• 7651
    bir aslan düşünün ki, ailesini korumak, hayatta kalmak, avlanmak durumunda. bunun için strateji üretiyor, savaşıyor, yoruluyor, işinde gücünde.

    bir de sağına soluna konan ve onu rahatsız eden sinekleri düşünün. kuyruğuyla vuruyor, gitmiyorlar. pençe sallasa gereksiz kalori yakacak. galatasaray işte bu aslandır.

    ne çakalı biter, ne sineği biter...
  • 7652
    prekazi, simovic, tanju ve papaz erhanlarla dogdum. en eski cocukluk anilarimdan cogu 14 yil sonra gelen sampiyonlukla ilgili. derwalli, yuzde 51 reisi cok sevdim..

    akabinde tugay, ugur, falco, kubilay ve erdallarla buyudum. kalli idolumdu, okan da wonderkid.

    genclige adim atarken hagi diye bi adam cikageldi, yanina hakanlari, popesculari, taffarelleri ve bulentleri alarak o gune kadar hayal bile edemedigimiz destanlar yazmaya basladi.

    sonralari biraz doymusluk hissinin de verdigi (ve turkiyede olmadigim) yillarda lucelerle, geretslerle, ve yine kalli hocam+cevat gulerlerle en ustteki yerimizi korudugumuz ama tribunlerden uzak yillar gecirdim.

    ilk genclik heyecaniyla tam anlayamamis olsak da, fatih terim gercegini 2010larda cok daha net hissetmeye basladik (hamza reise de 3/4 sezon icin respect). muslera, drogba, sneijder, melo derken yeni idollerimiz olustu tam da benim ulkeye ve tribunlere geri dondugum yillarda.

    geldik 2020lere ve ben artik evde minik bir aslan yetistiriyorum. simdiden 3 sampiyonlugu var ama sonuncusu olan 2022-2023 sampiyonlugunu ayri bi yere koyuyorum. okan buruk cok onemli bir faktor ama icardi ve askin olayim gercegi yadsinamaz duzeyde. bu takimdan kimler yeterince uzun kalip/katki verip ustteki efsanlerle ayni kategoriye girecek su an icin kestirmek guc ama buyuk gs taraftarinin da dedigi gibi:

    (bkz: galatasaray sevgisi surecek sonsuza dek)
  • 7655
    yakında futbol oyunlarının lisans almak için sıraya gireceğini düşündüğüm kulübümüzdür. italya'nın genç yeteneği zaniolo burada, pl'nin yüzlerinden birisi zaha burada, icardi burada. kısacası gelecek dönemlerde bu açıdan da gelir bekliyorum. ayrıca bu sezon avrupa'da başarı elde edersek video içerik siteleri de mini dizi şeklinde belgesel çekmek için kulübümüzün kapısını çalacaklardır. ( lisans derken sadece takımın yer alması değil stad, taraftar vs. gibi şeylerin yer almasını kastediyorum.)
  • 7656
    --- alıntı ---

    didier drogba'nın zaha ile telefon görüşmesi gerçekleştirip galatasaray'a gelmesi konusunda teşvik ettiğine dair haberi okuyunca aklıma geldi. bu kulübün formasını giyen yabancı oyuncular üzerinde tuhaf ve acayip bir etkisi var. yıllar geçse de üstünden galatasaray kalplerinden silinmiyor. “florya'nın suyu” derler ya, hakikaten gelen yabancı oyuncuların ruhuna işliyor. brezilya kahvesi lazım olsun, anında melo sao paulo'dan kargolar. florya tesislerine ıkea'dan aldığın bir koltuk takımının vidası eksik ve ülkedeki hiçbir mağazada bulunmuyor mu? o tek vidayı johan elmander stockholm'deki ana mağazaya gider, bulur gönderir. rams park için afrika'dan son model, update edilmiş büyü tarifi mi lazım? norman mapeza zimbabve'den anında yollar. bu kulüp için bir tuğla koymuş her yabancı oyuncunun bir tarafı hep burada. kötü oynayan, sakat kalan oyuncuyla bile hep iyi ayrıldı. nagatomo galatasaray'da çıktığı son idmanda hüngür hüngür ağladı. enteresan bir aidiyet kültürü gerçekten…
    --- alıntı ---
  • 7659
    2011-2023 arasında;

    6 kez şampiyon (2011-12, 2012-13, 2014-15, 2017-18, 2018-19, 2022-23),
    2 kez ikinci (2013-14, 2020-21)
    4 kez de başarısız (2015-16, 2016-17, 2019-20, 2021-22) olmuştur.

    2019-20 ve 2020-21'de kasıtlı olarak çökertildiği de bir gerçektir.

    bana göre galatasaray 2020-21 sezonunda da şampiyondur. çünkü sözde şampiyon takımla aynı puanı toplamıştır (84 puan) ve yine sözde şampiyon takıma deplasmanda yenilse dr kendi evinde yenmiştir. sözde şampiyon takım 7 gol attığı maç olmasa şampiyonluğu verecek iken şampiyon olacak ancak kendisiyle aynı puanı alan takım şampiyon olmayacak öyle mi? hadi oradan be.

    12 sene de 6 değil de 7 şampiyonluk diyelim. müthiş.
  • 7660
    her maç merdiven boşluklarını doldurması, akreditasyon olmadan kafasına göre misafir alması, formasında istediği maç istediği değişikliği yapması gereken camia.bir hafta 7 yıldız olur bir hafta avrupa kupaları olur.

    sevgili yönetimin artık farkına varması gerekiyor ki usulünce, kibar dille bir çözüme kavuşmuyor türkiye futbol federasyonunun yaptığı hukuksuzluk. kendi talimatnamesini uygulamıyor. tüccar, eski defter muhabetini falan geçti bu pespayelik.

    1 şampiyonluk için verilen emeğe bak, bu adamlar hukuksuz şekilde kendilerine 9 şampiyonluk veriyorlar. lütfen taraftarın sabrını ve bu rezilliğe olan mukavemetini sınamayın. hangi dilden anlıyorlarsa o dilden çözülsün.

    gerekirse 7 yıldızla çık sahaya onlara ceza vermeye g*tu yemeyen sistem sana versin görelim bakalım. hedef 40 küsür de, istediğin şampiyonlukların ulusal nitelikte olmadığını onlar anlatmak için yırtınsın sana.
  • 7662
    kulübün yayın geliri 2022'de 165.373.184 tl'yken 2023'de 191.157.420 tl'de kalmış. ülkenin finansal yapısı, enflasyon ortadayken bu küçük artış ile yayın gelirleri casper'a dönmüş.

    bein ile anlaşmanın ilk yıllarındaki iyi rakam nötrleniyor son yıllardaki düşük rakamlarla neredeyse.

    (bkz: beın medıa group)
    (bkz: türkiye futbol federasyonu)
  • 7667
    şuan ki kadro değerimiz 216 milyon euro olmuştur. transfer sezonunu muhtemelen 225-245 milyon euro arasında kapatacaktır. galatasaray la liga da olsa atletıco madrid'in ardından en değerli 4. veya 5. takım olacaktır. almanya'da ise frankfurt ile hemen hemen eşdeğer bir kadroya sahip. en değerli 5. takım olur. fransa liginde marsilyanın ardından 5. en pahalı kadro değerine sahip, italya'da ise lazio'yu sollayıp roma ile fiorentina arasına yerleşmiştir. yani kadromuz şuanda majör liglerde olsa ilk 5'e rahatça girebilecek güce ve piyasa değerine sahip. erden timur ne yaptın baba sen.
  • 7669
    rakipsiz olmaya doğru hızla ilerleyen ve her geçen gün farkı açan kulübüm. birine 4 diğerine 7 şampiyonluk fark attık. dünya yıldızlarını getirerek marka değerimizi katlıyoruz. taraftar sayısı desen o da her geçen gün katlanıyor artık yeni neslin yarısından çoğu galatasaraylı. sadece mali olarak sıkıntılar var onu da projeler sayesinde halledip orada da rakipsiz kalacağız allah'ın izniyle.
  • 7670
    her şey yolunda olduğuna göre biraz şeytanın avukatlığını yapalım. sportif başarılar gelir geçer; kurumsal yapı baki kalır. 13. tamamladığımız süper lig 2021-2022 sezonu sonrası şampiyon olup yıldız transferlerle coşunca geçmişi unutuverdik. uefa kupasını kazandıktan sonra başarıyı gelire dönüştüremediğimiz yıllarda gelen hüsran ve ibrasızlık kabusu dün gibi... galatasaray kurumsal yapısı sayesinde her seferinde yeniden ayağa kalktı. fener ve beşiktaş'a göre bizim farkımız geleneğimizin başarısızlığa gösterdiği refleksti. şimdi önümüz açık ama görüyoruz ki gstv ve galatasaray store'un atıl yapısı mevcut düzeye yakışmıyor.

    beşiktaş'ın süper lig 2016-2017 sezonundaki "barcelona olduk" yanılgısına kapılırsak mevcut kur düzeninde biz de yanarız. zaha, icardi, angelino ve konuşulan diğer yüksek bütçeli transferlerin yükünü kısa vadede sportif başarı, uzun vadede bütün kurumsal yapılarda yapılacak reform ile karşılamak zorundayız. bu sezon şampiyonlar ligine kalsak bile uzun vadede yerel şampiyonluklar bize mali anlamda yetmeyecek. avrupa kupalarında istikrarlı bir kulüp haline gelmemiz, oyuncu satabilmemiz, yerlerine yine satılabilecek oyuncular alabilmemiz ve store, kanal, sosyal medya gibi yan gelirleri arttırmamız gerekir.

    yönetim anlamında erden timur gibi bir şansımız var ama yetmez. özellikle biliyoruz ki galatasaray'da hiçbir başarı cezasız kalmaz. bu duygusal adamı incitmeden, "yapısal reformları" hayata geçirerek, sportif başarıyı da aksatmadan istikrarlı bir yapıya geçmemiz gerekiyor.

    erden timur, okan buruk, mauro icardi hazır; taraftarımız da tamam. geriye tek bir şey kalıyor:

    (bkz: allah yardımcınız olsun)
  • 7671
    ismi yeteri kadar büyük olan canım kanım kendimi bildim bileli renklerine sevdalı, mazisine hayran, geleceğine inanan bir şekilde tuttuğum desteklediğim taraftarı olmaktan şeref duyduğum anlı şanlı takımım.

    ne x futbolcuyla ne de x hoca ile galatasaray marka olmuştur. galatasaray ali sami yen’in kulübü kurarken koyduğu vizyon sayesinde en büyük olmuştur. ne zamanki bu vizyona uyan birliktelikler yönetim, hoca, futbolcu bir araya gelmiştir, başarı da beraberinde gelmiştir.

    en büyük olduysak, en çok taraftara sahipsek, bu kadar büyük bir marka olduysak bunu kişilere değil ali sami yen’in vizyonuna borçluyuz.

    rahat uyu ali sami bey.
  • 7673
    ilk entrymi hakkında girmek istediğim sevgili takımım.

    nasıl ki, dnama işleyen genlerin yarısını babamdan aldıysam, yine doğumumdan itibaren kendisi tarafından genlerime işlenmiş, damarlarımda gezen kanın rengi turuncuya dönmeye başlamıştı çoktan.

    insan aklı, üstüne çok düşünmedikçe eskileri gerilerde depolamaya başlıyor bir yaştan sonra. galatasarayımıza dair ilk anılarım dersek, bebeklik ve çocukluk fotoğraflarından gördüklerimden bahsetmiyorum, sanırım o zamanlarda popüler olan amca ve dayıların seni farklı bir takıma geçirme denemeleriydi. 4-5 yaşındayken bisiklet ve akülü araba tarzı şeyleri reddettiğimi hatırlıyorum, forma vs tarzı şeyleri saymıyorum bile.

    herkesi duygulandırayım bir yandan, en sevdiğim eşyalardan biri gelsin. 9 numara (bkz: show tv reklamlı sarı forma). parçalı bizi tanımlayan şeylerden biri tamam, ama yok mu o açık sarı ah. çocukluğumuzdan gelen işte, günümüzde 32 yaşındayım ama her sene usanmadan bir umut sarı forma beklerim.

    bir diğeriyse bir tık yaşım büyüdüğünde olan (bkz: 3 kasım 1999 galatasaray milan maçı). yediğim en garip azarlardan birine aracılık eden maç. 90lı yıllarda çocukluğunu lojmanlarda geçirenler bilir, o lojman dediklerin şimdinin büyük, kaliteli aile sitelerinden daha samimi ve kaliteliydi. şanslıyım ki o zamanlar türkiye’de her devlet kurumunun amatör ve profesyonel branşlarda takımları olurdu. ki ailemin çalıştığı devlet kurumu da birçok branşta ülkemiz için birçok tanınmış ve kaliteli sporcunun yetişmesine aracılık etmiştir. bende 12 yıl bu kurumda yüzmüş, birçok lokal ve türkiye şampiyonasında yarışıp madalyalar almış, yıldızlarda milli takım seçmelerini geçip sporu bırakmış biri olarak, bende bu bahsettiğim sporculardan biri olabilirdim eğer bırakmasaydım, tabi hayat olan oldu seçimler yapıldı. bunları anlayıp garipsemeyecek duruma geldikten sonra, yine şanslıyım ki çocukluktan ergenliğe geçişimi gerçekleştirdiğim 6 sene bize ev sahipliği yapan lojmanda yanlış hatırlamıyorsam, 6 tenis kortu, 1 basketbol sahası, 1 futbol sahası, 2 restoran vardı. e malum 24/7 bekçi de olduğundan sabah akşam dışarıdayız. benimde o dönemde yaşıtım yok lojmanda. 2 yaş küçük bir çocuk var, ondan sonra en yakını 2 yaş büyük ve katlanarak gidiyor. kanım kaynıyor tabi bu kadar spor ve futbolun içine doğmuşken, yanlış olmasın iyi de oynuyorum yaş kategorimde, bunun sebebi de lojmandaki ortaokullu ve liseli abilerle sürekli çim sahada maç yapmam. ne zaman güzel maç çıkarsam yalvarıyorum anneme bursasporun seçmelerine götür diye. annem sağolsun ayağını kırarlar hayatın biter diye asla izin vermiyor. şimdi düşünüyorum da, izin verse belki de bursasporun şampiyon kadrosunda yer alabilirdim işlerin iyi gittiği senaryoda. belkide sakatlanırdım kim bilir. neyse, yine efsane maç günlerinden biri olmuş maçtan sonra muhabbete oturmuşuz derenin kenarında. o zaman tabi cep telefonu yok, saat merfhumu da yok. hava kararınca gidersin eve. muhabbetin ortasında bir kükreme duydum. uriiiiii, uriiiiii. bir koşuşum var eve, babam sağolsun elini kaldırmazdı ama çok güzel haşlardı. nerdesin ulan, saat kaç farkında mısın ?? yemek yenmiş, sofra kalkmış, kahveler içilmiş. ben ortada yokum. babam bakmış maç başlıyor, saat 21.45 çıkmış balkona sağolsun bağırı vermiş.* paparamızı yiyip doyduktan sonra, babamla en sevdiğimiz aktivitemiz olan galatasaray maçı izlemeyi gerçekleştirdik. dk.90 ümitin penaltısıyla bi gürültü apartmanda, herkes bağırıyor, çığırıyor zıplıyor. ben ağlıyorum, dönüp bakıyorum babam ağlıyor. ve efsane uefa kupası yolculuğu başlıyor bizim için.
  • 7674
    türkiye'nin en nefret edilen ve en çok kıskanılan takımıdır çünkü 2010'lu yıllarda rakipleriyle arayı iyice açıp rakipsiz kaldı. 2002-2011 arası 2 şampiyonlukla kötü yıllar geçirirken bugünkü gibi saldırmıyorlardı mesela galatasaray'a. 2010'lu yıllara 5 şampiyonluk 14 kupa sığdırınca, bazıları 4. yıldızı takmadan biz 5. yıldıza yaklaşınca nefret ve kompleks haliyle tavan yaptı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın