hayalimin sportif direktörü, hatta spor bakanı.
dünya'nın en iyi futbolcularını yetiştiren brezilya ligi'nde, yılın orta sahası seçilen, aynı ligin son şampiyonunun orta sahasıdır. böyle biri en az 2 sene galatasaray'da futbol oynar. varsın yaşı 36 olsun. melo nefes alsın yeter. yeter ki maddi imkanlar sağlansın.
varlığı, gölgesi, dil çıkarması bile yeter. where is the psikolojik üstünlük?
"zamanında takımdan gitmek istedi" demek de mantıklı değil. çünkü futbolcunun takımdan gitmek istemesi, maaşına zam istemesi demektir. yönetici de bu sorunları çözmek için vardır. (bkz:
gomis)
melo'nun yerinde kim olsa, takımdayken bile aleyhine basına röportaj veren menajer batur altıparmak'ın, futbolcusu kazma selçuk ile aynı veya yakın parayı almak istemez.
futbol oynadığı zaman takımdaki yerli çöplerin, kendisiyle nasıl uğraştığının fazla göz ardı edildiğine inanıyorum. bu noktada benim kıstasım selçuk. selçuk varken, melo kaybedilir mi, gitmesi engellenmez mi?