• 76
    arkadaşlar bu oyunun korsanını şikayet için sizlerden yardım istemem gerekiyor. yetkililer ne kadar uğraşsa da korsanına engel olamamışlar bizde el birliği ile bunu şikayet ederek ortadan kaldırmalıyız. şu an nereye şikayet edeceğimi bilmiyorum araştırıyorum arkadaşlar.

    aşağıdaki linkte oyunun indirilebileceği linkler paylaşılmış tam anlamıyla skandal, kendi gözünüzle görün buyrun;

    https://skidrowgamesreloaded.com/...7-1-1-full-unlocked/

    neyse ki tam crack yapamamışlar, o içimizi biraz rahatlattı. yaptıkları crackleri ise işlemcilerin modellerine göre tek tek yapmaya çalışıyorlar bu daha büyük bir skandal. yani işlemci modeliniz varsa listede crack yapıp oynayabiliyorsunuz, olacak iş değil bu...bunu da görüp şikayet etmeniz için aşağıya bırakıyorum(açılmıyorsa site görmeniz açısından başka bir tarayıcı ile görebilirsiniz);

    https://justpaste.it/110ez

    lütfen şikayet edelim, barındırmamalıyız bunları bu piyasada. yardımınız için teşekkürler şimdiden.
  • 83
    (bkz: #2109992)

    2 sezon oynadıktan sonra artık biraz yorum ve inceleme yapabilirim diye düşündüğüm oyun.

    öncelikli olarak herkes bahsetmiş ben de bahsetmeden geçemeyeceğim, sakatlık sorunu yine aynı sakatlık sorunu. ancak şunu farkettim; eğer takımdaki fizyoterapistleri iyi seçerseniz, sakatlık sürelerinde ciddi kısalmalar yaşanabiliyor.

    galatasaray yine aynı galatasaray. mali açıdan sıkıntılı, yönetim kafasına göre. şöyle ki; antrenör kadrosunu değiştirmek için asistan menajer de dahil olmak üzere hepsinin sözleşmesini fesh ettim,kulüp çalışanları ekranında görünen sayı kadar antrenör ile anlaşmama dursun özbek izin vermedi. daha iyi ama daha az antrenör ile çalışıyorum.

    oyun üzerinde sürekli gözlemlediğim bir şey var. nedenini bilen varsa yeşillendirebilir. 2. sezon başında hiç hazırlık maçı ayarlamama rağmen takım ilk 10 hafta şampiyonlar ligi maçları da dahil olmak üzere namağlup ve sadece 1 beraberlik ile ilerledi. * iş burada başlıyor. ligin 10. haftasından sonra devre arasına kadar ne hikmetse takımda bir form düşüşü oluyor. ki bu ikinci devrenin ilk 3-4 haftasına kadar da sürüyor. eğer bu dönemi fazla yara almadan atlatırsan, sezon sonu şampiyon oluyorsun.

    gel gelelim galatasaray ile oynamanın inceliklerine. ilk sezon bize verilmeyen transfer bütçesi, şampiyon olsanız da 2. sezon sonunda da dursun özbek tarafından maksimum 3m olarak veriliyor ki bu da takdir edersiniz ki hiç bir şeye yaramıyor. bu yüzden oyuncuyu bonservisi ile transfer etmektense, kiralık olarak transfer etmek daha mantıklı oluyor. ki ben bu sistemle genelde oyuncuları 2 sezonluk kiralama yapıyorum. iyi verim alabildiysem kiralık sözleşme uzatmaya çalışıyorum. bu yöntemle kadroma kattığım ve size de tavsiye edebileceğim oyunlara örnek vermem gerekir ise;

    andrei ivan: rumen, hagi'nin topraklarından. 1997 doğumlu ve sağ açık, sol açık ve santrafor oynuyor.

    andres cubas: ön libero ve göbek oyuncusu. arjantinli. 1996 doğumlu ve 1.63 boyunda ancak dinamo dediğimiz cinsten bir oyuncu.

    santiago ascacibar: 1.81 boyunda bir göbek oyuncusu daha. 1997 doğumlu ve arjantinli. bu arkadaş da dinamo dediğimiz cinsten.

    allan saint-maximin: 1997 doğumlu fransız. ofansif orta saha sağ, sol ve orta oyuncusu. pır pır bir kardeşimiz.

    tiago ilori: 1.90 boyunda 1993 doğumlu defansın bel kemiği. zorlarsan sağ bek de oynar.

    enes ünal: bildiğin enes ünal. sürekli oynaması lazım. 1 maç oynamazsa performansı düşüyor.

    mario pasalic: göz bebeğim. sadece 1 sezon oynatabildim. ne verdiler bana ne alabildim. ilk 5-6 maç kadroya dahi almadım. sonra 11 e girdiğinde takımın beyni oldu. ceza sahasına bu kadar giren bir mc görmedim.

    kuki zalazar: adına aldanma. 1998 doğumlu malaga b'de oynuyor. 2 sezon kirala, ilk sezon kadroya alma. 2. sezon başka forvet bulundurma kadronda. öyle bir santrafor.

    charly musonda: chelsea 23a takımından kiraladım. mc, amrlc oynuyor. gol değil, asist oyuncusu.

    ianis hagi: tarife gerek yok. adı hagi, ancak iki sezonluk katkısı pek o kadar değil. satın alınıp uzun uzun geliştirilmesi lazım. 25 yaşından sonra babasının yerini alabilir.

    biraz da takımda mevcut olan oyuncular hakkında bilgi vermek isterim.

    isimleri size antipatik gelebilir ancak;

    serdar aziz ve semih kaya : ilori dışında stoper transferi yaptırmadılar. gayet iyi oynuyorlar.

    bruma: yeri geldi kadroya bile giremedi. ancak gerçekte neyse o. beyinsiz. vuracağı yerde pas veriyor, pas vereceği yerde vuruyor.

    tolga ciğerci: ilk sezon vasat. 2. sezon vasat üstü. 3. sezon ligin yıldızı ve sakatlık problemi yok.

    lionel carole: 3. sezon. maç kaçırmadı. gayet iyi oynuyor.

    şu an 2018 - 2019 sezonu devre arasındayım. transfer dönemi yani. bir sonraki sezon için kaleci stefanos kapinove angel correaile anlaştım. hayırlısını bekliyorum.

    unutmadan eklemeliyim; eğer kulüplere öner yöntemi ile oyuncu satmak isterseniz, "satan takımın maaşına katkısı" seçeneğini aktif hale getirin ve minimum değer olan €50 değerine ayarlayın. bonservis bedeline istediğiniz bedeli yazıp pazarlık edilemez olarak satmaya çalışın. daha rahat satılıyor.

    daha üstteki entrylerde görmüştüm. kadrodaki oyuncuların sözleşme yenilerken çok fazla maaş istemesi gibi bir sorun ile karşılaşılmasından yakınmışlar. bruma ile sözleşme imzaladım 2022'ye kadar şu an 1.65m'e, semih kaya ise 1.25m'e oynuyor.* demem o ki pazarlıkları sıkı tutun. maç başılar ve primler ile kandırmaya çalışın. zira benim şu anki yıllık maaş ödemem 34m.*

    şimdilik diyeceklerim bu kadar. haydi hepinize kolay gelsin.
  • 86
    a takımı da, a2 takımı da, 18 yaş altı takımı da siz kuruyorsanız, sırtınızın yere gelmeyeceği oyundur.

    tek bir rol ve mevkiden örnek vereyim. savaşçı orta saha.
    a takımda savaşçı orta sahanız varsa, bir de yedeği var diyelim. etti 2 adam.
    a2 takımda da aynı role yatkın, benzer meziyetlerde ve gelişmeye açık 2 adam. etti 4.
    18 yaş altı takımda da aynı role yatkın, gelişecek 2 adam. etti 6.

    her mevkide böyle bir sistemi kurarsanız, takımınız da uzun süre aynı taktiği oynamaktan dolayı bunu iyice benimsemişse, 2-3 sakatlık yaşasanız bile aynı anda, elinizde benzer oyuncular olacağı için taktiksel açıdan sorun yaşamazsınız. alttan gelenler yukarıyı kesebiliyorsa keser, kesemiyorsa kar edecek şekilde satılır ve o paranın bir kısmına yeni oyuncu alınır, bir kısmı kasaya gider.

    gönül isterdi ki galatasarayımızı da böyle yöneten bir teknik ekip ve futbol direktörü olsun.
    ama hayaller sistem, hayatlar sitem.
  • 88
    evet sayın okur. beni özledin mi? biliyorum çok ihmal ettim. sevgililer günü nedeniyle yazasım geldi. iyi sardım bu oyuna bu sefer oyundaki tecrübelerimden dem vuracağım size.

    seri ile 2014 yılında tanıştım. ondan beri kaçak göçek oynarım. hep korsan hep torrent. geçen de (geçen dediğim baya oluyor, yılbaşından önceydi) sevgilimden ayrılmışım. cebimde de yılbaşı bileti. ulan dedim hazır aşkta kaybetmişim, büyük ikramiye kesin bende. bi çılgınlık yapmam lazım. lan mal bekle ikramiye çıksın alırsın amına kodumun oyunun di mi? ama yok ben yılbaşı gecesi bu lanete 75 lira gömdüm. evlat acısı gibi şerefsizim. 7,5 paket kemıl yapıyor namussuz. bir haftalık cigara param lan. neyse ikramiye de çıkmadı. bu oyunda başarılı olmam şart artık.

    her türk genci gibi, ben de göze hoş gelen hücum futbolu oynatan, başarıdan başarıya koşan menecer olmak istiyorum tabi. ama serde delikanlılık var. öyle barça real alarak babamda yapar. yok lan yapamaz ama illa ki bi baba çıkar yapar. benimkisi dini bütün adam, cami ev arası takılıyor. bilgisayar oyunu falan anlamaz. dağılmasın ne diyorduk? heh ben de aldım kırklarelispor'u süper lige çıkaracağım sonra ver elini evropa. neden kırklareli. trakya takımı, bi yerde memleket takımı sayılır. transfer bütçesi falan 0. zaten 2. lig bilmem hangi grupta. ne oyuncu bilirim ne taktik. bastık pas oyununu, bastık tikitakayı çat 5. hafta delikanlı gibi istifa ettim. dur dedim yeni oyun açayım. daha bildiğim bi lig olsun. aha ptt. kim var? ümraniyespor. neden ümraniye? bizim yılmaz abi ümraniye'de oturuyor. bi de orda çok halısaha maçı yaptık, ondan bi sempati geldi. dedim basarım ibrahim dağaşanlar'ı hop süper lig ordan ver elini evropa. sonuç? devre arasını göremedik. dedim bunda da bütçe yok ondan oldu hep. zaten ümraniye kötü takım ne anlar tikitakadan? anca antifutbol oynasın kodumun futbol düşmanları! hazır dedim kovulmuşum yeni oyun açayım. egeye doğru gideyim. manisa. yaşam ucuz. gittim gördüm. yarım saate izmir'desin. mis gibi yer. haftasonları izmir'e alemlere akarım. orda da gene kariyerim sallantıdayken dedim skerim oyununu! eşek kadar adam oldun ne diye oyunda oynaştasın? fatih'in istabul'u fethetttiği yaştasın! hatta onu da geçtin kurt cobain'in öldüğü yaştasın. sonra ne olduysa böyle mahrumiyet bölgesinde bi araziye düştüm. telefon falan çekmiyor. allahtan wifi bağlattılar da yazıyorum bu satırlara sana sevgili okur. yoksa halim nice. düşün mazut almaya giderken 50 lira yakıyorum. lan biz küçük şirketiz zaten hep 50 lira mazut alıyoruz. gene dağıldı fm'den girip jeolojiden çıkmayım gece gece. e şartlar böyle oyunca mecbur oyun oynayacağız. dedim sikerim küçük takımları. aldım gençlerbirliği'ni. başlatmayın lan tikitakadan! pas oyunu da neymiş. barçayı sikiyim. bu gazla taktiğimi olabildiğince çirkefe ayarladım ve volaaaaa. işe yaradı lan. 1-0 1-0 yeniyorum hep. üst üste başakşehir, fener, trabzon, beşiktaş maçlarına çıktım 10 puan topladım. öncesinde kasımpaşa mağlubiyeti ve antep beraberliği var. en son kayseri deplasmanında 1-0'dan (evet gene 1-0) 80'den sonra 3-1 maçı verdim. yazık sevinsin garibanlar. yok lan sinirden bilgisayarı kırıyordum o derece. 80'den sonra maç verilir lan?

    şimdilik iyiyiz. sezon başında solbeke ferhat'ı aldım. bi de zenci stoper aldım. çirkef, canavar. gol yemiyoruz lan. o kayseri maçına kadar 6 maçta 3 gol yedim. stancu sakatlandı. muriqi ile devam. stancu'yu da para ederken satıcam. amına koyim hiç sevmezdim zaten onu bizde oynarken. kılım aga. inşallah sakatlığı uzar da satmaya bahanem olur.

    böyle kitap gibi yazınca okuyor musunuz lan? okuyun olum seviniyorum o zaman ben. ama işin kötü yanı bitmiyor olum. nasıl bağlayacaım lan bu entry? saygılar sevgiler deyim bari.

    saygılar, sevgiler.
  • 94
    galatasaray'ın gerçek hayatta yaşattığı hayal kırıklığını sanal alemde elde ettiğim başarılar ile gidermemi sağlayan oyun. ayrıca son 4 gündür 3-4 saatlik uyku ile işe gelmeme sebep de olan. 3-4-3 taktiği ile harikalar yarattım, üstelik bunu 45-50 milyon euro arasında gidip gelen bir maaş bütçesi ile yaptım. mali açıdan berbat durumdaki bir galatasaray'ı ikinci sezonda yavaş yavaş ayağa kaldırıyorum. tabi başka takımların ilgilisini çekti bu durumum. liverpool, milan, bmg ve lyon iş görüşmesine çağırdı. ama bizi sevenleri üzmeyelim baba deyip yüz vermedim hiç birine.

    gerçek hayatta yapılması gerekeni sanalda uygulayınca her şey düzeliyor. ismine cismine bakmaksızın değerini bulan oyuncuyu sat, genç potansiyelli aç oyuncuları ucuza transfer et. bu kadar basit. dönem dönem tecrübe eksikliği ya da sakatlıklardan sıkıntı yaşasak da takım, ilk sezonu şampiyon tamamlarken (5 puan farkla), ikinci sezon geçen sezon çekiştiğimiz beşiktaş'ın 3 puan gerisinde ikinci şu an. şampiyonlar liginde ise psg, borussia dortmund ve anderlecht'in olduğu gruptan borussia dortmund'u geçerek ikinci çıktık. deplasmanda iki güçlü takıma kaybetmeme rağmen içeride topladığım puanlar ve borussia dortmund'un kötü performansı bunda etkili oldu. ikinci turda rakip manchester city. işimiz çok zor. kesinlikle öyle defansa kapanalım falan yok. çıkacağız onlarla da bam bam bam oynayacağız. işin kötü yanı büyük liglerdeki takımlar performans gösteren genç oyunculara hemen salça oluyor. bu nedenle oyuncuları tutmak ya da düşük maaşla oynatmak zaman zaman zor olabiliyor. yine de bire bir oyuncularla konuşarak olayları çözmeye çalışıyorum. takımda şu an kalan yüksek maaşlı oyunculardan sadece sneijder ve selçuk var. ikisi de acayip performans verdiği için satmaya kıyamadım. ayrıca takımdaki tecrübeli oyuncu açığını kapatıyorlar. sneijder ile sözleşme uzattım ama selçuk efendi çok para istediğinden anlaşamadık henüz. sezon sonu giderse açtığı maaş boşluğu ile zaten yine kral bir oyuncu bulurum. scoutlar çalışmalara başladı bile. yine de gönlüm kalmasından yana.

    iş yerinde bu entryi yazarken akşam bir an önce eve gidiyim de oyuna devam edeyim diye saatleri sayıyorum. düştük yine fm batağına.
  • 95
    hakkında bilgi almak istediğim oyun. fm serilerinden sadece fm 2014'ü oynadım. onda da yabancı sınırı filan vardı ama yine güzel başarılar elde ettim. fm2016 denedim ancak onda oyuncu fiyatları saçmalıktan ibaretti. genç 100bin dolarlık oyuncuya teklif verince 10m istiyorlardı. bu dediklerimin alayı korsan oyun bu arada * neyse bu oyunu merak ediyorum ve oynamak istiyorum. şimdi bunda böyle saçmalıklar var mı acaba? tabi birde korsan oynayan güzide arkadaşlar varsa nerden indirdiler ?

    dip not: bazı arkadaşlar kızabilir korsan vs oynamak nedir diye para ver al. kütüphanemde bir dünya orjinal oyun var hali hazırda ama fm'e para vermek gelmiyor nedense içimden birde 18 çıkıcak ona veririm.
  • 97
    oyunun başında büyük takım alamıyorum, böyle bir gerçekçilik tribine giriyorum ki sormayın gitsin. ne gerek var halbuki, oyun lan bu. ama yok, hepimizin içinde vardır ya o futbolcu-teknik direktör olma isteği, ondan herhalde, dibine kadar yaşamak istiyor bunu insan.

    dedim ve afc wimbledon'a imzayı attım. imzayı attım derken, elimize tutturdukları kalem şu. http://i.imgur.com/eOnxpYt.jpg başkanla birbirimize bakıyoruz. o bana bakıyor, ben buna. daha doğrusu o bana bakamıyor utançtan. adam arada gözlerini kaçırmaktan vakit bulabilirse idare et diyen bakışlarla gözünü gözüme dikiyor. neyse imzaları attık, manzara şu: https://thumbs.dreamstime.com/...an-shame-5767297.jpg başkan omuzlarımı sıvazlıyor imkansızlıklar diyor... nitekim 3. ligdeyiz. 3. lige de yeni çıkmışız ha, sky bet league 1 yani. bu takım bu ligin sonuncusu olur diyor herkes. fanatic isimli gazete bizi tenis takımı sanıyor. photomatch diye bir gazete var, wimbledon'da messi sesleri şeklinde başlık atıyor. tam büyük başkan naraları atıyorduk, messi wimbledon'a gelmiş. ama wimbledon açık izlemeye gelmiş. burulduk tabi...

    neyse teknik ekip kurmak falan yok tabii. bir tane forvet buldum avusturya 5. ligi mi 6. ligi mi ne, orada oynuyor. oynuyor dediğim de halı saha falandı herhalde. bilemiyorum ben koptum olaydan o aralar biraz. adamı ameliyat masasından kaldırıp oynattık ama. böyle bir fizik yok. yani van persie'yi bu adamın yanına koysak, dersiniz ki lan van persie de ne fit adammış. adam şu: https://i.hizliresim.com/NpWp9Q.png
    arkadaşım 17 bitiriciliğin var. kafayla da zımbalıyorsun. tekniğin üst düzey, topu güzel sürüyorsun. ama neyle süreceksin? bacakları yoktu herhalde, çünkü böyle bitik fizik olamaz. daha 25 yaşında ne yaptın arkadaş, mafyayla dalaştın da bacaklarını beyzbol sopası ile mi kırdılar? nasip dedik, senelik 60.000 euro'ya oynatırız biz bunu dedik.
    seneyi 2 golle kapattı.
    oraya 500 liraya şunlardan https://pbs.twimg.com/media/C4etEqJWcAENydv.jpg koysak 5 gol atarlardı, insafsız herif... ahlaksız herif...

    dedik bu böyle gitmez. bu takıma forvet lazım. koşacak bir forvet. çünkü bu fiziği bitik oğlanın önüne top atsan, bizim oğlan topun olduğu yere gidene kadar 5 atak yiyorsun. biz de koşan adam bulduk. bulduk ama bu da sadece koşuyor. hani bu avusturya'dan aldığım oğlan nasıl ameliyat masasından kalkıp imza attıysa, bu da hipodromdan kalkıp imza attı herhalde. çünkü sadece koşuyor. http://i.hizliresim.com/nR2Rga.png top sürmüyor. topu ayağıyla dövüyor resmen, böyle bir şey olamaz. izlerken gözlerim kanıyor, beşiktaş'ı yedek kulübesinden takip eden schuster'e dönüyorum. tarifi yok...

    garip bir taktikle oynuyoruz. biraz açılsak elek oluruz ama hücum da yapmazsak bu takım imkanı yok gol atamaz. 4 defansın önüne bir tane kazma diktim. adam benden 3 sene sonra 26 yaşında futbolu bırakmış zaten. o kazmanın önünde 2 orta saha var, bir de sağ kanat var. sağa açık koysak delecekler orta sahayı, imkanı yok 3 kişi tutamayız. bir sol açık, bir de forvet koydum. sol açık da sol açık ama. dominic poleon. aslan parçası keita gibi, görmeniz lazım yırta yırta oynuyor. sezonu zaten 44 maçta 14 gol 20 asistle kapattı. ben de bu takım sonuncu olur demişlerdi, takımı şampiyon yaptım ve championship'e attım kendimi.

    transfer bütçesi 2 milyon euro dediler. ben de aslolan wimbledon'dur dedim. ertesi gün, nice'e imza attım. (bkz: #1535630) *
    nice'i 3. yaptıktan sonra da gidip southampton'a hoca oldum. wimbledon'dan 3 sene içinde premier lig'e, güzel kariyer oldu. southampton ile de 17. olmuş takımı ilk senemde 4. yapıp şampiyonlar ligine götürdüm. bir de araya efl cup sıkıştırdım. bakalım yeni sezon neler getirecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın