• 4452
    benim için birini değerlendirmenin üç yolu vardır bu camiada:

    1. galatasaray'dan aldığının karşılığını vermiş veya vermeye çaba göstermiş mi?
    2. galatasaray'ı her şeyin önüne koymuş mu?
    3. galatasaray'ıma, bilerek ve isteyerek veya istemeden fark etmez, zarar vermiş mi?

    bunların yanıtlarını 1 veya 0 sıfır diye kodladım beynime ve yüreğime.
    hayatta da böyle.
    galatasaray yerine emek, insanlık, hayvanlar, doğa, özgürlükler ve ailemi koyarım.
    aslında hepsi de birbirine bağlı temel taşları.
    beni ayakta tutan sütunlarım.
    1 ise devam.
    0 ise sil gitsin hayatından.
    basit.
    bu kadar basit.
    gerçekten.
  • 4453
    güç/popülasyon oranı sıfıra en yakın olan kulüp olabilir. bu güce medya, tff, devlet vs. ekleyebilirsiniz. potansiyelini en çok değerlendiremeyen, en beceriksiz kulüp.

    edit:

    güçten ya da beceriden kastettiğimi neden kirli işler olarak algılıyorsunuz ki? benim bahsettiğim galatasaray'ın hiçbir zaman medyadaki inanılmaz fenerbahçe hegamonyasını kıramaması, resmi kurumlardan haksız yere aleyhine çok rahat kararlar çıkması gibi şeyler. yani ben ekside olanı sıfıra getirsinler diyorum, artıya çıkarsınlar demiyorum. ben galatasaray taraftarı olarak galatasaray'ın hakkının yeterince korunamadığını, aleyhine çok kolay iş çevrildiğini görüyorum ve bunun normale dönmesini istiyorum başkalarına yapılmasını değil.
  • 4454
    türkiye sınırları içerisinde lobisinin olmamasını, uğradığı haksızlıklara sinir olmakla birlikte gururla karşılıyorum. çünkü kirli sistemler o sistemin ortağı olan kişileri kayırırlar. galatasaray bu kirli sisteme ortak olmadan da başarılar kazanmaktadır. üstelik bu başarıları fenerbahçe'nin aştığı engellerden çok daha fazlasını aşarak kazanmaktadır. her fenerbahçelinin bildiğinin aksine galatasaray'ın kupalarının arkasında bileğinin gücü durmaktadır.

    fakat buna mukabil açıkca görülen bir şey var ki, galatasaray'ın içinde kendine özgü bir kirli sistem var. kulüp belli kişiler tarafından aynı türkiye'nin sömürüldüğü gibi sömürülüyor.

    dolayısıyla ben güç/populasyon oranının sıfıra yakın olmasından çok kulübün içerisindeki kirli sistemden şikayetçiyim.
    3 tane becerikli, galatasaray'ı kendisinden daha çok önemseyen adamın bu camiayı 4-5 sene içerisinde toparlayıp çok iyi noktalara getirebileceğine eminim. umarım birileri denizin bittiğini artık görmüştür.
  • 4455
    beceriksiz olmadığını düşündüğüm kulüptür.

    beceri nedir? beceriden kasıt masa başı oyunları, medya üzerine etki, fedarasyon seçimlerine yön verme, siyasete etki ise sadece şunu sorayım...

    tüm bunları yapmaktaki amaç, sportif başarıya ulaşmak değil midir?

    galatasaray'ın tarihi ve günü başarılarla doludur. diğer türk takımları becerinin tillahını uygulasa, müzemizdeki o iki kupaya ulaşamayacaktır.

    kaldı ki benim galatasarayda olmasından gurur duyduğum, lakin diğer rakip taraftarların aynı konuda konuşmaktan bile çekindiği bir husus vardır: şeref

    tüm kupaları verseler, şerefe değişmem. eğer başarılar bu kastedilen ''beceri' ile kazanılacaksa tabii. bizi biz yapan asaletimiz ve şerefimiz değil mi zaten? bırakın onlar tüm yeteneklerini sergilesin masa başında. kupaları galatasaray toplar bu coğrafyada. onların yırtınıp da ulaşamadıkları şeylere biz her sene kasmadan ulaşabiliyoruz. o yüzden çok da umursamıyorum bu düdük astırma işlerini falan. hakeme yazık sadece. yoksa ''aslan'' köşesine çekilmiş ve olan biteni en canlı haliyle seyrediyordur ve elbet hesabını soracaktır.
  • 4458
    aşkımız onadır!
    ne bir futbolcu ne antrenör ne yönetim. onlar sadece onun gölgesinde suistimal edilir.
    ama sen bu markayı bu markanın kazanma azmini, winner özelliğini, yarışmacı ruhunu, kuruluşundan gelen genetik özelliğiyle oynamaya kalkarsan aman ekonomiyi düzeltelim saha içi önemli değil dersen, üç maymunu oynarsan afedersin kıçına tekmeyi yersin.
  • 4464
    şu sıralar her ne kadar "duvardaki resim başka sen başka" olsa da ahvalimiz. sen, seni yönetenlerden de gelip geçen ve gelip geçecek olan kişilerden de büyüksün.

    evet içim acıyor, koysam kendimi şimdi, hayal kırıklıklarıyla dolu şu hayatta tutunacak tek dalım için gözyaşı dökerim ama hem serde erkeklik var hem yaş geldi geçti.

    olsun be. canın sağ olsun. biliyorum er ya da geç yine güleceğiz hep birlikte. her güzel anımda yine sen olacaksın. ilk maaşımda, nikah masamda, çocuğumun boynuna taktığım ilk atkıda.

    var ol galatasaray var ol.
  • 4467
    eeee ne oldu? yenildin, elendin. (bkz: 25 şubat 2016 lazio galatasaray maçı) leş gibi bir sezon geçiriyorsun. muhtemelen ligi de absürt bir yerde bitireceksin. e bu ilk değil, son da değil. bakma sen bunlara be galatasaray, ben romantiğim fazlasıyla. sen yarın küme düş ben o topçulara söver sonra döner iyi ki varsın derim. zaten sitemlerim de sana değil, seni taşıyamayanlara. sitem eden taraftarına da çok darılma, sen alıştırdın bu nesli başarılara. bizde 14 sene şampiyonluk görmeseydik belki sitemlerimiz yerini bulurdu belki ama o bizim hakkımız değil. zaten büyüklerimiz de o hakkını kullanmamış ki biz bugünleri görmüşüz . üzülme be, inanıyoruz ki biz. yeniden kalkacaksın ayağa. güze günler uzak değil. uzaksa bile canın sağolsun lan, sevinmek için mi sevdik? unutma, cimbom başı dik yürür...
  • 4468
    dibi görür yine çıkarız, yine güzel günler yaşarız, belki bunun için çok bekleriz ama galatasaray için değer. arma için savaşan ve yürekten oynayan futbolcular için değer.

    24 yaşındayım 8 yaşından beri fanatiklik boyutunda taraftar oldum, takımıma ne laf ne söz söylettim. tek doğru vardı benim için o da galatasaray.

    hayatımı maçlara göre ayarladım, takımım için fanatik fenerli ailemi de karşıma aldım, maç saatine ve gününe göre buluştuğum kız arkadaşlarımı da.

    2010-2011 sezonunda bile hiçbir maçını kaçırmadım vazgeçmedim ama bu saatten sonra bu sezon için bu gamsız bu hissiz futbolcular bu yönetim ve böyle hoca için kendimi harap etmeyeceğim. benim için 2015-2016 sezonu bitmiştir.

    galatasaray'ı sevmekten asla ama vazgeçmeyeceğim.

    2016-2017 sezonunda takım iyi ya da kötü ne olursa olsun sadece hisli olsunlar yeter böyle bir takımın olduğu zaman görüşmek üzere.

    edit: galatasaraylılığımı askıya filan asmıyorum. sadece hayatımda artık bu sene için ana odak noktam değil.
  • 4470
    dün hayatımın en karamsar saatlerini geçirdim belki de galatasaray hakkında. ilk defa bittiğimizi, zamanın çoğu şeyi değiştirdiğini hissettim. örneğin selçuk inan'a daha önce çok kez sinirlendiğim olmuştu. sinirlenme kelimesinin hafif kaldığı durumlar da olmuştu. ya sneijder? yanlış anlaşılmasın dün sneijder yine takımın en iyilerindendi ama eski sneijder gibi miydi? bence değildi. geçen sezon 35 metreden ayı avlayan, kaleye tabiri caizse bazuka gönderen adamın, topları yetiştirememesi yıktı beni. gol atmış, asist yapmış bunlara takılmam. ancak eskisi gibi olmadığını hatta belki de olamayacağını hissettim sneijder'in. zamanın götürdükleri vardır, olacaktır. her futbolcu da neticede zamana bir şeylerini kaptıracaktır. korkuyorum aslında. bir daha eskisi gibi olamayacağından. yaşlanmasından, futbolu bırakmasından korkuyorum.

    yatakta uzanırken aklıma drogba geldi daha sonra. chelsea deplasmanını hatırladım. bitmiş, koşmaya dermanı olmayan yaşlı bir fil... 10 yıl önceki drogba'yı düşündüm bir de. sırtında stoperleri taşıyabildiği, hızıyla rakibini geçip, topu kalaye, kaleciyle beraber soktuğu günleri. zaman her efsaneye tesir eder. drogba'ya tesir ettiği gibi, şino'ya da tesir eder diye korkuyorum.

    aynı şekilde selçuk; 2011-2012'deki halinden eser yok.

    acaba diyorum işte kendi kendime, bir daha gülemezsek? yıldızları değil ama savaşçı ruhu özlüyorum. yoksa keita-elano-kewell-baros hattını gördük biz. ruh yoktu. yine yok. ekonomi zaten çökmüş. artık 2011'de yaptığımız gibi takımı da yenileyemeyiz. kapı gibi sözleşmeler, 2.75ler, 3 ler, 5 ler var. ne yapacağız ki sözlük? başımızda bir futbol aklı da yok. diğer şubelerde de başarı kazanamıyoruz, bayan basketbol ve engelli aslanlar dışında.

    karamsarım hiç olmadığım kadar. başımızda kendini türkiye'nin en iyisi sanan pili bitik bir hoca. iki de bir ''kariyerimi riske ettim.'' diyor utanmadan da. sizler el birliğiyle koca camiayı rezil ettiniz ona ne demeli?

    yok burak küser diye forvet almayalım, yok umut takımın en iyisi...

    sözde türkiye'nin en vizyonlu takımını ne hale soktunuz lan, yazıklar olsun.

    pas veremeyen oyuncular var bu takımda. pas veremiyor yahu. rakibiyle hava topu mücadelesine çıkacağına çömelip rakibini izleyenler var. sizden asla başarı beklemedik biz, sadece yüreğinizi ortaya koyun, bu ruhu hissettirin dedik. gamsız herifler. bu asil formayı haketmiyorsunuz. her sene şampiyon olmak zorunda değildiniz ama her sene mücadele etmek zorundaydınız. etmediniz.

    bu arada yeni farkettim, şino'dan girip, drogba'ya dalıp, ruhsuzlardan çıkmışım. kusuruma bakmayın artık.
  • 4471
    o bam'lı sezon ve bu sezon yapılan en büyük hata alt yapıdan hiç bir oyuncuyu a takıma kazandırmamak. böyle seneler bugünler için büyük fırsattır. kusura bakmasın kimse ama 25.02.2016 lazio galatasaray maçında umut bulut dün oyunda 15 dk vs oynadı tola sadece bir kere oynadı. mesela volkan pala bu süre zarfinda oynasa ne kadar zararli olabili takim için. hatta sif bir şeyler göstermek için daha çok koşup mücadele etmeyecek mi bu adam edecek. o zaman umut'ta israr niyedir? neden volkan pala kazanılmaya çalışılmaz. mesela u16 yaş takımımız da gerçekten önemli oyuncular var bunlar neden takıma alınmaz?

    galatasaray taraftarı sahaya çıkan neredeyse her yerli oyuncudan nefret etmekte. bunu değişştirelim sahada mücadele etmeyen her oyuncudan nefret etmekte. galatasaray taraftarı genç oyuncuyu sever, bağrına basar, saha da kötü oynasada arkasında durur. neden bunları görmezden geliriz merak ediyorum? bu yöneticilerin, teknik adamların galatasaray ananelerinden hiç mi haberi yoktur?
  • 4473
    kulübe üye olup, bir yönetime girebiliyor muyuz ? hayır. neden ? 30 milyon taraftarı fantastik liseliler yönetiyor. 8000 tane olan.

    kulüp için çalışmak isten, yönetim anlamında güzel fikirleri olan adamlar ne yapabilir ? en fazla galatasaray sözlük'te birileri görür mü lan beklentisiyle yazı yazabilir. galatasaray'ın en büyük problemi de budur.

    dernekler yasası kulübün soyulmasına olanak veriyor. liseliler zaten failler. taraftar hepsini suçluyor ama umurlarında değil, nasılsa sen ben en fazla burada, twitter'da, facebook'ta konuşuyoruz. oraya giremiyoruz. bugün mustafa gider, skibbe gelir. yarın skibbe gider, fatih gelir. fatih gider, okan gelir. gelirler, giderler.

    kulübün borcunun sürekli katlanması, 30 milyon taraftarı 8000 kişinin yönetmesi...
    sorun budur.

    çakma elitler sizi.
  • 4474
    2 mart 2016 tarihi itibariyle uefa'dan ceza almışız hala sözlükte büyütülcek bir şey yok diyen zihniyeti görüyoruz hayırlı oldu diyenleri görüyoruz.

    arkadaşlar kafanızmı güzel koskocaman galatasaray 1 yıl süreyle uefa organizasyonlarından men ediliyor. hani bizim itibarımız hani bizim büyüklüğümüz. kusura bakmayın ama içimin acıdığı kendimi çok kötü hissettiğim kara bir tarihtir 2 mart 2016.

    tabi ki bu ceza sonumuzu getirmicek belki daha sağlam dönüp geleceğiz ama dışardan bakınca utanılcak bir durum. benim görüşüm.
  • 4475
    2 mart 2016 tarihi itibariyle uefa cezası acı listemde zirveye oynar.

    koskoca galatasaray avrupasız. saçma sapan gerizekalıların savurganlığı sebebiyle.

    yediği yemeği kulübe fatura eden , evinde fiş almazsak kaça olur diyen orospu çocukları çer çöpe milyonlar dağıttı.

    amk çocukları galatasaray iyi günde lisecilerin kötü günde taraftarındır. biz yine orada olacağız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın