• 1
    ülkemiz üzerine oynanan oyunlardan biri. birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu günlerde sabri reyizin destekçisiyiz. fekat bunun saçma olduğunu düşünmek de saçmadır. ufacık kısacık bir örnek vermek gerekirse;

    (bkz: ryan giggs)

    takıma ronaldo geldiğinde artık serbest vuruşları kendisi kullanmayacağı için antrenmanda hiç duran top çalışmamış. ne zaman ki ronaldo takımdan ayrılır yük yine bu abiye kalır. ve türkiye standartlarından "ihtiyar" sayılacak bir yaşta günde 45 dakikasını sadece serbest vuruş çalışarak harcar.

    (bkz: sabri sarıoğlu)

    takıma kim gelirse gelsin serbest vuruşlarda topun başında görebilirsiniz. topu tek kişilik baraja isabet ettirme yeteneği ile dünya standartlarının üstünde bir "genç yetenek" olarak tanınır. günde kaç saatini o topu tek kişilik baraja isabet ettirmeye harcadığı ise isviçreli bilimadamlarınca araştırılıyor.
  • 2
    kimilerince saçmalık olarak adlandırılan gerçek.

    bir futbolcu, başarılı olmak ve oynadığı kulüpte kalıcı olmak istiyor ise, başarıya aç bir futbolcu ise kimsenin talimatına veya tavsiyesine gerek duymadan kendisini geliştirir. (gerek kafa olarak gerekse teknik olarak)

    kendisini geliştirmek ne mi demek ?

    bir futbolcu - arda turan - büyük bir kulüpte oynuyor ise ve her defasında kendisinin iyi şut atamadığı belirtiliyor ise bu arkaşımız gerçekten kendisini futbola veriyor ise antrenmanlarda özel olarak şut çalışır. unutulmamalıdır ki, emre belözoğlu'nun frikikleri antrenmanlardan sonra hagi'nin ona özel olarak çalıştırması neticesinde gelişmiştir.

    bir futbolcu, futbolcu oldu diye, tamam oldu, artık kendisine katacak bir şeyi yok anlamına gelmez. aksine her an yeni öğrenebileceği bir şey, çalıştığı hocalardan, birlikte oynadığı oyunculardan kendisine katabileceği yeni şeyler vardır.

    yine, bir futbolcu - sabri sarıoğlu - büyük bir kulüpte oynuyor ise ve her defasında kendisinin iyi orta yapamadığından dem vuruluyor ise bu oyuncu kendisini o takıma ait hissediyor ise, o takıma elinden gelenin daha fazlasını vermek istiyor ise çalışır, ortalarını geliştirir.

    yok, çalışarak bu eksiklerimi kapatıyorum diyosa, afedersin ama beceriksizin önde gidenidir o arkadaş.

    not: yukarıda verdiğim sadece bir örnekten ibaret değildir. gerçek kişi ve kurumlar ile ilgisi vardır.
  • 3
    kendini geliştirmek, kişiyi sevip sevmemekle alakalı değildir. bir şirket müdürü, uluslararası görüşmelere en sevdiği adamı değil en fazla kendini geliştirmiş adamı gönderir. çoğu alanda da bu geçerlidir. diğer türlü belirli potansiyelde kalırsın, aklı evvelin dediğine bakarsak doğru seviyoruz sabri'yi ama arkadaş bir maçtada isabetli ortaya yap, diğer türlü sevgi sümürüsüne girer. aynı adnanların ve hagi'nin şu an bize yaptığı gibi hagi sevgimizi sömürüyorlar. ve hagi buna izin veriyor.

    benim müdür bir arkadaşım var birbirimizi de severiz. ama beni seviyor diye bir departmanın başına yerleştirmiyor. bu bakış 3. dünya ülkelerinin yetkin adam bulamaması sonucunda bu yollara başvurur. her halta barcelona örneğini veriyorsunuz ama ordaki adamlar pique, puyol, iniesta, xavi, krikic, pedro, arsenal'da olan fabregas, bunlar bir zihniyet bir bakış açısı alırlar ve yolda kendilerini geliştirirler. ama 6-7 yılda hiç bir alanda kendini geliştirmezsen. basitliğinle kalırsın. bu zihniyet şunu getirir bas git misimoviç, biz ayhanı seviyoruz'a kadar gider. niye çünkü misimoviç proftur sadece işini iyi yapmaya çalışan bir adamdır, bunun sebebi kendini geliştirmesidir. sabri ise sağa-sola sinirlenip afferin almaya çalışır.
  • 6
    kendini geliştirmek denilen şey saçmalık değildir.dünyadaki bütün iyi futbolcular kendilerini geliştirerek önemli yerlere gelmişlerdir.gelişim sadece ayak hakimiyeti yada topa vuruş tekniği gibi şeylerden ibaret değildir.daha önemli konular vardır ki iq gerektirir..

    --- alıntı ---
    barça'ya ilk geldiğinizde size öğrettikleri ilk şey şudur: düşün. düşün, düşün, düşün. çabucak. kafanı kaldır, hareket et, gör, düşün. topu almadan önce düşün. bu pası alıyorsan, öbür adam boşta mı onu görmek için bak. daha fazlasına ihtiyacı yok.

    --- alıntı ---

    xavier hernandes
  • 7
    gelişim hayatın temelinde olan bir olgudur. birey gelişimini ne kadar kendini iyi tanıyarak gerçekleştirirse o kadar gelişimin başarıyla devam ettirir. insan ne kadar kendini bilirse o kadar kendini geliştirir. örneğin, bir kişi ne kadar çalışırsa çalışsın serbest vuruşta etkili olamıyorsa artık serbest vuruş kullanmaktan vazgeçmelidir. en basit anlamda bu da bir gelişimdir. kişi eğer iyi bir gelişim sağlamak istiyorsa her zaman eksiğinin olduğunu bilmelidir. hiç bir zaman "oldum" diye düşünmemelidir. eğer "ben oldum" derse o zaman başarılı olamaz ve doğal olarak gelişim sağlayamaz. bu da kendini bilmekle alakalıdır. kim olursa olsun her zaman kendini bu doğrultuda geliştirmelidir.yanlışın farkına kendini bilerek varılır ve bu yanlışın farkına varmak bile bir gelişimdir. yunus emre' nin her şeye uyarlanabilecek " ilim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır. " sözü doğrultusunda gelişim gerçekleştiren kişi başarılı olur. gelişim her anlamda bu kadar hayatın içindeyken gelişime saçmalık demek saçmalıktır. çünkü buna saçmalık diyen kişi bana her şeyi mükemmel yapan bir kişi gösteremez... ama kendini iyi bilen birini gösterebilir... siz hiç ibrahim üzülmez 'i frikik kullanmak isterken gördünüz mü ?
App Store'dan indirin Google Play'den alın