galatasaray'a işlediğinde "ceza" kriteriyle gazetelerde manşet olan, ancak diğer takımlara uygulandığında "kısıtlama" olarak nitelendirilen kavram...
başlık açılmamış ve medyada yer bulmamış olabilir, avrupa'dan 1 sene men de edilmemiş olabilir ancak bu sene yaz aylarında fenerbahçe de finansal fair play kriterleri kapsamında
transfer kısıtlaması cezası almıştır.
fenerbahçe, geçen sene kendi zarar rekorunu kırdığı için bu sene transferde "gelen - giden oyuncuların bonservisi + ve - olarak 0'dan düşük olamaz" şeklinde bir yaptırım aldı. yani aldığı oyuncuların toplam değeri sattığı oyuncuların toplam değerini geçemeyecekti.
bu nedenle fenerbahçe'nin bu sene transferde elinin kolunun bağlandığını gördük...
ancak; futbol ve finans alemini takip eden arkadaşlardan değilseniz küçük bir google aramasıyla investing.com'un bilanço tablolarını gözden geçirebilirsiniz.
bilançoları açtığınızda gözünüze bir şey çarpacak, medyada 1 numaralı finans batağı kulübü olarak gösterilen galatasaray'dan çok daha kötü bir finansal tabloya sahip fenerbahçe spor kulübü mevcut.
galatasaray aş, sportif aş ile birleşince tüm borçları tek bir noktada konsolide etti, galatasaray spor derneği kısmı yok edilmiş oldu yani, özetle galatasaray'ın açıkladığı tüm borçlar, hani 1 milyar tl'yi aşan borçlarımızın tamamını temsil ediyor.
ancak fenerbahçe'de fenerbahçe spor kulübü derneği ile fenerbahçe aş ayrı ayrı iki yapı görünümünde, bu nedenle aziz yıldırım her mali kongrede sadece aş'nin zararlarını ve borçlarını açıklıyor ve utanmadan çıkıp "borcumuz 300 milyon tl" gibi abuk sabuk açıklamalar yapabiliyor.
fenerbahçe'nin mevcut borcu 1,5 milyar tl civarında, bir kişi de çıkıp bunu dillendirmiyor, borç alacak farkı da galatasaray'ınkinden bir hayli yüksek ve 800 milyon tl civarında.
işin garip tarafı, galatasaray'ın borçlarına karşılık nakde çevirebileceği ve çevirmekte olduğu riva ve florya gibi taşınmazları mevcutken fenerbahçe'nin elinde böyle bir taşınmaz bulunmuyor.