• 476
    ıslığı seven taraftardır. futbolcusunu ıslıklayan taraftar, sözlükte ıslıklanır. onlar da tekrar bu ıslıklanma olayını ıslıklarlar. bu böyle sürüp gider.

    maç sırasında futbolcu ıslıklamak, sahadaki adamı baskı altına almaktan ve hata yapma ihtimalini arttırmaktan başka bir işe yaramamaktadır bana göre. sonuçta rakip takım oyuncusunu ıslıklama nedenimiz de bu değil mi? ıslıkladıktan sonra ne olması beklenmekte? kötü oynadığının farkına varan futbolcunun, kendi yeteneklerinin ve kapasitesinin üzerine çıkması mı yoksa ben yeterli değilim diyip maçı bırakması mı? bu ikisine de ben pek ihtimal vermiyorum. burada milyonlar kazanan bir oyuncunun moralinden, duygularından bahsetmiyorum yanlış anlaşılmasın. tamamen o andaki baskıdan söz ediyorum.

    futbol bir takım oyunudur. gönül isterdi ki kurulan takımımızda bütün bölgelerdeki bütün oyuncularımız önlerindeki adamın performansını aratmasın ama bu şartlarda maalesef bu mümkün değil. futbolcusunu ıslıklamayan taraftarlar da bazı futbolcuların mevcut performansından memnun değillerdir muhakkak. ama tepkiyi bu şekilde koymanın bir işe yaramadığını düşünmekteler.

    sezon biter, oyuncudan ne almışız ne alamamışız hesaplanır. artısı eksisini geçiyorsa devam denir. geçmiyorsa karşılıklı olarak orta yol bulunur, geçilir. ama dereyi geçerken at değiştirilmez.

    daha önce ultraslan başlığına yazmıştım. bizim içi geçmiş taraftar grubumuz maalesef tribünde dirliği sağlayamadığı ve geçmişte yaşadıkları aşk acılarını hatırlayıp tribünde kendi hallerine üzüldükleri için olsa gerek, bu türlü protestoların sahaya inmesine engel olamıyorlar. futbolcu top kaptırınca, şutu kaleyi bulmayınca bir homurdanmadır alıyor başını gidiyor. her pozisyonda hadi hadi hadi her hatada ana avrat küfür... çok kırılgan bir tribünümüz var maalesef.

    (bkz: ultraslan/@sererer)
  • 478
    bunu güncelleme yaparak hazırlık maçlarına da taşıyan taraftar grubu.
    yahu kardeşim resmi maçlarda yapıyorsunuz hadi geçtim de bu sadece bir hazırlık maçı!!
    şu maçlarda yapmayın bari. inanın bize hiçbir faydası yok bu durumun.
    yukarıda gurrpegi'nin de belirttiği üzere 18 gün sonra süper lig maçına çıkacak adam.
    en azından bunu düşünüp tepkimizi belli bir ölçüde tutmamız gerekiyordu.
    ne olacak şimdi? bu adam hangi psikoloji ile lig maçına çıkacak düşünmüyorsun tabi.

    (bkz: 25 aralık 2022 galatasaray istanbulspor maçı)
  • 482
    eskiden olsa tribünde dayak yerlerdi. ıslıklamak veya yuhalamak maç sonuna kalırdı ama devir değişti, taraftar değişti.
    bunlara alışmak lazım. taraftar artık müşteri gibi oldu.ingiltere ligini izliyor,ispanya ligini izliyor ve diyor ki;bizimkiler niye oynamıyor?.nasıl sosyal medyadan iyi oynadığı bir maç sonrası 43422 tane yorum alıp,binlerce like alıyorsa bu da işin bir parçası olmaya başladı.

    çok basit bir örnek vereceğim, eğer oyuncu ıslıklanıp ve yuhalandığı için morali bozuluyorsa yanlış takımda oynuyor demektir.
    büyük takım oyuncusu etkilenmemelidir. kısa zamanda etkilenebilir ama uzun periyotta alışması lazım.
    evet futbolcularda insan ama artık herkeste şu düşünce var, eğer sen bu kadar para alıyorsan oynayacaksın...

    bakın yıllarca sabri sarıoğlu'na tribünden edilenleri duysanız futbol maçına gelmezsiniz.
    özellikle orijinal samiyen'de kapalı ile saha kenarı o kadar yakın olduğundan her şeyi duyabiliyordu.
    düşünün bir oyuncuya; "sabri jogging yapma geri koş "deyince adamın geri koştuğu ortamda,küfürleri ne kadar duyabildiğini siz düşünün.

    ıslıklanma olucak herkes kabul etsin. çok büyük bir olay değil. sosyal medya üzerinden oyunculara yazılanları bilseniz,bir çoğunuz bu fikirlerinizden arınırsınız. dediğim gibi;devir değişti ve herkes alışsın.
  • 483
    eskiden de tribünde arz-ı endam eden ama son dönemde sayısı oldukça artan taraftar tipidir.

    doğrudur - yanlıştır bunu tartışmayacağım ama, son dönemde bu durumun artmasının sebebi, tribün hafızasının ortadan kalkmış olmasıdır. tribüne gelen seyirci, eğer 1 maçlık oraya gelmişse, memnun olmadığı her futbolcuyu deli gibi ıslıklamaya başlıyor. ama mesela ali sami yen yıllarında kapalı üstten normal bilet bulunamadığı dönemlerde, bu ıslıklamalar genelde sezon sonuna doğru yaşanırdı. çünkü kombine sahibi taraftar, olaya bir maçlık değil, sezonluk bakardı.

    bu gerekçenin yanında, futbolun geldiği nokta da ıslıklamaları tetikliyor. bu platformda da arkadaşlar 'ben müşteriyim, size ne kardeşim' diyor. kendilerince haklılar, bir ücret ödüyorlar ve karşılığını istiyorlar. ama atladıkları şey şu: hiçbir spor müsabakasında hiçbir birey yada takım, size galibiyeti garantileyemez. siz berkan kutlu kötü koşuyor diye ıslıklamıyorsunuzdur herhalde, zira adam arı gibi çalışıyor. ama pasları isabetli değil ve tepkinin sebebi bu. peki berkan'ı oynatan hocaların, ayağının temizlik seviyesinden haberi yok mu sizce?

    dün gece * özelinde, okan'ın ıslıklanması bence yanlış. zira çok hatalı goller yemiş olsa da, profesyonelliğe aykırı bir hareketi olmadı. illa birini ıslıklayacaksanız, oynadığı sürede sahada gayri ciddi duran patrick van aanholta bakın derim.
  • 484
    takımından çok kendisini düşünen insandır. taraftar değildir seyircidir.

    taraftar ben bilmem nereden kalktım geldim veya şu kadar para verdim o yüzden beni mutlu edeceksiniz düşüncesiyle maç izlemez. bunu yapan seyircidir. seyirci 90 dakika maçını izleyip yine rutinine dönmek ister. günden güne iyi oynayanı kral kötü oynayanı çöp ilan eder. falcao gelsin diye bir yerleri tutuşur maliyet hesabı umrunda olmaz. kendisini eğlendirmeyene küfür eder, yuhalar, ıslıklar. takım kötü gittiğinde klasik müziğe, dantele falan merak sardığından işlerin daha kötü olma ihtimali ile ilgilenmez. anlık olarak kinini kusar gider.

    bu özellikleri taraftarda göremezsiniz. taraftar denen kişi kendisini değil takımını düşünür. maçı günler öncesinden kafasında oynar kendi çapında. ibne basın'ın dolduruşlarına gelmez. çevresinden minimal saygı görmek için objektifim ayağına yatmaz. takımını asla ezdirmez. takımının hakkını sonuna kadar savunur. takım iyi gitse de kötü gitse de maça gider, takımının durumunu takip eder. falcao'nun gelip gelmemesinden çok geliş şartlarının kulübe zarar verip vermeyeceğine bakar. özgüvenini yeni kazanmaya başlamış futbolcusunu hazırlık maçında ıslıklayıp adama diken üzerinde futbol oynatmaz. sevdiği/sevmediği kişilere bağlı olarak takımı ile küsüp barışmaz. yine kişilere bağlı olarak kafasında gizli ajandalar kurmaz. takımının her daim elinden geldiğince başarısı için uğraşır fakat takımından mücadele harici herhangi bir geri dönüş beklentisi olmaz.

    taraftar ve seyirci farklı şeylerdir. bu işe verdikleri anlam farklıdır. ikisinin de tercihine ve kulübü kendi içerisinde anlamlandırma şekline saygı duymak zorundayız. umarım stada gelecekler büyük çoğunlukla taraftarlar olur, seyircilerin maçları ekran başından takip etmesi bana göre kulübün iyiliği açısından daha faydalıdır.
  • 485
    hazırlık maçında futbolcusunu ıslıklayan taraftarı "tuttuğu takım için şunu yapiyor bunu yapıyor bilet alıyor forma alıyor lisanslı ürüne 500-600 lira paya bayılıyor" diyerek aklayıp paklamaya calisanlari görünce dehşete kapıldım. gerçekten inanılmazsınız. siz bu takımın iyi gününde de kötü gününde de yanında olmayı hak etmiyorsunuz, gidin başka takım tutun. başka takımların lisanslı ürüne 500-600 verin onlar sizi mutlu etsin. hazırlık maçında futbolcuyu ıslıklayıp gönlünü kırmayı normalleştirenlere de yazıklar olsun.
  • 486
    para verdiği için kendisinde her şeyi hak gören kişilere sesleniyorum. gitmeyin kardeşim maçlara beğenmiyorsanız. gitmeyin yahu. her maç her oyuncudan iyi performans bekleyemezsiniz bunu anlayın artık. futbol böyle bir şey. kazanmak da var kaybetmek de. yeterlilik de var yetersizlik de. form da var formsuzluk da. bıktım ben bu taraftarın her maç birilerini ıslıklamasından. gitmeyin kardeşim maça. negatif enerjinizi de gidin başka yerde atın.
  • 489
    sözlükte bu konuda ciddi bir tepki ve bilinç oluştuğunu görmek güzel.

    sosyal medyada etki alanı olan bütün yazarlardan ricam orada da bu çalışmayı sürdürmeleri. hatta youtube yayını, podcast yapan arkadaşlar bu konuya eğilebilir, birkaç araştırmaya referans da verebilir. kolektif bilinç ile belki cidden fark yaratabiliriz.

    keşke kulüp özellikle sosyal medyadaki futbolcularımıza yapılan linç ve ıslıklamalarla ilgili güzel video içerikler yapıp bilinç ve farkındalık aşılasa. hem kulübe hem ülke sporuna ve medeniyetine çok katkısı olur. galatasaray sk pazarlama ve pr departmanları, top sizde.
  • 490
    okan kocuk ve berkan kutlu‘ya haksızlık eden taraftardır. bu çocuklar iyi niyetli kapasiteleri dahilinde mücadelelerini veren çocuklar. hataları varsa gereğini yapması gereken teknik ekip ve yönetim. bize destek olmak düşer.

    onun haricinde belhanda gibi galatasaray tarihinin en karakter fakiri topçusunu ıslıklayan taraftar dünyanın en asil taraftarıdır. takımına ihanet eden, taraftara ana avrat söven haysiyet fakirlerini ıslıklamak taraftarlığın gereğidir.
  • 491
    ne yazık ki galatasaray taraftarıdır. sadece bugün değil, mücadele eden isimlere her zaman ihtiyaç duyacağız.

    okan kocuk, 25 aralık 2022 galatasaray istanbulspor maçı son dakika çok önemli bir kurtarış yaptı ve direkt iki puanı hanemize yazdırdı. puanın yanında çok da önemli bir kırılmanın önüne geçti. berkan kutlu, iyi de oynadığı kötü de oynadığı çok maçı oldu ama hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmedi. 4 ocak 2023 galatasaray ankaragücü maçının yıldızı oldu. barış alper yılmaz, bu sezon özelinde üç maçta direkt skora ve oyuna etki etti.
  • 492
    4 ocak 2023 galatasaray ankaragücü maçındaki gördük ki "kiralık futbolcusunu bile ıslıklayan taraftar"a dönüşmüş.

    içiniz çürümüş. sizin derdiniz spor falan değil, ego tatmini. sizlerle aynı takımı tuttuğuma bile utanıyorum. bir dönüp aynaya bakın ve kendinize çeki düzen verin.

    bu hayatta kimsenin üstünde değilsiniz. ne kazandığınız ne ödediğiniz para, size başka bir insanın onurunu kırma veya moralini bozma hakkı vermiyor.

    kendi çirkin duygularınızı kendi içinizde yönetmenin yollarını bulun ve sporu, sporculara bırakın. yönetemiyorsanız, gidin destek alın.
  • 494
    şimdi her şey güllük gülistanlık, takım taraftar bütünleşmiş bu başlık ne alaka diyeceksiniz.
    bazı insanları biraz utandırmak istedim sadece.
    burada savaşını verdik, dilimiz dönüp sabrımız yettiğince bir şeyler anlatmaya çalıştık bazı arkadaşlara.
    bu takımın stoperi abdülkerim bardakçı üzerinden ıslıklamayı meşru kılmaya çalışanlar, kerem aktürkoğlu'nu hedefe koyanlar, sacha boey'e göbeği var menajeri rogon diye instagramdan hakaret dolu mesajlar atanlar, berkan kutlu'ya yapılanlar vs vs...

    iki gün sonra bu çocuklar sahneye çıkıp şarkı söylediğinde en önde bağırıp çağırıp instagramı twitterı en önden esir alacak yine o arkadaşlar olacak biliyorum.

    burada derdim bir şeyi hatırlatıp biraz da onları utandırmak istememdir.
    hatırlatılması gereken şey, yarın öbür gün işler yine iyi gitmeyebilir, galatasaray krize girebilir, maçlar kaybedilebilir.
    işte o gün geldiğinde bu arkadaşları o deliklerinden çıkartmamak, her galatasaraylının boynunun borcudur.

    bu forma için onuruyla ter döken, mücadele eden herkese saygı duymanız gerekiyor.

    umarım güzel günlerin büyüsüne kapılıp, yarınlarımızda bizlere tehdit oluşturacak bu zararlı zihinleri, kirlenmiş kişilikleri unutmayız.

    yaşasın galatasaray...
  • 495
    bakıyorum da bu arkadaşlar mevzuya çok profesyonel yaklaştıklarını iddia ediyorlar. merak ediyorum, çalıştıkları işlerde iyi bir gün geçirmediklerinde, gayret göstermelerine rağmen hata ettiklerinde ıslığı, yuhalamayı, aşağılanmayı, hatta kendi analarına avratlarına edilecek küfürlerleri makul buluyorlar mı? benzer muameleye maruz kalsanız "hayatım/annecim bana mobbing yapıyorlar; çok kötüyüm" diyeceksiniz. yoksa bu insanlar sizden daha fazla para kazanabiliyorlar diye mi öfkelisiniz? bu yüzden mi kötü geçen bir günlerinde onlara bu muameleyi uygun görüyorsunuz?

    "2000 lira verdim paramın karşılığını isterim" diyen adamlar ne alıp ne vereceklerini bilmeyi bu kadar dert etmektelerse markete gitsinler, sinemada marvel filmleri izlesinler. spor müsabakaları sahip oldukları kestirilemezlik sayesinde güzeldir. müsabakayı icra edenlere tepki ancak işine saygı duymayan, ortadaki hedefi katiyen arzulamayan kimseler mevcut ise anlaşılabilir hale gelir. şu ıslıkçı arkadaşların verdikleri 2000 liralarıyla yaşama yönelik öfkelerini, bizi çok yakın zamanlarda defalarca kez mutlu etmiş ve önlerindeki uzun yolda yine edebilecek olan kulüp ve futbolcular üzerinden tatmin etme arayışları her şeyden öte kötü niyetlidir. ayrıyeten, bu herkesten her zaman tam performans bekleyen arkadaşların büyük kısmının iş yerlerinde vakitlerini nasıl geçirdiklerini, bekledikleri profesyonelliği kendilerinin arz edip etmediklerini hakikaten görmek isterim.

    ilaveten futbolcu ıslıklama davranışı rasyonel de değildir. nihai itibarda istenen, arzu edilen nedir? gün özelinde maçın kazanılması, sezon özelinde ise başarılara ulaşılmasıdır. bu süreci yürütecek olan kadroya ıslıkla, küfürle muamele etmenin başarıya yardım etmekle zerre ilgisi yoktur. herkesi sevmek yahut destelemek zaruri değil; eylemin icra edenine doğrudan etki edilebilen anlarda her şeye bir tepki verilmesi de şart değil. zihnen kulüpten kopmuş, aldığının hakkını kasten vermeyen, lakayt bir futbolcu vardır da ona yönelik bir protesto oluşur, işte bu anlaşılır. bunun dışındaki durumları galatasaray'ın iyiliğini isteyen bir kimsenin davranışıyla bağdaştırabilmek ise nezdimde hiç mümkün değildir.

    20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçında ise sahada ıslığı, hakareti hak eden kimse yoktu. daha önce çok daha zor olanları atıp bizi bolca sevindirmiş bir oyuncu grubunun iyi geçmeyen, talihsiz bir günü söz konusuydu. sahadaki futbolcuların bu maçı kazanmayı kasten istemediğini hissettiniz mi? o halde daha evvel çokça yapmış, yine yapabilecek olan, her şeyden öte kendileriyle devam etmeye şu süreçte mecbur olduğumuz bu insanları 2000 liralarınız yahut mutsuz hayatlarınız uğruna mı ıslıkladınız? elinden geleni yapıp da o gün başaramayana hakaretler etmek kaliteli bir insana yakışan mıdır? örneğin kerem aktürkoğlu'nun hem defansa hemen her pozisyonda yardım edip hem de tek yarıda üç-dört hücum üretmesi hakaret mi görmeli? uğraşıp da o gün için muvaffak olamayanı hemen orada mezara mı gömeceğiz? sonra yola kiminle devam edeceğiz? kim sorumluluk almak isteyecek?

    bu devrin durmaksızın tüketen, sindirdikçe fazlasını isteyen insanından iğrenecek hale geldim.
  • 496
    galatasaray yönetiminin acil olarak gündemine alması gereken konu. güzellikle mi çözerler, kombine mi iptal ederler, canlı yayında tülay nolur gitme edasıyla yalvarırlar mı bilemiyorum. ancak bu iş çözülmek zorunda.

    gs futbol takımına çok ciddi yatırımlar yaptı, adeta geleceğimizi ipotek ettik. uzun süreli yüklü kontratların altona girdik. bu iş böyledir büyük düşünüyorsan risk alırsın. ama bu riski daha da arttıracak davranışlardan kaçınmak zorundasınız.

    şunu iyi düşünmek lazım. net bir şekilde yuhalanan zaha veya ziyech’ten veya birkaç maç üst üste yuhalanan ndombele’den tete’den ne kadar yararlanabilirsiniz.

    son söz taraftara; bu riskleri taraftarımızın iyi görmesi lazım. sezonun ilk şampiyonlar ligi maçında oyuncu yuhalamak sağlıklı bir psikolojinin sonucu değildir. günlük hayatınızdaki mutsuzlukları, zorlukları bu büyük yatırımı riske sokacak davranışlara dönüştürmeyin.
  • 497
    bunlara iyi niyetle yaklaşıp, doğru düzgün bir şekilde, adeta beyin gelişimi fetüste durmuş bireylere anlatır gibi anlatmayı çok denedik zamanında ama belli ki bir çözüm olmuyor.
    doğu üst'te çok çıkmıyor ama yinede arada sırada gözümüze takılıyor böyle tipler. gerekeni yapıyoruz.

    bu zihinsizlerle mücadele, ikna yoluyla edilemez. inanın çok denedik bunu. yapılması gereken ne ise o yapılır.
  • 498
    hakeden futbolcu tabi ki ıslıklanır, buna itirazım hiç olamaz.

    (bkz: tarık çamdal)

    ancak 20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçı'nda terinin son damlasına kadar savaşan futbolcuyu ıslıklamak gerçekten büyük şımarıklıktır. tribünde çok ciddi tepki verilmesi gereken durumdur. umarım bir an önce yok olup giderler güzel tribünlerimizden.

    bir diğeri için;

    (bkz: tribünde cep telefonu ışığıyla şov yapmak)
  • 499
    elinden gelen mücadeleyi gösteren futbolcuyu ıslıklamışsa taraftar falan değildir. ayrıca tamam skor, sahadaki oyun tribünleri yükseltir ama skor 0-2'yken sesin çıkmıyor da kendi oyuncunu ıslıklamaya enerjin kalmışsa sen o stata bir daha gelme, sen tiyatro izle... arada daha skor bazı maçlarda 1-0'ken telefonlarının ışığını 55. dk'da açanlar da taraftar falan değil...

    kimse kusura bakmasın, tekrar ediyorum, kötü oynayabilirsiniz, gol kaçırabilir, şanssız olabilirsiniz... ama kötü mücadele diye bir şey yoktur, mücadele eden adamı ıslıklamak nankörlüktür.

    hiç mi çalıştığınız yerlerde, projelerde elinizden geleni yapıp da yine de istenen sonucu alamadığınız olmadı? zaten insan şansına üzülüp kendisini sorgularken bir de amirinin seni azarlamaya kalkmasına hiç maruz kalmadınız mı? oysaki söylenen her şeyi yaptınız...

    lütfen artık şu takımın yakasını bırakın ya... gerçi bu yıl koç medyası da sosyal medyadan inanılmaz yakaladı bizim genç taraftarları... her algıları tutuyor, her oyuna geliyoruz maalesef...

    hadi biraz kendimize gelelim. bu takımın önü çok açık...
    23-24 sezonu lig şampiyonluğu, kupa şampiyonluğu, avrupa ligi en az çeyrek finali çok kolay hedefler...

    tek rakibimiz kendimiziz maalesef...

    hadi lütfen...
  • 500
    daha önceki takımlarında problemler yaşamış, ego sahibi yıldız oyuncularımız olan icardi, hakim ziyech, ndombele gibi mevcut oyuncularımıza bu ıslıklamalar yapılırsa bu sezon bize ızdırap olur. adamları sevgiye muhtaç diye aldık ama dün gördük ki daha beter etme potansiyelimiz de var. tribün de kendine çeki düzen vermeli bu süreçte.

    zaha'yı da ego kontenjanından bu gruba dahil edebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın