bir yenilgiyle
*, sadece tek bir yenilgiyle neler neler kaybettiler, yok böyle bir eziklik, böyle bir loser'lık.
1) galibiyet serisi: gözlerini bizim 14'te 14'ümüze dikmişlerdi, herkesin dilinde bu vardı, biz de 10'da 10 gidiyorduk ancak bizi konuşan yoktu. şimdi bir anda bunlar sıfırladı, bizim rekora gittiğimizi fark etti herkes bir anda. onlar kazandıkça biz ne yapsak fark etmiyordu nasılsa.
2) liderlik: sen sene başından beri onu yendik bunu yendik, 18 maçlık galibiyet serisi, beni seeeev diye bağır çağır, tek puan kaybıyla kasım ayında liderliği ver. kafayı yersin.
3) dzeko: bu herif yaşlı dedik, pozisyon bilgisi yüksek ama sağlam stoperler arasında yapamaz dedik, beni sev beni sev dediler, icardi yaratmaya çalıştılar, adam ilk ciddi sınavda 80 dakika sahada gezdi. daha da gezecek. her geçen gün yaşının getirdiği yorgunluk belirginleşecek. takke düşüyor, fenerliler bile tepkili bugünkü oyununa. daha kasım yeni başladı, 15 resmi maç oynamış. yaşıtları 70'lerde oyuna giriyor.
4) ismail kartal: kadro seçimi de değişiklikleri de felaketti. sarı kartlı ismail'i maç içinde stopere çekmek büyük zeka göstergesi bence(!) ama sorsan süper teknik direktör. norajsjakd, ludogorets, zubizu falan yenince havalanmıştı bu da.
5) livakovic: ilk ciddi sınav, 5 gol yedi 3'ü sayıldı. gram güven vermedi. altay'la karşılaştırmalar başladı, güzeeel.
bir takım 18 küsür resmi maçını kazana kazana gelip tek yenilgide g*tü başı dağıttı. üstüne hakemlerin bunlar kaybetmesin diye yapabileceklerinin sınırı olmadığı iyice ayyuka çıktı. rüzgar çok pis tersine döndü. sakatlıklar daha tadic, dzeko gibi adamları vurursa siz o zaman görün şenliği. beşiktaş kıvamına gelirler.