neymişte senelerce hatta bu sene kötü takım olmalarını da dahil ederek; derbilerde, büyük maçlarda kaybetmediği için türkiye'nin en büyük futbol takımıymış. yahu fenerliler söylüyor alıştık da artık, ama; bunu bedelli yaparken, hiç tanımadığım beşiktaş'lı olduğunu iddia eden taraftardan duymuşluğum var. bu laf; ömrümde duyduğum en ezikçe laflardan biridir aynı zamanda. yahu koskoca sezon onlarca maç yap, çoğunda küsküyü ye, şampiyonluk potasından uzaklaş, kupa kazanma derdin olmasın, ligde küme düşme potasında takıl, toplasan 2 3 takımla oynadığın 5 6 maça motive ol, maçtan önce oyuncularına prim dağıt, futbolcuların maç seçsin, futbolcuların futboldan çok çirkeflik yapsın, bütün eforunu sanki başka maç yokmuşçasına böyle maçlara harcasın vs. sende kalk en büyük benim de çık işin içinden. hadi len oradan! hayır kimse de sormuyor ki koskoca ligde 18 takım var, ucunda da bir kupa var, futbolcularınız bütün maçları aynı ciddiyetle oynamak yerine neden derbileri seçiyor? derbileri kazanana ayrı bir kupa veriyorlar da haberimiz yok mu? gören de derbileri kazanıyor sanacak he. 4 büyükleri ve başakşehir'i de dahil edersek; 3 4 senedir doğru düzgün eskisi gibi de galibiyetleri yok artık. sadece her derbi maçında; puan almak için, her türlü yolu deneyip neler yaparımın derdine düşmüşler. geriye düşüp, beraberliği yakalayınca şampiyon olmuş gibi seviniyor ezikler. bir de bunların senelerce aziz'in köpekliğini yapmış, kulübü çiftliği gibi kullanmasına ses çıkarmamış, baştakiler ipi nereye çekerse oraya giden taraftarlarını, en modern taraftarlar olduğu iddia edilen fenerbahçe futbol takımının taraftarları arasında;
25 şubat 2019 beşiktaş fenerbahçe maçı sonrasında geceden beridir alınan beraberlikten dolayı sevinçten sabaha kadar uyku uyumayan mı, kahvehane köşelerinde kendini kaybeden mi, ne ararsan var. yeminle arkadaş grubum arasında konvoya çıkmayan kaldı bir tek. birileri şunlara bu sezon takımları bireysel olarak kötü olmamalarına rağmen; kötü yönetilmesinden ve takke düşüp kel görünmesinden dolayı, küme düşme hattı civarında gezindiklerini anlatsın. adamlar bu maçtan sonra öyle hayaller kuruyor, öyle iddialar da bulunuyorlar ki akıl alır gibi değil cidden. hayır o kadar hafta maç izliyorsun, ızdırabını çekiyorsun vs. peki sorarım ne için? senede oynayacağın 5-6 maçta alacağın beraberliklere sevinmek için mi? yürüyün gidin be! bir de bu durum bazı galatasaray taraftarının takdirini kazanmış en çok da ona gülüyorum. yapmayın etmeyin, abiler ablalar... bunun basket versiyounun da hiçbir iddiamız yokken ligde bir maçta yenip sevindik diye; '' ee böz yuyo ligde şampuan oluyoz, türkiye ligne ambaygo koyuyoz, ama siz bi maça şeviniyoşunuş '' diyerek parlak zekalarını işlerine nasıl geliyorsa öyle gösteriyorlar. bizimkiler de bu durumlarını takdir ediyor. güler misin, ağlar mısın? ha bir de neymişte düşme hattında 35 bin taraftara oynuyorlarmış. futbol takımı seneye de aynı durumda olsun da sizi o zaman göreyim? vay embesiller vay... ersun yanal gelmeden yavaş yavaş stadı boşaltıyorlardı. şimdi de acabalar başlamıştı ki, beşiktaş maçı imdatlarına yetişti. birkaç hafta da bununla avunurlar, sonra da ligde kaldık diye sevinçle sezonu kapatırlar artık. biliyorum fenerbahçe futbol takımı ve fenerbahçe taraftarı karışık aynı başlığa yazdım ama, ya diğerini buna, ya da bunu diğerine yazacaktım. idare edelim azıcık.
*tanım: şu sıralar küme düşme hattında debelenen, kimilerine göre derbi canavarı, onca futbol kulübü içinde kendi elimizle oluşturup kendimize ezeli rakip yaptığımız, türkiye'nin hangi stadına giderse gitsin nefret edilen, vizyon suratlı başkana sahip, onun bunun tokat manyağı yaptığı, avrupa standartlarında vasat altı futbol takımı...