• 152
    içlerinde olduğum gruptur. hatta eğer liseli değilseniz bu kulübü sevip de yaşayan en büyük efsanesinden nefret etme fikrini saçma buluyorum. liselilere bir şey demem o adamların galatasaraylılığı futbol ile alakasız bir konu çünkü.

    burada millet ıgor tudor denilen insan ilişkileri sıkıntılı, taktiksel anlamda fena takıntılı kondisyoner için okan buruk hakkında abuk subuk şeyler yazdı savundum. doğru söyledi dedim, bugün bize okan burukculuk satanların bazıları o gün kendisi gs antrenörüne vasıfsız dedi asla gs teknik direktörlüğü yapmamalı gibi laflar etmişlerdi.

    burada millet domenec torrent denilen çaycının pep guardiola'nın anelizcisi, yardımcısı gibi etiketleri üzerinden kendisini eziklemeye kalktı sahip çıktım. (bkz: #3372265)

    domenec torrent ile olmayacağı anlaşıldıi herkes konumlanmaya başladı. noname yabancı isterim, tercihen genç alman tayfası ezki defterleri açıp okan buruk'a saldırdı o zaman da sahip çıktım. (bkz: #3367948)

    yönetim değişti, yeni yönetim çaycıyı kovup arayışlara girdi ve ben direkt kendisinin hiç vakit kaybetmeden göreve getirilmesi gerektiğini savundum. (bkz: #3389259)

    şimdi ben terimciymişim, okan buruk için tehlikeliymişim, onun kötülüğünü isitiyormuşum ama okan buruk ve okan buruk gibiler bu takımın başına geçemesin diye sırasıyla tudorcu, torrentci olan, adını bilmediği hocalar için bile nöbet tutan, okan buruk'u en başta terim'in eski öğrencisi diye istemeyen adamlar okan buruk için tehlikeli değillermiş öyle mi?
  • 155
    fatih terimcilik diye bir olgu var mıdır? elbette vardır.

    kulübe biri uefa kupası olmak üzere 20.5 kupa kazandırmış bir teknik direktörden bahsediyoruz.
    buçuk da süper kupa, yanlış anlaşılmasın.

    okan buruk da çok iyi gidiyor. inşallah ileride de okan burukçu olacağım.

    ama nedeni belli olmaksızın, anti fatih terimcilik diye bir olgu da var.

    bunlar terim'i aşağılamak için, torrent atamasını doğru bulurlar...
    torrent'in futbolunu överler.
    torrent'in oyuncu seçimlerini överler.*

    lucescu'nun shakhtar'la başardıklarını öne sürerler, kaldı ki terim'den bağımsız ilk yılın sonunda kovulmak istenen bir teknik direktördür lucescu. hem de galatasaray taraftarı, medyası, yönetiminin ortak kararıyla. luce'nin kupa canavarı olduğunu, çok zevkli futbol oynattığını falan zannederler. hagi'nin kariyerindeki tek büyük başarısızlığı bu şahıs yaşatmıştır. hagi'nin olduğu takımı küme bile düşürmüştür. hem de 92/93 yılında, sıfır gelirle, prime hagi'ye harcanan paranın 4 katını brescia'ya harcatarak.

    terim'i çok para harcamakla suçlarlar vs. vs. bunların en büyük korkusu terim'in dönmesidir.

    okan buruk'u pamuklara sarsın bu güruh. çünkü galatasaray başarısız olduğu herhangi bir an, terim hayattaysa, doğal teknik direktör adayıdır. okan buruk galatasaray'da var oldukça, bu ihtimal çok çok düşüktür. okan'ın hatalarından kaynaklanmaz bu durum, en azından bu yıl özelinde.

    şimdi akıllarınca da okan buruk'u öne çıkararak, terimcilik kavramını tartışmaya açıyorlar. terim de benim, buruk da. hadi sizi luce, torrent zart zurt köşelerine alalım.
  • 157
    fatih terimci değilim. galatasaraylıyım.

    başarılı olur överim, olamaz yererim. yılda galatasaray’dan ortalama 3 milyon euro kazanan birinin adamı niye olayım ki?

    hatta para almayıp verenin adamı da olmam.

    dursun özbek için çok ağır eleştiriler yaptım. bu dönem adaylığını sıtma ve ölüm arasındaki tercihe benzettim. geçen 1,5 yılda ise bir tek eleştiri yapmadım hatta övdüm. ne yani zamanında yerden yere vurdum diye başarılı bir yönetimi mi eleştireyim? egomu tatmin etmek, ben demiştim demek istemiyorum ki. ben galatasaray başarılı olsun istiyorum. dursun özbek’le mi başarılı olduk, yaşasın dursun başkan. okan buruk 13. olan takımı alıp rekorlar kırıp şampiyon mu yapmış? hocanın kralı o dur.

    eh yaş ilerleyip, çok başkan ve çok hoca gelip geçince aslolanın şahıslar değil, galatasaray olduğunu anlıyor belki insan.
  • 158
    fatih terimcilik, yaygın bir diğer söylemiyle terimizm artık bir futbol, hatta yaşam felsefesi haline gelmiştir. yılmamak, pes etmemek, vazgeçmemek ve her düştüğünde geri kalkmak demektir.

    terimizm, şu dönemde sonuna kadar okan buruk’u desteklemeyi gerektirir. kaldı ki hocanın el verdiği teknik direktör, görünüşe göre okan buruk’tan başkası değildir.
  • 159
    galatasaray’ın ali sami yen ve metin oktay ile birlikte en büyük üçüncü figürüne hakkını veren insanlar için layık görülen isim.

    terimden hazzetmiyorum diyip geçeceksiniz arkadaşlar. paragraflarca yazı döküp samimiyet testi istenmiş bir de fatih terim destekleyenlerden okan buruk hakkında. buna ihtiyaç yok. okan buruk galatasaray camiasında başarılı olma ihtimali yüksek görece genç ve hırslı bir hocadır. öbür yanda ise camianın efsane figürü var. bu iki insanı da galatasaray başında görmek mutluluk veren bir şey.

    aslolan galatasaray mevzusunun altında da bu takımı başarıları dolayısıyla seven taraftar yatmaktadır. terim iki sene şampiyon olamadı siktirsin gitsin taraftarıdır bu. yani galatasaray’ı inişleri ve çıkışları ile değil, mutlak başarısı için seven taraftardan bahsediyoruz. bu insanlar hem camianın başarısı için yangın yaptıklarını söylüyorlar. aynı yangında da camianın istatistiki olarak en başarılı adamının en boktan başkan tarafından gönderilmesine şakşak çekiyorlar. insanın aklı ile dalga geçmeyin.

    bahsedildiği gibi fatih terimci olarak addedilen taraftarlar, okan buruk’un en büyük destekçileridirler. fatih terim konusu ise, terimciler nezdinde, “bayrak gitti, göt gitti” halinde kabul görmektedir artık. hocaya yapılacak en büyük yanlış yapıldı ve gönderildi. sarı öküz verildi yani. ama bugün terimciler üzgün olsalar da okan burukla yakalanan seriden mutlu ve gururludurlar. sapla samanı karıştırmaya gerek yok.

    aslolan galatasaray’cılar üç beş peşpeşe puan kaybında okan’a da defol git diyerek koca camiaya beşiktaş tarifesini layık göreceklerdir, bundan da eminim. sonra da taçsız kral metin oktay diye iç saha maçında edebiyat yapacaklardır bir de.

    bu pespayelik içinde eski ve amatör ruhlu günlerin anıları ve coşkusuyla ali sami yen vari tribünlere sahip pana‘ya giden hoca için gelinen gaz, eski günler için bir saygı duruşudur yalnızca. bu da çok görülür olmuş belli ki.
  • 160
    yaşadıkça her galatasaray taraftarı hocaya hayranlık duymalı, saygı göstermeli, sonuna kadar değerini bilmeli; ancak aktif olarak başka bir takımın hocasının takımını galatasaray gibi desteklemek çok manasız bir durum. asla hiçbir başka takımı desteklemem ve başarılı olmasını da istemem. çünkü benim için galatasaray'dan ötesi yok. hayat galatasaray'dan ibaret hatta.

    samimi olarak söylüyorum, farklı kafa yapısını anlamıyorum. başarısız olsun demem diyemem ama hoca veya galatasaray'a hizmet etmiş herhangi bir kişi aktif olarak başka bir kulübe hizmet ediyorsa bize sadece başarı dilemek düşer, gerisi de hocanın profesyonel teknik direktörlük macerasının getirdiği veya götürdükleridir.

    net görüşümüzü dile getirmeye çalıştık. sözlük ahalisine saygılarımızla:) https://youtu.be/tuosUEMYkUs?si=v-DnG6SyjDaWUs5P
  • 161
    anlamını tam olarak kafamda oturtamadığım için tanım yapamadığım söylem.

    ne demek olabilir terimcilik? yani bir kişiden zaten efsane olarak bahsediyorken, efsanelikten daha öte bir mertebe midir? benim için efsanelik kavramı, bir galatasaray değerine verilebilecek en yüksek rütbedir. bu yüzden, daha çok sevmeye çalışırken kendimizi düşürdüğümüz bir tuhaf durum bu. bizler, taktik anlamda mı terimciyiz? karakter anlamında mı terimciyiz? siyasi görüşüne göre mi terimciyiz? bundan da ötesi, "terimci" kavramını terimciler mi çıkardı? yoksa anti-terimciler mi? yani bir terimci açısndan "terimcilik" ile, bir anti-terimci açısından "terimcilik" aynı kavramlar mıdır? sevgili galatasaraylılar; bu ve bunun gibi sorulara cevap bulmaya başladıkça, ne kadar saçma bir tartışmanın içinde yüzdüğünüzü anlayacaksınız.

    aynı anda hem tudorcu, hem okancı, hem erdenci, hem musleracı, hem belhandacı olabilenler için sakıncası olmayan durumdur. biz buna kısaca galatasaraylılık diyoruz. ötesini zorlayanın niyetinden şüphe ederim.

    başlığın komple yok olması dileğiyle.
  • 162
    kendisini sever, takımımızın başında kötü sonuçlar aldığımız 2021-2022 sezonunda aldığımız kötü skorlara rağmen fatih terim allah kerim vecize hale gelmiş sözü, burada da kendi başlığı altına yazarak coşkulu olmuşluğum vardır.

    ben mi yoruldum, duygularım mı artık dinç değil ve tutkum mu azalıyor bilemiyorum ama artık eskisi gibi hislenemiyorum. fatih terimcilik olgu olarak çok uzak gelen, ilgimin dışında kalıyor. doğrusunu söylemek gerekirse galatasaray harici, ilgimi çeken futbolu dönük pek elle tutulur bir şey de bulamıyorum.

    28 şubat dönemi sonrası ve milenyum akışında galatasaray ile çok güzel günler yaşattığı için, hâlâ kendisine olan sevgimiz olduğu yer de duruyor ama aşırı veyahut aşkın hisler konusunda bir canlılık içimde oluşmuyor.

    fatih terim sağlıklı ve huzurlu olsun, bulunduğu yerlerde başarılı olsun. onun haricinde ayrıntılar artık o kadar önemsiz geliyor ki. hem ruhen hem bedenen o kadar yorgun hissediyorum ki, bu mental sıkıntı eski hislerimi de çoktan köreltmiş gibi.
  • 163
    komünistler için lenin, liberaller için adam smith ne ise fatih terim'de galatasaray taraftarı için o'dur. inkar edenler tarihe bakabilir. mesela terim > galatasaray değil ve bunu diyen kimseyi de görmedim zaten.

    burada zaniolo gol attığında bile gündem oluyor kulüp tarihinin yaşayan en büyük efsanesini mi konuşulmayacak? fatih çarşamba'da hz ebubekir'i, vatikan'da aziz petrus'u konuşmamak gibi bir şey bu...
  • 164
    bu kavram neden sadece terim üstünden yürüyor anlayabilmiş değilim.

    mesela neden gheorghe hagicilik diye bir kavram yok?
    bana sorsanız, hagi istediği kadar oyuncu kilitleyebilir bize...

    bu galatasaray'ı hagi'den daha az sevdiğim için değil, hagi'nin takımıma verdiklerine karşılık yeterince maddi manevi karşılık veremediğimizi düşünmemdendir.

    şimdi bu düşüncemden ötürü biatçı falan mı oluyorum?

    mesela ndombele'yi ele alalım. adama ifrit oluyorum, çünkü verdiğimizin karşılığını vermiyor. aldığı her para gıcığıma gidiyor. ama kendisi şu an galatasaray oyuncusu...

    okan buruk da mesela bu yoldan ilerliyor. okan burukçuluk için yerlerimizi şimdiden ayıralım. mesela seneye şampiyon olamadık varsayalım. rezil oynadık varsayalım. umrumda olur mu? sanmıyorum... kalması için her türlü desteği veririm.

    her yerde yıldız geyiği yapmıyor muyuz? yıldızların 1.5'u terim'in döneminde gelmiş.

    uefa ile övünmüyor muyuz? terim zamanında gelmiş.

    nottingham forest 2 defa şampiyon kulüpler kupası aldı. 1 ingiltere ligi şampiyonluğu ve 1 defa da uefa kupası kazandı. bütün bu sürecin sonunda küme düştüler. hem de alkolikliği yüzünden ayakta duramayan, bir anda yaşlanan, artık fikir ve konuşma devamlılığı gösteremeyen bir adam teknik direktörleriydi.

    alkışlar eşliğinde küme düştüler. o alkoliğin heykelini diktiler. yıllarca premier league'den uzak kaldılar.

    şimdi bana tek bir nottingham forest taraftarı söyleyin, brian cloughu kötülesin. taraftarın bir kısmını biatçılıkla falan suçlasın. adamın heykeli var stadın önünde.

    terim öncesi şampiyonluk sayıları bakımından türkiye'nin kaçıncı büyüğü olduğumuza dönüp baksın isteyenler. ne kadar kötü sezon olursa olsun, terim'e vedamız aşağıdaki gibi olmalıydı. olamadı, ama olsun. onu ne kadar sevdiğimizi her yerde hissediyor, hissedecektir.

    işte biatçı forest taraftarı:
    https://youtu.be/O_Ae5pS0c78?t=523

    allah herkese bol akıl fikir versin.

    bu arada hagi'nin şampiyonluğa ilk yürüdüğü yıl viitorul maçlarını yakından takip ediyordum. geçen yıl faul costanza'yı da ara ara izledim. bu yıl şansımız tükendi ama olsun. şimdi de panathinaikos'u takip ediyorum ve destekliyorum.

    metin oktay sağ olsa idi, ve al hilal'ı çalıştırsaydı onu desteklerdim. galatasaray türkiye'nin en büyüğü ve en çok taraftara sahip kulübü ise, metin oktay'ın varlığı, terim'in başarısı, hagi'nin karizmasına borçludur.
  • 166
    okan buruk’un birdenbire büründüğü lügat.

    gereksiz inat, 4-4-2 sevdası, orta sahayı boşaltma fantezisi, paleolitik çağ futbolu, basın toplantılarındaki ego, sürekli bahaneler, takım içi yanlış teşhisler vs. diye gider. içeride dayılık yapmaya başlamışsa hayırlı olsun, taklitler aslını yüceltir diyelim. biz 2000 model fatih terim’i beklerken 2020 model fatih terim’i bulduk bir anda. böyle olacaksa kulübede asıl fatih terim’i görmek isterim. boş yere debelenip durmayız en azından. dublörünü değil, gerçek aktörü izlemiş oluruz. 2 çıkar yol var; ya hoca kavram karmaşasına girmeyip kendine orijinal kimlik belirleyecek, ya da yeni aktör bakacağız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın