son günlerde özellikle
kaideyi taciz eden istisna tarafından yabancı dilde kullanılan; bazı yazarlarımızın anlayamadığı, bazı yazarlarımızın ise türkçe hassasiyetiyle yaklaştığı terimlerdir.
bu terimlerin hepsini bilgisayar gibi mükemmel şekilde türkçeleştirebiliyorsak, türkçeleştirelim. ben elimden geldiğince birkaç tanesine el atacağım. alacağım dönüşler doğrultusunda da güncelleme yaparsam ne ala, önemli olan herkesin katkı vermesi.
1-
libero kaleci: bu konuda sanırım hiç tartışma olmayacaktır. liberolar eskiden stoperin arkasında, pas yapabilen, topla çıkabilen, oyunu beyniyle oynayan adamlardı. kalecinin de adeta bir libero gibi pas oyununa katılması, bunun artık çokça talep edilmesiyle "ayağı top yapan kaleci" oluştu.
2-
pasör stoper: üzerine hiç yazmayacağım, özümsenmiş bir rol.
3-
stoper bek: bu önemli bir mevki. yaşım dolayısıyla canlı canlı izlediğim ilk "stoper bek"
eric abidal idi. abidal ve alves'li barcelona'da hatırlarasnız abidal geride kalırdı, bir sol stopere dönüşürdü hücumda. yanında ise iki stoper bulunurdu ve hücumda üçlü stopere dönerlerdi.
4-
kanat bek: yine üzerine hiç yazmayacağım, özümsenmiş bir rol.
5-
serbest defansif oyun kurucu: bu sanırım üzerine biraz yazmam gereken rol. karşılığı
holding midfielder.
(bkz:
#2727419)
bakalım burada ege ne demiş:
---
alıntı ---
holding midfileder : takım savunmasına katkıda bulunurken bir çapa gibi görev yapan, topun kontrolü kendi takımlarına geçtiğinde derinden oyun kuran sahte oyun kurucu (deep-lying playmaker) gibi davranan iki yönlü özel orta saha..
---
alıntı ---
terimin türkçesine serbest defansif oyun kurucu dedik. defansif, takım savnumasına katkıyı ve gerideki görevini karşılıyor. top takımdayken oyun kurucu gibi davranmasını oyun kurucu karşılıyor. iki yönlü oluşunu ise serbest kısmı karşılıyor. neden serbest derseniz, orada bulunan bir oyuncunun hücuma çok gitmesi beklenmez. iki yönlü olduğu için bu roldeki futbolcu gidecektir. dolayısıyla serbest demek makul gözüküyor.
merkeze yakın bek veya iç bek: bu role uygun bir dünya çapından örneğimiz var, bir de takımımızdan örneğimiz var. marcelo ve mariano. marcelo inanılmaz bir çok yönlülüğe sahip olduğundan ara ara çizgiye de basar ama mariano'yu pek çizgiye yakın göremeyiz. entry'de tarih vermeye üşendiğim için maçtan bahsedersem silinecektir ama mariano'nun merkezden içe kat edip gol atmışlığı var. bol bol orta sahada pas oyununa da katılır. bu tip oyuncuların en belirgin özelliğidir bu. bir dönem riera da bu şekilde oynardı sol bekte mesela. ancak o kanat orijinli olduğu için pas oyununa çizgiden katkı verirdi.
çapa, ön libero v.s. şeklinde iyice özümsenen rolleri geçiyorum. sol iç-sağ içi de.
regista: çok büyük bir yanlış var, registaların hemen hepsinin ne becerilerinin ne de rollerinin önceliği defansif değildir. dolayısıyla regista çevirisinde defans-defansif kelimelerini kullanmanın yanlış olacağını düşünüyorum.
nedir regista?
uzun top becerisi yüksek, ayağı tertemiz, defans önü oyun kurucusu. bu arada ben pasör stoperleri olan takımların regista kullanmasını anlamsız buluyorum. hem geride bir oyun kurucu enflasyonu yaratıyor, hem de sizi ileriden eksiltiyor. neyse dönelim role.
regista sahada orta sahaların "geri"sindedir ve klasik oyun kuruculara göre "geri"dedir. çoğu oyun kurucu sekiz veya on numara pozisyonunda oynar. atletico madrid stili kanat oyun kuruculara sahip takımlar ve böyle oyuncular da vardır ancak oyun kurucu göbekte sekiz veya ondur sıklıkla. dolayısıyla "geri" kökünü tutalım.
bu adamlar oyun kurucudur ancak standart bir oyun kurucu gibi orta-kısa mesafeli pasların yanı sıra bir o kadar da uzun top denerler. yani ileri gitmeyi bıraktığı dönem melo gerçekten bir ara regista gibi top oynuyordu. tam bir regista değildi ama.
böyle devam ederse defansif meziyetleri de gerçekten iyi olan ilk regista
sandro tonali olacak.
şimdi geri kökü var. oyun kurmak var. ancak bu adamlar oyun kuruluşunda hazırlık pasları yapmak veya asistin asisti gibi işlere girmek dışında bazen "umut fakirin ekmeği" uzun toplarını da atıyor. pasörlükleri oyun kurucu rolünün önünde ve klasik oyun kurucudan farkları bu uzun topları çok atmaları.
geri pasör çevirisinin çok yanlış olmayacağını düşünüyorum.
çok önemli bir nokta var, bu rolleri tepeden indirmek yanlış. cümle içinde kullanırsak oyuncuyu göz önüne getiriyor mu? oyuncunun özelliklerine gönderme yapıyor mu?
deneme: "bugün geri pasör rolünde
andrea pirlo oynuyor." bana göre pirlo'nun yeteneklerini ve oyun tarzını ortaya koyuyor. çünkü defansif pasör dersek pirlo'da çok olmayan bir top kapma yeteneğine gönderme yapmış olacağız.
regista: geri pasör demek fena olmayacaktır.
şimdilik bu kadar, yeni bir güncellemeye kadar.