resim
Néstor Fernando Muslera Micol
Takım:Galatasaray
Mevki:Kaleci
Yaş:38
Boy:1.90
Uyruk:Uruguay
  • 1589
    dün akşamdan beri açıp açıp penaltı attığı videoyu izliyorum, yüzümde tebessüm. http://www.youtube.com/...&feature=related ismini duyduğunda, fatih terim'den izin çıktığında yüzündeki ifade ne kadar samimi ne kadar mutlu olduğunu gösteriyor. yahu galatasaray için 2-0dan 3-0 yapan sıradan bir gol ama o adam için sıradan bir gol değil işte. golden sonraki sevinci, arkadaşlarına sarılışını o kocaman sırıtışını görünce etik diye zırlayan insanların duygusuz olduğuna inanıyorum. yahu, bir insan muslera'yı neden sevmez, neden ona antipatiyle bakar anlayamıyorum. tamam melo için çirkef desinler, ujfa için messi örneğini versinler ne bileyim necati için transfer meselesini ortaya sürüp onların yaptıkları için kulp taksınlar ama el insaf bahsettiğimiz adam muslera. dünyanın en sempatik futbolcularından biri, yahu git messi'den dahi nefret et ama muslera'dan neden nefret edilir. aklım mantığım almıyor. kendisi bizim takımda değil de fenerbahçe'de de oynasa dünkü gol sevincini görsem sesimi çıkarırsam ne olayım. alex'in oğlunun sahadaki hallerini izlerken gülümsedim muslera'ya ağız dolusu küfür edildiği gün. yıllar sonra hatırlamayacağımız bir maçı unutulmaz kılmıştır. volkan babacan adlı at hırsızı vol2 modundaki adamın kalesine golünü atması da adaletin nasıl bir şey olduğunu göz önüne serdi zaten. sen bütün sene hiçbir halt yapama takımın küme düşsün, ülkeye yeni gelmiş gencecik senden 12345678 kat daha yetenekli muhtemelen 5 mislin para kazanan, senin tanınırlılığının 45678906789 katı kadar tanınan bir adam için "ahahah nasıl gol yedi" minvalli tweetler at, bunu bir kez filan da değil defalarca yap. keser döner sap döner gün gelir hesap döner sözünü tamamen unut, sonra maçtan sonra etik diye ağlayıp hakeme salla, yok ya. o kadar basit değil volkan efendi.

    düşünsenize bu gol videosunu izleyen, taraftarın onu penaltıya istemesine şahit olan, gol sevincini gören ülkesindeki insanları, italya'da onu tanıyan napıyo nediyo diyen insanları. nasıl gurur duymuşlardır.

    benim için dünyanın en iyi kalecisidir, dünyanın gole en güzel sevinen kalecisidir yalnız olmadığımı da adım gibi biliyorum, iyi ki armamızın altında. kocaman gülüşü şampiyonluk kupasını kaldırırken daha da büyüsün. daha da fazlalaşsın.
  • 14434
    bambaşka bir hikaye. bu hikayeyi birazcık kendi gözümden anlatmak istiyorum. kimi galatasaraylıları, çocukluğundan başlayıp çocuk sahibi olana kadar, yani yıllar boyu sevindirmiş, kimi galatasaraylıları, ''ben simovic'i, taffarel'i izledim ne muslera'sı'' dediğine süreç içerisinde pişman etmiş, koskoca bir cumhuriyetin futbol tarihini değiştirmiş, bizim rakiplerimizin karşısında yıllardır göğsümüzü gere gere gezmemize en büyük sebeplerden biri, kaleciler kalecisi, efsaneler efsanesi.

    hepimizin bildiği üzere 2011 temmuzunda 6.75 milyon euro + loric cana'nın bonservisinin lazio'ya verilmesi karşılığında takıma katıldı. 25 numaralı forma giydi sırtına.
    muslera artık galatasaray'ın kalecisiydi.

    ilk maçında başakşehir karşısında hatalı gol yiyerek başladı galatasaray kariyerine. 3. hafta ise karabük deplasmanında daha 14. dakika'da çok gerekli olmayan bir kaleyi terk sonrası kırmızı kart yedi ve atıldı. her 2 maçta da puan kaybına sebep oldu. türk basını hemen başladı doğramaya elbet. başta mehmet demirkol olmak üzere ''elleri küçük'' , ''galatasaray yetersiz bir kaleci almış'' tarzı yorumlar başlamıştı. eboue, riera, urfaluji, melo, elmander, selçuk, engin gibi transferler göz önüne alındığında taraftar da aslında muslera'yı transferlerin zayıf halkalarından biri olarak görmüştü ilk başta. 1-2 hafta standart bir performans sergileyen muslera 8. hafta içeride gaziantep 4 gol yemişti. ancak maçta hakem katliamı yaşandığından muslera çok fazla eleştiri almamıştı. sonra mı ne oldu? fernando muslera hikayesi başladı. ilerleyen 9 haftada sadece 2 gol yiyen fernando muslera özellikle 11.hafta beşiktaş deplasmanındaki performansıyla ''hmm'' dedirtmeye başlamıştı. tıpkı takım gibi kendisi de 14.haftada oynanan meşhur fenerbahçe maçıyla tamamen kabul görmüştü.
    muslera artık iyi bir kaleciydi.

    sezona takım gibi muhteşem devam eden muslera normal sezonda gol yememe rekorunu(15 maç) kırıp 16 maçta gol yememişti. süper finali de dahil ettiğimizde 19 maçta kalesini gole kapayan fernando muslera 12 mayıs 2012 tarihinde gelen kadıköy şampiyonluğunda yaptığı kritik kurtarışlar ve tüm maç performansıyla artık taraftarın sevgilisi haline gelmişti. yaz geldiğinde televizyon programlarına katılan fatih hoca herkesi satarım ama muslera'yı satmam diyordu.
    muslera artık iyi ve vazgeçilmesi zor bir kaleciydi.

    2012-2013 sezonunda artık şampiyonlar ligi vardı. lige yine standart bir performans ile başlayan muslera şampiyonlar liginin ilk haftası old trafford'da penaltı kurtarıyordu. ligde de performansını haftalar ilerledikçe arttıran muslera neredeyse her maç kritik kurtarışlar yapıyor, artık rakip takım taraftarlarını yavaş yavaş ''üff'' dedirtmeye başlıyordu. takım kalitesi ligin çok üzerinde olsa da rakipler galatasaray kalesine öyle çok seyrek gelmiyorlardı, ancak her gelişlerinde muslera gerçeği karşılarına çıkıyordu. rakip futbolcular artık hücum ederken, gol vuruşu yaparken sadece kaleyi hayal etmiyorlar, kalenin ortasında duran muslera'yı da gözlerinin önüne getiriyorlardı. hem galatasaray taraftarı hem de rakip takımların taraftarları artık muslera'nın çok çok iyi bir kaleci olduğunu kabul etme safhasındayken, 2013 yılında 2-3 kazandığımız schalke deplasmanında gösterdiği performansla fernando muslera artık herkesin gözünde büsbüyük olmuştu. daha 2. senesinde galatasaray'la şampiyonlar liginde çeyrek final oynamış ve ikinci şampiyonluğunu yaşamıştı. bu şampiyonluğun geldiği gün, yani yine bir mayıs ayında, yine bir şampiyonluk maçında(5 mayıs 2013 4-2 biten sivas maçı) 81. dakikada oyundan çıkarken yerine giren eray işçan'a sımsıkı sarılıyor, galatasaray'ın arkadan gelebilecek potansiyel kalecilerine ne kadar önem verdiğini gösteriyordu. bu şüphesiz her taraftarın dikkatini çekmişti.
    muslera artık bizim hafızamızdan kolay kolay silinmeyecek bir kaleciydi.

    2013-2014 sezonunda takım ligde şampiyon olmasa da muslera yine çok iyi bir sezon geçiriyor, bunun yanında türkiye kupası finali, süper kupa finali ve juventus'la adeta şampiyonlar ligi finali olan maçlarda kalesini gole kapatıyordu. ligde şampiyon olamamıştık ama muslera cebine 2 kupa bir de şampiyonlar ligi son 16 başarısını koymuştu bile.
    muslera artık galatasaray kariyeri çok başarılı geçti denebilecek bir kaleciydi.

    2014-2015 sezonu. belki de fernando muslera'nın en iyi sezonuydu. en azından lig bazında kesin öyle. şampiyonlar liginde takımla birlikte kendisi de çok iyi sezon geçirmemişti ve çok gol yemişti. ancak ligde bambaşka bir performans sergilemişti. galatasaray son 6 maçta kalesini gole kapatmıştı. bunların 5inde muslera kaledeydi. ancak bu gole kapatma takım savunmasıyla falan alakalı değildi. tamamen muslera'nın olayıydı. gol yemiyordu. evet kesinlikle gol yemiyordu. içeride dışarıda yaklaşık 1.5 ay gol yemeyi reddetti. ve galatasaray o 6 maçla birlikte şampiyon oldu. özellikle o haftalardan biri olan mersin idman yurdu deplasmanında yaptığı meşhur kurtartış sanıyorum galatasaray taraftarının aklından hiç çıkmayacak. hem galatasaraylılar hem spor medyası hem rakip taraftarlar hep bir ağızdan ''muslera galatasaray'ı şampiyon yaptı'' diyorlardı. üzerinden yıllar geçse de ''muslera şampiyonluğu'' dendiğinde o sezon akıllara gelecekti. rakip takımlar artık muslera'nın varlığından çok rahatsızlardı. üstelik bu diğer rahatsızlıklar gibi bir futbolcu çirkefliği de içermiyordu. aksine muslera'yı herkes sempatik buluyordu. bu tamamen bir yeteneğe öfkeydi. haklı bir öfke. rakiplerimiz muslera'yı geçemiyorlardı.
    muslera artık bir galatasaray efsanesiydi.

    15-16 ve 16-17 sezonları ne galatasaray ne muslera için çok iyi geçmedi. hatta muslera takıma katıldığı ilk 1-2 hafta hariç ilk kez bu sezonlarda basit gol yiyordu. rakiplerin muslera kalede olduğu için korkudan saçma sapan vurduğu, hatta vurmaktan çekindiği pozisyonlara izlemeye alışık bizler, şimdi de muslera'nın biraz sallanmasına şahitlik ediyorduk. ancak muslera yine de her şeye rağmen 15-16 sezonunda her iki finalde de kalesini gole kapatarak 1 türkiye 1 süper kupayı cebine koymuş, 16-17 sezonunun başındaki süper finalde de penaltılara giden beşiktaş maçında 3 penaltıyı birden kurtarmış ve kupayı müzemize getirmişti.
    muslera artık övülmek ya konuşulmak için absürt derecede iyi performans göstermesi gereken bir kaleciydi.

    muslera 17-18 ve 18-19 sezonlarında yine gösterdiği muhteşem performanslarla iki lig şampiyonluğunda başrollerden biri olmuş, kalesini gole kapatma rekorunu tekrar egale etmiş, şampiyonlar liginde ise başta içeride schalke maçı olmak üzere çok iyi maçlar çıkarmıştı.(deplasmanda da bir o kadar kötüydü). kaptanlık pazubandını da ilk kez 2017 sezonunda koluna geçiriyordu. artık galatasaray kaptanı fernando muslera'ydı. herkes artık ona alışmıştı. kimse onun iyi performansından bahsetmiyordu, sadece kötü gol yediğinde muslera söz konusu oluyordu. muslera uçak gibiydi, uçak uçarsa kimse konuşmaz ama düşerse konuşulur ya hani, muslera da öyleydi artık. kendi işini yapması, maç kazanması, kazandırması dikkat bile çekmiyordu artık.
    muslera artık muhteşem performans izlemeyi bizde alışkanlık haline getirmiş bir kaleciydi.

    ancak 2019-2020 sezonunda işler değişecekti. önce her şey normal gidiyordu. muslera çok iyiydi ancak pek konuşulmuyordu. kendisi 14.hafta 1-0 kazanılan alanyaspor maçında insan üstü bir performans sergileyip artık nadir ve kısa şekilde gerçekleşen övgülere tekrar maruz kalmıştı. 20 yıl sonra galibivetin geldiği 23 şubat 2020 tarihli kadıköy deplasmanında maç henüz 1-2 iken mehmet ekici'nin olağanüstü frikiğini kurtarmış ve adeta galibiyeti söküp almıştı. muslera'ya çok alışan bizler galibiyeti perçinleyen bu harika kurtarışı maçtan 2-3 saat sonra konuşmaya başlamıştık. belki de kurtarış anında fark edemedik, kurtarış olağanüstüydü. bu kurtarışın hakkı üzerinden zaman geçtikçe daha çok verilecekti. muslera gayet iyi bir sezon geçiriyordu. covid arasına kadar bile 12 maçta kalesini gole kapatmış ve muhtemelen yine rekor kıracaktı. ancak sonra bir şey oldu. covid arası dönüşü ilk maçta, rize deplasmanında muslera'nın ayağı kırıldı ve galatasaray ilk kez bu kadar uzun süre muslera'sız kalacaktı. sezonunun kalan 8 maçında muslera'sız galatasaray sadece 1 galibiyet almıştı. elbette pandemi sebebiyle seyircisiz oynamanın da bunda etkisi vardı ancak galatasaray 10 yıldır ilk kez muslera'sız bir dönem geçiriyordu. sudan çıkmış balığa dönmüştük.
    muslera artık yokluğunda değeri anlaşılan bir kaleciydi.

    19-20 sezonunda birçok sebepten şampiyonluk kaçmıştı. muslera 20-21 sezonunun ocak ayında dönmüştü. ligin yarısında oynayabilmişti. sakatlıktan döndüğü ve eski performansında olmadığı hissediliyordu. o sezon da şampiyonluk 1 golle kaçmıştı. 21-22 sezonunda ise muslera avrupa ligi gruplarında zor bir grup olmasına rağmen 6 maçın 4 ünde gole kapatmış ve lider çıkmamızda büyük rol oynamıştı. zaten bu sezon gelen tek başarı da buydu. ligde inanılmaz kötü bir sezon geçiren galatasaray'da muslera sivas deplasmanında yine ciddi bir sakatlık yaşamış, takım yine bu sakatlığı seyreden ve muslera'sız geçen 10 maçta 1 galibiyet alabilmiş ve türkiye kupasında 1.ligin sonuncu takımına elenmişti. kaleci problemi çok bariz şekilde göze çarpıyordu. hem takım çok tecrübesiz ve zayıftı hem muslera kalede yoktu. bu ikisi birleşince koskoca fatih terim bile görevden ayrılmak zorunda kaldı. galatasaray muslera'sız ligi 13. tamamlıyordu.

    ancak 2022-2023 sezonunda muslera kalesine geri döndü. cumhuriyetin 100. yılında net hedef şampiyonluktu. yaklaşık 20 senedir en fazla 3 yıl üst üste şampiyon olamayan galatasaray bu 3 yılı doldurmuştu. artık şampiyon olmalıydı. bu olacaksa muslera da kalede olmalıydı. volkan demirel'in daha ilk sezonunda ''benden daha iyi kaleci'' cihat arslan'ın ''haksız rekabet muslera'' fatih terim'in ''herkes satılır muslera satılmaz'' emre belözoğlu'nun ''ligin kaderini değiştiren adam'' dediği ve daha aklıma gelmeyen nicelerinin çeşitli şekillerde övdüğü fernando muslera tekrar şampiyonluk parolasıyla eldivenleri takmıştı. daha ilk haftadan penaltı kurtarıp kalesini gole kapatmasıyla sinyali de vermiş oldu. sezonun sonunda hedef gerçekleşti, şampiyonluk kupası kalktı. ancak diğer sezonların aksine bu sezon pek etliye sütlüye karışmayan muslera ilk kez şampiyonlukta başrollerden biri değildi. yine iyi maçları vardı elbet ama en az etki ettiği şampiyonluk buydu belki de. yine de 15. kupasını ve 6. şampiyonluğunu kazanmıştı muslera.
    şampiyonluk kutlamalarında sahneye çıkarken eliyle 6 işareti yapıyordu. 12 yıldır bulunduğu ülkede sadece 1 kez şampiyonluğuna şahit olduğu en büyük rakibine mesaj veriyordu sanırım. ara ara yapılan, sadece 1 maçta atılmış, aslında çok da önemi olmayan 6 gol işaretine karşılıktı belki de, bilmiyorum. sizin 1 şampiyonluğunuza karşılık, 12 sezona sığdırılmış 6 şampiyonluk diyordu parmaklarıyla. o şampiyonlukların hepsinde çok büyük emeği olan elleri ve parmaklarıyla...
    muslera artık musleraydı.
  • 16106
    hangi dili konuştuğu umrumda olmayan kaptan. bu ülkede tek kelime türkçe bilmeyip türk milli takımında oynayan futbolcular var. her kuşu öptük leylek kaldı.

    https://x.com/.../1821204774219284920

    --- alıntı ---

    - kerem aktürkoğlu hakkında çıkan iddialar...

    fernando muslera: "kime çıkmış? kim söyledi bunu? soyunma odası içerisinde miymiş gazeteci? 13 yıldır buradayım, soyunma odasında neler olduğunu siz bilemezsiniz. futbolda her zaman haberler yaratılıyor bu normal."

    - kulüp yalanlamadı?

    fernando muslera: "şu an konuşan benim kulüpten."

    --- alıntı ---

    galatasaray benim demiş.
  • 10846
    galatasaray taraftarının ne kadar vefasız olduğunun göstergesidir.

    adamın tek başına 5 şampiyonluğu var 1 yıldızda katkısı var bu adamın.

    1 tane falso hareketi yok geldiğinde beri.

    zeki, çevik ve ahlaklı atamın tanımına birebir uyuyor.

    gerçek bir kaptan. takımın gerçekten 1 numaralı ismi.

    ayağı kırıldı ve hemen yerine yenisini bakalım bu adam hurdaya çıktı muamelesi. çok yazık gerçekten. ben sapasağlam döneceğine inanıyorum.

    ayrıca sadece saha içinde değil saha dışında da çok şey katacak bence bize. emekliliği sonrası kesinlikle teknik ekipte olmalı.
  • 14628
    efsanedir, neden efsane olduğunu bu gece bir kez daha göstermiştir. biz galatasaraylılar olarak çok şanslıyız sen kalemizi koruduğun için. yavaş yavaş kariyer sonunun yaklaştığını düşününce kahroluyorum. biz sensiz ne yapacağız, biz sensiz bir daha bu güven duygusunu kimde, nasıl hissedeceğiz ?

    (bkz: 8 ağustos 2023 olimpija ljubljana galatasaray maçı)
  • 8788
    penaltı kurtarılmaz, kaçırılır. penaltı gibi anlık moral ve motivasyon gerektiren işlerde kişinin modu önemlidir. var’a giden pozisyonda “bakacak iptal edecek” işareti yapan bir adamın morali sizce nasıldır? soruyorum size.

    bakın muslera 7 senedir bu takımın kalesinde; yedi sene. bu takımın son 10 senede yaşadığı istisnasız her başarıda adı yazılacak ilk üç adamdan bir tanesi muslera. hadi bunu da geçiyorum, an itibariyle dünyadaki aktif kaleciler arasında ilk 10’a net yazılacak bir kaleci. “olacak inşallah” kepa arrizabalaga için 70 küsür, muslera dengi allison, ederson gibi kaleciler için 70-80 m euroların konuşulduğu ortamda adama “penaltı kurtaramıyor” diye sitem edilir mi? yazıktır ya. satsak, satmasak gitse, 3 hafta sonra gözümüzde yaş, burnumuzda sümük balonu ile ararız kendisini. gerçekten kendisine yapılanın eleştiri sınırlarını aşarak mobbing’e girdiğini düşünüyorum.

    bu sene 7 mi 8 mi penaltı yedi? geçen sene neredeydiniz? çünkü sen maçı kazanınca yediğin penaltı golü umrunda olmaz hacı. al forveti, her maç üç tane at, bak bakalım umrunda oluyor mu yenen penaltı.

    hepimiz galatasaray başarısız olduğunda üzülüyoruz ancak desteklediğiniz yönetime şu an laf edememek için kendisinin yediği penaltılar üzerinden edebiyat yapacaksak işimiz iş.

    yediği uydurma penaltılarda kusuru, operasyon yapan tff, tetikçi hakem, penaltıyı kritik hale getirmeyecek kadroyu kurmaktan aciz yönetim, orta saha ve defans hatlarından daha azdır.
  • 7640
    adam ağrılarına rağmen maç 1-1 iken sırf değişiklik hakkı kullanılmasın diye oynarım sıkıntı yok diyor ayakta kalmaya çalışıyor ve 3 4 pozisyonda da başarılı oluyor sakatlığından sonra. kendisinin oyunda kalması sayesinde gomis oyuna dahil oluyor, ataklarımiz sıklaşıyor ve golü de kornerden buluyoruz. bu fedakarlık maç kazandırmak değil de nedir?

    taraftara karşı benzer hisleri bülent kaptanın ve hagi'nin teknik direktörlük döneminde de yaşamıştım. ayıptır.

    (bkz: 27 şubat 2018 akhisarspor galatasaray maçı)
  • 10113
    bu adam galatasaray hafızasının sahadaki son temsilcisi. bugün sakatlansa, sahaya çıkamazsa, takım sadece kalecisini değil, hafızasını da kaybeder.

    kadrolar yenilenirken bu hafıza hep iletilir. ben galatasarayı 1986'dan beri izliyorum. kadrolar yenilenirken bu hafıza asla kaybedilmemeye dikkat edilmiştir. galatasaray'ın kulüp kültürünü gelecek olan yeni futbolculara aktaracak 1-2 isim mutlaka kadroda bulunmalıdır. 2011-2012 sezonunda yepyeni kadro kurarken bile hakan balta, ayhan, sabri gibi isimler takımdaydı. bu isimlerin varlığı her zaman önemlidir.

    şu anki takımda bu hafızaya sahip iki futbolcumuz kaldı. biri selçuk biri muslera. bu iki futbolcu takımdan ayrıldığında bu takımda en az 5-6 sene oynamış oyunculara ihtiyacımız var. feghouli ve belhanda bu isimler olabilirdi ama onlarla da taraftarın bağı sadece performans odaklı. mesela bu isim taylan olabilir, ömer olabilir. üst düzey performans vermeleri gerekmiyor, muslera'da var olan galatasaray hafızasını alsalar yeter. kazanma kültürünü, büyük takım olgusunu sadece "galatasaray" ismiyle yaşatamazsın. başarılar da buna tek başına yetmez. devamlılık gerekir, aidiyet gerektirir. bütün bunları gelecek olan yerli yabancı tüm futbolculara hissettirmek, anlatmak gerekir.

    muslera bu açıdan çok değerlidir, takımın hafızasıdır, onu kaybetmek demek, bir çok şeyi de kaybetmek demek olacaktır.
  • 9491
    8. sezonunda 5 lig şampiyonluğu, 4 türkiye kupası ve 4 türkiye süper kupası* olan efsane kalecimiz.

    kariyerini burada bitirmeden önce bir tane avrupa kupası kazanmamız ise tek dileğim.

    allah'ım şöyle bir iki sene içinde uefa avrupa ligi'ni kazansak ve muslera'nın ellerinde yükselse...

    yaşım gereği simoviç, stauche, hayrettin, taffarel, mondragon gibi iz bırakan birçok kaleciyi izledim. (u: de santis, leo franco, zapata, aykut, ufuk, orkun vb kalecileri saymıyorum bile :( )

    benim gözümde hepsinin önünde.

    yani tafo'un uefa serüveni ve kopenhag'ı, mondragan'un şampiyonlar ligi'nde ve derbilerdeki performansları falan inanılmazdı ama muslera benim için bambaşka.

    2014-2015 sezonunu tek başına kendisine yazarım mesela, bir kaleci bir şampiyonluğa en fazla bu kadar etki edebilir.

    onun dışında ise şampiyon olduğumuz her sezon özellikle ligin son düzlüğünde superman modunu açmasıyla ibreyi lehimize çeviriyor.

    çok iyi forvetler bile muslera'ya gol atmak için en zor yere atmaya çalışıyor topu, aksi halde çıkaracağını biliyorlar.

    bu bile rakip hücumcuları bozuyor, defalarca gördük. karşı karşıya pozisyonlarda topu dışarı atanları.

    1986 doğumlu bir dahaki ay 33 oluyor. kendisine iyi bakarsa buffon gibi, kahn gibi, van der sar gibi 6-7 sene daha bizimle olabilir.

    mondragon sonrası muslera öncesi karanlık dönemden sonra allah'ın bir lütfu oldu resmen.

    bay haksız rekabet gerçekten de kendisi için kullanılan en güzel tanımlardan birisi.

    bir de ben kendisini galatasaray'ın bir insanda vücut bulmuş hali gibi görüyorum.

    yakışıklı, sempatik, başarılı, güçlü, hırslı, damarına basarsan hırçın ama son derece mütevazı, efendi, yardımsever, iyi bir eş, iyi bir baba, müthiş bir insan.

    kardeşim gibi yemin ederim.

    daha iyisi yok!

    iyi ki varsın aslanım...

    https://gss.gs/LCS.jpg
  • 5930
    fazla abartıldığını düşündüğüm sıradan orta saha oyuncusu. samuel eto'ya attığı çalımı atacak en az 10 oyuncu daha var ligimizde. abartmaya bayılıyoruz. ki pozisyon sonrası, önü boşken ilerlemek yerine hemen yakınındakine pas verdi. iyi bir orta saha oyuncusu ordan ceza sahasına kadar ilerler, en azından şut şansını denerdi.

    yani kalede gol kurtarmasa ben oynatmam onu orta sahada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın