• 2955
    gerek dursun özbek yönetiminin gerekse seçilme ihtimali olan diğer başkan adayı ve bireylerin kafasında hep amatör branşlar ayak bağı, bunları zamanla tasfiye edelim futbola ağırlık verelim anlayışı vardı. (örneğin öztürk bunu açıkca söylerken, diğer adaylar aleni dillendirmiyordu). tüm bu sürec sonunda gördüğümüz gibi erkek basketbol takımı rezil olacak düzeyde. aslında kadın basketbol takım ve diğer amatör branşlar da gözle görülür biçimde düşüş trendinde. en çok erkek basketbol takımının göze batması ise nispeten diğer branşlardan daha çok takip edilmesi.
  • 2956
    üzerinden dursun özbek'e laf çarpanları gördüğümüz takımdır efendim.

    10 milyon dolar ile basketbol branşı kurulduğundan beri verilen en yüksek bütçeyi verdi dursun özbek. yiğidi öldürelim ama hakkını da yemeyelim. her başarısızlığı aynı kişilere yıkmamalıyız. dursun özbek ne yapacak daha? sahaya inip üçlük mü yapsın, takımı çekip savunma nasıl yapılır onu mu öğretsin?

    tapılan başkan ünal aysal yüzünden sahaya 6 kişi çıkan takım da bu takımdır. hani o olayları eleştirdiniz mi?

    yani bu başarısızlığın da faturasını dursun özbek'e yıktılar ya tamamdır. doğru ya adamda suç, (hiç önemsemediği) branşa 10 milyon dolarlık rekor bütçeyi vermemesi gerekiyordu.

    siz de haklısınız efendim...

    ek: allah aşkına bahsi geçen bütçe tweetine inanan var mı? cidden galatasaray basketbol takımının bir dönem 20 milyon dolarla oynadığına inanıyorsanız bir şey demiyorum. basketboldan anlayan usta yazarlar konuşsun nu konu hakkında mesela. hangi oyuncularla 20 milyon ediyormuşuz :)
  • 2957
    https://twitter.com/...s/707541237394489344

    10 milyon doların basketbol branşı kurulduğundan beri en yüksek ve 'rekor' bütçe olduğunu söyleyenlere yanıt olarak yukarıdaki tweeti okumalarını tavsiye ederim. bahsi geçen tweet ismail şenol tarafından atılmış olup dursun özbek'in divan kuruluna yaptığı açıklamaları içerir. yanlış bilgilenmeyelim.

    açıklanan rakamları aşağıya yazıyorum.

    2013: 20.5 milyon $
    2014: 20.5 milyon $
    2015: 10.5 milyon $
    2016: 6 milyon $

    son olarak, 20.5 milyon $ > 10 milyon $.

    edit: 20.5 milyon $ para o dönemin kuru ile 39-40 milyon tl civarı bir paraya denk geliyor. günümüzün bütçesi 10 milyon $ ise 30 milyon tl'ye denk geliyor. aradaki 9 milyon tl'lik fark galatasaray için aşağı yukarı salih dursun+cem karacan+ eray işcan'ın maaşı kadar bir paraya denk gelir. başkan her konuda yalan söyleyebilir ama divan kuruluna yapılan bütçeler konusunda bir yalan söyleyebileceğini düşünmüyorum. ayrıca ismail şenol basketbol konusunda en önemli yazarlardan biridir ve bu konuda bir hata olsa gidip de bu tweeti atmaz, atsa da hatalı olduğunu belirtir diye düşünüyorum.
  • 2958
    2016-2017 sezonu için bütçesi, taraftarı her şeyi yeterlidir. bunlara rağmen başarısız olacaktır çünkü rezil bir kadro mühendisliği, basketbolda savunma yaptırmayı düşünmeyen her maç 120 sayı atacağını düşünen bir koçu var. abdi ipekçi'de fenerbahçe'ye maç kaybetmenin normal olduğunu iddia eden bir koçu var. geçen de söylemiştim yine söylüyorum 96-2000 fenerbahçe'si neyse biz basketbolda aynıyız. onların fatih terimi* var biz başarısız ve hala istikrar deyip bir revizyona gitmiyoruz. onlar barcelona'yı yeniyor biz içeride fenerbahçe'yi yenmeye çıkıyoruz bizden üstün bir kadro ve kat kat bilenmiş, konsantre bir takımla karşılaşıyoruz. obradovic maçın bitmesine 2-3 dakika kala fark 16'dan 10'a indiğinde sahaya girip oyuncu azarlıyor bizim koçumuz saçma rotasyona gidiyor.
  • 2960
    sırf yabancı diye nerde tırt ve dandik basketçi varsa almıştır. iki basketçi al gerçekten kaliteli al. zaten geçen seneden kalan bir kadro var. rotasyon için ise genç milli takımlardan daha iyi takviyeler yapardık. ama umut verici bir takım olurduk. basketbol futbol gibi kalitesi daha az olan takımın kalitesi yüksek takımı yeneceği bir spor dalı değildir. kalitesi iyi olan takım çok ekstrem bir olay olmadıkça her zaman kendinden az kaliteli takımı yener.
  • 2961
    2015 - 2016 sezonunda eurocup şampiyonluğunu getiren kadrodan stephane lasme'yi yasaklı madde kullandığı için, chuck davis'i de adam emekli olduğu için kaybetmiştir. caleb green zaten sezonun ikinci yarısında hemen hemen hiç yoktu. sezon ortasında gelen bernard james ve curtis jerrels zaten euroleague seviyesinde oyuncular değiller. sezon başında büyük umutla kardoya dahil edilen joey dorsey daha sezon bitmeden kaçtı, gitti. o zaman kimi tutacaktı ergin ataman bu sene kadroda? izzet türkyılmaz, şafak edge ve duşan cantekin mi başarı getirecekti euroleague'de bize? adam zaten tutacaklarını tuttu kadroda. bir tek errick mccollum'u takımda tutulabilirdi ancak şuan ki durumumuzla mccollum'un bir alakası yok bence.

    2016 - 2017 sezonunda takımın çektiği sıkıntının sebebi herkesin malumu olduğu gibi geniş kadro kurayım derken kalitesi düşük kadro kurmasıdır. yoksa geçen seneki takımı dağıtmakla alakası falan yok. mesela justin dentmon ve russ smith'in toplam maliyetlerine takımı oynatabilen bir guard alınsaydı sinan güler, emir preldzic ve vladimir micov gibi oyunu yönlendiren oyuncularla iyi bir oyun oynayabilirdik. can korkmaz da ligde devreye girerdi. tibor pleiss ve deon thompson'ın maliyetleriyle pota altında sağlam duran bir pivot alabilseydik. alex tyus, austin daye ve o oyuncuyla birlikte zaman zaman 4 numara oynayacak micov ile iyi bir uzun rotasyonu oluşturabilirdik. ege arar da ligde devreye girerdi. blake schilb, jon diebler ve orhan hacıyeva'nın maliyetleriyle iyi bir savunucu kısa forvet alabilirdik.

    yani euroleague'de sahaya tyus, pivot transferi, daye, ege, micov, kısa forvet transferi, emir, sinan, göksenin köksal, oyun kurucu transferi, can şeklinde çıkabilirdik. bu şekilde dar olabilecek bir kadronun şuanki geniş kadromuzdan çok daha başarılı olabileceğini düşünüyorum.
  • 2963
    konuya farklı bir pencereden bakacak olursak rekabet başarıyı getirir.

    2000'li yıllara dek türkiye ligini tek başımıza domine ettiğimiz bayan basketbolunda en iyi derecemiz avrupa 3.lüğü idi. ne zaman ki fenerbahçe de bayan basketbola yatırım yapmaya başladı, artan kadro kalitesi ve rakabetle birlikte başarı çıtası da yükseldi. bu rekabetle birlikte önce eurocup ardından da euroleague kupasını ülkemize getirdik. erkek basketbolunda da durum çok farklı değil aslında. fenerbahçe 2000'lerin ortalarından itibaren ülker ile birleşerek hem bütçesini hem kadro kalitesini en yukarıya çekti, bugünkü seviyelere kolay çıkmadı, hatta ilk yıllarında en çok para harcayan 3-4 takım arasındayken(ki hala da öyle) gruplardan çıkamazlardı, biz ise o yıllardan beri ülkerin kıytırık yan ürünlerini yok pahasına sponsor alarak adamlarla yarışmaya çalıştık. e sonuçta doğal olarak hep hüsran oldu. bunun sorumlusu bizzat yönetimlerdir. adam gibi sponsor bulamıyorsanız o koltukta oturmayacaksınız veya o branşta amacın başarı değil genç sporcu yetiştirmek olacak. neyseki bizde gecikmelide olsa 2010 yılından itibaren iyi yatırım yapmaya başladık, oktay mahmuti hocayla başlayan yükseliş süreci ergin ataman ile önce türkiye ligini sonrasında eurocup'ı alarak taçlandı. kısaca istikrarlı-profesyonel şube yönetimi ile yatırım şart.

    kabul edelim ki iyi sayılabilecek bütçeye(başaltı takımlar kadar diyelim) rağmen bu sene hem kadro kalitesi hem oyuncu seçimleri berbat. vücut kangren oldu olacak, en kısa sürede gereken operasyon yapılıp ölü uzuvlar kesilip atılmalı. bu oyuncular olur koç olur bilemem, o sorumluluğu şubedeki yetkili bir abi yapacak. yoksa bu hasta masada kalır.*
  • 2964
    başarısızdır. bunda en büyük pay da şüphesiz ki çok sevdiğim ergin hocadadır. oraya daha sonra değineceğim. öncelikle değinmek istediğim başka bir nokta var.

    taraftar olarak basketbola ilgimiz son yıllarda bir hayli artmış olsa da büyük çoğunluğumuz hala bu spora profesyonel gözle bakamıyoruz. basketbolun dünya çapında ne kadar yol katettiği hakkında bir fikrimiz yok. hala istikrarlı bir yönetime sahip olmadan, gerekli yatırımları yapmadan başarının gelmeyeceğini idrak edemedik. istiyoruz ki güzel bir takım kuralım ve euroleague'i hemen kazanalım, ama gerçekler öyle değil.

    son 5 sezonun euroleague şampiyonlarına bir göz atalım:

    2012-olympiacos
    2013-olympiacos
    2014-maccabi tel aviv
    2015-real madrid
    2016-cska moskova

    daha öncesine baktığımızda barcelona ve panathinaikos ile birlikte yine aynı isimler karşımıza çıkıyor. bu listeyi final four'a kalanlar olarak genişlettiğimizde yine bu takımların domine ettiğini görürüz. arada birkaç tane farklı takım 1-2 kez katılmıştır ama neticede kupaya ulaşamamıştır.

    bu saydığımız takımların hepsi ya her sene ciddi yatırımlar yapan ya da yılların getirdiği birikimle ekol olmuş takımlardır. ciddi yatırım yapan takımlara da ekol olmuş takımlar diyebiliriz aslında. zira cska, real, barcelona kazanma alışkanlığına sahip takımlar. aynı şekilde ekol olmuş olympiacos ve panathinaikos'un bütçeleri diğerlerinin seviyesinde olmasa da bunlar da her yıl belirli bir bütçenin altına düşmeyen takımlardır.

    demek istediğim ne sadece yatırım yaparak ne de sadece basketbol kültürü oluşturarak bu seviyelere çıkmak mümkün değildir. milano, efes gibi milyonlarca euro para döküp başarıya ulaşamamış takımlar da vardır; kızılyıldız, partizan gibi ekol diyebileceğimiz ama çeyrek finale çıkmayı başarı sayan takımlar da. biri olmadan diğeriyle başarıya ulaşmak mümkün değildir.

    fenerbahçe; milano ve efes gibi yıllarca eşşek yüküyle para harcayıp avrupa'da hiç başarı elde edemedi. efes'in gittiği yere kadar bile gidemedi. ne zamanki basketbol kültürü oluşturmanın yani ekol olmanın sadece para yatırmakla olmayacağını farketti, o zaman önemli başarılar elde etmeye başladı. son iki sezondur final four'a kalmaları kesinlikle tesadüf değil. öncelikle bunu kabul etmemiz lazım. yoksa biz nasıl aziz'in, uefa kupasına "tesadüf" demesine götümüzle gülüyorsak, fenerbahçe taraftarı da aynı şekilde "obra koç değil", "grupları kolaydı" gibi yorumlara öyle gülüyordur.

    bakın burada sadece son 3 sezondan bahsediyorum. sonra birisi çıkıp "ama ülker'le birleşmeselerdi" diye lafa başlıyor. kardeşim sen böyle dedikçe ülker bunlardan ayrılıp yeni bir takım kurmayacak. bizim son yıllarda bu ülker birleşmesini gündemde tutmamızın tek nedeni maalesef fenerbahçe büyük sponsorlarla devam ediyorken galatasaray'ın marka değerinin çok daha büyük olmasına rağmen komik sponsorlarla devam ettiği gerçeğini örtmek. çuvaldızı önce kendimize batıralım. galatasaray'ın büyük sponsorlar bulamamasının nedenleri nedir onu tartışalım. "ama ülker'le birleşmeselerdi" ile başlayan cümlelerin galatasaray'a hiçbir yararı yok.

    ha ülker'le birleşmese a lisansları olamayacaktı. o konuda bir adaletsizlik var eyvallah. ancak galatasaray basketbolunun ve fenerbahçe basketbolunun şu anki hallerini kıyasladığımızda o lisansı kimin hakettiği ortada. sahadaki takım kıyasından bahsetmiyorum. yönetim farklılığından, satılan kombinelerden bahsediyorum. bunlar dile getirilmesi acı gerçekler. ama bu gerçekleri kabullenirsek daha önce bu başlıkta da belirtildiği gibi bu durumu avantaja çevirebiliriz. seçim bizim.

    gelelim takımın içinde bulunduğu duruma. en başta da belirttim; ergin hocayı çok severim. bugün euroleague'de mücadele edebiliyorsak kendisinin payı çok büyüktür. son 4 senedir takımın başında olmasaydı; ne 22 sene sonra gelen şampiyonluk olurdu ne de eurocup'ı kazanmış olurduk. bu şubeye saha içinde ve dışında çok fazla şey verdi. yeri geldi maaşında indirime gitti, yeri geldi kısıtlı imkanlara rağmen çok çok daha iyi takımlara karşı üstünlük sağladı, yeri geldi bizi ön kapıdan kovan euroleague'e arka kapıdan geri girmemizi sağladı. yönetimle yaşadığı maddi ve manevi zorluklara rağmen bizi asla yarı yolda bırakmadı. milli takımdan gelen sadece bizi çalıştır teklifini elinin tersiyle itti.

    tabi ki bunlar kendisini eleştirilmez kılmıyor. eleştirilmeli de zaten. mevcut kadroyu kuran kendisi. risklerini biliyordu, kadronun üzerinde çalışılması gerektiğini biliyordu. bu yüzden son çeyreklerde benchte çöküp kalmak gibi bir hakkı yok. takımı bu hale getiren kendisi. çıkarması gereken de kendisi.

    iki önceki paragrafta bahsettiğim bize yaşattığı başarılar, bizim için yaptığı fedakarlıklar kendisinin eleştirilmesine engel değil dedik ama kesinlikle itin götüne sokulmasına engel olması lazım. şubenin bu günlere gelmesinde önemli bir payı olduğu unutup, hunharca eleştirerek istifasını beklemememiz lazım. vefasızlık yapmayın. ortada bir başarısızlık varsa sene sonu kendisine verdiği emeklerden dolayı teşekkür edip yollarımızı ayırırız. bir kısım paralı köpeklerin pardon taraftar gruplarının gazına gelip galatasaray tarihine adını yazdırmış bir insana acımasızca saldırmak galatasaray taraftarına yakışmaz.

    kaldı ki elimizdeki kadro bahsedildiği gibi "çöp" isimlerden kurulu bir kadro değil. hala ciddi potansiyeli olan bir kadro. 1-2 hamle ile kendimizi euroleague'de play-off, ligde şampiyonluk için tekrar yarışa sokabiliriz. önümüzde tonla maç var. bakarsınız bu sezonu fena bir yerde bitirmeyip gelecek sezonlar için yakalamamız gereken istikrara temel oluşturabiliriz. takımı eleştirin ama ekim ayından sezona bitti gözüyle bakmayın.
  • 2968
    yeni transferleri çöp olan takım. eskilerimiz de kötü bunların yanında:

    austin daye: öyle maçta 1-2 üçlük atmak için geldiyse işimiz zor.

    russ smith: fırıldak gibi ama hiç işe yaramıyor sürekli salak salak toplar kaybediyor.

    blake shilb: gecen sezon da kötüydü bu sezon daha da kötü. toparlanir dedik daha da berbat oldu.

    tibor pleiss: pide küreği gibisin bu ne hal arkadaş. bu boya rağmen bu kadar etkisiz olunur mu?

    jon diebler: form tutmani bekliyoruz evet aynen. üçlük atınca şaşırıyoruz.

    alex tyus: çok kaçırıyor pota altında daha etkili olması lazım.

    basketbol'dan cok anlamayan ben bu kanaate vardım.
  • 2969
    euroleague'te zaten düzenli olarak kaybediyoruz. 2016-2017 galatasaray basketbol takımı ciddi loser bir takım olma yolunda ilerliyor. sahada olduğu sürece hep en doğru kararları veren oyuncusu(u: emir preldzic bir takımın en doğru karar veren oyuncusu durum vahim :() euroleague'teki 3 kritik maç sonunda kenar havlu salladı. ergin ataman'ı 3 kasım 2016 real madrid galatasaray basketbol maçı için suçlamıyorum. bu takımın çünkü rezil bir kadro mühendisliği var. tyus *dışında savunma yapabilecek bir adamı yok. bence hala istifa etmeli ama bu maçta yaptığı tek yanlış emir'i son 3 dakikada kenarda unutmaktı. schilb'in sahada sinan'ın direksiyonda olduğu bir takım ile kaybediyoruz bir seferde emir'in direksiyonda olduğu takımla kaybedelim be ergin. benim için euroleague kızılyıldız mağlubiyeti ile baya zorlaştı fenerbahçe mağlubiyeti ile de kontağı kapadım. benim ergin ataman'ı başarılı saymam istifaısını istemekte biraz haksızlık ettiğimi düşündürecek iki tane kriterim var. birincisi el'de top 8 yapmak ikincisi normal sezonu pek sallamayan fenerbahçe'nin ligi üzerinde bitirmek. peki ergin ataman bunları başarabilir mi? pek zannetmiyorum. bundan sonra hevesi ciddi kırılan abdi ipekçi ahalisi de 10-12 binlik el sayısından 6 binlere doğru gerileyecektir. artık euroleague'te 6-10 arası bir galibiyet alıp biraz prestij kurtarıp tbl'ye odaklanmalıyız. muhtemelen yeni sistem sebebiyle bir daha el'ye katılmamız baya zor. tek şansımız avrupanın en iyi iki liginden biri olan tbl'yi saha avantajımızı arkamıza alıp şampiyon bitirmek. vizyonsuz, rezil bir düşünce ama yapacak birşey yok, bu takımı ergin ataman kurdu ve yine bir şeyler seçip bir şeyleri satması gerekiyor.
  • 2971
    basketbolda hiçbir şeyin yoksa tek başına ortaya bir şey koyacak oyun kurucun olacak, son dakikalarda topu vereceğin bir el olacak. (bkz: carlos arroyo)

    bu takımda o yok işte. bu yüzden kritik hücumlardan hep boş dönüyoruz. geçen yıl bile bi mccollum vardı, bu sene o da yok. 5 numaramız da yok.

    takım son dakikalarda şu taktiği uyguluyor:

    https://galeri12.uludagsozluk.com/512/hadi-öyle-bir-şey-yapalım-kafamıza-göre_897804.jpg
  • 2975
    hücum oyunu ve gücü gayet iyi de savunması çok kötü takım. futboldaki atan ve tutan tabirini kullanacak olursak atanı iyi ama tutanı maalesef hiç yok. bir boniface ndog ya da stephane lasme gibi bir bekçi lazım.

    takımın en başarılı olduğu iki yılda çok etkili pota altı oyuncusu vardı. bu bile tek başına yumuşak avrupa basketbolunda pota altına sertlik getiren oyuncuların önemini göstermeye yetmiyor mu? fenerbahçe'nin ekpe udoh sayesinde yaptıklarını görmek ve buna göre bir oyuncu almak çok mu zor?

    her maç 90 sayı civarı atıp da mağlup olan takımın sorununu bulmak çok zor değildir herhalde. ama görebilene tabi ki.
App Store'dan indirin Google Play'den alın