bu satırları yazmak yemiyordu, içim el vermiyordu fakat benimle aynı fikirde o kadar çok insan var ki, artık söylemezsek ayıp.
galatasaray takımı tümüyle
fenerbahçe gibi oluyor. yavaş yavaş fenerbahçelileşiyoruz. mantalite olarak hem de. gidişat aynen budur.
stada gelen taraftar profiili, yönetimin transfer politikası, futbolcuların saha içindeki halleri ve en önemlisi kaybolan ruh.
bu sene izlediğim maçlarda hiç iyi futbol aramadım. hiçbir şekilde sistem falan da. ben her gittiğim maçta ruh aradım. oyuncularda da, taraftarlarda da. ama yok, belli bir doygunluk var. alışmışız zorluklara göğüs germeye, şimdi rahata alıştıran isimlere kendimizi bıraktıkça ruhtan uzaklaşmışız.
taraftar profili; artık homurdanır ve kendi futbolcusuna ana-avrat gider hale gelmiş. senkronu tutturamayan ve bir süre sonra maçı bırakan bir taraftar olmaya başlamış.
yönetim; avrupa piyasasından orta şekerden daha üst adamları getirmeye başlamış, para yığdıklarını kuruş getiri elde etmeden elden çıkarmış. altyapıdan her mevkiye en az 1 alternatif olması gerekirken olamamış, senede bir yıldız o da tam kendini gösterememiş. başkan ve yönetim kurulu farklı uslup kullanmaya başlamış, zihniyet yavaşça değişmiş. stada aslan getirmek gibi popülist ve şovenist tavırlar falan.
tüm bunlara yapılacak bellidir;
galatasaray önümüzdeki seçimlerde de adnan polat'ı kullanmalı ve ondan sonraki dönemde hemen yeni bir başkan getirmelidir. yeni bir yönetim kurulu gelmelidir. adnan polat'tan fazlasıyla faydalanıp profilimiz değişmeden acilen ufak bir değişime gidilmelidir.
haldun ustunel ve
yiğit şardan kalmalı tabii ki. yoksa gittikçe fenerbahçe gibi popülizmi benimseyen bir kulüp profiline oturacağız. adnan polat efsane başkan olacaktır. adı hep yukarılarda olacaktır ama
faruk süren deyince akan sular hep duracaktır.
adnan polat'ın faruk süren isminin önüne geçmesi için kulübe kısa bir süre daha
* hizmetten sonra çekilmesi ile mümkün olacaktır.
edit: az önce bu yazıyı yazdıktan sonra (bkz:
#323026) no lu entry'ye denk geldim. fenerliler atletico maçındaki gollere bağırmış.
valla ben,
hagi,
areyouplayer,
belgarath maçtan sonra şelaleye yemek yemeye gittik, orada fenerlilerin ne anası kaldı ne avradı. hele ki lille takımının golünden sonra herkesin alkışlayıp, can-hıraş sevinmesi ''nereye gidiyoruz'' demek için yeterli olmuştur.