• 4326
    acilen hak yemeyi, hile hurda işlerini, emek hırsızlığını, zorlu lobileri vs. bırakması gereken takım. ah aldıkça dibe doğru giden takım. üstelik son hafta şampiyonluk vermek, şampiyon olmadan sevinmek, sahasında ezeli rakibin kupa kaldırmasını izlemek gibi dramatik olaylar eşliğinde dibe doğru süren bir yolculuk bu. daha fazla boka batmak istemiyorlarsa tövbe edip emek hırsızlığını bırakmalılar.
  • 4327
    her ne kadar yeni bir teknik direktöre ve, hatta, başkana ihtiyaçlarının olduğu düşünülüyor olsa da, yeni bir sportif direktöre de ihtiyaçları vardır. açıkçası türkiye'deki yaygın kanıya pek katılmıyorum ben, doğru seçildiği ve yönetimle uyumlu çalıştığı takdirde sportif direktörlerin başarılı olacağını düşünüyorum. bunun geçmişte bazı örnekleri de var. fenerbahçe de, iş adamlığından gelen yönetim kurumlarına bırakılamayacak kadar kritik bir durumdadır. futboldan anlayan, bir sistemin inşa edilmesinin yolunu açacak sportif direktör mutlaka takımın başına geçmeli. benim önerim, 2008 yılındaki şampiyonluğumuzda payı olan adnan sezgin beyefendidir.
  • 4328
    beter olup yillarca 5-10 bareminde gezsinler.
    ffp ile beraber batmalarinin önünde duracak bir engel yok. mustafa cengiz gibi ekonomik mucizeler yapabilen ve tecrübeli bir ekip belki kurtarir onlari.
    ali koç gibi para harcamayi, kazanip degerlendirmekten daha cok seven bir zengin aile çocuğunun kotaracagi bir durum değil ortadaki. seneye de transfer yapmalari zor avrupa'da oynamazken.
    içinde bulunduğu durumu hakeden ve daha da dibi görmesini diledigim istanbul kulübü.
  • 4329
    rekabet her zaman yararlıdır doğru fakat elin oğlu rakibe bakmayıp yıllarca ligi sürüklese edebiliyor. (bkz: bayern münih)(bkz: juventus)

    bu yüzden bu şike geçmişi olan takımı asla rakip olarak karşımda bile istemiyorum. allah düşmanın bile şereflisini versin.

    bakın alanya, sivas falan da ligin kalitesini yükseltebiliyor. o yüzden hiç gerek yok bunları ayağa kaldırmaya vs. beter olsunlar!
  • 4330
    her sene başında ellerindeki en fazla para edebilecek futbolcuyu satıp, gelen parayla pazardan sebze alır gibi takıma futbolcu dolduruyorlar. başlarında vasıfsız bir başkan, yönetim kurulu, sportif direktör ve teknik direktör olduğunu kabullenmiyorlar. üstüne her sene ligin ilk 10-15 haftası alınan galibiyetler sebebiyle gaza geliyorlar, rakip takımlar a planlarını çözdüğü zaman herhangi bir b planı üretmektense a planıyla yollarına devam etme inadı var. sonra bakıyorlar şampiyonluk gidiyor yok efendim önümüzü kestiler, kumpas var, hakemler şöyle, medya böyle. ya bir kere çıkın rezil durumdayız, tamamen bir yenilenme sürecine ihtiyacımız var. taraftarımız bizden şu an için şampiyonluk beklemesin, toparlanalım ve rekabet edebilen hale gelelim öncelikli hedefimiz bu diye açıklama yapın. yoksa ligin ilk 15 haftasında görece iyi futbol oynayıp galibiyetler aldın diye kimse seni şampiyon ilan edemez, geri kalan 19 maç daha var. gittikçe kötü hale geliyorlar ve dürüst olmak gerekirse üzülmüyorum. kendisini eleştirmeyen her camia, başarısızlığa mahkumdur.
  • 4331
    2010ların başında, koşmaktan başka bir numarası olmayan vasat merkez orta saha oyuncularını kadroya doldurma hastalığına tutulduğundan beri burnu boktan çıkmayan takım. 2018-2019 sezonundan sonra 2019-2020 sezonunda da avrupa kupalarına katılım hakkı kazanamayacak gibi görünüyor. finansal fair play kıskacındayken bu durum çok ciddi bir kayıptan öte olayı kısır döngü haline getiriyor. gelirleri azaldığı için zaten kötü olan kadrosunu iyileştiremiyor, kadrosunu iyileştiremediği için başarısız olup gelirlerini azaltmaya devam ediyor.
  • 4332
    ligin en kötü birkaç takımından biri olarak süper lig 2019-2020 sezonunda ortaya koydukları performans (son 7 maçta 3 beraberlik 4 yenilgi) şaşırtmaması gereken takım. stoperi olmayan, forveti rizespor-gençlerbirliği seviyesinde olan ve kadrosunda skora etki edebilecek bir oyuncusu bulunmayan takımdan şampiyonluk yarışı içerisinde olmasını beklemek bir kere haksızlık. kaldı ki bu kadro da ersun yanal gibi bir teknik direktöre (?) emanet edilmişti. ilhan palut veya mustafa reşit akçay'ın bile çok daha iyi performans göstereceğini düşünmek yanlış olmaz.

    günümüzü bir kenara bırakıp geleceğe yönelik de 2 kelam edecek olursak; daha beter olmaları dileğiyle. ben bu dünyada herkesin yaptıklarının karşılığını yine bu dünyada çekmeleri ve görmeleri gerektiği düşüncesindeyim. inancım olmasa da ilahi adalet kavramı veya karma diye bir şey olduğuna inanıyorum. o yüzden fenerbahçe de zamanında yaptığı hırsızlıkların, haksızlıkların ve yüz kızartıcı suçların bedelini ödüyor şu an. zamanında alt lige düşselerdi belki son 3-4 sezondur çok daha güçlü bir halde gelmiş, şampiyonluk yarışı vermiş veya şampiyonluk kazanmış olabilirlerdi.

    o yüzden bırakalım bu ligin fenerbahçe gibi bir değere (?) sahip olması gerektiğini, umarım önümüzdeki 5-10 sene daha orta sıra takımı olmaktan ileriye gidemezler ve her sezon düşme korkusu yaşarlar.
  • 4335
    ligimizi aşağılamasinin ceremesini çeken kulüp. biz aylarca falcao diye, yanina andone ve adem gelecek diye yirtindik. elden cikartmaya calistigimiz adam turkiye ligi yabanci oyuncu gol rekortmeni diagne'di. adamlar daha cagne olamamis muriç'e kastilar rize' yle anlasip. biz kalede muslera diyoruz adamlar ankaragücü kalecisine yükseliyorlar. biz rodrigues'e hayir diyoruz, tolga'yi tencere tava gönderiyoruz fb havada kapiyor. tolgay bjk'den gönderildiginde bjk taraftari bayram yapmisti. bir baktik tolgay fb'de. sol beksiz, stopersiz lige girisme cesaretindeler resmen. bizde stoper luyindama ve marcao yani.
    biz orta alana seri'yi yanina lemina'yi aliyoruz fb 40'lik emre'yi aliyor gustavo ile oynasin diye. akil var mantik var diyecegim ama sanirim yok.
    ali koç bence baskan oldugu dönem inanilmaz bir bilgi ve mesaj bombardimanina tutuldu ve ne yapacagini sasirip panik oldu. ekibindeki çapsız insanlar da yanlis bir sekilde galatasaray ve rakiplere bir gözdağı verip üstünlük kurmasını salık verdiler. koç buna uydu. ama tecrubesiz olmasindan dolayi verdigi demeçler etkisiz kaldi.

    bundan sonra ne yapabilirler?
    cok net seyler var yapilabilecek ama gs sözlük ortamında rakibe akil veren seyler yazmak son derece sacma olacagindan yorum yapmayacagim.
  • 4336
    çöküşünün hızlandığı kulübün futbol takımı. hakikaten fb başkanı olsam gs için ancak bu kadar yönetebilirim kulübü ve hatta anlaşılmasın diye belki biraz daha düzgün bir yönetim sergilerdim.

    sağ olsun aziz başkan da ali başkan da galatasaray için ellerini taşın altına koymaktan bir an olsun sakınmıyorlar.

    benim taraftarımızdan temennim bu hıyar fenerlileri uyandırmamaları cihetinden olacak. ali koç kesinlikle sahip çıkılması gereken bir değer, inanıyorum ki bu yönetim tarzı ile 3-4 sene sonra fb hakkında bir zamanların büyük kulübüydü diye konuşacağız.

    şu an ummaktayım ki bjk denen camiayı da 2.5 saat sonra bu kuş kardeşlerinin içinde bulunduğu çirkef kuyusuna atarız.

    sizsiz çok daha güzel!

    (bkz: 15 mart 2020 galatasaray beşiktaş maçı)
  • 4339
    geçen orhan uluca'yı dinlerken aklıma gelen klüp. leicester, raineri'yi kovduğunda doğal olarak tepki almıştı. fakat başkanları çıkıp ''ya tamam raineri'yi kimse inkar edemez ama bu bir ekip işi. şampiyon olduğumuz seon işini iyi yapan sadece raineri değil. bende iyi yaptım, yardımcım da iyi yaptı, scout'da iyi yaptı (7 milyona kante'yi buldular daha ne olsun) başarıyı tek bir isime vermek herkese haksızlık'' bugün görüyoruz ki leicester başkanı haklı. kendileri 2020 itibariyle ligde iyi bir konumdalar.

    fener'de teknik direktör tartışılırken bu atlanıyor işte. atıyorum jose mourinho porto ve chelsea'de başarılı olmuştu ama orada bunu yapacağı bir ortam vardı. fener'de ise bunu yapacak ortamın o'su bile yok...
  • 4340
    teknik direktörlük koltuğu için marco giampaolo'nun ismi geçiyor. yine macera peşindeler.
    *transferde elin kolun bağlı, tff kriterlerini bile karşılayamıyorsun, bu adama hangi bütçeyi vereceksin?
    *hadi ikna ettin, düşük bütçeli çalışmayı kabul etti diyelim. sarri benzeri 4-3-1-2 pas oyunu oynatıyor. başarılı olduğu son dönem sampdoria'da ortasaha olarak kullandığı oyuncular l.torreira, denis praet, gaston ramirez hatta bi dönem bruno fernandes. tolga, tolgay, mehmet ekici, gustavo, jailson ile işi zor.
    *son olarak, daha önce şampiyonluk yarışında bulunmamış birini, ölüm kalım sezonunda takımın başına geçirip, ondan başarı beklemek ne kadar mantıklı?

    azılı galatasaray fanatiği daha iyi yönetir bu takımı. anlamak güç.
  • 4342
    2000-2018 arasında 3 sezon dışında ligi ilk iki içinde bitiren kulüp.

    bu süreçte 6 kere şampiyonluk (2000-01, 2003-04, 2004-05, 2006-07, 2010-11, 2013-14)

    9 kez ikincilik (2001-02, 2005-06, 2007-08, 2009-10, 2011-12, 2012-13, 2014-15, 2015-16, 2017-18)

    ve sadece 3 sezon ilk ikinin dışında kalan (2002-03, 2008-09, 2016-17) bir fenerbahçe.

    bu kulübün başarısızlığı şu; ikinci olduğu 2001-02* 2005-06*, 2007-08(u: bariz kadro kalitesiyle "bu sezon yürüyerek şampiyon olmalıydık" diyen aziz yıldırımdır), 2009-10*, 2011-12*, 2014-15, 2015-16 ve 2017-18* sezonlarında çok rahat şampiyon olabilecek imkanlara sahipken olamamalarıdır.

    yani demem o ki, burada fenerbahçe'nin başarısızlığını dünyadaki en büyük başarısızlıklardan biri olarak kılan bir durum var. tarihte başka hiçbir takımın aynı anda bu kadar çok imkana ve olumlu koşullara sahipken, üstüne üstlük rakiplerinin hepsinin de dezavantajlı durumdayken tam 8 kez şampiyonluk kaybetmesinin dünyada eminim ki başka bir örneği yoktur. fenerbahçe bu anlamda çok özel ve listede bir numaralı kulüp olabilir.

    yani aslında ersun yanal'ın sözlerinin doğrusu, "fenerbahçe başarısızlığı öyle bir başarısızlıktır ki, kelimelerle tarif edilemez" olmalı. net favori olduğun 8 sezonda da kaybetmeye başka ne denebilir ki?*
  • 4350
    emre belözoğlu, mehmet ekici, mauricio isla, hasan ali kaldırım, tolga ciğerci, simon falette ve erten ersu gibi oyuncularının sözleşmesinin 2020 haziranında sona ereceği kulüp.

    emre ve mehmet zaten as kadroda zorunlu olmadıkça ilk seçenek olmadılar. aslında emre tam tersiydi, ancak yaşı ve sakatlığa meyilli yapısıyla sürekli oynayamayacağı aşikardı.

    isla as sağ bekleri. yedeği murat sağlam diye genç bir çocuk. ara ara dirar'ı da denediler burada ama 34 yaşında o da. mutlaka bir transfer gerekecektir. gökhan gönül'ün transferi halinde bir rotasyon oyuncusu daha gelebilir diye düşünüyorum. gökhan da artık eski dinamizm ve kalitesinden uzakta. o da bir sezonda 30'dan fazla maçı idare edemeyecektir. bunun kupa ve avrupa maçları da var tabi.

    hasan ali kaldırım da as sol bekleri. yedeği kim inanın bilmiyorum. bazı maçlarda deniz'i ve sağ bekte de denedikleri dirar'ı falan oynattılar. iç sahada ve baskı kurdukları maçlarda orta tehdidi ile iş yapabilir bu iki oyuncu da. ancak defansif olarak asla güven veren oyuncular değiller. buraya biri as, biri yedek olmak üzere iki transfer şart. caner erkin hamlesi gerçekleşirse birisi daha alınabilir.

    tolga ciğerci için söylenecek söz yok. kariyerinin henüz başında bile daha fazla güven veren bir isimdi. yollar ayrılacaktır. ayrıca ersun yanal'dan sonra gelecek antrenör, sözleşmesi olsa bile yüzüne bakmaz bunun.

    simon falette zaten buram buram menajer ve komisyon kokan bir transfer. devre arası zanka ayrıldı, bu adam geldi, ne değişti inanın fenerbahçeliler bile bilmiyordur. sadık çiftpınar bile bu adamdan daha iyi.

    erten ersu da senelerdir yedek kalecileri. uzatılsa da uzatılmasa da ne altay'ı, ne harun'u kesecek değil.

    dayanıklılık ve tempo anlamında max kruse, devamlılık anlamında serdar aziz ve ozan tufan'ın da seneye ne verecekleri pek belli değil. kadrolarında en güvenilir iki buçuk oyuncu var bana göre, luiz gustavo, jailson ve vedat muriç (buçuk). iyi kullanılabilseydi miha zajc'ı da buraya ekleyebilirdim, ancak ersun yanal o şansı zajc yerine tolga'dan yana vermeyi seçti. geri kalan kadroları hiç güvenilir ve as takımda yola çıkılabilecek isimler değil. rodrigues, tolgay, sadık, mevlüt, zajc, ozan; bunların hiçbiri istikrar yakalayabilecek, kadroda yerleri daim olacak isimler değil.

    tabi zajc ve muriç'in satışları gündemde. her iki oyuncunun satışından iyi bir bonservis geliri bekliyorlar. açıkçası şu koronavirüs günlerinden ötürü adam başı 10 milyon, 20 milyon falan geleceğini hiç zannetmiyorum. her iki oyuncunun satışından 13-14 milyon euro getirirlerse fenerbahçe öpsün başına koysun.* bu bonservis getirisi ile transfer yapmak için elleri kuvvetleniyor, ancak zaten hem nitelik hem nicelik olarak eksik takımlarına takviye etmeleri gereken oyuncu sayısı, bu iki oyuncunun da ayrılışı ile artıyor. vedat gibi güçlü ve boyuna göre teknik bir oyuncu bulmaları zor. iç piyasada zaten böyle bir oyuncu bulmaları imkansız gibi bir şeyken, yabancıları da ikna etmeleri bu bütçe ve ekstra pandemi sıkıntısı sebebiyle daha da güçleşiyor.

    tabi bütün bunlardan önce bir teknik direktör meseleleri var. maşallah, teknik direktör dışında kulübedeki her şeyi halletmeye çalışıyorlar, ancak takımın teknik patronu yok. emre belözoğlu antrenör&sportif direktör karışımı bir mevkiye gelecek. şimdi de aurelio'yu teknik kadroya katmışlar. ancak benim anlamadığım, yeni teknik direktör kendi ekibiyle gelecekken, bu isimleri isteyecek mi?

    ya da teknik direktör ile çoktan anlaşıldı ve bu hamleler yeni teknik direktörün bilgisi dahilinde mi yapılıyor, burası da çok kritik.
App Store'dan indirin Google Play'den alın