• 28577
    aşırı vasat bir takımdır. ne doğru düzgün kanat oyuncusu ne de ortasahası var. cicaldau fena değil ama yeterli derecede dominant bir karakteri yok. taylan ise aşırı düz bir ortasaha. skora katkısı neredeyse yok, asist desek o da yok. duran top zaten kullanmıyor. e bi berkan var elimizde onun da işi zaten atak yapmak, asist yapmak değil. koşmaktan canı çıkıyor. beklerimiz zaten yedlin ve aanholt. yedlin maalesef olmadı, tutmayacak zaten. aanholt idare ediyor diyelim. rosier kadar bile hücumda etkili değil bence aanholt. sacha boey desek zaten gencecik çocuk, iyi bir görüntü çizse de etrafında iyi oynayan adamlara, sağlam bir takıma ihtiyacı var. stoperlerimiz yeterli olsa da oyun planımız onları fazlasıyla eziyor gibi.

    kısaca maalesef vasat oyuncular takımda çok. planlamasını da teknik ekip ve yönetim yaptı. araya pas atacak, asist yapacak düzgün bir adam yok. yine devre arasını beklemek zorundayız ya da oyun sisteminin değişmesini.
  • 28579
    bu sezonki yapilanmasini begendigim takim. onemli olan taraftarin sabretmesi. taraftar sabreder belki ama takimin basindaki hoca sabredecek mi emim degilim. hoca simdiden ocak ayini isaret etmis. daha once yaptigi gibi 30 yas ustu yuksek maasli oyuncularla yeni bir takim kursaydi 1-2 sezon sampiyon olurdu ama sonra yeniden yapilanmaya gitmesi gerekirdi. artik bu donguyu gormek istemiyorum.

    taraftar acisindan bakinca da bir kisir dongu soz konusu. x oyuncu kotu oynar, neden su oyuncu oynamiyor onun yerinde denir. o oyuncu oynayinca da neden o oynuyor x ondan daha iyi denir.
  • 28580
    bu takımdaki emre kılınç sivas’ta olsaydı ceza sahamızın solundan defansımızı madara ediyor olacaktı, oğulcan rize’yle sağ kanadımızı otobana çevirecekti, alparslan göztepe’yle top geçirmeyecekti, luyindama’yi bir anadolu takımına kiraya versek hava topu bırakmayacaktı, taylan 10 numara pozisyonunda erzurumspor’da ceza saha dışından kalemizin doksanından örümcek ağlarını alıyor olacaktı, mohammed lizbon’a gitmiş olsaydı ve uefa maçında bize karşı oynasa mücadelesini ve gollerini hayranlıkla izliyor olacaktık.

    tam ters yönden bakalım; larin’i biz alsaydık nereden bulduk bu vasatı diyecektik, gezhal’ı biz alıp getirseydik iyi olsa geldiği takımda oynardı diyecektik, emrah başsan bizde olsa ikinci lig topçusu olacaktı, batsuhai biz de olsa zaten iyi olsa yolu buraya düşmezdi diyecektik, kayseri’deki mensah sıradan, alanya’da ki davidson yetersiz olacaktı.

    daha onlarca örnek sunabiliriz. futbolcuları yücelten bir oyun sistemidir. biz garip birşeyler oynuyoruz. eğer fatih terim’in takımında saha içinde aklı başında oyunu bilen kendini kabul ettirmiş tecrübeli ve yetenekli birkaç oyuncu yoksa iyi bir futbol izlememiz imkansız. artık her teknik direktörü eleştirirken kendi hocamızı da görüp bir başka deyişle çuvaldızı kendimize batırmamız lazım. kötü futbol bir tarafa maç sonu demeçleriyle bizi daha da çok karamsarlığa itiyor. ve bitmek bilmeyen ocak’lar temmuz’lar...
    artık kabul etmek lazım olmuyor, olmuyor, olmuyor...
  • 28581
    bu takimin futbolcuları yepyeni birbirini yeni tanıyor. yepyeni bu cocuklar 2 ay evvel birbirini tanimiyor hatta oyle futbolcular olduğundan haberleri yoktu. takimda tecrübeli sayilan isim bile taylan antalyalı. o dahil cicaldao, assuncao tanımıyordu bile.

    mağlubiyet değil kötü oyuna isyanı herkesin anlıyorum ama bu takıma sabredelim vallahi çok sıkı takım olacak biraz inanç biraz güven.

    hoca hatali mi. e elbette hatali ama olacak yapacak o da cesaretini tekrar oturtacak daha cok güvenecek. ıdeal ilk 11'ini hazırlayacak. hamleleri netleşecek.

    6 hafta oldu beyler 6 hafta. yeni ise girsen alışamıyorsun 6 haftada 20 kusur adamı tek takim oynatmak için süre lazım. bekleyelim sabredelim.

    nolur isyana kalkısmayın, isyanla daha iyisi zaten olmaz, inancla daha iyisi olur.

    su an cok kısa bölümler iyi oynayabiliyoruz. bunları uzatacağız.

    buyuk galatasaray taraftarindan benim de nacizane ricam;
    goztepe maçında tribünleri sınır ölçüsünde olabildiğince doldurup bu yeni futbolcularimiza takımımıza nasıl bir ali sami yen cehennemi nasil bir taraftarımız olduğunu göstermek. her şey taraftardan gelen guvenle insa edilecek.
    (bkz: 26 eylül 2021 galatasaray göztepe maçı)
  • 28585
    iyi bir takım olacağına dair umut ve inançları hem anladığım hem anlamadığım takım.

    büyük oranda değişim, gençleşme var. burası tamam. yaş ortalaması düştü falan, o avrupa'da gıpta edilen gençlik iksirinden içildi ona da kabul.

    ama bu kadar genç takım niye koşmuyor? niye takımın tamamına yakını değişirken, 3 seneden beri devam eden kronik sorunlar aynen olduğu gibi ortada? oyuna akıl ve hayatiyet katan zihniyetten olabilir mi acaba?

    fatih terim yönetimindeki galatasaray futbol takımına dair:

    https://gss.gs/aAM.jpg
  • 28587
    olumlu-olumsuz eleştiri yapılacak çok noktalar var, bir tanesi de ben kadronun fazla geniş olduğunu düşünüyorum. kadro kalitesi yeterli ve yetersiz noktasında değilim bu entryde. 30 kişilik kadromuz var. benim kişisel bakış açım bu sayıların fazla olduğu. 30 kişilik kadronun oyuncularıda, ilk 11 karar alıcılarınıda odaklanma, adaptasyon ve çeşitli konularda olumsuz etkilediğini düşünüyorum. bu genel bir tespitim. futbol takımı 22-23 kişiyle gider 2-3 tanede u19 takviyesi ile en fazla 25 kişiyle sezona başlar.
  • 28589
    baştan sona her şeyin yanlış olduğu organizasyon. yönetimi ayrı tutuyorum bu denklemde. futbol şubesi için geçerli. bu şube istediği kadar başarılı olsun yine fikrim değişmez. kaptan, duran top, idare hepsinde kararlar yanlış. nereden tutsan elinde kalıyor maalesef. yıllarca şampiyon olduk yine bir şey değişmedi. hocanın kredisi minimum seviyeye inmişken yapılanma işi çıktı. bana kalırsa yapılanma doğru karar ama elinde vasat bir kadro varken bu gençlerin heba olmasından korkuyorum. işler kötü giderken biri çıkıp olsun çocuklar diyemiyor sahada. muslera 10 senedir bu kulüpte olsa da kaptan olmamalı mesela. saha içinde liderlik edecek biri lazım. fatih hoca gençlerle bir yola çıktı ama kulübedeki yüz ifadesi bile iyi değil. her şeyiyle bu kadroya önce hocanın liderlik etmesi lazım ama etmiyor. sahada oyuncuları ayağa kaldıracak hata yapınca teselli edecek üzerine yürüdüklerinde yanında olacak kimse yok. ortada bir takım görmüyorum ben. hosseini isimli çapsız kerem'in üstüne yürüyor kimse ne yanına gidiyor ne o çapsıza bir şey diyor. sahada galatasaray kimliğinde bir takım görmüyorum ben. oyuncularda özgüvensizlik seziyorum. kaybedecek olsan bile hata yapacak olsan bile topu isteyeceksin. oynamak istemiyorlar sanki. bana hiç iyi bir vibe vermiyor bu takım.

    yıllar sonra takımı sahada bu kadar aciz gördüm ben. maç kazanılır kaybedilir önemli değil. eğer tek derdiniz oyuncu yetiştirip satmak değilse norveç takımları gibi genç kadronun içine yaşı biraz daha ileride takıma abilik edecek oyuncular da koymanız gerekiyor. bizde feghouli, babel, pva, yedlin falan var. hadi bunu yapmadın öyle oyuncun yok diyelim taylan'a ver kaptanlık pazubandını. takımın lideri sensin de. biri düşerse ayağa kaldıracaksın, gol atarsak herkesi toplayacaksın. hata yaparsa destek olacaksın de. ya topu ayağına alan yaklaşın yaklaşın diye serzenişte bulunuyor. bu nasıl iş? bu nasıl takım? biri de çıkıp demiyor ne oluyor diye. kadro yetersiz olabilir ama forma oynar derler. o formayı giyiyorsan kendine güveneceksin. yedlin, pva, feghouli, emre kılınç, luyindama bu oyuncuların hepsi yetersiz. bu kadro ligin en iyi 3 kadrosundan biri değil. oyun olarakta sıkıntılar olunca böyle sahada acizlik görüyorsun işte. karşındaki takım galatasaray'la oynuyoruz korkusu falan yaşamıyor çok açık. kayseri hocası maçtan önce 3 puan alacağız diyor.

    fatih hocam lazio maçında yerine oturmadın bu maçta ayağa kalmadın. her ekrana geldiğinde yüzünde memnuniyetsiz bir görüntü. oyuncu pas hatası yapsa gol kaçırsa çıldırıp üstünü başını parçalıyorsun. senden iyi bilmiyorum elbette ama böyle hocalık olmaz. senin yedlin hata yaptığında çileden çıkmanı o genç çocuklarda görüyor. sonra onlardan iyi performans kendine güvenmesini falan bekleme. sahada çok net belli oluyor herifler yapabileceği şeyi yapamıyor ya da tenezzül bile etmiyor korkusundan. herkes alfa karakter değil. herkes yapamazsın dediğinde ben yaparım diyemeyebilir. bu oyuncuların senin için oynamak istediğine bile inanmıyorum ben. mohamed mesela. herif gözümüzün önünde bitti. hala hedef gösteriyorsun çocuğu. ya bu çocuk şampiyonluğu verse bile senin öyle dememen lazım. bu oyuncuları geliştirip satacağımıza inanan varsa bu saatten sonra inanmasın üzülür söyleyeyim.

    ne teknip ekip bir şeye benziyor ne takım takıma. ben bu çocuklara inanıyorum orası ayrı. kaybetseler de izlerim, tribünde alkışlarım ama fatih hocam sana inanmıyorum artık. sen önce karar ver istiyor musun bu işi yapmak istemiyor musun. yoksa bu çocuklar heba olup gidecek, galatasaray daha büyük bir bilinmeze sürüklenecek. sahada isyan eden bir tane oyuncumuz var o da diagne. işin tuhaflığına oradan pay biçin.

    kornerden gol atamıyoruz, ceza sahası dışından gol atamıyoruz, dribling sayılarında en altlardayız. sıfır temasla oynuyoruz gerçekten çok ilginç. yugoslav faulünün bjk kitabını yazdı biz onu da yapmıyoruz. berkan 20 km, cica 30 km koşsa ne olacak? bence bir şey değişmeyecek. takım boyu çok uzun, oyuncular birlikte hareket etmiyor. çok sorun görüyorum ben ama umarım futboldan anlamıyorumdur diyorum bazen. gustavo fiziksel olarak zayıf görünmesine rağmen sert bir oyuncu. çok kart görüyordu famalicao'da. boey dönünce gustavo savunmadan top çıkarma işini çözer marcao dönene kadar. ama takım olur muyuz olursak ne zaman oluruz asıl soru bu bence.

    (bkz: 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı)
  • 28590
    bireysel performanslardan ziyade takım olarak bakarsak daha doğru olacaktır. genç ve tecrübesiz bir kadro ile gelecek yılların temelleri atılırken sancılar ve acılar elbette çekeceğiz. taraftar sonuçtan ziyade gün gün büyüyen,birlikte gelişen ve oyun anlamında da seviye atlayan bir takım izlemek istiyor. fatih terim ve ekibinin bu potansiyelli takımı ileri seviyeye çekecek kadar enerjileri olduğuna inanmıyorum. ligin 6 haftasında kaybedilen 10 puanın izahını iyi futbol olsa yaparsınız ama hem oynanılan oyun hem sonucu birlikte değerlenirirsek skandal bir sezon başlangıcı yaptık. yanılmıyorsam 21.yy da en kötü lig baslangıcına ilk 6 haftalık periyotta imza atmış bulunmaktayız.
  • 28593
    sanki takım bir lego oyuncak seti ve biz de o lego setten uzaya gidecek bir roket inşa ediyormuşuz gibi davranılan futbol takımımız.

    bu takımın ideal 11'i şudur: https://i.galatasaray11.com/3vkm4opy.jpg

    bu düzenden ama 45'te ama maçın başında ama 60'da ne zaman vaz geçersek bu takım dibe gidiyor. berkan - cicaldau ikilisi taşıyıcı sütun gibi adeta, olmadıkları anda inşa etmeye çalıştığımız bina 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçında adeta tepemize çöktü.

    tamam, kabul. boey sakat, marcao cezalı ve yerlerinde yedlin - luyindama (kayseri maçında alpaslan) ikilisi ile oynuyoruz. kabul, hiç itirazım yok bu konuya.

    ama bana bir takımın hücumdaki etkisizliğini sağ bek ve sol stoperin olmayışına bağlayarak bir açıklama yapamazsınız. olmaz. kabul etmem, edemem bunu.

    alanya maçı, stadda gözümüzle gördük. bizim etkili çıktığımız hücumdan çok alanya daha etkili hücumlara çıktı, en azından sonlandırdı. biz top kayıpları veya rakibin durdurduğu ataklar ile bitirdik hücumları. marcao olsa farklı mı olacak? ya da boey?

    kayseri maçındaki rotasyon kabul edilemez seviyede. çıkan kadro şu:

    https://i.galatasaray11.com/jvx8715y.jpg

    feghouli'den ne bekliyoruz? solda oğulcan'dan ne bekliyoruz? etrafında bu kadar dinamizm olmayan bir kadroda assunçao'dan ne bekliyoruz? atalay'ı hangi aklın ürünü olarak 79'da sahaya attık? yemin ediyorum deli çıkacağım.

    birisinin hocaya çıkıp şunu söylemesi lazım: hocam, uzay mekaniği değil bu. atomu falan parçalamıyoruz burada. bu futbol. dünyada en iyi bilenlerden birisi olduğun futbolu oynayacağız, hepi topu bu. bu takım lego seti değil kafana göre sadece ideal 11'inden 4-5 oyuncu oynasın kalanları rotasyonla, böyle bir düzen dünyada yok. berkan olmadan dinamizmin, cicaldau olmadan oyun aklın, kerem ve morutan olmadan deliciliğin yok sen bu adamları neşterle kesip (ikisini istanbul'da bırakarak o kadar artık) kayseri deplasmanında hikmet karaman'ın takımından puan almayı bekliyorsan hayal kurarsın! burası türkiye, premier lig değil ispanya değil fransa almanya değil, türkiye burası. burada tüm takımlar fizik güçleri ile oynuyor ve sana karşı istisnasız herkes önde bastığında senin çözüldüğünün artık farkında, değiştir şu kafa yapını ve o kafanın içerisindeki oyunu çünkü bu oyun bu lige uymadı, asla da uymayacak.

    oyuncular gençmiş de uyum sağlamamışlar henüz. tabi oyunculara birlikte oynamaları için bu zamanı benim vermem lazım. bir maç 45'te 3 değişiklik planı kaldır at, öbür maç birini çıkar diğer maç ötekini sonraki maç berikini. bir bırak hocam bir bırak bu çocuklar oynasın, 2-3 maç 90 tamamlasın birlikte. sen değişikliklerle - rotasyonla takımı sürekli lego gibi o parçayı sök öbürünü tak yok olmadı yarı yolda o parçayı değiştir vb. şekillerde oynarsan ne bu çocuklar birlikte oynama alışkanlığı kazanabilir, ne sen aklındakini bu çocuklara anlatabilirsin.

    cicaldau - morutan - kerem üçlüsü mesela. bak başlıyorum ligdeki 6 maçtaki durumlarına:

    https://gss.gs/iF6.png

    kerem - cicaldau ikilisinin 6 maçta birlikte oynadığı dakika 329 dakika.
    üçünün birlikte sahada kaldığı toplam 135 dakika.

    nasıl alışacaklar hocam? burası senin ileri hattın, aslında halil'i de denkleme katmam gerekirdi ama hadi o çok geç katıldığı için es geçiyorum. senin ileri hattının en önemli parçaları birbirleri ile oynamaya nasıl alışacaklar? 4 maç birlikte oynayabilirlerdi, 360 dakikaları var birlikte oynayabilecekleri 4 maçta sen 135 dakika üçünü birlikte oynatmışsın sonra "e genç çocuklar alışacaklar" diyorsun ama sahaya babel'i atıyorsun. babel'le mi alışacaklar birbirlerine bu çocuklar? feghouli ile mi? akıl alır gibi değil, bulamıyorum ben bunun çözümünü.

    valla bilmiyorum, çözümünü de bulamıyorum. açıkçası ben bulmak istiyor muyum emin de değilim. ama bir çözümü varsa bunu bulabileceğimiz tek plan var:

    ideal ilk 11 (sakatlık - ceza vb. durumlar harici) bozulmadan en az her maç 70-75 oynayacak. en az. 70 dakikanın altını kabul etmiyorum. ve bu çocuklara sabır gösterilecek kenar yönetim tarafından, babel'e feghouli'ye ömer bayram'a değil. atalay'ı oynatmak mı istiyoruz? yeri cicaldau'nun yeri, 70'de girer 20 oynar. barış alper mi oynayacak? yeri kerem'in yeri, 70'de girer 20 dakika oynar. oğulcan mı? yeri morutan'ın yeri, 70'de girer 20 dakika oynar. bu kadar. elbette rotasyon yaparsın, elbette sakatlık ceza vb. durumlar olur. ancak hücumdaki en kritik 3 oyuncunu (halil'i de sayarsak 4) oynatmayıp sahaya bitmiş feghouli - aylardır oynamamış oğulcan ve etrafındaki statik oyuna çaresiz ayak uydurmak zorunda kalan emre kılınç'ı bunların yerine sahaya sürüp sonra forvete de mami'yi koyup mami gol atamadığı zaman isyan edemezsin.

    ideal planı oluşturmak zo-run-da-yız! 540 dakikanın 329'u, 360 dakikanin 135'i bizi bu ideal plana bırak götürmeyi yaklaştırmaz bile. yanlış da olsa, hatalı da olsa, kayıp da olsa bir ideal plan oluşacak ve bu sistem oturana kadar bozulmayacak! her maç babel'i sahaya atarak olmaz zaten babel'in bu plana katacağı bir şey olamaz. az biraz bitcoin'inden, youtube kanalından, taraftarla (afedersiniz) taşak geçtiği twitter'ından ve rap'inden başka bir şeyi kalmayan saç boyası öğütücünün bizim yeni kuracağımız düzene bırakın dahil olmasını bu düzeni bozma olasılığından dolayı anında kapının önüne koyulması lazım.

    e sen bunları yapma sonra "1 ocakta var ya üfff taş olacak takım vurduğunu indirecek hele bir otursun" falan dersen, kimse sana 1 ocağa kadar "tamam hocam al batır 1 ocak'ta görüşürüz" demez, dememeli çünkü burası galatasaray spor kulübü.

    en büyük endişem bu "galatasaray'ın geleceği" dediğimiz çocukları da kaybetmemiz. kerem'i barış'ı cicaldau'yu morutan'ı hatta halil'i.

    bir şeyler değişmeli ama ne değişecek, bilmiyorum.

    edit: şu bilgiyi de buraya ekleyelim: https://twitter.com/.../1440928533736472578

    --- alıntı ---

    galatasaray bu sezon oynadığı 13 resmi maça, 13 farklı ilk 11 ile çıktı.

    sabah

    --- alıntı ---
  • 28594
    daha önce ktei'nin yazmış olduğu "pozisyon oyunu oynamak için sadece çok iyi 11 değil çok iyi 22 oyuncuya ihtiyacınız var" söylemini haftalar boyunca ispat eden futbol takımı.

    yalan yok, takım 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçı nda iyi oynadı.

    dün oynanan 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı nda ise facia durumdaydı.

    bunun sebebi kadro yapılanması. daha doğrusu yapılanamayış. eğer kadroyu sürekli muslera-pva-marcao-nelsson-boey-ossunçao-berkan-cicaldau-morutan-kerem-halil diye kurgularsan iyi oyun çıkar ortaya. ama bu dizilişten bir kaç kilit oyuncu çıkarttığın noktada takım bir anda orta sıra anadolu takımı hüviyetine bürünüyor. e bu profile uyan 22 oyuncu bulmak da lüks olduğundan ötürü biz de sürekli aralarında uçurumlar olan oyunlar izliyoruz. bu gelgitler futbolcuların psikolojilerini ve motivasyonlarını da bozuyor.

    bu sebeplerden ötürü pek de umut besleyemediğim takım.
  • 28595
    eylül biterken ilk 11'inde sadece şu isimlerin formasını garantilediği takım: marcao - sacha boey- berkan - cicaldau.

    diğer tüm isimler performans ve oyun planıaçısından soru işareti durumda. bir şekilde oyun şablonları net çizilerek gustavo ve morutan'ın da bu omurgaya dahil edilmesi ve omurganın hiçbir şekilde rotasyona vs. uğramaması gerekiyor. halil'in de mutlaka 11'de olması gerektiğini düşünmekle beraber zaman zaman diagne ilerde kendisi sol kanat forvet olarak oynarsa skora ulaşma anlamında daha rahat olabiliriz.
  • 28596
    sorununun ne olduğunu net biçimde söyleyebileceğim takımdır. madde madde sıralıyorum.

    1- topu ayağına alan kanat oyuncumuz(veya defans oyuncumuz, forvet oyuncumuz) ile yakınındaki galatasaraylı futbolcular arasında uçurum var. misal uefa kupasını kazanmış takımda futbolcumuz topu ayağına aldığında yanı başında 2 veya 3 futbolcumuz biter üçgen oyunlar yapardık, baskıyı kırar, topu çıkartırdık.. şimdi ise topu ayağına alan futbolcu tek başına rakip sahaya giriyor ve topu kaybediyor. bu en net sorunumuz. beşiktaş'ı şu anda farklı kılanda bu özelliği, futbolcular birbirine bütünleşik.

    2-oyuncu değişikliklerinin 45. dakika da yapılması ve çok sayıda oyuncunun değişmesi. bu genç ve birbiri ile oynamaya daha yeni alışmaya başlayan takımda negatif bir enerji yaratıyor. ne futbolcular birbirine ısınıyor ne takıma. birde üstüne cezalandırıldım duygusu oluşuyor. futbolcuda özgüven sorunu yaşanıyor ve sorumluluk almama duygusu yerleşiyor. bunun tek çözümü fatih hocanın hemen ve çok sayıda oyuncu değişikliğini yapmaması. cigaldou, morutan, halil(veya diagne), berkan, pva, kerem bu futbolcular oyun içinde kalmalılar.

    3-hücumdaki tek futbolcunun yalnız kalması. diagne, halil ve muhammet çok eleştiriliyor. oysa bu futbolculara top gitmiyor. halil ve diagne geriye gelen futbolcular. bu yüzden bu futbolcuların yalnız olmaması gerekiyor. bence 4-4-2 en mantıklı çözüm ama forveti besleyecek birisi lazım orta sahadan. o tarz biri yok sanki.

    4- defans futbolcularının gereksiz eleştirilmesi. bu konu 1,2 ve 3. madde ile ilişkili bir konu. hem forvet hem defans oyuncuların eleştiriliyorsa sorun orta sahadır. orta sahadaki futbolcularımızın birbirinden kopuk olması hem forveti yalnız bırakıyor hemde savunma futbolcularımızın gereksiz geri paslarına yol açıyor. luyindama kötü, nelsson kötü, yedlin kötü, pva kötü. hiçbirisi kötü değil bence, orta saha yeterli yardımı yapmıyor defansa. o yüzden gereksiz biçimde defans oyuncusu tüketen bir kulüp haline geldik.

    galatasaray futbol takımının bütün sorunları bunlardan kaynaklanıyor. bunlara çözüm bulmakta fatih terim'in görevi. bulamazsa bu genç kadroya yazık olacak. bulursa da gözlerimizin pası silinir.
  • 28597
    2021-2022 sezonunda oynadığı 5 maçta anadolu takımlarının vasat stoperlerini yıldız gibi gösteren takım. adamlar bizle oynanan her maçta leblebi gibi kafa topu topluyor. yıllardır bir duran top organizasyonu olmayan kullandığı birçok kornerde kalesine pozisyon verme ihtimali yüksek olan takım. yetersiz teknik kadrosu sebebiyle sahada ruhsuz, amaçsız, sistemsiz ne yapacağını bilmeyen futbolcuların dolaştığı takım. tüm bunların sorumlusu tabiki taraftar ve geçmiş dönem kulüp başkanı mustafa cengizdir(!)

    çözüm de yol da belli yeni kan lazım bunun için de istifa istifa istifa!
  • 28598
    bu kadar kötü oynamaya hakkı olmayan takım. bunun oyuncu performansıyla, yeteneğiyle veya gücüyle alakası olamaz. oyun olarak da oyuncu olarak da oynadığımız her rakibe karşı güçsüz kalıyoruz. hal böyle olunca yedlin çöp, babel ruhsuz, feghouli bitmiş gibi yorumları kabul edemiyorum ben. hocalık burada devreye giriyor, sürekli transfer yaparak iyi oyuna ulaşamazsınız. yada takım oynarken bazı yerler sırıtıyorsa oraya hamle yapılır. kalecisinden golcüsüne herkesin durumu yerlerde. haliyle eylül 2021'in sonuna geldiğimizde tek suçlu fatih terim olarak ortaya çıkıyor. perşembenin gelişi çarşambadan belliydi aslında.

    2020-21 sezonunu ilmik ilmik ören hoca elleriyle vermişti şampiyonluğu. bu konuyla ilgili de çıkıp tek kelime etmedi, birilerini ve bir yerleri suçladı hep. bunu bile bile bütün başkanlar, ki en çok burak elmas, isteyerek yada istemeyerek fatih terim'le çalışmak istediklerini beyan ettiler. sezon değerlendirmesi yapmadan herşeyi sineye çekmek yanlış olacaktı çünkü sorunlar çözülmeden ileri çıkmaktı aslında yapılmak istenen. geldiğimiz durumda ortada, hiç bir şey iyiye gitmedi, fatih terim'in yer aldığı gelecekler aşırı umutsuz. thanos'a karşı 14 milyonda 1 şans görmüştü doctor strange, ben onu bile göremiyorum an itibariyle. maç izlerken sinirlenmiyorum yada üzülmüyorum. 2021-22 sezonu 5. haftasında statta alanya'ya kaybettik, usul usul eve döndüm, 6. haftasında dalga geçile geçile 3-0 kaybettik, 2. yarı telefonla oynadım, bilgisayarla oynadım. yenilmek yada oyundan tatmin olmamak bir alışkanlık halini aldı, kronikleşti. para edebiyatı yapmak istemiyorum ancak digiturk'e neredeyse 200 tl, exxen'e 45 tl, kombine 800-900 neyse, formasıdır, maç günü harcamalarıdır, maç izlemek benim için maddi manevi bir aktivite aslında yemek yemek gibi. haliyle günün ana yemeği olan maç sırasında keyif almak, heyecanlanmak istiyorum, tuttuğum takımın beni tatmin etmesini istiyorum ancak uzunca bir süredir bu hissi alamıyorum, tamamen külfete dönüşen ve galatasaray-son dakika golcüsü ilişkisinde bir tarafın diğerini maddi-manevi sömürdüğü bir düzen içerisine girmiş durumdayım. sahada oynanmayan oyuna karşılık da takım tarihinin en büyük efsanesinin yaptığı açıklamaları kabul etmiyorum, benim kadar galatasaray'ı seven fatih terim'in de galatasaray zarar verdiğini düşünüyorum.

    23 eylül 2021, 12.49 saat, hala bir istifa yada kovulma haberi gelmedi. biz taraftar olarak bunları haketmiyoruz, bir galatasaray taraftarı olan fatih terim'e de bize son dönemde yaşattırdıkları yakışmıyor. biz tudor'la da riekerink'le de x hocayla da en kötü bunu oynardık zaten. bu oyunun tadı gol ama biz pas oyunu denilen illet sebebiyle goller yiyip gol atmayı bırakın pozisyona giremiyoruz. ceza alanına giremeyen, orta açamayan, tehlike yaratamayan ve güle oynaya pozisyon veren bir takım haline geldik. ben hoca olsam bir teknik bilgim olmadığından kafamdaki en iyi 11 oyuncuyu belirleyip bu adamları sahaya atıcam ve bildiğiniz gibi oynayın derim. bundan kötüsünü oynama ihtimalleri yok.

    fatih terim'in de dediği gibi aslolan galatasaray ve galatasaray'ın iyiliği için bir kan değişikliğine ihtiyacımız var. kazanmak elbet önemli ancak ben maç izlerken pozisyonlara giren, kaleye dikine gidebilen ve bana zevk veren bir galatasaray izlemek istiyorum. 2 senedir kupa yok ve başarısız olduğumuz için içim acıyor ancak objektif olduğumda onlarca zafer ve başarı görmüşüm. insanlar 14 sene şampiyon olamamış ama sevgileri azalmamış. fenerbahçe 7 senedir kupa görmüyor ama yine aşkla destekliyorlar takımlarını, bizde destekleriz sonuna kadar. ama bu kadar paranın döndüğü bir ortamda ve 90 dakika maç süresinde 3-5 bir şeyler izleyip takım tutma keyfini yaşamak istiyorum.

    entryi sonu olarak da hocası/efsanesi/biricik imparatoruyla yollarını bir şekilde, istifa yada kovulma, ayırması gereken takımım. acıyla dolu bir sezon olacak ancak biz diz çöktüğümüz için herkes ve herşey bize büyük görünüyor. elbet ayağa kalkacağız.
  • 28599
    türkiyenin en köklü, en başarılı, milyonlarca destekçisi ve taraftarı olan, global dünyanın türkiye hakkında söyleyeceği ilk üç markadan birisi olan, hepimizin gururu olan 116 yıllık kulübün futbol şubesi ne hale geldi nasıl bir futbol oynuyor aklım almıyor.

    galatasaray futbol takımının sadece bir oyun planı olduğunu ve bu oyun planı rakip tarafından çözüldüğünde kolayca teslim olduğunu görüyoruz. burada sorumlular kim, taraftar olarak sorgulamamız ve eleştirmemiz en doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum. taraftarlar her zaman olumlu sonuç ister doğal olarak. çünkü takımını can-ı gönülden desteklediği için, başarısında nasıl seviniyorsa başarısızlığında da hesap sorma hakkına sahiptir. galatasaray spor kulübünün temel taşları sporcular ve yöneticileridir tamam ama en büyük destekçileride taraftarlardır. taraftar en kilit topluluk ve destekçisidir bu kulübün.

    şimdi gelelim bu taraftarların hesap sorduğu durumlara. milyonlarca ücret ödenip, eli belinde yürüyen ve mücadele etmeyen futbolculara. ve bunları kulübe alanlara, oynatanlara, güvenip şans veren kimselere..
    taraftar taraftarlığını bilecek evet ama görünen köyde klavuz istemiyor bazen. hepimiz görüyoruz ve izliyoruz.
    böyle ruhsuz ve mücadele etmeyen futbolcuları babamda olsa ıslıklarım ve tepkimi gösteriririm. 3-4 senedir birşey vermemiş, hiç katkısı olmamış futbolcuları sahada görmeye hiçbir taraftarın hakkı yoktur. birde basın toplantısına çıkıp neden ıslıklıyorsunuz, niçin tepki gösteriyorsunuz, siz böyle yaptıkça oynatmaya devam edeceğim diyemezsin. bize kafa tutamazsın. rest çekemezsin. ilk başta bu zihniyeti ve bu anlayışı değiştirmemiz gerekiyor. tabii ki futbolu yönetenler taraftarı dinleyipte yöneticilik ve hocalık yapmayacaklar ama sürekliliği olan bir hatayıda kimse sineye çekemez, çekmemeli. kaç senedir düzgün ve akıcı bir futbol izlediğimiz yok açıkcası. her dönem tonlarca futbolcuların bonservislerine veya maaşlarına paralar ödeniyor ve karşılığında bir gram bile futbol alamıyoruz. ya siz gerçekten futboldan anlamıyorsunuz ve bütün futbolcu seçimleriniz yanlış yada futbol şubesinde büyük bir otoriter boşluğu var. herkes kendini bir sorgulaması lazım. hocalar hocalığını yapacak! kulüp başkanlığı ve kulüp maskotluğu değil!! başarılar yakalandığında sadece bireysele indirmemek lazım. imparator tek başına imparator olmuyor, yanında ve etrafında destekçileri, futbolcularıyla, yönetimiyle oluyor.

    galatasaray futbol takımının özüne dönmesi gerektiğini düşünüyorum. galatasarayın özünü ve nasıl futbol oynadığını en iyi bilen kişide şuan ki mevcut teknik direktörümüz fatih terim. ama bunu kendisi ne kadar yapabilir, ne kadar uygulayabilir açıkcası kendisine bir taraftar olarak güvenemiyorum. galatasaraya kupalar kazandırmış ve milyonlarca taraftar kazandırmış, o hücum futbolunu bizlere bayıla bayıla izletmiş hocamız şuan ki konumuyla birebir hiç değil. bunun için enerjisi ve gücü varmı bana kalırsa hiç yok. yanındakilerde bana hiç ama hiç güven vermiyor. artık ''değişim'' kelimesini sesli olarak düşünmeli ve neler yapabilir başkan ve hoca arasında istişare edilmeli. bu değişim yeri geldiğinde isimlere bakmazsızın uygulanabilir kararlar alınmalı.

    galatasaray futbol takımı sahipsiz değil. mutlaka onu yönetecek ve son yıllardaki kısır futbolu, rakipleri tarafından kolayca çözülmüş futbol anlayışını değişterecek kişiler bulunur. bunu değiştirebilecek kişi fatih hocamızdır. ama önce kendisine gelmeli ve eskisi gibi güçlü, kararlı, mücadeleci olmalı. eğer olmayacaksada bayrağı artık başka bir galatasaraylılara devretmeli.
  • 28600
    fatih terim'i savunan bazı arkadaşlar tarafından kadro kalitesinin aslında çok da iyi olmadığı, bu kadroyla teknik heyetin pek de bir şey yapamayacağı yönünde değerlendirilmeler yapılan takım. 25 küsür milyon avro bonservis bedeli harcayıp da kadro kalitesi olarak bir arpa boyu yol almayı geçtim, bir önceki yıla göre dahi geriye gittiği düşünülüyorsa ortada müthiş bir teknik zaafiyet ve planlama hatası vardır. bütün transferlerin de teknik heyetin talebi üzerine yapıldığını herkes biliyor. dolayısıyla, yine işin ucu teknik ekibe çıkıyor. kadronun iyi olduğu varsayımı yapılsa da kötü olduğu varsayımı yapılsa da hiçbir şekilde teknik heyet bu eleştirilerden kaçamaz yani, çok açık bu. eleştirilere karşı temelsiz argümanlar geliştirmek yerine, eleştirilere kulak vermek çok daha makul bir yaklaşım olur bu aşamada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın