2963
konuya farklı bir pencereden bakacak olursak rekabet başarıyı getirir.
2000'li yıllara dek türkiye ligini tek başımıza domine ettiğimiz bayan basketbolunda en iyi derecemiz avrupa 3.lüğü idi. ne zaman ki fenerbahçe de bayan basketbola yatırım yapmaya başladı, artan kadro kalitesi ve rakabetle birlikte başarı çıtası da yükseldi. bu rekabetle birlikte önce eurocup ardından da euroleague kupasını ülkemize getirdik. erkek basketbolunda da durum çok farklı değil aslında. fenerbahçe 2000'lerin ortalarından itibaren ülker ile birleşerek hem bütçesini hem kadro kalitesini en yukarıya çekti, bugünkü seviyelere kolay çıkmadı, hatta ilk yıllarında en çok para harcayan 3-4 takım arasındayken(ki hala da öyle) gruplardan çıkamazlardı, biz ise o yıllardan beri ülkerin kıytırık yan ürünlerini yok pahasına sponsor alarak adamlarla yarışmaya çalıştık. e sonuçta doğal olarak hep hüsran oldu. bunun sorumlusu bizzat yönetimlerdir. adam gibi sponsor bulamıyorsanız o koltukta oturmayacaksınız veya o branşta amacın başarı değil genç sporcu yetiştirmek olacak. neyseki bizde gecikmelide olsa 2010 yılından itibaren iyi yatırım yapmaya başladık, oktay mahmuti hocayla başlayan yükseliş süreci ergin ataman ile önce türkiye ligini sonrasında eurocup'ı alarak taçlandı. kısaca istikrarlı-profesyonel şube yönetimi ile yatırım şart.
kabul edelim ki iyi sayılabilecek bütçeye(başaltı takımlar kadar diyelim) rağmen bu sene hem kadro kalitesi hem oyuncu seçimleri berbat. vücut kangren oldu olacak, en kısa sürede gereken operasyon yapılıp ölü uzuvlar kesilip atılmalı. bu oyuncular olur koç olur bilemem, o sorumluluğu şubedeki yetkili bir abi yapacak. yoksa bu hasta masada kalır.*
2000'li yıllara dek türkiye ligini tek başımıza domine ettiğimiz bayan basketbolunda en iyi derecemiz avrupa 3.lüğü idi. ne zaman ki fenerbahçe de bayan basketbola yatırım yapmaya başladı, artan kadro kalitesi ve rakabetle birlikte başarı çıtası da yükseldi. bu rekabetle birlikte önce eurocup ardından da euroleague kupasını ülkemize getirdik. erkek basketbolunda da durum çok farklı değil aslında. fenerbahçe 2000'lerin ortalarından itibaren ülker ile birleşerek hem bütçesini hem kadro kalitesini en yukarıya çekti, bugünkü seviyelere kolay çıkmadı, hatta ilk yıllarında en çok para harcayan 3-4 takım arasındayken(ki hala da öyle) gruplardan çıkamazlardı, biz ise o yıllardan beri ülkerin kıytırık yan ürünlerini yok pahasına sponsor alarak adamlarla yarışmaya çalıştık. e sonuçta doğal olarak hep hüsran oldu. bunun sorumlusu bizzat yönetimlerdir. adam gibi sponsor bulamıyorsanız o koltukta oturmayacaksınız veya o branşta amacın başarı değil genç sporcu yetiştirmek olacak. neyseki bizde gecikmelide olsa 2010 yılından itibaren iyi yatırım yapmaya başladık, oktay mahmuti hocayla başlayan yükseliş süreci ergin ataman ile önce türkiye ligini sonrasında eurocup'ı alarak taçlandı. kısaca istikrarlı-profesyonel şube yönetimi ile yatırım şart.
kabul edelim ki iyi sayılabilecek bütçeye(başaltı takımlar kadar diyelim) rağmen bu sene hem kadro kalitesi hem oyuncu seçimleri berbat. vücut kangren oldu olacak, en kısa sürede gereken operasyon yapılıp ölü uzuvlar kesilip atılmalı. bu oyuncular olur koç olur bilemem, o sorumluluğu şubedeki yetkili bir abi yapacak. yoksa bu hasta masada kalır.*