çok yakın zamanda çözülmesi muhtemel olan takım.
ortasahaya iyi bir takviye yapsalar bile söylediğim geçerli. bundan önceki senelerde meydan boşken,
aziz yıldırım istediği gibi at oynatıp şike yapabiliyorken belli bir noktaya gelmişlerdi. geçen sene ise bambaşka bir durum vardı. 3 temmuz meselesi takıma kesinlikle motivasyon sağladı.
mehmet topuz gibi,
volkan gibi,
christian gibi,
stoch gibi adamlar kendilerini aştılar. standartlarının çok üzerinde performanslar sergilediler. ligi 3. bitirseler bile taraftar kızmayacaktı çünkü bahane edebilecekleri başka konular vardı. bu da takımın baskıyı üzerinden atmasını sağladı.
ama bu sene işin rengi değişecek. henüz süper kupa maçı ve kaybedilen derbi sonrası hallerini görüyoruz.
aykut kocaman'a istifa,
christian gibi çok sevdikleri oyunculara tepki vs. yeni transferler de bu baskıdan nasibini alacaklar. sezon içinde
emre'nin gidişiyle oluşan boşluk daha yüksek sesle dile getirilecek. 2008 şampiyonluk maçında
* alex'in bile nasıl tepki gördüğünü hatırlayalım. bugün
aziz yıldırım kulübün üstünde gibi gözükse de taraftarın gözünde sıranın ona da geleceğinden şüphem yok. neticede aziz yıldırım'ın veliahtı bellidir o da kardeşi
ali yıldırım'dır. başkan değişince iş bitmeyecek yani. ikiye bölünecek taraftar.
abartı olumsuz bir tablo çizdiğim düşünülebilir. ama bu kulübün karakteri her zaman bu olmuştur. başarısızlıklar çok çabuk cezalandırılır. kelleler çok çabuk istenir. sabırsızlık ve yenilgi korkusu her zaman ön plandadır. en çok da
galatasaray'ın avrupa başarılarını tekrar ettirmesinden korkulur. galatasaray maçları sezonun bile önüne geçebilir. bu yolda pek çok şey mübah görülür. hatta bazı taraftarların gözünde buna şike de dahil. 2006 denizli'deki maçtan sonra "son maçtan şampiyonluk nasıl verilir maçı satın alırsın yine vermezsin" diyen fenerli sayısı hiç de az değildi.
fener'in durumu aslında çok ilgilendirmiyor beni. bizim rakibimiz en başta avrupa'nın kalburüstü takımları olmalı. fenerbahçe ligde sıradan bir rakiptir. iyi kadro kurarsa en önemli rakiptir. bu kadar basit.
ama isterim ki bu kulübün düzeni, işleyişi, kelle avcıları bize de örnek olsun. feyz alınsın.
galatasaray ile fenerbahçe arasındaki farklar özellikle yaşı küçük taraftarlarımızca iyice benimsensin. çünkü bu kulübe ve bu futbol takımına içten içe özenen galatasaraylı sayısı hiç de az değil.
antulaşmak isteyen
galatasaray sözlük yazarlarının sayısından da ulaşılabilecek bir sonuç bu. maç içindeki çirkefliği desteklemek, 2 tane transfer yapmayan yönetimi yerin dibine sokmak, teknik heyete sallamak
*, daha hazırlık maçları oynanırken kelle avına
* çıkmak bizim kulübümüzü ve takımımızı yansıtan davranışlar değil. bu hareketler galatasaray ile taban tabana zıt.
bunun ayırdına varabilmek için en güzel sezon bu sezon. hem takımımızı hem de bu takımı iyi izleyelim.