sezon ortasında düşen ritminin ocak sonu itibariyle tekrar yükselişe geçen takımımızdır. fiyat - performans - beklentiyi karşılaması bakımından kulübün en başarılı takımı olabilir halihazırda. şimdiden fazlasıyla karşıladığı bu beklentiler, doğal olarak gelecek sene için hepimizin kafasında transfer sezonu ile ilgili planlar oluşturuyor.
sanırım taraftarların en çok rağbet gösterdiği değişiklik
shumpert'ın yerine
shipp ile devşirme hakkımızı kullanmak.
shumpert'ın sağlam karakteri ve bize geçen sezon sağladığı katkı yadsınamaz ancak bu sezon - özellikle de içinde bulunduğumuz periyotta - pek verim alamadığımız da bir gerçek.
shumpert ile yolların ayrılması ile 3,5 numarada oluşacak boşluk için bir yabancı alınabilir. açıkçası benim ilk aklıma gelen isim
marko kesely. bu sezon sakatlığı sonrası rotasyondan düşmüş olmasının yanısıra yunan takımlarının bütçelerini düşürmelerine devam edecek olmaları hala kontratı olmasına rağmen transferi mümkün kılıyor benim gözümde. uzun rotasyonuna geçersek
ilkan'ın gelecek olması önemli bir artı olacak. transfer dönemimizde ağzımızın suyunu akıtan
moteijunas tipinde bir adamdır
ilkan karaman. boy olarak daha kısa, ribaund sezgisi biraz daha iyi, dış şutu olan ama istikrar sıkıntısı temel özellikleridir. ancak kendisini tanıyan hemen herkesin söylediği ortak şey karakter olarak biraz problemi olduğu yönündedir. yani kısacası bir parça "oldum" havasındadır. ancak bunlar bu yaşta olabilecek şeyler ve çözümü konusunda da
staffımızda önemli bir adam oturuyor. sözlükte istemeyeninin çok olduğunu gördüğüm ancak bence tecrübesi ile en azından bir sezon boyunca hem rotasyona dahil olacak hem de
ilkan ve
furkan'ın gelişimlerine yardımcı olabilecek bir hamle olarak sözleşmesi biten
gönlüm de kadroya katılabilir.
savovic konusunda ise sene sonunda bitecek olan anlaşma uzatılmayacaksa mümkünse 2.12-2.13'ten uzun, ayakları çabuk, pas yeteneği olan kısacası baba bir uzun almalıyız.
son cümleler de kısalar için...
gordon ve
lakovic'in önümüzdeki yıl da sözleşmeleri devam ediyor. bunlardaki düzenlemenin ne şekilde yapılacağı da önemli. şu anki performansları açısından
gordon'ın kalması elzem gözükürken
lakovic'in soru işaretleri oluşturduğu zamanlar oldu. ancak bizim bulunmayı istediğimiz seviyelerde en az eli titreyen adamın da o olduğu bir gerçek. genelde böyle adamların uzun zaman ortada gözükmeyip sezonun kırılma anı dediğimiz bir zamanda maçı kazandırdıklarına şahit olduk. açıkçası bence de euroleague seviyesindeki takımların da böyle bir oyuncuyu kadrolarında barındırma lüksü olmalı.
cska maçı da prestij açısından çok önemli olmakla beraber bizim
efes maçını kazanma zorunluluğumuzu ortadan kaldırması açısından iyi oldu. ne kadar kötü zamanında olursa olsun, aynı ligden olmamız ve birbirimizi çok iyi tanımamızdan dolayı bize sıkıntı yaratma potansiyeli hiç de az olmayacak
efes maçından ziyade
oly maçına konsantre olma şansımız var ve teknik ekip ve oyuncuların bunu çok verimli kullanacaklarına inanıyorum.
edit:
gordon'un da bir yıllık daha sözleşmesi varmış. düzeltme için
bizdeyediktabi'ye teşekkürler...