• 2526
    bugüne kadar kalbini kırdığım, hakaret ettiğim, canını sıktığım taraftarından... haksız eleştirdiğim, yaptıklarını yanlış bulduğum yönetiminden, tv başında ağzımdan küfür kaçırdığım, aralarından bazılarının bu takımda yerini olmadığını düşündüğüm oyuncusundan özür dilemek istediğim ülkenin tek başına ayakta durmaya çalışan ulvi kurumu.

    türkiye futbol federasyonu ve organları, fenerbahçe spor kulübü, beşiktaş spor kulübü gibi sahtekar* kulüplerin arasında, trabzonspor gibi cahil magandaların desteklediği*, eskişehirspor, sivasspor, ibb spor gibi yancı şikecilerin ve ahlaksızların oluşturduğu bir ligde tek başına doğrudan sapmadan ilerlediği için gurur duyduğum kurumdur.

    bugün bir kez daha beni gururlandırmış ve göğsümü gere gere yürümemi sağlamıştır. teşekkürler türk'ün parlayan yıldızı.
  • 2528
    --- alıntı ---

    2012’nin son büyük piyangosu galatasaray’a vurdu. sarı-kırmızılılar davayı kazandı, 25 milyon dolar kasada kaldı.

    sarı-kırmızılıların seyrantepe’de yapılan ve 2011’de faaliyete giren yeni stadının türk telekom ile yaptığı 10 yıllık sponsorluk anlaşması, mahkemelik olurken, davayı aslan’ın kazandığı ortaya çıktı. gençlik spor genel müdürlüğü’nün “tesislere ad verme yönetmeliği” ile ilgili 30 haziran 2011 itibariyle çıkan yeni yönetmeliği, iki kurumu karşı karşıya getirdi. buna göre, “elde edilen reklam ve/veya sponsorluk gelirinin yüzde 25’inin genel müdürlüğün bütçesine gelir kaydedilmesi şartıyla, isim değişikliğine muvafakat edebilir” deniyordu.

    müdürlük, türk telekom ile 100 milyon dolarlık sponsorluk anlaşması yapan sarı-kırmızılılardan bunun yüzde 25’i olan 25 milyon doları kendilerine vermesini istedi. galatasaray, yapılan anlaşmanın yeni çıkan yönetmelikten önce olduğunu savundu. kısa süre önce sonuçlanan davada sarı-kırmızılı kulüp haklı bulundu. sarı-kırmızılıların savunmasında, “galatasaray olmasa bu stada o sponsor bu parayı verir mi? o para, galatasaray’ın yapmış olduğu yatırımlardan ve marka değerinden dolayı veriliyor. bu ödemeleri yapmaya devam edersek türkiye sporunu sakatlarız” ifadelerine yer verdi. mahkeme kararı, temyizde onanmasının ardından kesinlik kazanacak.
    diğer taraftan spor genel müdürlüğü’nün, galatasaray’ın türk telekom arena ile yaptığı dev protokol sonrası harekete geçtiği ve düzenlemeyi gerçekleştirdiği savunuldu.

    --- alıntı ---

    http://amkspor.com/2012/12/29/buyuk-mujde.html
  • 2535
    dün gece rüyamda gördüm. halısahanın ortasında yere yığılıp kalp krizi geçirerek ölüyordum. üzerimde galatasaray parçalısı, kalbimde galatasaray aşkı, düşüncemde galatasaray...

    ölümlerin en güzeli olsa gerek.

    dilerim rüyamdaki gibi olur. dilerim bu takımın formasını, öyle ya da böyle, halısahada ya da parkeler üzerinde terletirken giderim buralardan.
  • 2541
    hem twitterda hem de avrupa basınında wesley sneijder transferi sayesinde gündemin ilk sırasına oturmuştur.

    http://www.independent.co.uk/...&utm_source=t.co

    http://www1.skysports.com/...lder-Wesley-Sneijder

    http://soccernet.espn.go.com/...?cc=5739&cc=5739

    http://www.fcinternews.it/...amp;idnotizia=103031

    http://www.youtube.com/watch?v=SxFp3IkxpQk

    edit: ilave
  • 2543
    twitter'da yabancı bebelerin sneijder transferi üzerine yorumları hep aynı minvalde: "galatasaray gibi bir takıma nasıl gider yeaeaea, takımın adı nasıl okunuyor onu bile bilmiyorum yeaeaeaeaea..."

    ulan sen daha beşiğinde sallanırken biz avrupa'yı sallıyorduk orospu çocuğu!!!!

    sizlere tekrar koymak farz oldu. galatasaray'ın adının nasıl okunduğunu öyle bir mıhlayacağız ki zihinlerinize, öğrendiğiniz güne pişman olacaksınız.

    bu gelen cimbom'un ayak sesleri, iyi dinleyin şerefsizler. wesley sen de şu ayak seslerine katıl, adamı hasta etme.
  • 2544
    96-02 arasinda turkiye'nin hayalini dahi kurmaktan korktugu basarilari elde eden,
    daha sonraki 10 senede ise ekonomik sorunlarla bogusarak ancak 2 sampiyonluk elde edebilen,
    buna ragmen turkiye'nin en basarili kulubu unvanini elinden birakmayan,
    taraftari oldugum kulup.

    adnan polat yonetimi altinda 3 yil nice oyuncularin gelip gittigi hayal kirikligi sezonlar yasayan,
    hatta sonuncusunda ligi 8. bitirerek dibe vuran,
    daha sonrasinda yeni bir yonetime ve yeniden imparator'una kavusan,
    ilk sezonunda da makul bir harcamayla ve aslanlar gibi mucadele eden bir takimla ozledigi sampiyonluga ulasan,
    taraftari oldugum kulup.

    2012-2013 sezonunda ligin ilk yarisini lider bitiren,
    yillar sonra katildigi sampiyonlar liginde gruplardan cikan,
    basarili performansina ragmen savunma problemleriyle bogusan,
    bir onceki senenin kilit oyuncularinden elmander ve melo'nun form tutamadigi,
    ujfalusi'nin sakatliklari nedeniyle sezonu kapattigi, engin'in cezasi sebebiyle ilk yarida oynayamadigi, necati'nin daha iyi bir kontrat icin anadolu yolunu tuttugu,
    taraftari oldugum kulup.

    2013 yilinda sampiyonlar liginde ceyrek final ve hatta daha fazlasina ulasma sansi bulunan,
    90'larin sonundan beri ilk defa ustuste iki kez sampiyon olmaya cok yaklasmis,
    ve yeni bir hegemonya donemine girmek icin onunde ciddi bir firsat olan,
    ve ocak ayinda dogru takviyeler yapmasi durumunda bu hedeflerine ulasmasi cok muhtemel,
    taraftari oldugum kulup.

    bugun itibariyla iki sol beki hakan balta ve caglar birinci'nin bir sol on oyuncusunu kesemedigi,
    iki stoper semih kaya ve dany'ye tek alternatif olarak gokhan zan'i bulunduran,
    sag bek pozisyonunda afrika kupasina gidecek olan eboue'nin yerine iki yildir bir elin parmaklari kadar mac oynamis sabri'ye muhtac kalan,
    yedek oyunculariyla ciktigi hazirlik maclarini kaybeden, turkiye kupasinda alt lig takimine elenen bir kadroya sahip,
    taraftari oldugum kulup.

    bu sartlarda transfer doneminde birinci hedefi olarak avrupa'nin en tepe kuluplerine -ki aralarinda manchester united gibi dunyanin en zengin kuluplerinden biri dahi var- istedigi maasin asiriligi nedeniyle gitmemis,
    iki yildir sakatliklariyla bir turlu form tutamamis ve ligde sayili mac oynayabilmis,
    su anki kulubu taraftarlari tarafindan 2010'da kahraman iken 2 senedir davranislariyla gitmesi 4 gozle beklenen bir adam haline gelmis,
    istedigi kontratin takimdaki en yuksek maasli oyuncunun neredeyse iki kati olan,
    iki yildir devam eden 4-4-2 sistemine uymayacagi belli,
    29 yasinda olmasi ve alacagi kontratin agirligi sebebiyle gelmesi durumunda baska bir kulube transferi cok cok dusuk ihtimal olan wesley sneijder'in pesinde olan,
    taraftari oldugum kulup.

    2001'de 10'un futbolu birakmasindan beri o formayi doldurabilmek icin yapilmis her transferde hayal kirikligina ugramis,
    bu ugurda tonlarca parayi doken ancak 10 sevdasindan vazgecemeyen,
    ekonomik olarak belini 90'larin sonundan beri ancak dogrultabilmis ve harcadigi her kurusun hesabini iyi yapmasi gerektiginin dersini artik almis olmasi gereken,
    kadrosunda su anda 9 yabanci bulunduran ve onumuzdeki yil itibariyla bu oyuncularin yalnizca 5 tanesini oynatabilecek,
    taraftari oldugum kulup.

    boyle bir oyuncunun gelmesi ihtimaliyle birlikte tek kelimeyle cildiran,
    'cocugumu keserim' nidalariyla eglenen,
    butun dunya basinini didik didik edip haber arayan,
    sacmasapan twitter soylentileriyle heyecanlanan,
    galatasaray'in hicbir oyuncuya muhtac olmadigini pek de iyi kavrayabildigini dusunmedigim,
    galatasaray'in hicbir zaman ucuk yildizlarla basariya kosmadigini unutan,
    tarihinin en yildiz oyuncularinin metin oktay gibi, hakan sukur gibi, gheorghe hagi gibi mutevaziligin ve preofesyonelligin kitabini yazmis adamlar oldugunu tekrar hatirlamasi gereken,
    bunyesine katmasi gereken oyuncunun kontratina 'yurtdisina ucak bileti' yerine 'sampiyonlar ligi kazanilirsa su kadar bonus' maddesi yazdirmayi isteyen turden olmasi lazim gelen,
    kulubu on sene once avrupa'nin zirvesine cikmis olmasina ragmen bir oyuncu transferi icin bugun bir katar kulubu taraftari gibi davranan bir garip taraftar guruhuna sahip,
    bu turden olmasam da benim de
    taraftari oldugum kulup.

    taraftarin bu garip davranislarini pohpohlayan, destekleyen ve artmasini saglayan,
    baskanin ucagiyla gidip bir oyuncuyu getirmesini bir marifet sanan,
    profesyonellik, kurumsallikla baskanin oyuncu getirmesini nasil bagdastirabildiklerini cozemedigim,
    futbolun sorumlusunun 'geri donusu olan oyuncular istiyoruz' demesinin uzerinden bir hafta gecmeden,
    futbolun sorumlusunun savunmaya acil takviye istedigi apacik ortadayken,
    tum bu isteklere ters olan, hatta uzerine sezon ortasinda sistem degisikligi zorunlulugu yaratan wesley sneijder'i transferin onceligi yapan bir yonetim anlayisinin artik standard haline geldigi,
    taraftari oldugum kulup.

    yonetimiyle futbolcusuyla taraftariyla,
    artik bu transfer sevdasindan ve ucuk kacik isteklerden vazgecmesi, aklini basina devsirmesi gereken,
    gecmisine tekrar bakip son 10 senede nelerin neden yanlis gittigini, ondan onceki bes senede ise nelerin neden dogru gittigini artik dogruduzgun analiz etmeyi basarmasi gereken,
    taraftari oldugum kulup.
  • 2547
    bayadır yazamıyordum buraya malum, üniversite sınavlarına hazırlanıyorum be sözlük,zor iş hazırlanmak yani sadece ona konsantre olman gerektiğini bildiğin halde yapamıyorsun, edemiyorsun, aklını çelen bir sürü şey oluyor, hayatına giren insanlar, hayatından çıkardığın insanlar falan çok karmaşık bir dönemmiş be sözlük, yani hayatımda olur olmaz her şey bu dönem de başıma geliyor. aslında ders anlamında durumum kötü olmasa da ruhsal olarak biraz dağılıyorsun. şimdi bunu niye burada bahsediyorsun diyebilirsiniz hak veriyorum, bunu buraya yazmam ise beni bu dönem de en çok ayakta tutan şeylerden biri galatasaray oldu, işler kötü gittiğinde galatasaray'ım hep yüzümü güldürdü, mutlu etti, duygulandırdı. bazen üzse de bu sene parçalıyı giyen aslanlarımız yüzümü çoğu zaman güldürdü. bu yüzden fatih terim başta olmak üzere o formayı terleten az da olsa çok da olsa yüzümü güldüren,gururlandıran "iyi ki galatasaraylıyım" dedirten bütün aslanlardan kendi adıma teşekkür etmek istiyorum. bu takımı tuttuğum için gurur duyuyorum
  • 2548
    rahat bırakın ulan bizi. kendi çıkarlarınız uğruna koskoca çınarı piç etmeye çalışıyorsunuz. tek sevdamız var şurada, onun da amına koymayın. oy verenler sahibi değildir bu kulübün. ua denilen sahibinin sesi topluluk da taraftarın sesi değildir.

    şu kulübü karıştıran, küçük olsun ama bizim olsun zihniyetinde kim varsa hepsinin anasını sikeyim. bırakın da rahatça sevelim galatasaray'ımızı.
  • 2550
    galatasaray lisesinden çıkan takımdır. tıpkı ali sami yen gibi. ne galatasaray lisesindenim, ne de bi bağlantım var ama gerçekte budur bana göre.
    hep deriz diğer takımlardan farklıyız bir kültürümüz var ya da biz 1905te kurulmadık çok daha eski ve köklü bi kulübüz. deriz di mi bunları? bunları sağlayan da o lisedir. ölümsüz kurucumuz dediğimiz adına şiirler yazılan, her galatasaylı için ilah durumundaki ali sami yen'de oradan çıkmadır. kulübü o kurmuştur ve yıllar içerisinde belirli şeyler oturmuştur değişe değişe. şimdi çıkıp liselilerden arındıralım nedir? sizi bilmem ama ben bu hakkı kendimde görmüyorum. ne olacak liselilerden arınacakta aziz mi gelsin başımıza ya da tüpçü? büyük ihtimal son yazılanları ve yıllardır okuduklarım kadarıyla bu entry baya of alacak ama ben böyle düşünüyorum.
    mesela sabancı ya da koç'u düşünün. her zaman yönetim kurulu ya da ne bileyim cart curt bu aile fertlerinde olacaktır, bazı profesyoneller dışında. ama bu şirketler kötü gitse de o ailelerin olacaktır, o ailelerindir çünkü. belki size çok saçma gelecek ama bana durum aynen buna benzer geliyor. takımın, spor kulübünün adı zaten liseden geliyor. bana göre lise kapsar yani kısaca kulübü. ha zaten hiç kimsenin de gücünün bunu değiştirmeye yeteceğini sanmıyorum. iyi ya da kötü o adamların elinde kulüp ve öyle de olacaktır.
    ayrıca fatih terim de nitekim benim için de ilah konumundadır ve galatasaray denince benim için de her zaman aklıma o gelir. ben de asıl olanın o olduğunu düşünürüm ama kimse kusura bakmasın fatih terim taraftar tarafından ne kadar sevildiğini bilerek yaptığı o açıklamayla yönetimi, başkanı taraftarın önüne atmıştır bana göre. neden orada söylendi bunlar? çok mu zor başkana bunları ya da diğer isteklerini söylemek? ben sanmıyorum ki başkanla ya da kimle gerekiyorsa konuştu ama yok olmaz dendi. diyemezler ki, deseler de o durmaz bu sefer. bunları biliyoruz bence. bu yüzden son yapılan açıklama bana göre yanlıştı ya da yanlış yerdeydi.
    ha bir de kim bu bülent tulun abi? nasıl bu kadar problem oluyor koca fatih terim'in önünde ben anlamıyorum. olay tek isim değil bence. tek isimse de ali dürüst olsun, adnan öztürk olsun ne biliyim kim bu bülent tulun, ne adammış harbi anlamadım.
    belki tamamen galatasaray başlığıyla ilgili olmadı entry ama ben böylece buraya yazmak istedim. saygılar...
    tamamını okuyan olursa da, varsa farklı düşüncesi ki eminim okuyanların çoğunun olacaktır gelin konuşalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın