ben de sene basindan beri bizim kulubede taktikler veren, maclari yedeklerin onunde ayakta izleyen, gol sevincinde montunun kapsonu yuzunu kapayan adamin kim oldugunu merak ediyordum
akreditasyon karti gorunmuyor diye, meger fatih terim'mis! yahu hoca, kartini gorunur sekilde taksana. bizim kulturumuzde bir insani
akreditasyon kartindan tanimak vardir, sen italya'ya gittin falan unuttun sanirim. bizim evde mesela, anam, babam, kardesim falan hepimiz
akreditasyon kartiyla dolasiriz. ben takmayi unutmusum gecen gun, babam evden atiyodu "kimsin ulan sen" falan seklinde yaka paca cikarirken, kardesim karti getirdi de son anda kurtuldum. uzun lafin kisasi, aman hocam kartina dikkat et, gerisini koy ver gitsin. surekli
federasyona destek olalim falan demene gerek yok mesela. federasyona bastan asagi giydirenler istedigi gibi at oynatiyor ama iste ah o
akreditasyon karti yok mu, herseyin temelinde o kart yatmakta iste. kotulukler basimizdan eksik olmaz o karti takmassan. tovbe hasa bir nevi cevsen gibi boyna asilip cihada kosulur, o derece! ha bir de bunun pesine dusen gazetecilerimiz vardir ki, onlar bu hayatin onlara verdigi tecrube, bilgi, birikim ve entellektuelite sayesinde,
akreditasyon kartini yanlis takanlari hemen koselerine tasirlar. yani hocam burasi kurallara bu derece onem veren bir ulkedir. hataya asla taviz verilmez! sike, saibe olur ama
akreditasyon kartinin gorulmemesine goz yumulmaz, oyle bir memleket burasi!