, topa en çok sahip olan karagümrük'e her alanda üstün olup, 70. dakikaya kadar tehlikeli şut fırsatı bile vermeden gol yememiş olsak şu an skor taraftarlığı yapan herkes sakindi.

    yeni kurulan ve avrupa'da herkesin ortalama 3-4 puan alacağını düşündüğü yerde namağlup lider, ligde henüz 12. hafta oynanmışken bu kadar silme eleştiri hiç mantıklı gelmiyor. en ufak şeyde insanları kategorize edip belirli terimlere oturtup başlıklar açıp saldıracak seviyeye gelmeyi zaten hiç anlamıyorum. neyse konuyu dağıtmayalım.

    oyun olarak sorunlarımız var, lig ve avrupa arasında fark var doğru. ancak yeni takımız ve bence şu hafta itibariyle önemli olan şey biraz da takımın vadettiği. 3 gün önce oynanan avrupa maçından sonra ligin en iyi takımlarından birine pozisyon vermedik. istatistiklerde silip geçmişiz ama son darbeyi indirememe sorunumuz devam etmiş. avrupa'da olmayan ve tek sezon şampiyonluk için kurulan trabzonspor'un suni puan farkı olmasa şu tantana olmayacaktı eminim. beşiktaş ve fenerbahçe bizden çok daha zor durumda. momentumu kaybetmişler. bizde ise öyle bir durum yok. milli ara sonrası bir derbi var. bambaşka bir ivme yakalama şansına sahibiz. avrupa'da yola devam ediyoruz. hani yapılanma, genç takım, scout transferi?

    oyun olarak çok daha fazla gelişmeli ve istikrar yakalamalıyız buna yüzde yüz katılıyorum, hocanın avrupa ve lig arasında maç sonu demeçlerinde bile fark olduğuna katılıyorum ama ilk sezonun ilk dönemi için hiç de umutsuz bir yerde değiliz ya? devre arası yapılacak bir 6 numara takviyesi ve daha da oturmuş bir takımla her şey konuşulabilir. sakin olmakta fayda var. biz ne 8 sezondur şampiyon olamayan tek kupa görmeyen fenerbahçeyiz, ne tek sezonluk kurulmuş trabzonspor, ne de 3 milyon euro üzeri maaşlarla kadroyu yıldızlarla dolduran beşiktaş. odaklanalım, destekleyelim, eleştirelim ama yapıcı olalım.
  • 28868
    bir türlü aradığı bek ikilisini bulamayan, buldum dediği anda dediğine bin pişman olan takımım. bunda bizim oyuncu tercihlerimiz kadar şanssızlığımız da etkili.

    -saracchi müzmin sakat geldi iyi kötü bir şeyler gösterirken tekrar sakatlandı.
    -olympiakos'tan omar'ı bonservissiz aldık. tam aradığımız kalitede bir bek derken elinde havai fişek patladı futbol hayatı karardı.
    -deandre yedlin omar'ın sakatlığı sonrası ffp hesaplarının yapıldığı dönemde sıfır maliyetle mecburiyetten geldi. tıpkı bugün dedirttiği gibi eh işte bir performans gösterirken sakatlandı, sakatlıktan döndükten sonra uzunca süre halı saha topçusu olabilecek seviyede oynadı.
    -pva transferi bile isteye yapılmış yapyanlış bir hamleydi. olup olabileceği en üst seviye deandre yedlin'in birkaç tık üstü olan vasat bir futbolcu işte.
    -son olarak da sacha boey... yine tam aradığımız beki bulduk diye ağzımızın suyu aka aka izlerken sakatlandı. kariyerinde sakatlık geçmişi olmayan bir oyuncuydu üstelik.

    oynamak istediğimiz oyunda beklerin oyuna katılımının çok önemli olduğunu düşünürsek ligde yaşadığımız puan kayıplarında ve kısır bir takıma dönüşmemizde ideal ikiliye bir türlü kavuşamamamızın etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum.
  • 28869
    uzun bir süre sonra bana entry girdiren, gönül verdiğim takım, takımımız.

    kendi adıma konuşmak gerekirse ben sahada izlediğim galatasaraydan en son ne zaman bu kadar memnun olduğumu hatırlamıyorum açıkçası. önceki senelerde maçı izlerken aklımdaki tek şey kazanmaktı. skor tablosuna ve maçın dakikasına bakmaktan maçı izleyemiyordum. ama şimdi neredeyse hiç bakmıyorum. özellikle önde olduğumuz, güzel futbol oynadığımız maçlarda. bitmesin istiyorum çünkü.

    hayatım ne futboldan ne galatasaraydan ibaret. galatasarayın maçlarını kaçırdığımda çok üzülürüm ama artık çok daha fazla üzülüyorum. içimde nedensiz bir huzur var. aklımda şampiyonluk yok, sadece sonraki maçı bekliyorum. takımı izlemek istiyorum. uzun bir aradan sonra bana böyle hissettiren herkese, hocasından başkanına kadar herkese müteşekkirim.

    doğru yolda olan takımdır. yürümeye yeni başlamış bir bebek gibidir. şimdilik sendelediği zamanlar olsa da gelecekte yere daha sağlam basacaktır. sonra da elbette koşacaktır. herkes gönlünü ferah tutsun.
  • 28870
    iyi yolda olan takım.
    çok bariz şekilde futbolunda gelişme var.
    takımdaki babalar gidince daha iyi yerlere gelecektir.
    kim o babalar?
    babel ve soso.
    kadroda görmek istemediğim yegane 2 isim.

    takım neden iyi yolda?
    alışılmış bir oyunu var artık takımın. istese de istemese de bol paslı yerden sakin oynamaya çalışıyor. kerem derinde topla buluşmak yerine daha çok defans arkası koşu yapıyor. bu liste uzar aslında çok fazla olumlu yön var.
    marcao döndüğünden beri takım pozisyon vermiyor mesela. berkan 6 numara oynama alıştı. gibi gibi fazlalaştırılır bunlar. ofansif yönü güçlü bir bek ile takım hücum sürekliliği artacaktır.
    yedlin ve aanholt defansif ömer yetersiz. ömer daha çok orta saha üçlüsünde yer almalı diye düşünenlerdenim hala daha.

    terim'de de değişim var.
    maç içi hamleleri hariç her maça farklı sistem ile oyun yapısı ile çıkmaya başladı.
    şu babel ve soso aşkında vazgeçse daha iyi olacak ancak bekliyoruz bakalım.
    terim'de olan olumsuz yön oyun içi müdahaleleri ve oyuncu istikrarsızlıkları.
    bir kere bu takımda 2 adet nokta santrafor var.
    diagne ve mohammed.
    halil bunların yanında daha çok aşağı inen,içeri gelen ve topu ayağına yapıştıran hücum oyuncusu.
    halil bir forvet değil bana göre. takım oyununa farklı hücum varyasyonları ekletebilecek bir hücumcu. ona keza kerem de öyle.
    tam bir kanat diyemeyiz ancak harika bir hücum oyuncusu. üçüncü bölgenin her yerinde ikisi de topla rahat buluşuyor.
    peki ne yapmak lazım da bütünlük oluşturmak lazım?
    bir kere "x" kişisi bu takımın ana forvet oyuncusudur demeli ve onun üzerinden oyunumuzu akıtmalıyız.
    bana göre bu "x" kişisi mohammed.
    daha haraketli ve 23 yaşında gelişime açık bir oyuncu.
    ya da terim forvetlerden memnun değilse ceza sahası içinde bitirici ve olgun bir forvet almalıyız.
    bu takımın kalitesi eksik dediğimiz olay aslında tecrübe. babel ve soso işi kotaramadılar. tecrübeli bir ayak bu takıma can verir. bu tecrübe hakkını da ofansif futbolcu olarak kullanmak gerekli bence.
  • 28871
    hiç maç izlememiş birisi tarafından ligde ve avrupadaki puan durumları uzerinden degerlendirildiğinde ortada yangın cıkarılacak bir durum yok.
    rakiplerinden trabzonla deplasmanda beraber kalmış, beşiktaşa penaltı kaçırdığı maçta yenilmiş, avrupada lider durumda.
    gel gelelim maç izleyen birisi olaya farklı bakıyor.
    kazanılan rize, konya, hatay maçlarının nasıl zorlanılarak kazanıldıgı ortada, avrupa icin kabul edilebilir olsa da surekli geride bekleyerek alınan galibiyetler var. kaybedilen maçlarda da oyun olarak cok geride bir galatasaray var.
    maalesef haftalar geçtikce de iyileşen bir şey yok.
    marcao donunce sorun ciddi anlamda cozulecek diye dusunuldu, iyileşme var ama hala galatasaraylı olmasan izlenmeyecek bir takım var, simdi oyunun iyileşmesi icin umut 20 yasında ikinci ciddi sezonunu geciren haftalardır sakat olan boeyin donmesinde.
    objektif bakılırsa fenerbahce, lazio ve marsilya maçları ile şu an bulunulan olumlu durum tam tersine donebilir.
    kotu senaryo gercekleşir de avrupa elden gider, ligde de bir kac puan kaybı ile 4-10 arasına yerleşirse kimse genc takım falan dinlemez.
    su an konsantre olunması gereken bir sekilde su durumdan daha kotuye gitmeden ilk yarıyı bitirip, terimin çözüm üretmesini beklemek, eğer üretemeyecegini dusunuyorsa da iyi bir galatasaraylı olarak aradan çekilmesine izin vermek.
  • 28874
    bu sezon ligde 12 maçta 18 gol atan takım. bu ortalama ile devam edilirse sezonu 57 gol ile tamamlıyoruz. 38 maçlı sezonda bu gol sayısı ile yarışmacı olmak mümkün değil. bu takıma hala gedson fernandes ya da herhangi bir 6 numaranın transferi ile sorunların çözülebileceği yanılgısı var. uzun uzun anlatmaya da mecalim kalmadı ama şunları sorayım, aksini düşünen yazar arkadaşlar özel mesajla cevaplarını yazsın bana rica ediyorum. berkan gedson cicaldau kerem morutan halil 6lısından bu sezon ligde toplam 40 golden(şu an toplam 9 gol) fazla alabileceğimizi düşünen var mı? yabancı sınırı sebebiyle ara sıra oynatabildiğimiz mohamed ve diagne'den toplam 15 golden(şu an toplam 5 gol) fazla alabileceğimizi düşünen var mı, ya da şöyle sorayım bu oyuncuların daha fazla oynaması gerektiğini düşünüyorsanız nasıl oynayacağına dair yabancı sınırı sorununu da çözen gerçekçi çözümünüz nedir? ara sıra forma verdiğimiz babel, feghouli, barış alper, emre kılınç, taylan gibi oyunculardan toplam 10 golden(şu an toplam 3) fazla alabileceğimizi düşünen var mı? peki bu takım sezon sonunda 60-65 gol bandından öteye nasıl geçecek, geçemezse nasıl yarışmacı olacak?
  • 28875
    oynatılmak istenen sistemde gol beklentisinin altında kalan temel oyuncular kerem aktürkoğlu, tüm forvetler (ama özellikle halil dervişoğlu), alexandru cicaldau, ve bence sol bekte patrick van aanholt.

    kerem şu an sadece akıcı kontra ataklarda tehlikeli pozisyonlar buluyor, ama o kadar hızlı gelişiyor ki sene sonuna kadar küçük bir raheem sterling olacağına şüphem yok.

    forvetler hakkında diyecek bir şey yok. biri oyun akışını çok rahatlatıyor ama kesinlikle gol atamıyor, diğer ikisinin golcülüğü var ama günlerinde değilseler tüm hücumu aksatıyorlar. kolay rakipler ard arda gelmeye başlayınca biri form tutturur diye düşünüyorum.

    cicaldau'nun yeterince gol atamamış olması bizim teknik ekibi de şaşırtıyor gibi. gol atmamaktan ziyade ceza sahasına kadar gelemiyor. aslında şut/gol performansı fena değil, ama tehlikeli bölgede top ile buluşamıyor. bunun çok bariz nedeni bence van aanholt'ün arkasını kapama görevinin kendisinde olması. oyuncu sola doğru oynamayı sevdiği için genelde pva'nın saçma sapan boşlukları için savaşıyor. romanya milli takımı'nda da bu göreve dahil ediliyor ama aslında romanya ligi'nde 10 gol+ performansı var son 3 yılda. teknik ekibin şu anki çalışmalarının kendisini oyuna daha çok dahil etme şeklinde olduğunu düşünüyorum.

    patrick van aanholt benim kendi düşüncem. o bölgeye bek seçilirken hep golcü beklere bakıldı, laywin kurzawa da bunlardan bir başkasıydı. sanki kerem ile bir türlü uyuşamadıkları için kaleciyle çok karşı kalamıyor. aslında tam bindirme beki tipi bir oyuncu. sezon başında ya hazırlık maçında, ya da avrupa'da çok güzel bir golü vardı, bir de son 4 kasım 2021 galatasaray lokomotif moskova maçında ofsaytta kaleci ile karşı karşıya kalıp aslında iyi bir bitirici vuruşu yaptı. tüm dişlilerle ilerleyen bir galatasaray'da van aanholt'un 5, hatta 10 gol katkısı olabileceğini düşünüyorum ama bunu daha göremedik.
App Store'dan indirin Google Play'den alın