2035 yazında emekli olarak kariyerimi sonlandırdığım oyun. bunca yıldır fm oynayan biri olarak o retire tuşuna ilk kez basmak tuhaf geldi. bi' ara elim gitmedi ama oyunda tarih o kadar ilerilere gitti ki artık keyif alamamaya başlamıştım.
son profil görünümü:
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIj hall of fame'de de terim'in eline verdik hamdolsun:
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsI2kariyerimde sırasıyla dardanel, paok, cska, lazio, qpr, fulham, fransa ve club brugge'da görev aldım. planımda aslında premier lig'e sunderland-aston villa-west ham tarzı bir takım ile adım attıktan sonra liverpool'a veya chelsea'ye falan geçmek vardı. ama fulham'dan 2. sezonumuzun ortasında kovulmak bu plana darbe vurdu :( sezona galibiyetle başladıktan sonra 13-14 maçı galibiyetsiz kapatınca başkana da kızamıyorum "neden kovuyosun lan ibne" diye. adam haklı amk.
sonrasında da club brugge kapısını açtı, ilk gittiğimde takım 5 hafta sonunda 5. falandı. ama adamlar son 9 sezonun şampiyonu. ligdeki diğer takımlarla aralarında öyle ciddi fark var. normalde kendi ligine uzun senelerdir şampiyonluk hasreti bulunan takımları alıp o hasretlerine son vermeyi misyon edinirim kendime (hatta emekli olmadan önce marsilya ve city'nin hocaları kovulunca apply for job yaptım ama başka hocaları getirdiler) ama işsiz kalmaktansa gideyim brugge'da takılayım birkaç sene dedim. zaten ilk sezonumda uzun yenilmezlik serisi yakalayarak şampiyonluğu kazandırdım. geldiğimde uefa grubunda 3 maçları kalmıştı, ilk maçta roma'yı yendik, diğer 2 maçtan da işimize yarayan skorları alıp gruptan çıkmıştık. lakin üst turda valencia'ya diş geçiremeyince anamızın ligine dönmek zorunda kaldık.
sonraki sezon da baya rahat geçti. alt yapıdan çıkan sağ açık mario remy, transfer ettiğim 17'lik çocuklar william makiese, willem brink falan ileri 4'lümüzün yaş ortalaması 18 falandı :( ona rağmen açık ara şampiyon olduk. şampiyonlar ligi'nde de arsenal'in arkasından 2. çıktık (diğer 2 takımı hatırlayamadım) ve üst turda başka bir ingiliz olan tottenham'a çarpıldık. ilk maçı evimizde 4-2 kaybetmeyeydik iyiydi :(
2035'e kadar ilerlediğim oyunda en dikkat çeken nokta ise türk jenerasyonunun ciddi olarak olumlu anlamda patlamasıydı. barcelona, real madrid, atletico, arsenal, psg, monaco, dortmund, juventus, milan vs dahil olmak üzere kadrosunda türk oyuncu olmayan avrupa takımı yok zannedersem. en son marsilya'nın hocası kovulmuştu, marsilya'nın başına mı geçsem düşüncem olduğunda kadrolarına bakmıştım. 5 tane türk oyuncu var kadrolarında. ki bu takımlardaki türk oyuncuların profilleri de delimanyak ötesi.
mesela birkaçı:
rasim kadem (marsilya):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIu engin ötev (barcelona):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIM yasin göksel (barcelona):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIm inan kuş (valencia):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIV cenk mayhoş (atletico):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIa cengiz erol (arsenal):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIp turgut baş (psg):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsID yaşar dursun (psg):
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsICzaten türkiye'nin milli takım kadrosuna baktığınızda alayı monaco, psg, marsilya, juventus, valencia vs. türkiye ligi'nde oynayan bir oyuncu yok. 2028 avrupa şampiyonası'nı kazandılar, 2034 dünya kupası'nda da finalde yenildiler.
türkiye ligi'nde de beşikaş ambargosu var. net bakmadım ama son 22 senede beşiktaş 16 - galatasaray 6 falandır. fener'in şampiyonluğu yok :(
fm 2013'teki rangers-galatasaray-feyenoord-chelsea kariyerimden sonra en keyif aldığım fm oyunum bu oldu. 2015'te görüşmek üzere diyelim.
-retired ekranı-
http://www.hizliresimyukle.com/image/BsIA