106
sports interactive'in sıçıp sıvamasıyla en az mart'a kadar devam dediğimiz oyun.
çok başarılı geçen bir basel-cardiff-milan kariyeri sonrası yeni bir nefes alayım dedim. basel ile young boys hükümdarlığını sona erdirdik, cardiff ile sanırım nottingham forest'tan beri ilk kez premier lig'e çıkıp hemen şampiyon olabilen ilk takım olduk, sonra da milan ile canavar bir inter'i devirip ligde şampiyon olduk.
bu sefer lübeck'teyim. alman üçüncü liginin 20. olması beklenen takımıymış lübeck. kısa pasla, yüksek tempolu oynamaya çalışıyoruz. pek becerebiliyor muyuz? tartışılır. golleri uzun boylu kanat ve pivot forvet ha hu ile atıyor, takım sağlam bir yapı da gösteremiyor ama bu seviyede bunları görmek zor olsa gerek zaten. hatta görsem bu sefer de bu ne ya hiç gerçekçi değil derdim. saçma goller, beceriksizlikler buraların tadı, tuzu.
mesela taktiğin çok önemli bir parçası olur diye 2 metrelik bir stoperim vardı, onu oynatıyordum. hesapta bu adam üçlü stoperde kesici olacaktı, verimli olmadı. kornerlerden bol gol bulur demiştim, altısı hazırlık dördü resmi bir maçta gol bulabildi, hemen taca çıkardık kendisini.
benim için duygusal bir nokta var, eski serilerde efsanevi bir braunschweig kariyerim vardı. orada mirko boland ve deniz undav benim için özeldi. bu iki adamla epey mesaim olmuştu. boland yıllar sonra lübeck'e emekliliğe gelmiş. kadroda bence bundesliga 2 seviyesinde bir tek mats facklam var, 196 boyunda bir canavar pivot. ancak pivot forvetleri tek forvet oynatıp verim almayı asla beceremiyorum. çift forvet oynarsam da ya merkez, ya kanatlar zaaf oluşturuyor.
bakalım, lübeck ile neler yaşayacağız. ilk sezonda ilk 10 yapabilirsek tüm afrika ligleri açık, atlet afrikalılar, mentali güçlü almanlar ve bir tane zeki oyun kurucuyla ikinci sezon hedef üst lig olur.
çok başarılı geçen bir basel-cardiff-milan kariyeri sonrası yeni bir nefes alayım dedim. basel ile young boys hükümdarlığını sona erdirdik, cardiff ile sanırım nottingham forest'tan beri ilk kez premier lig'e çıkıp hemen şampiyon olabilen ilk takım olduk, sonra da milan ile canavar bir inter'i devirip ligde şampiyon olduk.
bu sefer lübeck'teyim. alman üçüncü liginin 20. olması beklenen takımıymış lübeck. kısa pasla, yüksek tempolu oynamaya çalışıyoruz. pek becerebiliyor muyuz? tartışılır. golleri uzun boylu kanat ve pivot forvet ha hu ile atıyor, takım sağlam bir yapı da gösteremiyor ama bu seviyede bunları görmek zor olsa gerek zaten. hatta görsem bu sefer de bu ne ya hiç gerçekçi değil derdim. saçma goller, beceriksizlikler buraların tadı, tuzu.
mesela taktiğin çok önemli bir parçası olur diye 2 metrelik bir stoperim vardı, onu oynatıyordum. hesapta bu adam üçlü stoperde kesici olacaktı, verimli olmadı. kornerlerden bol gol bulur demiştim, altısı hazırlık dördü resmi bir maçta gol bulabildi, hemen taca çıkardık kendisini.
benim için duygusal bir nokta var, eski serilerde efsanevi bir braunschweig kariyerim vardı. orada mirko boland ve deniz undav benim için özeldi. bu iki adamla epey mesaim olmuştu. boland yıllar sonra lübeck'e emekliliğe gelmiş. kadroda bence bundesliga 2 seviyesinde bir tek mats facklam var, 196 boyunda bir canavar pivot. ancak pivot forvetleri tek forvet oynatıp verim almayı asla beceremiyorum. çift forvet oynarsam da ya merkez, ya kanatlar zaaf oluşturuyor.
bakalım, lübeck ile neler yaşayacağız. ilk sezonda ilk 10 yapabilirsek tüm afrika ligleri açık, atlet afrikalılar, mentali güçlü almanlar ve bir tane zeki oyun kurucuyla ikinci sezon hedef üst lig olur.