resim
Felipe Melo de Carvalho
Takım:Fluminense
Mevki:Stoper
Yaş:41
Boy:1.83
Uyruk:Brezilya
  • 9001
    bize geldiği zamanki tempo ve agresyonundan eser kalmayan futbolcu. bu tempodan uzak olduğu için sürekli kart alıyor, kırmızıları es geçiliyor. zaten gelecek yıl sözleşmesi bitiyor. önümüzdeki yıl bedavaya gideceğine üç milyon euro ve üstü herhangi bir bonservise takımdan ayrılsa ses etmem. yerine iyi bir adam alınması şartıyla tabii ki.

    daha genç, daha tempolu, güçlü bir adam gerek yerine. psikolojik üstünlük diyoruz. bu aslında fizyolojik üstünlük varsa işe yarar. sen omuz koydu mu yıkılmayan, ikili mücadelelerden galip çıkan, ayağı düzgün, tempo kaldırabilen bir oyuncu alırsan bu da psikolojik üstünlüktür. gerisi faso fiso.

    oynadığı zamanlarda fenerbahçelilerin en çok korktuğu adamlardan biri ümit karan'dı. çünkü hep fener'e gol atardı. olmadık yerlerde, olmadık pozisyonlarda çıkıp yazardı golünü. önemli olan performans. melo da bu sezona kadar her ikili mücadeleyi kazandığı için o konuma geldi, ama kendisi günden güne düşüyor. gelecek yıl daha da düşecek. para veren varsa ve yerine de 28 yaş ya da altında iyi bir adam alınabilecekse gönderilebilir.

    hamza hoca'nın da kendisi için ölüp bittiğini de sanmıyorum.
  • 9002
    şimdi hayranı olduğum felipe melo hakkında bir iki laf da ben edeyim.

    türkiye'nin en winner takımı tartışmasız galatasaray'dır. 3 çöp kovası koyup üstüne gs, fb, bjk armalarını yapıştırsak ve o kovaları yuvarlasak üstünden galatasaray olan 1. gelir.

    galatasaray bu karakterini yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştı. derbilerde iyi oyun oynayamaz olmuştu yavaş yavaş. winner karakterini kaybeden galatasaray 2011 yılında kurulan yeni kadro ile bu karaktere yavaş yavaş geri dönerken bunda fatih terimin katkısı elbette yatsınamaz. ancak saha içine gelecek olursak ;

    7 aralık 2011 tarihli fenerbahçe maçının tamamını daha bu sabah izledim. isteyenler için elimde kayıt var. felipe melo denen arkadaşın derbilerde kurduğu psikolojik üstünlüğü tam anlamıyla farketmek isteyen varsa izleyebilir.

    şimdi arkadaşlar melo takıma geldiğinden beri henüz ezildiğimiz bir derbi yaşamadık. farklı bir derbi mağlubiyeti görmedik. lugano senelerinde ki sinir harbinden bugünlere gelişi, çubuklu tosun olayından falan hiç bahsetmiyorum bunlar çokca yazıldı zaten. ancak benim anlayamadığım bir nokta var :

    nasıl bu kadar kolay gözden çıkarıyorsunuz ? tamam son haftalarda ki hareketleri bence de çok itici beni de soğuttu kendinden. gitmek istiyorsa da gitsin. ancak gitmeli demek, hatta küfürler vs ne demek ? yani nasıl bu kadar nankör olabilirsiniz.

    melo bizim son yıllarda futboldan keyif almamızı sağlamıştır. sportif anlamda başarılar, psikolojik anlamda üstünlük getirmiştir. derbilerde kuşları delip durdu adam üstünde galatasaray forması varken yapmayın.

    bu adamı herkes yaftaladı. medya, rakipler, hakemler, yönetim. adama sahip çıkan bir biz vardık bizde çektik elimizi eteğimizi.

    işin özeti evet sözleşme için kasması vs bana da itici geliyor. ancak o bizim pitbulumuz, melomuz. ona biz sahip çıkmalıyız. gitmek istiyorsa da en güzel şekilde uğurlamalıyız.
  • 9003
    çok sevmekle birlikte ya gönderilmesini ya da sözleşmesinin bir ya da iki yıl daha uzatılmasını isterim. çünkü bu adam bu kafayla gelecek sezon oynamayacak gibi. gönderip para kazanabiliriz, seneye bedava elden çıkmaz ya da sözleşmesini uzatıp tekrar konsantre olmasını sağlayabiliriz. ama bu şekilde bana pek bu sezon fayda alamayacağız gibi geliyor. bu his bana en son eboue'de olmuştu. haklı da çıkmıştım. o sezon eboue hiç oynamadı.
  • 9007
    gerçekten gitmesini hiç istemem. ilk 11 de oynar ya da oynayamaz kesinlikle takımda kalmasını isterim.

    ancak;
    sözleşme uzatmak için ya da ayrılmak istediğinden dolayı işi yokuşu sürecekse ve sürekli sağda solda konuşarak taraftarla yönetimin arasını açacaksa, bir an evvel gitsin yerine alabileceğimiz adamı iyice araştırıp, kazıklanmadan alalım. yok gitmeyecekse güzelce tatilini yapsın, dinlensin, az konuşsun. ama kalmasını canı gönülden istiyorum.
  • 9013
    cok seviyoruz ama bokunu cikartiyor bazen. sevgimizi koz olarak kullanicagini hissedebiliyoruz. valla 32 yasina girecek olan meloyu parayla satabilirsek ses etmem. de jongu aliriz, ligde de de jong boateng selcuk sneijder ortasahada hem alternatifli hem de sağlam bi yapi olusturur. hatta hamit ve emre de bonusu.

    melo yaslaniyor, yine degerli ama bokunu cikarttikca degerini azaltiyor gozumuzde.
  • 9014
    biri şunun üstüne yıllık 3,5m euro'dan 3 yıllık sözleşme atsın da sussun gari. ne lan bu? brezilya pembe dizilerine döndü bu iş. "felipeee felipeee bizi bırakıp nereye gidiyorsun hain erkek? yoksa bunlar bir oyun mu? çabuk söyle birlikte olduğun o kadın kim felipe? yoksa aşcı roberto'nun kızı rosalinda'ya mı aşıksın? lanet olsun sana. bir daha senin yüzünü bile görmek istemiyorum. her şeyi affederim ama ihaneti asla affedemem felipe. güle güle umarım aradığın mutluluğu diğer kadınların kollarında bulursun."
  • 9015
    eğer gerçekten söylendiği kadar galatasaraylı'ysa kendini maddi anlamda 3 yıl daha garanti altına alma peşinde koşacağına 1 yıl daha takımda kalır, futbolunu oynamaya bakar ve sezon sonunda sözleşmesini alır. gereksiz duygusallıklara kapılmadan düşünürsek, söz konusu galatasaray'ın çıkarlarıysa doğru olan budur.

    kendi düşünceme gelince, melo hakkında psikolojik üstünlük yarattığı, takıma hırs ve ruh kattığı gibi argümanların hepsi kabulum. ancak melo maçlarda 9.5 km'nin üstüne çıkamayan bir futbolcu. bel fıtığı ameliyatından sonra da eskisi kadar hamleli olmayan bir görüntü sergiledi. önümüzde ki sene fizik olarak eski formuna kavuşsa bile bana göre eğer gerçekten iddialı bir takım oluşturma peşindeysek hücum hattını bir kanat ve bir forvet transferiyle güçlendirip orta sahaya bu hücum hattının yükünü taşıyabilecek çok daha fazla koşan ve çabuk bir orta saha oyuncusu alınmalı. melo, hamit, selçuk avrupa'da hız ve tempo olarak güçlü rakiplere yanıt veremiyor. melo ise her ne kadar yüksek pas tekniği, kafa topu üstünlüğü gibi meziyetlere sahip olsa da içlerinde en az koşan ve yedeğe oturtulamayacak bir futbolcu olduğu için satılabilir.

    rakipler üzerinde melo'yla psikolojik üstünlük kurmaktansa daha hızlı, tempolu, mücadeleci ve yetenekli bir kadroyla psikolojik üstünlük kurmaya çalışmak hem oyun kalitemizi arttıracak hem de bizi avrupa'da daha iddialı bir hale getirecektir.
  • 9017
    sanki sezona melo'suz başlamamız daha hayırlı olacak gibi. bu sezon medyada malum kişiler tarafından yaratılan melo aleyhindeki algı, son maçlarda etkisini göstermeye başlamıştı. kupa finalinin daha ilk dakikasında çıkan sarı kart da gelecek sezon yaşayacaklarımızın bir göstergesi oldu. melo varsa seneye baskı daha da artacaktır. melo'nun psikolojik yapısı da bu baskıyı aşamaz. bu durumda melo'nun istediği zam veya 3 senelik sözleşme bizi yorar.
  • 9019
    --- alıntı ---

    futbolcuya ise, 2013-2014, 2014-2015 ve 2015-2016 sezonlarının her biri için 3.100.000 eur sabit transfer ücreti ve 25.000 eur maç başı ücreti ödenecektir.

    --- alıntı ---

    kisaca son iki sezonda primler haric 8.2 milyon euro kazanmis. 32 yasina geldi ve son kontratini yapacak. hala ve hala taraftarin en az %90'i takimda kalmasini istiyor, ben dahil. (bkz: muhasebeci taraftar)

    hadi diyelim seneye de aldi 3.1 milyon euro'yu, ama sonraki sezonlar icin maasini 2 milyon seviyesine dusurmuyorsa yavastan yol vermek gerek. katar'a gitmek isterse yolu acik olsun istedigi parayi kazanir. avrupa'da ise 1-1.5 milyon euro'dan fazla vermezler.

    bunu soylemek hic icimden gelmiyor ama 3-5 milyon euro bonservis bedeli veren varsa satilmali. aksi takdirde sozlesmesi uzatilmayan melo gelecek sezon nasil oynar orasi muamma.

    profesyonel oyuncuya fedakarlik yap denilmez ama gitmek isteyene de kal demek olmaz.
  • 9022
    adına yapılan haber güzel bir senaryo olmuş. diğer maddelere girmeyeceğim sadece haberin sonunda söylenen "son yıl ücreti olan 3.1 milyon euro ya kadrosuna katabilecek." kısmı yanlış. zira melo ilk sene bizde kiralık oynadı. çocuğunun dişçisine kadar gidip araştıran adam bunu mu atlamış?

    gülüp geçiniz.

    edit: http://www.a24.com.tr/...i-40030050.html?h=47
  • 9024
    son zamanlarda daha çok selçuk-burak hayranları tarafından sıkça eleştirilen oyuncu. geçen sene selçuk-burak bu zamanlar sıkıntı çıkarıyorken kendisine destek çıkanlar ne hikmetse melo'yu hedeflerine almış durumdalar.

    ne maç sattığını, ne hocasını sattığını gördüm. prandelli gibi bir faciaya bile teşekkür eden tek adam kendisidir. melo'ya sonuna kadar güvenirim, hatta onun askeriyim. takımdan kendisi ayrılmak istemiyor, gönderilmek isteniyor. gitmek istese mancini dünden razı imza attırmaya, ama direnecek aslan parçası. gerekirse sezon sonu bonservissiz bir yerlere gidecek. ama transfer olarak bir yerlere gitmeyecek.
  • 9025
    melo'nun sevilmesi ve takımda kalmasının istenmesi anlaşılabilir bir durum, takımın dinamosu, ateşleyicisi, yırtıcısı, güç kaynağı...

    ancak bazı arkadaşların belirttiği olaylara da katılmamak mümkün değil, felipe melo, kiralık oynadığı 2 senenin sonunda bonservisi alınıncaya kadar geçen dönemde de çok hırçın davranmış, tabiri caizse yönetimin burnundan getirmişti.

    aynı şeyler şuan da yaşanıyor, melo'nun niyetinde gitmekten çok kontratını uzatmak var ancak bu niyetini yansıtış şekli pek çok oyuncudan çok daha farklı... kontrat problemi yaşayan oyuncularımızın davranış şekli melo'nunki gibi olmadı bu zamana kadar.

    melo kontratı uzatılana kadar düşmanca tavırlar sergiliyor, tıpkı vatandaşı alex de souza gibi...
    melo'nun alex'ten tek farkı, kontratı uzatılmadığında maçlarda bilerek performansını düşürmemesi.
    alex ise maçlara çıkıp umursamazca hareketler yapıyordu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın