• 22
    fatih terim'in 2. dönemi o zaman olmasaydı ve biz 2002 şampiyonluğundan sonra lucescu ile devam etseydik 2000'li yıllarda(2000-2009) en az 2 tane daha şampiyonluğumuz olurdu. biz terim'le ve o ayrıldıktan sonraki bölümü çok kötü geçirdik. özellikle 2006 yılındaki mucize şampiyonluk ve 2008'deki şampiyonluk da olmasa fener hegemonyası yaşanacaktı.

    17-18 sezonu ortasında igor tudor gönderilirken lucescu'yu dursun özbek'in elinden kapan tff dursun özbek'i mecburen terim'e itti ve bu kez de yine ligin kaderi değişti.

    17-18'de lucescu ile o havayı asla yakalayamaz, şampiyon olamazdık.

    hep merak ettiğim 2 şey vardır;

    -2000'de fatih terim ayrılmasa ve wenger gibi hep kalsaydı neler olurdu?

    -bir de 2002'de lucescu ile devam etseydik neler olurdu?
  • 25
    lucescu bu versusta kola gibidir. durdukça, kapağını açıp kapattıkça asidi kaçmıştır. o kolanın en güzel dönemini shaktar takımı yaşamış, buz gibi asitlisinin keyfini onlar sürmüştür. ama oradan sonra son kullanma tarihi geçmiş, asidi kaçmış yani yapacak bir şey yok.

    fatih terim ise bu versusta şarap gibidir. bırak dursun. yıllansın. keyiflensin.

    son dönemde lucescu'nun avrupa elemelerini geçememesine karşın terim'in devre arasında gelip yedeksiz kadro ile şampiyonluk yaşaması (kariyerinde 7. oldu bu süper ligde) bu durumun örneğidir.
  • 26
    canımız sıkıldı, biraz sözlüğü hareketlendirelim versusudur. benim için hiçbir geçerliliği yoktur.

    sayın lucescu'nun, yüzüncü yılında beşiktaş'ın başındayken, "bir takım nasıl pres yapmalı"yı anlatmak için, fatih terim'in galatasaray'ının kasetlerini izlettirdiğini, bizzat ibrahim üzülmez'in ağzından dinlemişliğim var.

    sonuç olarak;
    (bkz: geçiniz)
  • 11
    terim'in olduğu yerde emre ve okan'ın takıma ihanet etmesi, jardel'i dışlaması, at yarışı meraklısı "kim attı adale attı" kardeşimizin hatırlı dostlarından aldığı bir telefonla maçı rakibine vermesi gibi bir olay kesinlikle yaşanmaz. lucescu'da yaşanabilir çünkü saftır, kafalanabilir. terim adamın gözünü oyar.

    ama 2001-02 sezonundaki gibi bir kadroyla hem şampiyonlar ligi'nde ikinci tura çıkmak hem de şampiyon olmak terim'in başarabileceği bir şey değildir. çünkü terim çok çok özel bir durum olmadıkça taktiksel disipline lucescu kadar önem vermez, kaotik bir futbol oynatır. bu sebeple taktiği sürekli değişir, oyuncuları sürekli değişir, bıraktım sezon içini devre arasında bile değişir. santaigo bernabeu'ya 4-4-2 çıkıp devre arasında 3-5-2'ye dönmüş bir adamdan bahsediyoruz. haliyle bu kargaşada futbolcu yetiştirip satması gibi bir durum kolay kolay söz konusu olmaz. alın uefa finalinden bir hafta önce oynanan türkiye kupası finalini izleyin, takımın hakan şükür'e top şişirmek dışında bir hücum planı yok neredeyse. https://www.youtube.com/watch?v=nMBUj0QVcAQ

    daha uzun uzun karşılaştırmalar yapabilirim, terim yurtdışında kendi futbolcularının dalga geçtiği bir adamken lucescu'nun burada peygamberliğini ilan etmesini anlatabilirim ama lafı uzatmaya gerek yok, eğer uzun vadeli plan yapacaksan fatih terim'le işin olmamalı. ama kısa vadeli başarı istiyorsan, bütçen de yerindeyse türkiye'de seni şampiyonluğa en hızlı götürecek adam fatih terim'dir. bunu izah etmek için bir örnek vereyim, eğer fatih terim geçici bir hafıza kaybı yaşayıp aziz yıldırım tarafından fenerbahçeli olduğuna inandırılsaydı, fenerbahçe'yle 2005-2011 arasındaki dönemi komple süpürürdü. bir allahın kulu da durduramazdı.

    bizim paramız var mı? yok. kısa vadeli başarıya aç mıyız? değiliz. uzun vadede güvenebileceğimiz bir sportif direktör veya futbol aklımız var mı? hayır yok. öyleyse bu versusta tercihimiz kesinlikle lucescu olmalı.
  • 38
    değerlendirme yapılacaksa...

    galatasaray açışından değerlendireceksek tartışmasız fatih terim'in,

    teknik direktörlük anlamında değerlendireceksek: hücüm futbolu sevenler için terim'in, savunma futbolu sevenler için lucescu'nun,

    kariyer anlamında bakacaksak mircea lucescu'nun,

    ekonomik başarı anlamında bakacaksak tartışmasız mircea lucescu'nun,

    ...ağır basacağı versus.
  • 23
    galatasaray tarihinin en büyük kırılmalarından birinin sebebi olan karşılaştırma.

    2001 - 2002 sezonu, galatasaray ekonomik olarak bitik. birçok kaliteli oyuncusunu kaybederek sezona başlamış. takımın başında, bir önceki yıl takımda disiplini sağlayamaması ve oynattığı seyir zevki düşük futbol nedeniyle eleştirilen lucescu bulunuyor. fatih terim ise aynı yıl milan'ın teknik direktörü olarak göreve başlıyor.

    sezon başı itibariyle fatih terim zirvede, lucescu ise kendini ispatlama savaşı veriyor. ancak zaman ilerledikçe şartlar değişiyor. fatih terim'in milan macerası erken sona eriyor. bazı şeylere doymamış olarak, aklı italya'da kalarak türkiye'ye dönüyor. aksine, lucescu için şartlar her geçen gün daha iyiye gidiyor. şampiyonlar ligi ilk grubu geçilerek ikinci tura kalınıyor. tarihin belki en zor grubunda final maçına çıkılıyor ve çeyrek finalin kapısından dönülüyor. türkiye'de ise şampiyon olunuyor ve üçüncü yıldız takılıyor. eldeki şartlar göz önüne alındığında destansı bir başarı söz konusu.

    sportif başarıyla beraber galatasaray hem ekonomik hem de moral yönden toparlanmış şekilde seçime gidiyor. özhan canaydın büyük vaatlerle başkan seçiliyor. on yılda beş şampiyonluk, avrupa'da kupa vs vs... ve fatih terim!

    kulübün maddi şartlarıyla uyumlu, avrupa'da başarılı olan bir sistem oturtan, özgüveni artmış lucescu; birkaç bölgeye takviye yapılarak başarılı olabileceğinin sinyalini veriyor. buna karşın araftaki fatih terim tercih ediliyor. oyun anlayışı tamamen farklı teknik direktör tercih edilirse ne olur? takım sil baştan yeniden kurulur. ekonomik olarak sıkıntılı kulüp bu kadar harcama yapar ve başarılı olamazsa ne olur? kulüp batar, vasat kadrolarla mücadele eder, başarıyla aç kalır. haksızlığa uğradığını düşünen, hırslı lucescu beşiktaş'ı şampiyon yaparken, motivasyonu düşük fatih terim galatasaray'ın başında ilk ve son kez başarısız oluyor. sonrasında ne yazık ki belirtilen süreç yaşanıyor.

    futbolda skor kadar, oynanan oyun da benim için değerlidir. bu yüzden daha keyifli futbol oynatan fatih terim, bu karşılaştırmada tercih ettiğim taraftır. ancak o sezon hariç, o sezon lucescu kalmalıydı. belki fatih terim de avrupa'da bir takımla şansını yeniden denemeliydi. heyhat yaşanması gereken yaşanacak, birileri düşecek ki birileri çıkacak.
  • 40
    kariyerleri hem lig hem ulusal arenalarda birbirine yakın iki teknik adamın kıyaslamasıdır. başarı açısından birine ağır basıyor demek diğerine haksızlık olur.

    terim galatasaray ile türkiye ligini lucescu shaktar donetsk ile ukrayna ligini domine etmiştir.

    terim galatasaray ile lucescu shaktar donetsk ile uefa kupasını kazanmıştır.

    terim kısa bir süre milan'da lucescu kısa bir süre inter'de çalışmıştır.

    ikisi de en tecrübeli sayılabilecek son zamanlarında türk milli takımının başına geçmiş ancak bekleneni verememiştir.

    oyun felsefeleri çok farklı olsa da fatih terim son yıllarda kendini terim yapan felsefeden uzaklaşıp lucescu stili oyuna dönmüş ve yeni nesil galatasaray taraftarını mutlu edememiştir. ancak 96-2000 yıllarındaki terim'in takımı, oyunu, sistemi en baba lucescu takımından daha fazla keyif vermiştir.
  • 35
    lucescu'nun 2000-2002 ve fatih terim'in 1996-2000 takımlarını da izlemiş biri olarak söylüyorum. hiçbir şey gelecekten bakılarak yorumlanamaz.
    lucescu inanılmaz bir taktisyen, savunmaya çok daha fazla önem veren bir hocadır. seyir zevki vermez.
    avrupa'da ilerlerken, lucescu ile ıkın sıkın ilerliyormuş havası alırdın. ama en nihayetinde düzenli bir şekilde ilerlerdin.

    fatih terim, inanılmaz bir stratejist, hücuma çok daha fazla önem veren bir hocaydı. a planı her zaman etkileyiciydi. yenildiğin maçlarda bile zevk alırdın.
    fatih hoca ile, avrupa'da hep şanssız şekilde elendiğini düşünürdün. rakibi bastırır, boğardın, ancak bir kontra ile mağlup olurdun. bu yılların bir kısmında, şampiyonlar liginde sadece 1. gruplardan çıkıyordu, 2. olup elendiğimiz zamanlar da olmuştur.

    tabii o zamanlar sözlük olmadığı için göremiyoruz ama lucescu gidip, fatih terim geldiği için sevinmeyen tek galatasaraylı olmadığı kanıtlayamıyoruz. ezcümle, türkiye'de futbol adına aşağılık kompleksini yıkan adam fatih terim'dir. kazandığın zaman gerçekten kazanmış gibi hissettiğin tek teknik direktör, fatih terim'dir.

    ayrıca lucescu'nun shaktarda yaptıklarını burada yapabilmesinin ne yazık ki imkanı yoktu. çünkü galatasaray brezilya'dan adı sanı duyulmamış genç oyuncuya 3-5 milyon dolarlar saçabilecek durumda değildi. hatta hagi yüzünden uzun bir süre yaşlı oyuncuların hepsinin hagi, popescu, taffarel gibi bir profesyonel olabileceğine inandırdık kendimizi.*

    1996-2000 yılları arasındaki galatasaray maçlarını tekrar izlerseniz, dediğimi anlarsınız.
    prime terim'i, size fiorentina taraftarının videosuyla anlatmak isterim.
    https://www.youtube.com/...t7Tx3XVj5A&t=83s
  • 24
    lucescu'nun 2000-2002 yıllarında başardıklarını ve bize kattıklarını asla yok sayamam .
    fakat budurum, fatih hoca ile kendisinin kıyaslanamayacağı gerçeğini değiştirmez.
    2017-2018 sezonu başlarken, hem fatih hoca hem de lucescu boştaydı.
    tudor ile yollar ayrılmalı mı, eğer ayrılacaksa luce mi yoksa imparator mu gelmeli konuları tartışılıyordu.
    tartışmak bile kanımca hataydı. ben o dönemde, "fatih hoca varken lucescu'ya gitmek benim asla akıl erdiremeyeceğim bir durumdur." demiştim.
    neyse ki çok geç olmadan, 21 aralık 2017 günü 23:01'de hoca "nerede kalmıştık?" dedi ve kıvılcımı yaktı.
    (bkz: imparator)
  • 3
    küçük bir istatistikçilik oyunu oynayarak kafaları karıştırmak istediğim karşılaştırma.*

    mircea lucescu fatih terim'in bıraktığı takımla fatih terim'in başarısının üzerine çıkmayı başarmıştır ( cl çeyrek final > uefa kupası)

    fatih terim ise mircea lucescu'nun bıraktığı takımla mircea lucescu kadar başarılı olamamıştır.

    olaya tek bir açıdan bakarsak böyle, yani lucescu daha iyi gözüküyor. diğer açılardan bakarsak:

    mircea lucescu shaktar'daki 5. senesinde uefa kupası başarısına ulaşırken, fatih terim galatasaray'da bunu 4. senesinde başarmıştır.

    mircea lucescu shaktar'daki 7. senesinde şampiyonlar ligi'nde çeyrek final başarısı elde ederken, fatih terim galatasaray'a üçüncü gelişinde (üstelik dipten aldığı bir takımla) 2. senesinde bu başarıya ulaşmıştır.

    mircea lucescu'nun shaktar'da, fatih terim'in ise galatasaray'da uefa süper kupa başarısı yoktur. toplamda ise lucescu'nun 1 uefa süper kupası vardır. istatistiksel açıdan bakınca bu durum lucescu'yu üstün gösterse de fatih terim'in aldığı uefa kupası ve bıraktığı kadro olmasa lucescu'nun da bu kupayı alamayacağı malumdur.

    e böyle bakarsak da fatih terim daha başarılı gözüküyor. bir de şu açıdan bakalım;

    milli takımlar bazında baktığımızda ülkelerinin milli takımlarıyla fatih terim 2 lucescu ise 1 kez avrupa şampiyonası'na gitmeyi başarmıştır (euro 2016'yı da sayarsak fatih terim 3 defa katılmıştır ama henüz euro 2016 sonuçlanmadığı için onu dahil etmedim). bu durum katılım anlamında fatih terim'i daha başarılı gibi gösterse de iki hocanın da takımlarını 1 kez gruptan çıkarmayı başardığı düşünülürse başarı oranı anlamında lucescu daha iyidir (istatistik böyle bir şey işte* bir bilgiyi işine geldiği gibi yorumlayabilmek mümkün.) ayrıca takımın başında kaldıkları sürelere bakarsak lucescu 5 fatih terim ise 10 senede elde etmiştir bu başarıları. gelgelelim başka bir açıdan bakarsak da fatih terim hiçbir zaman lucescu gibi art arda 5 sene milli takımı yönetme şansı yakalayamamıştır. burada kafam karıştı kim daha başarılı emin olamadım.

    son olarak bir de şöyle düşünürsek;

    iki teknik direktör toplamda iki sezon aynı ligde rakip olarak mücadele ettiler. bunların ikisinde de lucescu'nun takımı (beşiktaş) ligi fatih terim'in takımının (galatasaray) üzerinde bitirmeyi başardı. böyle bakarsak da yine lucescu daha başarılı.

    ha az daha unutuyordum bir de şu var;

    iki teknik direktör de farklı zamanlarda serie a'da mücadele etti. ikisi de başarısız olarak görevlerinden ayrılmak suretiyle serie a'yı terk ederken serie a'da kalma süresi olarak lucescu'nun daha uzun süre dayandığını görüyoruz. gelgelelim bu süreçte lucescu'nun kariyerinde takımını serie b'ye düşürme başarısızlıkları var. fatih terim'in ise ilk senesinde fiorentina'yla italya kupası finali başarısı elde ettiğini biliyoruz (sonrasında takımdan ayrıldığı için kupayı hanesine yazamıyoruz). böyle baktığımızda oransal olarak fatih terim daha başarılı diyebiliriz.

    sonuç olarak ben hangisi daha iyi teknik direktör işin içinden çıkamadım, eğer çıkabilirseniz istatistikler yukarıda. illa ki birinin daha iyi olduğunu ispatlamak zorunda mıyız ondan da emin değilim. bu entryi de sırf eğlencesine ve aklımda kalan bilgilerle yazdım. isteyen istediği sonucu çıkarmakta serbesttir.
  • 32
    alenen ve fırsat buldukça fatih terim düşmanlığı yapanlarca canlandırılan karşılaştırma.

    sanırım galatasaray, lucescu ile avrupa’da ilk kez kupa kazandı, şampiyonluklara ambargo koydu, “avrupa fatihi” lakabını aldı. fatih terim masalları severmiş, lucescu avrupa’nın sayılı takımlarından yaparmış ya hani, o bakımdan. devrin şartları da göz önünde bulundurulduğunda avrupa’da, avrupalılara galatasaray masalını dilden dile söyleten, anlattıran adam lucescu’ydu.

    ligde 7 kez şampiyon olan hocaya da güvenilmez, plan yapılmaz. bu geyik de beni bitiriyor. türkiye ligi’nde her takım en az 15 senelik mukavelelerle çalıştığı için, fatih terim’in kupa komboları yaptığı 4 sene kısa geliyor.

    yukarıda bazı yazar arkadaşların belirttiği gibi beşiktaş antetli kağıtlarla vize dahi alınan alaattin çakıcı’lı sezon yaşanmasa görürdük lucescu kıyaslamalarını.
    http://arsiv.ntv.com.tr/news/270719.asp

    yararsız ve gereksiz fatih terim düşmanlığı gerçekten baydı artık.
  • 30
    aslında beşiktaş'ın çok temiz (!) 100. yıl şampiyonluğu olmasa bu vs yapılmazdı bile sanırım. hani şu meşhur ben seni korurum kuddusi sezonu. orada da sinan engin'in bizzat itirafı olan, aziz yıldırım'ın destekleri ve alattin çakıcı'nın mahkeme kayıtlarına yansıyan cümleleri etkin rol oynamıştı.

    luce'nin taktisyenliği geçmiş yıllarda çok iyiydi, hakkını yemeyelim ama konsantre bir terim, fiorentina'dan çok kısa sürede milan'a sıçrayıp rui costa, gattuso gibi adamlarla baba-oğul ilişkisi kurabilir.
  • 8
    ikisi de başarılı hocalardır. ancak aralarında çok ama çok önemli bir fark vardır.

    lucescu olmamış adamı bulur 1 e alır oynatır 5 e satar. lucescu'nun alıp zarar ettiği adam çok ama çok nadir çıkar.

    fatih terim ise olmuş oyunculara yönelir daha çok. bunun yanı sıra genç adam da aldırabilir. ama 1 e alıp 5 satmayı geçtim. fatih terim'in 1 e alıp 1.25 e sattığı oyuncu bile yok denecek kadar azdır. çünkü kendisinin yüksek verim alabildiği oyuncular genellikle yaşları ve maaşları nedeniyle son transferlerini yapmışlardır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın