tam adıyla
néstor fernando muslera micol, 16 haziran 1986'da arjantin'in başkenti buenos aires'te dünyaya geldi.
http://media-1.web.britannica.com/...776-004-01572E3E.gif boyu 190 cm, kilosu ise 77'dir. sağ ayağını kullanmaktadır. lakabı "
küçük kunduz"dur. kaleci olarak görev yapan muslera arjantin'de doğmuş olmasına rağmen aslen uruguaylıdır. ayrıca italya pasaportuna da sahiptir.
http://unimaps.com/flags-america/uruguay-flag.gif http://www.state.gov/...ldfactbook_300_1.jpg futbola 2001'de ülkesinin başkent ekiplerinden
montevideo wanderers'ta başlamıştır. 3 sene altyapıda kendisini geliştirdikten sonra ocak 2004'te a takıma alınmış ve 18 yaşındayken kulübüyle profesyonel sözleşme imzalamıştır.
muslera'nın ocak ayında profesyonel olmasının sebebi uruguay'da liglerin 2005 yazına kadar güney yarımküre takvimine uygun olacak şekilde mart ile aralık arasında oynanmasıdır. yani "bizim" kısa ve ligin iki devresi arasındaki transfer sezonumuz(kuzey yarımkürenin kışı) "onların" uzun ve iki lig arasındaki transfer sezonuna(güney yarımkürenin yazı) denk gelmektedir. 2005'e kadar ligler bu şekilde oynanmıştır.
uruguay futbol federasyonu 2005-2006 sezonundan itibaren geçerli olmak üzere liglerin avrupa takvimine göre düzenlenmesine karar vermiştir. oyunculara ve takımlara gerek dinlenme, gerek transfer süresi tanımak ve bu lig düzeni değişiminden mağdur olmamalarını sağlamak açısından da sadece 2005 sezonuna mahsus olmak üzere özel bir turnuva düzenlenmiştir. 2005 sezonu mart başı ile temmuz başı arasında ve kendi ligimiz üzerinden örnek verecek olursak "tek devre" oynanmıştır.
2005-2006 sezonu ise avrupa'da ve ülkemizde olduğu gibi eylül-haziran arasında oynanmıştır. uruguay'da ligler halen bu şekilde düzenlenmektedir.
fernando muslera'nın profesyonel futbol kariyerine gelecek olursak;
2004 sezonunda
montevideo wanderers ile uruguay'ın süper ligi olan
liga profesional de primera división'da 2 maça çıkmış ve her iki maçta da 90 dakika görev almıştır. eski düzende oynanan bu son sezonda halen montevideo ekibinin kalesini korumakta olan
mauricio nanni'nin arkasında yedek beklemiştir.
o döneme kadar
uruguay u-17 milli futbol takımı ile 9 maça çıkan
muslera milli takımlar seviyesinde de yükselmeye devam eder ve
2005 güney amerika gençler şampiyonası'nın hemen öncesinde
uruguay u-20 milli futbol takımına dahil olur.
2005 sezonunun hemen öncesinde ocak ile şubat aylarında düzenlenen turnuvanın ilk grup aşamasında başarılı bir performans ortaya koyar ve 4 maçta da kalesini gole kapatır. bu maçların üçü 0-0, biri ise 6-0 uruguay lehine tamamlanmıştır.
ilk etaptaki beşer takımlı iki grubun en başarılı üçer takımları ile oluşturulan altı takımlı final grubunda ise işler tersine döner.
muslera 5 maçta kalesinde 10 gol görürken uruguay 1 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet ile grupta 5. olur.
muslera final grubunda yalnızca 1 maçta kalesini gole kapatır.
böylece
uruguay u-20 milli futbol takımı ile tümü bu turnuvada olmak üzere sadece 9 maçta görev almış olur.
2005 sezonunda
montevideo wanderers ile ligde 9 maça çıkmış ve tümünde 90 dakika oynamıştır. marttan temmuza kadar süren ve tek devre oynanan bu geçiş sezonunda da
nanni'nin arkasında takımının yedek kalecisi pozisyonunda bulunmuştur.
2005-2006 sezonunda
montevideo wanderers ile ligde 20 maçta görev almıştır. sezona yine yedek olarak başlamış fakat
nanni'nin
racing ferrol'a transferiyle görevi devralarak henüz 19 yaşındayken takımının kaledeki ilk tercihi haline gelmiştir.
montevideo wanderers beklentilerin oldukça uzağında bir sezon geçirmesine rağmen genç
muslera göstermiş olduğu performansla dikkat çekmiştir.
2006-2007 sezonunun ilk devresinde
montevideo wanderers ile ligde 13 maçta görev almıştır. ilk devrede oynamış ve tümünde 90 dakika sahada kalmış olduğu 13 maçta 16 gol yemiştir. bu 13 maçta genelde orta sıralarda yer alan takımı 8 galibiyet, 2 beraberlik ve 3 mağlubiyet almıştır.
göstermiş olduğu başarılı performans ile ülkesinin başarılı takımlarından
nacional montevideo'nun dikkatini çekmiş ve devre arasında kiralık olarak buraya transfer olmuştur. ligin ikinci devresinde 4 maçta kaleyi korumuş, bu maçların tümünde 90 dakika sahada kalmıştır. 4 maçta kalesinde 2 gol görmüş,
nacional ise bu müsabakaların ikisini kazanırken ikisinde ise berabere kalmıştır.
bu sezonda ise ligde
montevideo wanderers üst sıralara oynayan bir tablo çizerken
nacional beklenmeyen bir şekilde alt sıralardan kurtulamamıştır.
nacional ligde kötü bir sezon geçirmesine rağmen her sezon bitiminde uruguay'da düzenlenen ve copa america'ya gönderilecek takımların belirlendiği pre-libertadores play-off ligi'ni 1. olarak tamamlamış ve beş maçın birinde görev alan
muslera bu bağlamda küçük bir başarıda pay sahibi olmuştur.
sezon bitimi ile
montevideo wanderers'a geri dönen
muslera ağustos 2007'de 3.000.000 euro karşılığında italyan ekibi
lazio'ya transfer olmuştur. yapılan anlaşma gereği
montevideo wanderers kulübü
muslera'nın haklarının %50'sine sahip olmaya devam edecektir.
muslera yeni takımı
lazio'ya gelir gelmez birinci kaleci olarak kadroda kendisine yer bulur.
2007-2008 sezonunda
lazio ile
serie a'da tümü 90 dakika olmak üzere 9 maçta görev alır. bu maçlarda toplam 15 gol yerken 1 kez de sarı kart ile cezalandırılır. sadece 1 maçta kalesinde gol görmez.
lazio ise ligi 49 puanla 12. olarak tamamlar.
birinci kaleci olup da ilk sezonunda lige bu kadar az maça çıkmasının başlıca sebebi talihsiz bir maçtır;
(bkz:
7 ekim 2007 lazio milan maçı)
http://www.youtube.com/watch?v=Enl1EB2jEB4 bu maçta yediği beş golde de az çok hatalıdır. ilk golde kalesini gereksiz yere terkederek gole adeta davetiye çıkarır, sonra bir tane gereksiz penaltı, arka arkaya iki bacak arası ve belki de en masum olan son gol; çelebileceği sert bir şutu içeri alır.
yeni takımına ağustosta geldiği için uyum süreci açısından ligin ilk iki maçında oynamaz fakat 3. haftadan 7. haftaya; yani yukarıdaki talihsiz maça kadar takımının bir numarası olarak sahadaki yerini alır. bu maçta göstermiş olduğu kötü performans yüzünden de sabırlar birden tükenir haklı olarak kesik yer. yerini 32. haftaya kadar sezon sonunda futbolu artık bırakacak olan 44 yaşındaki
marco ballotta'ya devreder. ligin sonlarına doğru kaleyi tekrar devralarak 4 maçta daha görev alır ve kendisi için pek de hoş başlamayan sezonu moralli bitirir. oynamış olduğu maçlarda
lazio toplam 2 galibiyet, 4 beraberlik ve 3 yenilgi alır. kupada ise oynamış olduğu 3 maçtan da galibiyetle ayrılır.
ilk yurtdışı tecrübesinin hemen başında 21 yaşında genç bir kaleci olarak, hem de
lazio gibi beklentilerin yüksek olduğu isimli bir takımda böyle bir durumla karşı karşıya kalması zaten normaldir ve böyle bir durum futboldan az çok anlayan kişiler tarafından beklenir de; fakat bu kötü gidişatı tersine çevirerek durumu toparlayacak ve ilerleyen zamanlarda basamakları bir bir çıkacak olan yine kendisidir...
kupada ise 3 maçta 90'ar dakika oynar ve bu maçların tümünde birer adet olmak üzere kalesinde 3 gol görür.
2008-2009 sezonunda
lazio ile
serie a'da 15 maça çıkar. 4 maçta kalesini gole kapatırken diğer maçlarda toplam 22 gol yer; 1 de sarı kart görür.
bu sezonda ligde
lazio'nun kaledeki birinci tercihi
river plate'den takıma yeni dahil olan
juan pablo carrizo'dur.
muslera'nın bir önceki sezon başına gelen olayın bir benzerine kadar ilk 20 haftada kaleyi korur.
25 ocak 2009 lazio cagliari maçında kalesinde 4 gol görünce kesik yer ve ironik bir şekilde yerini
muslera'ya bırakır.
muslera üst üste 15 hafta kalede kaldıktan sonra son 3 haftada yerini tekrardan
carrizo'ya devreder ve sezon böylece tamamlanmış olur.
kupada ise 6 maçta 90'ar dakika görev yapar. 1 maçta kalesini gole kapatırken diğer maçlarda toplam 10 gol yer. final maçında da görev yaptığı turnuva sonucu
lazio kupayı müzesine götürür.
muslera da böylece kulüpler düzeyindeki ilk kupa sevincini yaşamış olur. normal süresi 1-1, penaltılar sonucu ise 7-6 biten finalde;
13 mayıs 2009 lazio sampdoria maçında iki penaltı atışında kalesinde gole geçit vermez ve başarıda büyük pay sahibi olur.
http://www.youtube.com/watch?v=IWNpYP5YX-0 böylece
lazio ligi 50 puanla 10. bitirmesine rağmen kupa şampiyonu olarak uefa avrupa ligi play-off'larına kalır.
daha önceden birçok defa
urugay milli futbol takımı'na çağrılmasına rağmen bu sezonun ekim ayına kadar hiç maça çıkamamıştır.
juan guillermo castillo'nun performansından memnun olmayan
oscar tabarez formayı
fernando muslera'ya verir. ilk maçı
2010 dünya kupası için çok kritik önem taşıyan
11 ekim 2009 ekvador uruguay maçıdır.
10 takımdan oluşan
conmebol grubunda ilk 4 dünya kupasına doğrudan katılırken 5. play-off oynamaya hak kazanır. bu maç öncesi de uruguay 6. iken 5. ekvador ile aralarında yalnızca 2 puan fark vardır.
muslera başarılı bir maç çıkarıp 2-1'lik galibiyette pay sahibi olurken uruguay da güney afrika yolunda avantaj elde eder.
son maçlarını her iki takım da 1-0 kaybeder ve uruguay ekvador'un 1 puan önünde play-off'lara kalır.
muslera 1-0 kaybedilen
14 ekim 2009 uruguay arjantin maçında da görev yapar.
italya süper kupası finali olan
8 ağustos 2009 inter lazio maçında da lazio kalesini korur ve 2-1'lik galibiyet sonrası kulüpler düzeyindeki ikinci kupa sevincini yaşar.
2009-2010 sezonunda
lazio ile
serie a'da 36 maça çıkmıştır. 8 maçta kalesini gole kapamış, kalan maçlarda toplam 42 gol yerken 4 kez de sarı kart ile cezalandırılmıştır.
lazio 46 puanla ligi 12. sırada tamamlamıştır.
kupada 2 maçta görev yapmıştır. bu maçlarda kalesinde toplam 3 gol görmüştür.
lazio ise 1 galibiyet, 1 de yenilgi ile sahadan ayrılırken çeyrek finalde turnuvaya veda etmiştir.
uefa avrupa ligi play-off'larında her iki maçta da görev yapmış, 1 gol yerken 1 de sarı kart görmüştür.
lazio ise
elfsborg'u 3-0 ve 0-1'lik skorlar sonucu eleyerek gruplara kalmıştır.
uefa avrupa liginde 2 maçta oynamıştır. bu maçlarda 3 gol yerken 1 kez sarı kart görmüştür.
lazio gruplarda 3. olarak elenmiştir.
2010 dünya kupası play-off'larında
kosta rika milli futbol takımı ile karşı karşıya gelen uruguay rakibini 1-0 ve 1-1'lik skorlar sonucu eleyip afrika biletini kaparken
muslera her iki maçta da ülkesinin kalesini korumuştur.
bu sezonda
muslera ülkesi ile dünya kupası öncesi ikisi de hazırlık maçı olmak üzere iki maça daha çıkmıştır. bu maçlarda da isviçre'yi 3-1, israil'i ise 4-1 yenmişlerdir.
2010 dünya kupası'nda 1 sırt numarası ile ülkesini temsil etmiş ve
uruguay milli futbol takımı'nın yapmış olduğu 7 maçta da kaleyi korumuştur.
a grubu:
11 haziran 2010 uruguay fransa maçı: 0-0
16 haziran 2010 güney afrika uruguay maçı: 0-3
22 haziran 2010 meksika uruguay maçı: 0-1
2. tur:
26 haziran 2010 uruguay güney kore maçı: 2-1
çeyrek final:
2 temmuz 2010 uruguay gana maçı: 1-1 (4-2)
yarı final:
6 temmuz 2010 uruguay hollanda maçı: 2-3
üçüncülük:
10 temmuz 2010 uruguay almanya maçı: 2-3
böylece ülkesi ile
2010 dünya kupası'nda dördüncülük sevinci yaşamıştır. bu; dünya kupalarında uzun zamandır sessiz olan uruguay için büyük ve beklenmeyen bir başarı olmuştur.
muslera ise iki penaltı kurtardığı çeyrek final maçı başta olmak üzere turnuva bütününde istikrarlı ve başarılı bir grafik ortaya koymuştur.
http://www.youtube.com/watch?v=IxRz_jz-1wM 2010-2011 sezonunda
lazio ile
serie a'da 36 maça çıkmıştır. 13 maçta kalesini gole kaparken diğer maçlarda toplam 38 gol yemiştir. yediği gollerden biri direkten dönen bir şut sonrası sırtına çarparak ağlarla buluştuğu için kendisine yazılmıştır.
http://www.youtube.com/watch?v=8BOLzrMA5gk lazio 66 puanla 5. olarak yeniden üst sıralarda yer almış ve uefa avrupa ligi play-off'larına kalmıştır.
bu sezonda ülkesi ile 5 hazırlık maçında görev yapmıştır. bu maçlarda
uruguay milli futbol takımı angola ve şili'yi 2-0'la geçerken estonya'yı 3-0 mağlup etmiş, hollanda ile 1-1 berabere kalırken almanya'ya 2-1 mağlup olmuştur.
fernando muslera ülkesini uluslararası turnuvalarda ikinci kez temsil etme başarısını
copa america 2011 kadrosuna seçilerek elde etmiştir. turnuva boyunca takımının birinci kalecisi olarak 6 maçta görev almış ve şampiyon olan ekibin önemli bir parçası olmuştur.
c grubu:
4 temmuz 2011 uruguay peru maçı: 1-1
8 temmuz 2011 uruguay şili maçı: 1-1
12 temmuz 2011 uruguay meksika maçı: 1-0
çeyrek final:
16 temmuz 2011 arjantin uruguay maçı: 1-1 (4-5)
yarı final:
19 temmuz 2011 peru uruguay maçı: 0-2
final:
24 temmuz 2011 uruguay paraguay maçı: 3-0
copa america'da
tevez'in penaltısını kurtardığı çeyrek final maçı başta olmak üzere turnuva boyunca oldukça parlak bir görüntü çizen muslera ismini takımın yıldızları arasına yazdırmıştır. böylece milli takımlar düzeyindeki ilk ciddi başarısını elde etmiştir.
http://www.youtube.com/watch?v=u3ixBlvBz6w 2011 yaz transfer sezonunda
lorik cana+6.750.000 euro karşılığında
galatasaray'a transfer olmuştur. oyuncu haklarının %50'si
lazio, %50'si
montevideo wanderers kulübünde olduğu için muslera'nın toplam bedeli kağıt üzerinde 13.500.000 euroyu bulmuştur. fakat
lorik cana'nın
galatasaray'a 4.500.000 euroya transfer olduğu düşünülürse
muslera için
galatasaray 11.250.000 euroluk bir meblağ harcamıştır. galatasaray bu hamlesi ile dünya futbol tarihinin en pahalı 5. kaleci transferine imza atmıştır. ayrıca muslera yıllık 2.000.000 euro kazanacaktır.
istatistiklerini son bir kez toparlayacak olursak;
nacional: 4 maç-2 gol,
uruguay milli futbol takımı: 26 maç-23 gol ve
lazio: 113 maç-134 gol.
yorum kısmına gelirsek;
ne diyebilirim ki... transferi hala bana şaka gibi geliyor. uzun yıllar sonra, hatta belki de tarihinde ilk defa galatasaray genç, yabancı ve yetenekli bir kaleci transfer etti. hem de parasını çatır çatır ödeyerek...
zira en isimli yabancı kalecileri ele alacak olursak
taffarel ve
leo franco 32,
de sanctis 31,
mondragon ve
simovic ise 30 yaşında
galatasaray'a transfer olmuşlardır. bir kalecinin 24-25 yaşındayken isim yapması ise zaten dünyada pek sık rastlanan bir olay değildir.
muslera 2010'da, dünya kupasında göstermiş olduğu başarılı performanstan sonra iffhs tarafından dünyanın en iyi 7. kalecisi seçilmiştir. içinde bulunduğumuz 2011'deki copa america şampiyonluğunu da hesaba katarsak şu an dünyanın en iyi 5 kalecisinden biridir demek fazla abartı olmaz...
hagi galatasaray'a geldiğinde belki de dünyanın en iyi birkaç oyun kurucusundan biriydi ama artık yaşlıydı ve dolu dolu bir futbol hayatı olmuştu. popescu da öyle, taffarel de... bu üç ismin de artıları kariyerleri ve yaşlarından beklenmeyecek derecede meslek aşkına ve iş ahlakına sahip olmalarıydı...
muslera hem yıldız oyuncu olması, hem de hala gelecek vaadetmesi açısından ufak bir farkla çok daha özel bir isim haline geliyor.
kaleci analizi yapma konusunda başarılı değilim bunu en baştan söylemeliyim. muslera hakkında diyebileceğim pek az şey var. çok yetenekli bir kaleci... çok... her kalecide olabileceği gibi arada sırada konsantrasyon kaybı yaşayacaktır fakat büyük maçlarda resmen ışıl ışıl parlayan bir isim.
maliyeti fazladır azdır, ben ekonomist değilim, sonuçta dünyanın en iyi 5 kalecisinden birini alıyorsan bence yine fazla bir miktar sayılmaz ödenen para... ha şartlar dahilinde galatasaray için biraz büyük bir miktar ise buna kısmen katılırım ama en az 10 senedir takıma adam gibi kaleci almadığımız ve bu yüzden kaybetmiş olduğumuz olası gelirleri hesaba katarsak böyle makul bir harcamanın artık zamanı gelmişti.
belki istanbul'u sevmez, evini özler, psikolojisi bozulur, takıma uyum sağlayamaz ve bunlara müteakip rezil bir performans gösterebilir, bilmem, bilemem... oyuncular sanal karakter veya robot falan değiller, hiçbir şeyden %100 emin olamayız ama tüm durumlar ele alınırsa muslera %100 doğru bir transferdir ve takıma kazandırılması gerçekten müthiş bir başarıdır. isterse çok kötü maçlar çıkarsın, sözüm olsun ben her daim bu çocuğun arkasındayım. çünkü bu genç adam süper bir kaleci olduğunu birden fazla sayıda kanıtladı, bundan milyonlarca sporsever ve belli başlı futbol otoriteleri emin. eğer biz bir boklar yiyip de kendisinden yararlanamaz isek hem bu süper fırsatı tepmiş, hem de dünya futboluna ihanet etmiş oluruz. muslera'nın bonservisi ile birlikte sorumluluğunu da beraberinde aldık unutmayalım...
ayrıca kaleci antrenörü olarak başında taffarel gibi karakter olarak süper, güney amerikalı, tecrübeli ve yıldız bir ismin olması transferini çok daha anlamlı ve yerinde kılıyor... bunu da göz ardı etmemek lazım.
ben elbette başarılı olacağını düşünüyorum. demin de dediğim gibi her zaman kendisini desteklerim, yalan olmasın bir figür olarak sempatik biri de. inşallah önümüzdeki 5 yıl boyunca çok daha iyi yerlere gelir, takımımızın da çok iyi yerlere gelmesine vesile olur.
dünyanın en iyi 5 kalecisinden birini aldık... vallahi inanmam... muslera falan değil canım o gelen bank asya'da genç bir çocuk vardı odur o...
takımımıza hoşgeldin aslan parçası...
http://25.media.tumblr.com/...rLK1qcdkb4o1_400.jpg *http://www.larepublica.com.uy/.../images/240957_0.gif *http://24.media.tumblr.com/...WXR1qcdkb4o1_250.jpg *http://3.bp.blogspot.com/...g0/s1600/muslera.jpg * http://www.nationalturk.com/...lera_galatasaray.jpg *http://cdn.wn.com/...320d30e82-grande.jpg *http://totalfootballmadness.com/...rnando-Muslera-1.jpg *http://www.gshaberajansi.com/...-tikla-izle-303.html *http://www.ligtv.com.tr/...r/?r=1&hid=96401 *http://www.galatasaray.org/...d4e02034c9d01dbd.jpg *