37498
gerek yönetime, gerek okan buruk'a sezon içerisinde verdiği psikolojik ve mental desteği ibrahim hatipoğlu'ndan duymak beni ziyadesi ile memnun etmiştir.
eşofmanları giyip sahada yer alma duygusu tamamıyla tatmin olmuş, saha çizgilerinin belirlediği alanlara dair kararlarda teknik heyete karışmayacak, muhtelif iç savaşlara girmeyecek bir fatih terim'i futbol yönetiminin en tepesinde her zaman görmek isterim. sadece ve sadece rakipler ile mücadele etmeye kofa yoracak, planlamaya dair tecrübesini ve yönetme kabiliyetini ortaya koyacak bir akla çok ihtiyacımız olacak erden timur'un olmadığı senaryoda. erden timur söylenildiği gibi yeni dönemde yok ise, erden timur'dan çok daha güçlü bir karizmatik lidere ihtiyacımız var demektir. abdurrahim albayrak, ali yüce, ibrahim hatipoğlu veya atanacak bir sportif direktör göreve 0 kredi ile değil, -100 kredi ile başlar. yeni döneme sorunlu bir girizgah yapmış oluruz. bize güçlü bir profil, karizmatik, mücadeleci bir lider lazım sportif a.ş.'de. bu tanıma camiada en çok uyan kişi de fatih terim'dir. kendisinin böyle bir görevlendirmeyi kabul edecek bir karakteri olduğunu veya böyle bir hevesi/isteği olduğunu düşünmüyorum ama "ben yaparım" dediği her noktada fatih terim'in galatasaray'da görev almasını isterim. gölge teknik adamlık yapmayacak ama. futbol aklı olacak. kulübün gücü olacak, sert duvarı olacak. şükrü hanedar'ları, necati ateş'leri, mert çetin'leri, müfit erkasap'ları kulüpte görevlendirmek gibi bilinçaltı düşüncesi de olmayacak. okan buruk'a, ismael garcia'ya, irfan saraloğlu'na, fatih demireli'ye müdahale etmeyecek. kendi görev tanımları içerisinde kalacak. bu saydıklarımı yapabilmek fatih terim için bence çok zor ama bunları yapabilecek bir fatih terim'in kazanamayacağı savaş da yok. erden timur sonrasının en makul, en sorunsuz ve güç kaybetmeden planlanabilmesi için de elimizde çok fazla bir seçenek yok. fatih terim ismi düşünülürse iyi olur kanaatindeyim.
eşofmanları giyip sahada yer alma duygusu tamamıyla tatmin olmuş, saha çizgilerinin belirlediği alanlara dair kararlarda teknik heyete karışmayacak, muhtelif iç savaşlara girmeyecek bir fatih terim'i futbol yönetiminin en tepesinde her zaman görmek isterim. sadece ve sadece rakipler ile mücadele etmeye kofa yoracak, planlamaya dair tecrübesini ve yönetme kabiliyetini ortaya koyacak bir akla çok ihtiyacımız olacak erden timur'un olmadığı senaryoda. erden timur söylenildiği gibi yeni dönemde yok ise, erden timur'dan çok daha güçlü bir karizmatik lidere ihtiyacımız var demektir. abdurrahim albayrak, ali yüce, ibrahim hatipoğlu veya atanacak bir sportif direktör göreve 0 kredi ile değil, -100 kredi ile başlar. yeni döneme sorunlu bir girizgah yapmış oluruz. bize güçlü bir profil, karizmatik, mücadeleci bir lider lazım sportif a.ş.'de. bu tanıma camiada en çok uyan kişi de fatih terim'dir. kendisinin böyle bir görevlendirmeyi kabul edecek bir karakteri olduğunu veya böyle bir hevesi/isteği olduğunu düşünmüyorum ama "ben yaparım" dediği her noktada fatih terim'in galatasaray'da görev almasını isterim. gölge teknik adamlık yapmayacak ama. futbol aklı olacak. kulübün gücü olacak, sert duvarı olacak. şükrü hanedar'ları, necati ateş'leri, mert çetin'leri, müfit erkasap'ları kulüpte görevlendirmek gibi bilinçaltı düşüncesi de olmayacak. okan buruk'a, ismael garcia'ya, irfan saraloğlu'na, fatih demireli'ye müdahale etmeyecek. kendi görev tanımları içerisinde kalacak. bu saydıklarımı yapabilmek fatih terim için bence çok zor ama bunları yapabilecek bir fatih terim'in kazanamayacağı savaş da yok. erden timur sonrasının en makul, en sorunsuz ve güç kaybetmeden planlanabilmesi için de elimizde çok fazla bir seçenek yok. fatih terim ismi düşünülürse iyi olur kanaatindeyim.
