süper lig 2020-2021 sezonunun son haftalarına doğru şampiyonluk yarışından kopmak için her şeyi yapan takımdır.
son 6 maç:
3 mart 2021 ankaragücü galatasaray maçı: 2-1
7 mart 2021 galatasaray sivasspor maçı: 2-2
13 mart 2021 kayserispor galatasaray maçı: 0-3
19 mart 2021 galatasaray çaykur rizespor maçı: 3-4
3 nisan 2021 hatayspor galatasaray maçı: 3-0
10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçı: 1-1
son 6 maçtan, 1 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet alındı. 10 gol atıldı ve 12 gol yenildi. koskoca galatasaray takımı son haftalarda bildiğiniz tipik bir anadolu takımına dönüştü. öyle bir hale düştük ki, hatayspor mağlubiyeti bile artık "normal" kabul ediliyor. bu zihniyetle gidersek, birkaç yıla kalmadan değil şampiyonluk, 6. ve 7.'lik planları yaparız.
öncelikle bu takımın ne oynadığı hakkında en ufak bir fikrim yok. fatih terim yıllardır bu takımın başında ama bu süre zarfında hangi maçı doğru düzgün seyredebildik? geçen sezon
* son dakikalarda onlarca gol yiyip bir sürü puan kaybettik, bu sezon ilk golü yediğimiz hiçbir maçı kazanamadık. sadece bu da değil, maç 2-0 lehimize olsa bile son 5 dakikayı korka korka izliyoruz. oyuncular sakatlanıyor, disiplin sorunları had safhada, oyuncu değişiklikleri ve oyuncu tercihleri berbat... abi bu ne ya? ben sahada koskoca galatasaray futbol takımını izlemek istiyorum, yöneticisinden teknik direktörüne kadar bölgesel lig takımının maçlarını izlemek istemiyorum. yahu şampiyonlar liginde gol attığımıza sevinir olduk, o bahsettiğim bölgesel amatör takımları bile yine bizim reflekslerimizi yapar. hadi tamam oralar zordur, makas, toplu iğne, kaldıraç falan bahane var. bahane var da, e ulan çaykur rizespor'u niye yenemiyorsun? o dönem lig sonuncusu olan ankaragücünü nasıl yenemiyorsun? hatayspor mağlubiyetini nasıl normal karşılıyorsunuz eeeyyy fatih terim, futbolcular, yönetim size soruyorum? yeter ya vallahi dayanamıyorum artık. paraya gelince verdiğiniz mücadelenin onda birini futbola harcasınız şu anda açık ara farkla liderdik ama herkes para peşinde, reklam peşinde ve şov peşinde!
hakemlerin galatasaray'a karşı olduğu bir gerçek, bunu hepimiz biliyoruz. çoğu maçta çifte standartlara da maruz kalıp sahada adeta ezildik, hani bunu da söylüyorum ama yıllardır bu takımın oynadığı futbol beni cezbetmiyor. fatih terim sürekli transfer transfer diyor ama son 2 sene onlarca transfer yapıldı ama sahada oyun namına hiçbir şey göremiyoruz. yeri geldi orta sahamızda fransa milli takımında dünya kupası kazanan nzonzi vardı ama yararlanamadık. seri vardı kadro dışı kalıyordu bazen, lemina vardı ama yararlanamıyorduk. forvette eren derdiyok da vardı; mitroglou, andone, falcao, diagne, mostafa, babel de ama pozisyon bulamıyoruz. kalemizde muslera gibi bir panter var. tamam ayağı kırıldığında bir süre yararlanamadık ama hocanın anlamsız bir fatih öztürk transferi halen daha sinirlerimizi zıplatıyor. neyse geçiyorum, defans hattımız iyi falan ama ortada futbol yok! şu anda portekiz'in bir köyündeki herhangi bir takımla karşılaşsak yeniliriz. berabere kalsak seviniriz o hale geldik artık. 2 sene önceki hayallerimiz şampiyonlar ligi iken, şimdiki hayallerimiz ise artık hatayspor'u yenmek oldu, göztepe'yle berabere kalmak oldu! bir takımı bu kadar geriye düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.
yönetim tarafı son aylarda o kadar pısırık ki, höt desem ödleri kopar. hadi mustafa cengiz ciddi bir operasyon geçirdi ve ciddi bir rahatsızlığı var... peki ya diğerleri? abdurrahim albayrak nerede? yusuf günay nerede? çıkın lan ortaya bir şey söyleyin, neredesiniz olm? ha ama doğru, biri galibiyetten sonra ortaya çıkıp şov yapar, öbürü de teknede tavla oynar. ohh yemede yanında yat. zaten dertleri galatasaray değil bunların, dertleri; dolmasını istedikleri cepleridir.
daha öncede yazdım, türkiye'nin en büyük kulübünü kimse bu hale getiremez, kimsenin buna hakkı yoktur. yönetimden de, fatih terim'den de, futbolculardan da dibine kadar hesap soracağız, sormak da zorundayız. çünkü almasını bilene eleştiri nimettir. bizi diğer kulüplerden ayıran temel şey de, eleştiri kültürümüzün bizi kalkındırmasıydı. ama maalesef ki son yıllarda bu da diğer kavramlar gibi rafa kalkmış durumda. yok fanboy, yok düşman, yok şu, yok bu, herkes herkesi ötekileştiriyor ama kimse kimseye saygı duymuyor. sonra da neden böyle olduk diye günlerce kafa patlatıyoruz. patlatmaya da devam edeceğiz çünkü kavga nedenimiz var ama asla sonuca bağlayamıyoruz. tabi bizler bu arada kendi iç kavgamızla birbirimizi yerken, bazıları da galatasaray takımında istediği gibi at koşturabiliyor. taktik ve sistemden bihaber, milyonlarca euroyla emekliliğin tadını çıkaran fatih terim'de at koşturuyor; tek amaçları reklam olan yönetim ve maldiv kralları futbolcular da at koşturuyor. neyse cidden yazmaktan yoruldum artık. hadi bay.
