• 1
    paralel evreni bilirsiniz dostlar. yapılan veya yapılmayan seçimler sonucunda "acaba şöyle yapsaydım nolurdu ?" diye düşündüğümüz anları futbol ile birleştirdiğimizde ortaya çıkan durumlar dizisi. başlığın bir tanımı olacaksa eğer bu olurdu sanırım.

    benim aklımı kurcalayan bruma transferi bize gerçekleşmemiş olsaydı nolurdu sorusu oldu.

    portekizin genç yıldızı bruma. fifa dünya kupası u20'ye katılır. 4 maçta 5 gol atıp yıldızlaşır. o yılda hakkındaki en popüler sorular "bruma mı pogba mı " "yeni ronaldo'muzu bulduk mu" idi.

    piyasasını bulan bruma sporting lisbon tarafından satılmaya karar verildi. şimdi bruma'nın önünde iki seçenek vardı. ya galatasaray'a gidecek ya da takımda kalacak . galatasaray'a geldiği senaryoyu zaten yaşıyoruz. acaba bruma bizi tercih etmeyip portekizde futbol hayatına devam etseydi ne olurdu ?

    13/14 sezonunda 40 maçta forma giyen bruma toplamda 7 gol 12 asistlik performansıyla başta manchester united olmak üzere epl takımlarının dikkatini çeker. sporting ligde portonun önünde şampiyon olarak 12 yıl aradan sonra bu kupaya ulaşır. seneye şampiyonlar ligine direkt katılır. istediği fiyatlara ulaşamayan sporting brumayı bir yıl daha kalmaya ikna eder. 14/15 sezonunda hafif sakatlıklar geçirse de şampiyonlar liginde 6 maçta 2 gol 2 asistlik performansı ile dikkatleri üzerine yoğunlaştırır. toplamda o sezon 36 maça çıkıp 8 gol 8 asistlik performans sağlar. yaz transfer döneminde 40 milyon €'ya manchester united'a transfer olur.

    epl'ye transferi ile birlikte portekiz milli takımına da seçilmeye başlamıştır. 15/16 sezonunda manu'da çok fazla forma şansı bulamasa da portekiz milli takımına seçilip euro 2016ya gider...

    (gelecek bölüm haftaya)*
  • 2
    sözlükte bir kardeşimiz şöyle bir senaryo yazmış;

    (bkz: #2011426)

    ancak, senaryonun içerisinde bazı tek taraflılıklar sezdim, öyle ki - bruma'nın galatasaray'a gelmediği ve sporting'de kaldığı senaryoda her şey sporting'in lehine sorunsuz biçimde gelişiyor ve bruma sporting'den çıkan diğer tüm yıldızlar gibi arş'a ulaşıp kariyerine pik yaptırıyor,

    gözden kaçırılan ayrıntılar var, misal:

    - bruma'nın galatasaray'a gelmeden hemen önce sporting ile yaşadığı kontrat sıkıntısı, takımdan bonservissiz ayrılma talebi, bu talep sebebiyle kulüp başkanıyla ağız dalaşına varan bir tartışma yaşaması

    - bruma'nın galatasaray'da tam forma bulmaya başladığı dönemlerde bir kupa maçında çapraz bağlarını koparacak bir sakatlık geçirmesi (zeminden kaynaklı değil bruma'nın bileğini fazla kullanmasından kaynaklı bir sakatlık, dolayısıyla aynı şey sporting'de ya da portekiz'deki tarla sahalarda da gerçekleşebilirdi)

    - sporting'in bruma öncesi ve sonrası teknik kadrosundaki radikal değişiklikler, sporting'in "oyuncu alma" eğilimli bir düzene dönmesi

    şimdi, bu faktörleri de hesaba katarak paralel evrende bruma için "galatasaray'a gelmeseydi ne olurdu" başlıklı yeni bir senaryo hazırlıyoruz:

    * bruma, 20 yaş altı dünya kupasında gösterdiği müthiş performans sonucu adını epeyce duyurmuş, scout'ların radarına girmiştir. hızı ve yeteneği sayesinde o dönem chelsea ve manchester united gibi takımlar takiptedir. bruma'nın önünde premier lig'e gitmiş 2 örnek vardır, birisi cristiano ronaldo - ki çalışma ahlakı ve disipliniyle dünyanın gelmiş geçmiş en büyük starlarından birisi olmayı başarmıştır, diğeri ise nani'dir, ki nani, ronaldo kadar yetenekli olabilecekken çalışma ahlakının düşük olması ve disiplinsizliği sebebiyle gerilemiş, manu'da tutunamamış ve son olarak yolu fenerbahçe'ye kadar düşmüştür,

    sporting'de merak, bruma'nın ronaldo mu yoksa nani mi olacağı yönünde tartışmaları da beraberinde getirmiştir. bruma henüz 18 yaşındadır, ve turnuvadaki performansı ile öz güveni tavan yapmıştır, bu öz güven ile ve taliplerinin artışıyla başkan ile kavga eder, başkan "bruma sadece bir oyuncu, biz bu zamana kadar bruma gibi çok oyuncu yetiştirdik, bruma haddini bilmeyi öğrenecek" şeklinde bir açıklama yapar.

    bruma'ya en ciddi tekliflerden birisi galatasaray'dan gelmiştir. ancak galatasaray'dan daha yüksek teklif yapan premier lig takımları da vardır. ancak başkan, premier lig ekiplerini sporting'den önce oyuncuyu ayartmaya çalışmakla suçlar ve galatasaray'a yeşil ışık yakar, lakin galatasaray uzayan süreçten kaynaklanan sebeplerle 2 farklı oyuncu alarak transferi kapatmıştır.

    transferin son günlerinde bruma, menajeri ve başkan arasındaki diyalog kızışınca başkan sinirlenir ve bruma'yı devam eden kontratına mahkum ederek satmaktan vazgeçer. bruma kontratı bitene kadar, en azından 1 transfer sezonu daha sporting'de kalacaktır.

    sezon başlar, başkan, kendisine yapılan saygısızlık sebebiyle bruma'yı kadro dışı bıraktırır. paf takımlarla antrenmanlara çıkan bruma, yine isminden söz ettirecek kadar etkilidir, ancak majör bir turnuvada yer almaması sebebiyle kendisini satın alacak takımlara ulaşacak popülerliği elde etmesi zor görünmektedir.

    sporting, bir futbolcu fabrikası olmasının etkisiyle bruma'nın oynadığı bölgede yeni oyuncular denemektedir. 2014 yılında genç yetenek gelson martins isimli genç sporting'in o sene patlayan yıldızı olmayı başarır. ayrıca takımın başına gelen jorge jesus, bryan ruiz gibi bir yeteneği de transfer ederek sol kanatta bütün kontenjanı doldurmuştur.

    setubal ile oynanan kupa karşılaşmasında şans bulan bruma talihsiz biçimde çapraz bağlarını koparır. bu talihsiz olay, bruma'nın zaten kontrat sebebiyle kaosa dönen futbol kariyerinin iyice erimesine yol açar...

    6 aylık tedavi süreci ve 3-4 ay süren tekrar adaptasyon dönemi sonrasında bruma academica'ya kiralanır. burada yetenekleri doğrultusunda kendisini göstermeyi başararak ispanya'nın las palmas takımına transfer olur. ikinci ligden birinci lige çıkan palmas'ta etkili bir görüntü çizmesine ve küme yükselen takıma katkı sağlamasına rağmen yeni sezonda la liga'ya yükselen ekibin transfer politikası doğrultusunda aldığı oyuncular sebebiyle kendisine çok fazla yer bulamaz ve ülkesine dönme kararı alır.

    bruma halen futbol yaşantısını portekiz birinci liginin alt sıra takımlarından olan cd tondela'da sürdürmektedir.

    paralel deyince, tüm ihtimalleri düşünmek lazım.
    bu da olabilirdi yani...
  • 3
    2009-2010 sezonunun son haftasında fenerbahçe trabzonspor'u 2-1 yener ve şampiyon olur. 2010-2011 sezonu fenerbahçe için kötü gider. trabzonspor yarışta öndedir. daum teknik direktör, aykut kocaman yardımcı antrenör olarak devam eder. sonra aziz yıldırım der ki:

    -ulan bu sene de şampiyon olmayıverelim. şike yapıp yakalanırsam hapislerde çürürüm. salla bu seneyi.

    2011 yılı şampiyonu trabzonspor olmuştur. bu durum avrupalı kulüplerin dikkatini çeker ve selçuk inan, yeniden yapılanan galatasaray yerine ispanya'ya transfer olur. isviçre kampında birbirine sert giren melo ve elmander birlikte sakatlanır ve ligin ilk yarısını kapatırlar. fatih terim orta sahada servet çetin-barış özbek ikilisine güvenmektedir. forvet içinse arayışlar devam ediyor.
  • 5
    aklıma hep 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal maçı'nın uzatma dakikalarını getirir.

    futbolda çok mucizevi an vardır ama bizim için en değerlisi sanırım o an'dı:

    https://www.youtube.com/watch?v=giLjjEzn6mo

    artık gariban türk milletine allah'ın bir lütfu mu dersiniz yoksa tamamen şans veya tamamen claudio andre mergen taffarel'in çevikliği mi bilemem ama o an öyle yaşanmasaydı, 10 kez vursa 9'unu gol yapacak thierry henry o golü atabilseydi içimizde belki ömür boyu yutkunamayacağımız bir yumru kalacaktı.

    (bkz: taffarel'in arsenal maçında yaptığı kurtarış)
  • 7
    ankaragücü'ne kaybetmişiz. fenerbahçe antalyaspor'u yenmiş. son hafta puan farkı 2. ilk yarı sami yen'de fenerbahçe 2-0 öne geçiyor. ikinci yarıya oyuncu korkunç bir baskıyla başlıyoruz. jesus otobüsü çekmiş duvarı aşamıyoruz. dk 66, bir kontra atak ve valencia atıyor 3-0. oyundan düştük, tribünlerde ağlayanlar var. bazısı öfkeli eline ne geçtiyse fırlatıyor. bir kısmı stadı terk etmiş. kaybediyoruz ve fenerbahçe şampiyon oluyor.

    paralel evrenler varsa buna yakın bir senaryo bir tanesinde gerçek olacak. inşallah bizim evrende olmaz :/
  • 8
    benim aklıma ilk gelen paralel evren senaryosu, 2000 yazında sözleşme uzattığımız fatih terim ile yeni sezona hazırlanan galatasaray.

    halil özer'in o dönemlerde kulüp içerisinde bilgi akışı güçlüydü. kendisi de yazdığı kitabında, o yaz, yaşlanan yabancıların genç isimlerle değiştirilmesinin planlandığını söylemişti. hatta uefa kupasını aldığımız günlerin devamında popescu-hagi-taffarel gibi isimlerin alternatifleri basında tartışılıyordu. hatrımda kalan tek isim, monaco'da oynayan defans oyuncusu martin djetou. popescu'nun yerine onun düşünüldüğü söyleniyordu.

    fatih hoca gidişine dair ser verip sır vermezken tek bir soruya cevap vermişti. uefa kupası finalinde alacağımız skora göre gidip gitmeyeceğime karar vereceğim demişti. 17 mayıs'ta çok büyük coşku yaşamıştık; ancak sonrasında papermoon'da italyanlarla yemek yediği görüntüleri görünce sevincimiz hüzne dönüşmüştü.

    kim bilir, 17 mayıs'ta kaybetseydik ve fatih hoca takımla devam etme kararı alsaydı, yapılacak genç ve doğru hamlelerle beraber o pirana gibi ısıran, saldıran takım şampiyonlar ligi'nde neler yapardı? (bu noktada bülent akın, serkan aykut, mario jardel üçlüsü için harcadığımız astronomik bütçeyi göz ardı etmeyelim.) bu sorunun cevabı, her galatasaraylının zihnini kurcalayacaktır.
  • 9
    2013-14 sezonunda ünal aysal ile fatih hocanın arası açılmamış, şampiyonlar liginde yarı finali görmüşüz, ligde 10 senedir üst süte şampiyon oluyoruz, uefa avrupa ligini bir kez daha kazanmışız, avrupa başarılarımızı gören havayolu devi qatar airways resmi sponsorumuz olmuş ve stat ismi için de samsung ile anlaşmışız. fb taraftarı ise aziz yıldırım sonrası 4.başkanını seçmek için kongreye gidiyor bjk ise borçlarını ödeyemediği için atanan kayyumdan kurtulmak için her yolu deniyor. basketbolda ise ergin ataman 3.euroleague şampiyonluğumuzu kazanıyor.

    ünal aysal-fatih terim ikilisinin arası bozulmasaydı böyle şeyler olurdu diye paralel evren senaryoları kuruyorum kafada, bi de ergin ataman'a düzgün bütçe verilip arkasında durulsaydı diye de senaryolar geçiyor aklımdan.
  • 11
    seçimi eşref hamamcıoğlu kazanmış. takımın başına yabancı hoca gelmiş. icardi, mertens, torreira hiçbiri yok. boey fransa 2. ligi'ne kiralanmış. kasada para olmadığını söyleyen yönetim kemer sıkma politikalarına geçmiş. orta saha ikilimiz hala taylan berkan. cicaldau ve morutan da kadrodalar. gençleşeceğiz ayağına muslera kovulmuş. kalecimiz okan kocuk. daha fazla yazamayacam içim daraldı.
  • 16
    bu evrenlerin birinde de 12-13 sezonunda hem deplasmandaki hem içerideki real madrid maçlarında video yardımcı hakem ve adil hakem kararları, ayrıca içerideki maçta sneijder'in sol ayağıyla neredeyse taca attığı bomboş pozisyonun gol oluşu var. hayatımda en çok üzüldüğüm tur odur. çünkü gerçekten real madrid'i dışarda yenilmeden içerde yenerek eleyecek topu oynamıştık. zaten bizim epey salladığımız madrid, yarı finalde o sezonun flaş ekibi klopp'lu dortmund'dan tek maçta 4 gol falan yiyerek elenmişti. ayrıca 4 golün 4'ü de robert lewandowski imzalıydı. hey gidi günler... futbol eskisi kadar keyif vermiyor mu acaba yahu?

    bu arada o günkü real madrid kadrosunda olup da hala real'de oynayan tek oyuncu büyük kaptan luka modriç sanırım. dile kolay 10 sezon geçmiş ve hala orda 10 numaranın sahibi aynı.
  • 17
    idari yönden ibra edilen burak elmas başkanlığındaki galatasaray, süper lig 2022-2023 sezonunu fenerbahçe ve beşiktaş'ın ardından üçüncü bitirir.

    başkan burak elmas bu sonucun bizi tatmin etmediğini söyler ama domenic torrent'le bir önceski sezon alınan 13.'lükten sonra gelen 3.lüğün önemini de vurgular.

    yeni sezonda teknik kadroyu güçlendirmek isteyen yönetim burak yılmaz'ın lansmanını yaparak kadroya katar. eldeki parayla da futbol takımına amir hadziahmetovic, salih uçan gibi takviyeler yapan yönetim süper lig 2023-2024 sezonu parolasını şampiyonluk olarak belirler.

    tüm yazı fırıldak ali'nin devasa yatıyla dünyanın en güzel koylarında tatil yaparak geçiren başkan burak elmas, kankisi fırıldak ali ile viskili pozlar vermekte, "lale orta o kadar da kötü değil yeaa!" açıklamalarıyla fbjk'nin büyük takdirini toplamaktadır.

    galatasaray'dan istediği teklifi alamayan abdülkerim bardakcı ile sezona geçen senenin şampiyonu apoletiyle giren fenerbahçe, yeni sezonda da ligde puan farkıyla liderliğini sürdürmektedir.

    yükselen istifa seslerine kayıtsız kalamayan yönetim radikal bir karar alır ve domenic torrent ile yolları ayırır. teknik kadronun başına geçen burak yılmaz her ortamda bağırarak formanın öneminden bahseder. gizli çekimle çekilmiş evde hanımı yorulmasın diye yemek yaparken elini kestiği bir videoda kanının sarı kırmızı aktığı görülmektedir. bu sırada as forvet cedric bakambu ile yunus akgün arasında yaşanan gerilim sonrası burak yılmaz "benim oyuncuma kimse dokunamaz!" diye kriz geçirir ve yönetimden ufak bir ricası olur.

    cedric bakambu paf takıma gönderilmiş ve tüm sorunlar çözülmüştür.

    galatasaray taraftarı tüm yaşananlardan sonra umutsuzluk içinde bitap düşmüş ve tüm bunların kötü bir kabus olmasını dilemektedir...
  • 18
    son anda fatih terim'i göreve getirmekten vaz geçen özhan canaydın, mircea lucescu'ya güvenlerinin tam olduğunu belirterek kendisiyle 4 senelik yeni bi' mukavele imzaladıklarını açıklar. bu açıklamadan 2 sene sonra 2. uefa kupası müzeye gelir. 4. senenin sonunda şampiyonlar ligi'nde yine bir ilki gerçekleştiren galatasaray yarı finalde juventus'a penaltılarla elenerek final umutlarını erteler.
  • 19
    ali sami yen’ de fenerbahçe’ ye 4-0 yenilerek hüsran yaşayan aslanda yönetim olağanüstü toplanarak teknik direktör fatih terim’ in görevine son verir. yönetimden yapılan açıklamada büyük takım tecrübesi olmayan ve kadroyu genellikle genç oyunculardan terim’ in bundan sonraki kariyerinde başarılar dilenir. terim ilk göz ağrım dediği göztepe’ yle anlaşır ve galatasaray teknik direktörlük konusunda ahmet akçan’ la büyük ölçüde anlaşır.
  • 20
    benim paralel evrenim maaleef 2011/2012 sezonundan sonra başlıyor. drogba ve sneijder yerine ihtiyacımız olan pozisyonlara genç isimler almışız. elmander burak ileride oynamaya devam ediyor falan. sistem 4-4-2.

    bu arada drogba ve sneijder'a benden fazla hayran olan çok azdır. bize gelmeden önce en sevdiğim iki oyuncuydu resmen. pes'te sadece drogba'yı, sneijder'i kontrol ederek oynardım hatta.

    peki ben mazoşist miyim? hayır. çünkü galatasaray'ı daha çok seviyorum.
  • 23
    şampiyonlar ligi 2000-2001 sezonunda son 16 grubu olan deportivo, psg, milan grubunda galatasaray 1 puan daha fazla alıp grubu lider bitirir. böylelikle real madrid’den kaçan galatasaray çeyrek finalde leeds united’ı , yarı finalde ise valencia’yı eler. şampiyonlar ligi finalinde galatasaray’ın rakibi real madrid’i eleyen bayern münih olmuştur. 2000’den sonra 2001’de galatasaray bu kez kupa 1’de final oynama başarısını göstermiştir.
  • 24
    2013 yılında şampiyonlar ligi çeyrek final rövanş maçında, real madrid’e karşı didier drogbanın attığı 4. gol iptal edilmemiş ve son dakikalara 4-1 önde giriyoruz…

    dakika 90+2, top muslerada. tüm takımı ileri ileri diyerek ceza sahasına yığıyor. çok uzun bir degajla 6 pasın 2-3 metre ilerisinde sağ çarprazda bulunan drogba, rakip defansla birlikte topa yükseliyor ve kaleye paralel bir şekilde topu merkeze doğru indiriyor. top bir anda umut bulut’un önünde kalıyor. tüm stoperler terste yakalanmış, bir umut bulut, bir top, bir de kalede diego lopez…
App Store'dan indirin Google Play'den alın