• 1
    galatasaray'da forma giymiş iki brezilyalı futbolcu. melo orta sahada görev alırken, marcao stoper olarak oynamaktadır. en büyük ortak noktaları takım arkadaşları ile kavga etmeleridir. melo, albert riera'yı odaya kitleyip gözünü morartıncaya kadar dövmüştür. marcao ise canlı yayında muhammed kerem aktürkoğlu ile kavga etmiştir. galatasaray sözlük'te ise melo göklere çıkarılırken, marcao'nun kellesi isteniyor.

    madem marcao'nun yaptığı affedilmez, melo niye efsane?

    madem melo efsane, marcao'nun kellesi neden isteniyor?

    herkesin gözü önünde kavga etmekle, odaya kitleyip dövmek arasında ne fark var?

    takım arkadaşının ağzına silah dayayan futbolcular ligimizde hala oynarken marcao mu günah keçisi?

    arabayla insan öldüren, saha dışında melek ancak saha içinde agresif, boğaz kesme hareketleri ile ünlü eski futbolcu milli takımda çalışırken marcao mu suçlu?

    gazetecileri evinden aldıran, her maçta kavga çıkarabilen ayılar televizyona çıkabilirken, marcao mu ahlakı bozuyor?

    sarı lacivert ve siyah beyaz antrenman formaları ile kavga edenler baştacı da marcao mu kötü?

    şike ve ırkçılığın aklandığı ülkede iki gencin kavgası mı rahatsız edici?

    yazık...
  • 3
    yanlış örnek örnek değildir. sonu iyi de bitse o gün melo’ya ağır bir ceza verilmemesi yanlıştır. kırmızı ışıkta geçtik bir şey olmadı diye sabah akşam aynı şeyi yaparsak bir yerde kazaya sebebiyet veririz. ilkinde kaza olmadı ceza da almadık diye aynı hataya devam edemeyiz.

    hocanın tutumu iki olayda da hatalıdır. birisinin devamında sıkıntı çıkmadı diye diğer olayı da aynı şekilde çözmeye çalışması daha büyük bir hatadır.

    marcao kulübün ekonomik çıkarları maksimum düzeyde gözetilerek derhal satılmalıdır. bu olayı şirin göstermeye çalışmak, bu çirkinliği küçültmeye çalışmak abesle iştigaldir.
  • 4
    birisi eski birisi yeni brezilyalı futbolcularımız. melo ve marcao olayını ayıran, hatta diğerlerini de farklı kılan, saha dışı ve saha içi farkıdır. sahanın dışında herşey olur. sahanın içinde rakip futbolcuyla da herşey olur. ama saha içerisinde kendi takım arkadaşınla, yan yana bile değilken böyle bir şey olması çok kabul edilebilir bir durum değil. asıl sorunumuz, marcao'nun kerem'e yaptığı hareketi kerem üstünden yorumluyor olmamız, melo olayında da rierra üstünden yorumlamistik. marcao arda'ya kafa atsaydi muhtemelen sözlükte efsane konumuna gelmisti.
  • 5
    birisi maç devam ederken takım arkadaşına saldırarak oyunu sabote etmiş ve takımını 10 kişi bırakmıştır. saldırdığı oyuncu da karşılık verse 9 kişi kalacaktık. bu saldırıdan etkilenen sahadaki diğer takım arkadaşlarından bahsetmedim bile. sonrasında maçı kaybetmemiz hiç sürpriz olmazdı. tamamen saha içine bakarsak durum bu kadar nettir. geçen sene* tek golle şampiyonluğu kaçıran bir takımın taraftarı olarak, 3 puanın ne kadar önemli olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım. ayrıca terim’in dediği gibi “perşembe* avrupa maçımız var ve maalesef ekstradan yorulmak zorunda kaldık”.

    diğeri rakip takım taraftarlarını kudurtma ustasıdır.
  • 6
    felipe melo'nun takım arkadaşlarıyla tek kavgası antremanda riera iel yaşadığı ve sonrasında da soyunma odasında devam eden ve riara'nın gözünün morarmasıyla sonuçlanan tartışma değildir. bir maç sırasında takım kaptanı olan sabri ile melo arasında tartışma çıkmış, sabri melo'nun boynunu sıkmış melo da sabri'nin eline çok sert şekilde vurmuştur.

    https://www.youtube.com/watch?v=wyif_AKeurw

    edit: marcao kerem'e yumruk sallamamıştır. bunu iddia eden ya kördür ya da art niyetlidir. ve art niyetliyse de bu sözlükte yeri olmamalıdır bana göre.
  • 7
    melo, kendi takım arkadaşını saha dışında dövmüştür. bu hemen hemen her takımda olan şeylerden biri. planlı olması alacağı cezayı arttırır sadece. melo'nun kavgası saha içinde hepimizin gözü önünde olmamıştır. melo'nun saha içinde kendi takım arkadaşıyla kavgası bir tek sabri ile olmuştur. onda da izlerken görürsünüz ki ilk fiziksel müdahale sabri'den gelmiştir. maç biter bitmez de kendi aralarında tatlıya bağlanmıştır. üstelik melo'nun kavga ettiği riera kendisinden 1 yaş büyük sabri ise 1 yaş küçüktür. kavga ettiklerinde 3 futbolcu da 30+ yaşlarındaydı.

    marcao ise kendisinden 3-4 yaş küçük olan bir topçuya 30 metre ağzında salyarak açarak koşmuş, kafa atmıştır. durmamış üstüne de bir iki yumruk sallamıştır. kerem burada asla fiziksel bir karşılık vermemiştir. marcao ağzındaki salyalarla saldırmaya devam etmiş, takım arkadaşları araya girmesine rağmen durmamış daha fazla fiziksel zarar vermek istemiştir. marcao'nun yaptığı canilikten başka bir şey değildir. takım arkadaşı olmasa adamı öldüresiye dövecek kadar aklını kaybetmiştir. kavganın nedenine baktığımızda da -söylenen göre- marcao, kerem'e yerine geçmesini birçok kez söylemiş kerem ise geçmemiş ve bu daraltmalardan sıkılmış ve ona sus demiştir. hayırdır, marcao teknik direktörünün gözünün önündeki adama hücumdaki yerini mi öğretmeye başladı? ya da teknik direktör olmuş da haberimiz mi yok?

    aralarındaki fark siyahla beyaz kadar çoktur. melo sütten çıkmış ak kaşık hiçbir zaman olmadı ancak marcao kadar da iğrençleşmedi.
  • 8
    efsane vs efsane adayı. ikisini de çok seviyorum. birisi son 20 senemizin en iyi defansif orta sahası, öbürü de kaptan bülent sonrasının en iyi stoperi (evet ujfanın da önüne koyarım). birisinin riera’ya öbürünün de kerem’e karşı gaddarca hareketleri oldu. bu iki hareket arasında illa ki kıyaslama yapacaksak melo’nun davranışı çok daha ağırdı. marcaonun hareketi saha içinde olduğu için çok ön plana çıktı ama takım arkadaşının kafasını itip koluna yumruk atmak ile takım arkadaşını odaya kilitleyip dövmek arasındaki farkı saha içi faktörü kesinlikle kapatamaz. bu sebepten dolayı melo’dan o hareketten sonra bile vazgeçmemiş bir camia için tutarlı olan hareket marcao’dan da vazgeçmemektir. tabii riera’da olduğu gibi kerem’i de kaybetmememiz önemli. bu hususta adaleti gözetip 2 oyuncuyu da kaybetmeme konusunda fatih hoca’ya güvenim tam. umarım melo-riera olayı gibi marcao-kerem olayı da ivedilikle tatlıya bağlanır.
  • 10
    eğer kavga yönünden kıyaslıyorsak, ikisinin kavga durumları çok farklı. melo ile riera antrenmanda tartışmışlar, mesele büyümüş ve soyunma odasında darba kadar gitmiştir. bunu sadece basın mensuplarının içerden bilgi sızdırmasıyla öğrenmiş olup, kapalı kapılar ardında yaşanmış bir münakaşadır. hemen hemen her kulübün antrenmanında benzer kavgalar oldu ve oluyor. melo'nun bu olayda yeterince cezalandırılmadığını düşünenlerdenim.

    marcao'nun ki ise resmen fiyasko. saha içinde depar atarak takım arkadaşına saldırmak, hele de maçın ortasında saldırmak kesinlikle çok büyük bir sorun. nereden tutarsan tut elinde kalıyor. ben taraftar ile bağının tekrar eskisi gibi olacağını zannetmiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın