resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1480
    iyi bir teknik direktör olduğu su götürmez bir gerçek ama 28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçı şunu gösterdi ki ; bu adam türkiye hakkında hiçbir şey bilmediği gibi aslında bazı şeyleri çok iyi biliyor.

    maç kadrosu , oyun sistemi ve oyun içi hamleleri adeta "skor korumak" için yaptığı şeylerdi. inanılır gibi değil , orta saha bomboş ! yahu bir insan -teknik direktör demiyorum- orta saha boş olduğu halde müdahale etmez mi ? etmedi.
    en son baktı olacak gibi değil "sakat" arda girsin dedi. adam sakat be kardeşim , soksan n'olcak ? onun dışında ilk yarı sabri resmen hapis hayatı yaşadı sağ bek bölgesinde. 88'de "sabri ileri çık" diyordu rijkaard. 88 ?

    tamam iyi hoca , iyi insan ama böyle korkarak oynanmaz. ben bu maçı kazanmak bir yana fark beklerken böyle olmaması lazımdı. yazık.
  • 1484
    orta sahanın olmadığını 20-25 mlyon insan canlı canlı görürken, kendisi görmüyorsa ben o adama kızarım arkadaş.
    şu derbiyi kazanmanın yolu mücadeleci bir orta saha gerektirirken, topal çıkıp sakat arda girebiliyor.
    iki ön libero savunmaya yaklaşmış, sarp ile elano arasında 40 metre var, 2-3 fenerli orta sahada al gülüm ver gülüm pas yapıyor. burası neden boş , çünkü 4 hucumcu ileride pres yapıyor diyeceğim, ama fener savunması rahatça orta sahadaki havuza pas atabiliyor. nerede bu adamlar?

    keita, dos santos, jo, elano.. savunma anlamında ne katkı yaptılar ? hiç...
    hucumda ne yaptılar, hiç...

    rijkaard'a kızma sebebim ne ?
    bu yukarıdaki tablo ilk defa bu gece ortaya çıkmadı. son 8-10 maçtır hep böyle...
    aylardır böyle...
    var mı bir değişiklik ? var mı bir müdahale? var mı bir mantalite değişimi? bir neşter ? bir ışık ? bir umut? bir bişey ya, en ufak bişey !

    yok.
    iyi ki varsın, iyi ki yokuz...
    olayın özü budur. benim vermem istenen desteğin 1/10'u kadar umursuyorlar mı bu takımı bu paşalar? hayır. umrunda olan adam, zahmet eder, teşrif eder, bir müdahalede bulunur. birşeyleri değiştirmek ister.
    galatasaray o'nun umrunda değilse, o benim hiç umrumda değil...

    ne hali varsa görsün. ne olacaksa olsun artık. son sözüm;

    cevat güler göreve , nokta !

    edit: biraz daha fazla kötülerseniz, bir anda "bir futbol takımı" gibi futbol oynamaya başlayacakmışız. haydi gerçek taraftarlar, bildirin benim gibi şıpsevdiye haddini. biz ne top gördük hayatımızda, ne top oynayan takım gördük. kıllık olsun diye yazıyorum bunları hatta. haydi aslanlar, haydi yiğitler !
  • 1485
    içimizdeki rıdvanları gösteren şahıstır. barcelonayı herkes şampiyon yapar güntekin gibi. bide gönderecekler, yılmaz vuralı alırız kenarda onunla beraber takla atarız kafayı yeriz. yada daum u alırız ya en garantisi. rijkaard kimki güntekin. bir de barcelonayı ilk senesini incelemeden atıp tutanlar yok mu yazık lan ahaha diyesim geliyor. xaviler iniestalar messiler bucaspordan alındı tabi, kimseyi takıma katamamışmış altyapıyı da her hafta takip eder bu şahıslar. gelecek seneyi bekleyin tıpkı sene başında söz verdiğiniz gibi.
  • 1488
    --- alıntı ---

    söyle be hocam. bir umut ver be hocam. hata yaptıysan hata yaptım de. daha iyi olmalıydık de. adam yerine koy bizi ve dürüst ol hoca lütfen....

    hocam söyle bunca yıllık hakan balta varken neden caner? hocam söyle caner antremanlarda orta yapabiliyor mu yoksa maçta olduğu kadar antremanda da mı kötü. hani orta yapmayı bırak pas vermesi gereken yerde niye pas vermiyor bu adam. yoksa sen mi söylüyorsun hocam

    hocam söyle mustafa sarp'ta ne görüyorsun? eğer amacı adama basıp defansif anlamda güçlü tutmaksa takımı neden elano kadar defans yapmıyor bu adam. hocam söyle 30 yaşına gelmiş mustafa sarp a futbolu baştan öğretebiliyor musun.yoksa sene sonu yolcular mı.

    söyle hocam. taraftarı ciddiye al söyle biz seni seviyoruz sana güveniyoruz önümüzdeki seneler daha da iyi olacak diyoruz ama hocam bu takım niye sene başındaki oyunun yarısını oynayamıyor..

    ya da boşver hocam. canın sağolsun.

    sikmişim şampiyonluğu sana bişi olmasın

    --- alıntı ---

    http://sinirhastasi.blogspot.com/...ocam-bekliyorum.html
  • 1493
    galatasaray'a fenerbahçeyi yenmek için değil, vizyonu olan, hak ettiği yer olan avrupa arenasında korku salarak yolunda ilerleyen, futbolu doğrularıyla oynamaya çalışan, kendine has bir sistemi olan galatasaray'ı yaratmak için gelmiştir. bir sezon ile olmaz bazı değişiklikler. seneye yeni yapılacak olan arenamızda takımın başında olması gereken adamdır. takımın eksikleri iyice giderilmiş, aksayan bölgeler onarılmış, sakatlıksız, kazasız belasız yeni sezona en iyi şekilde hazırlanmış olarak sezona başlaması gerekendir. her zaman arkasında olduğum ve kendisine güvendiğimdir.
  • 1494
    bazi sabirsizlar istedi diye asla gonderilmeyecek olandir. onu galatasaray'dan gondermeye calisanlardan bin kere daha fazla dusunuyor takimimizi. ıstikrar, sabir, barcelona, tecrube, efsane diyoruz sene basindan beri ama hala birileri cikip gitsin diyor. saka gibi. ben de sevgili kardeslerime "yaa bi gidin bi rahat verin"den baska birsey diyemiyorum.
  • 1495
    hakkında sorulan sorular ve edilen veryansınlar fenerbahçe'ye yenilince bir anda ortaya çıkmayan teknik adamdır.

    "oturtulmaya çalışılan sistem" hakkında yana yakıla izahat beklediğimdir.

    kendisi hakkındaki eleştirlerimin ve fikirlerimin tek maçla ortaya çıktığını düşünecek kadar yaratıcı takımdaşlarıma, puan kaybına rağmen çatır çatır top oynadığımız ve "olsun, olur böyle şeyler" denecek tek maçın 1-1 biten belediyespor maçı olduğunu, onun dışındaki tüm kayıpları sonuna kadar hak ederek yaşadığımızı hatırlatır; varsa, aksi yöndeki kanıtlarını yazmalarını rica ederim. olabilir, belki üzgünlükten ben hatırlamıyorumdur. lütfen yardımcı olun bir zahmet.

    üstüne üstlük, kazanmamıza rağmen hiç de içimize sinmeyen maçları yazabilirim. hani diyorum ki ben kendi kanıtlarımı sunabiliyorum. klişeleşmiş sloganlarla yola çıkmıyorum. buyrun 4-3 kazandığımız trabzonspor maçı, buyrun 3-0 kazandığımız ankaragücü maçı, buyrun 2-1 kazandığımız bucaspor maçı. 3 maç oldu bile.

    sorgulanamaz, hesap veremez hiç bir kimse yoktur. o rijkaard ise, bu da galatasaray'dır. öncelikler sıralamanızı gözden geçirmenizi tavsiye ederim.
  • 1496
    28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçı'nda -bence- tek hatası, oyuna emre güngör yerine servet çetin ile başlamasıdır. yediğimiz golde servet'in hatası olmamasına rağmen, bir çok pozisyonda kademe hatalarına şahit olduk. hatta kendisi ilk yarıda guiza'ya da çok net bir arapası attı.

    hakan balta'yı saymıyorum; zira kendisi de çok iyi biliyor ki sağlam bir hakan, her türlü sol bekte oynar. muhtemelen sakatlığından ötürü tam randıman veremeyecek düzeydeydi, rijkaard da doğal olarak caner'i tercih etti.

    galatasaray'ı aylardır dibe çeken şey, ön libero olarak adı geçen çuvalla oyuncusu olmasına rağmen, biri hariç * hepsinin yetersiz oluşudur. buradan anti-tez de üretilebilir '' e o zaman niye devre arasında bir tane transfer edilmedi'' diye. hepimiz ciniz, rijkaard da mal değil di mi arkadaşlar? demek ki alınabilecek durumda olan oyuncuların, eldekilerden farkının olmadığını düşündü. transfer yapmak için transfer yapmaktansa, mevcutlardan üst düzey performans beklemek daha akla uygun. zira transferin son gününde gelen inamotoları da gördü bu gözler.

    velhasıl kelam, kızılması gereken son adamlardan biridir, hatası yok mudur hiç? iddialarımızdan birer birer uzaklaştığımıza göre -ki lig hala bitti denilemez- var ama galatasaray, bir kaç takviyeyle daha iyi olacaktır. sene başında yazdıklarımızı hatırlayalım. ''sabır'' dedik, ''zaman'' dedik. ben hiç bir teknik direktör duymadım, ilk geldiği sene, vasat denilebilecek bir bütçeyle bütün kupaları süpürsün, tozu dumana katsın.
  • 1497
    sözlük ve baska bir sürü mecradaki yorumlara baktikca 2010 model galatasaray taraftari ve genel türk futbol kamuoyuna hizmet veriyor olmasi kendisi icin utanc verici bir olaydir diye düsünüyorum.

    kendi iyiligi icin bu sezon sonunda galatasaray'i terk edip artik italya mi olur, ispanya mi olur, ingiltere mi olur, dogru düzgün bir futbol ülkesine gidip kendi profesyonelligine yakisacak bir takimi, artik milan mi olur, chelsea mi olur calistirmasini diliyorum. bunu gercekten istiyorum.

    bugün bu toplumun futbol düzleminde gördügümüz tavirlar, ayni toplumun genel olarak hayata bakis acisinin, hayati ele alisinin ve yasayisinin futbola yansimasidir. ve ben genel itibariyle deger üretmekten aciz, hazirda üretilmis degere her firsatta saldirmaktan baska bir meziyeti olmayan toplumlarin bu gezegende iyi olan hicbir seyi hak etmedigini düsünüyorum.

    frank rijkaard kendisine gösterilen tepkilerle, bu ülkede gs, fb, bjk su bu fark etmeksizin taraftar camialarinin genel olarak bakildigi zaman vandal, düsük zekali ve onur duygusu az gelismis insanlardan olustugunu gösteren bir aynadir. bunu ülke popülasyonunun geneline vurdugumuzda da bu cikacaktir. isin vahim yani bu popülasyon sabah aksam sefaletinden yakinmakta ve bunu degistirmek icin hicbir sey yapmamakta, ve hatta bu makus kaderi degistirebilecek bir yardim eli uzatildiginda da iki gram kicini kaldirmaya üsendigi icin eli uzatana "cok uzakta duruyorsun" diye cikisip küfretmektedir.

    bu tür toplumlar sadece sefaleti hak ederler.

    bugüne kadar yazdiklarimdan beni buralarda taniyan varsa tanimistir. popülist yalakaliklardan hic hoslanmam. gördügüm neyse onu söylerim. gördügüm sey de rezil bir gs camiasi, rezil bir genel futbol kitlesi ve rezil bir toplumdur. ve görünüse göre 100 yil da gecse ayni rezil yerde kalmayi "istemektedir".

    o yüzden frank rijkaard gibi, zico gibi, hiddink gibi insanlar bu ülkeye cok fazladirlar. bu ülke ki kendi öz degerleri olan muzaffer serif basoglu gibi bilimadamlarini, nazim hikmet ran gibi büyük sairlerini harcamistir. bu ülkenin hakki sürünmektir. frank rijkaard ise bunu gösteren 2010 model bir aynadir.

    simdi moderatörlerden ricam, bu entry'de nasyonalist yalakalik veya vicik vicik camia popülizmi yapmadan catir catir düsündügümü söyledigim icin bu entry'yi silmek durumunda kalacaklarsa, entry'yi silmek yerine dogrudan beni sözlükten ucurmalaridir. cünkü bu entry silinirse oldugu gibi tekrar girecegim. her ettigim lafin arkasindayim ve bu camia kendine ceki düzen vermedikce, galatasaray kültürüyle alakasiz davranis ve düsünceler sergiledigi sürece ayni sert üslupla yazmaya devam edecegim.

    kimse saygidan da dem vurmasin, 75 dakika uyuyup sonra 15 dakika boyunca kendi kalecisini yuhalamak icin uyanan güruha, hocasina saydirmak icin an bekleyen güruha, bir sene boyunca saraçogulundaki tribün teröründen dem vurup zirladiktan sonra kendi sahasinda rakip kaptanin kafasina yabanci madde firlatan güruha saygim ancak zamaninda rahmetli jupp derwall'i tartaklayan güruha gösterecegim saygi kadardir ve matematikte 0 degeri ile ifade edilir.

    tribün apaçilerine ve vandallara, agzindan tükürükler sacip hocasina saydiran zekasi düsük organizmalara da son sözüm sudur. tenasül uzuvlarinizi rakip taraftarin tenasül uzuvlariyla yaristirma ezikliginize 100 senelik bir camianin kültürünü kurban edemezsiniz. ettirmem.

    ayrica: (bkz: galatasaray taraftari/@feroxius)

    simdi gönül rahatligiyla ucurabilirsiniz gerekiyorsa (bu entry silinecekse, silmek yerine beni ucurun tekrarliyorum)
  • 1498
    polyannacılık oynamanın mantığı yok, kendisinin dokunulmazlığı da yok. eleştirilemez diye bir şey de yok.

    fakat...

    rijkaard'ın kredisinin çok olmasının nedeni, rijkaard'ın bu kadar savunulmasının nedeni barcelona'yla şampiyonlar şampiyonu oldu haco değil. evet, o dönemin kıytırık kadrolu barçasını zirveye taşıdı. dediğim gibi olay bu değil. lucescu istifa dedik mi? dedik. peki gerets, hagi, skibbe, bülent korkmaz, kalli, x, y, z... peki şu an neredeyiz? her gönderdiğimiz teknik direktörün, istifa dediğimiz teknik direktörün ardından ağıtlar yaktık resmen. ah şu kadar şunda olacaktı, ah bu onda olacaktı. bak lucescu uefa'yı da aldı. falan filan. gerçekten bu kadar çabuk teknik direktör göndermek bize ne kazandırdı? oturalım bunları tartışalım.

    hatırlayalım- ben pek hatırlamam da 7 yaşındaydım çünkü- fatih terim ilk geldiğinde fener'den 4 yemedi mi? yedi. ama şampiyon oldu, olsun. bir sene şampiyon olamadık diye birilerinin kellesini mi alalım. bu işler dünyada gerçekten böyle yürümüyor. her daim avrupalılığıyla övünen galatasaray taraftarı olarak avrupa takımı taraftarı olmayı becerebiliyor muyuz? 70. dakikada kötü kaleci olduğuna sonuna kadar katıldığım leo franco'yu ıslıklayarak, caner'in şutlarını ıslıklayarak sadece o 2 futbolcuyu değil tüm takımı kötü etkilemiyor muyuz? etkiliyoruz bal gibi de. peki, "rijkaard gitsin, cevat güler göreve, hoca değil." demeler falan? bunlar bizi avrupa kulübüne yakışan bir taraftar mı yapıyor? tabii ki yapmıyor.

    kulübümüzün avrupa'da biryerlere gelmesini hepimiz istiyoruz, ligi domine etmesini hepimiz istiyoruz, dünyanın en iyisi galatasaray olsun hepimiz istiyoruz. fakat bu cevat güler'i teknik direktör yapmakla olmaz, ki o dönemde kadroyu adnan sezgin-cevat güler-hakan şükür 3'lüsü kuruyordu. böyle mi olacak o dediklerimiz? e şampiyon olacağız, ne olacak? yine aynı hikaye...

    evet, kaybettik. 4.'yüz,şu an. şampiyonlar ligi gitti. ne diyelim sağlık olsun.

    kimsenin sabrına lafımız yok, tercih meselesi. fakat bazı soruları da sormak lazım kendimize?
App Store'dan indirin Google Play'den alın