17026
bizi tekrar şampiyon yapacağına inandığım teknik direktörümüz;
öncelikle 2. fatih terim dönemi ile ilgili birkaç anekdot paylaşayım:
2002-03 sezonuna rahmetli özhan canaydın ve fatih terim ile başlamıştık. bir önceki sezon takımı şampiyon yapmış lucescu kovulmuş ve 100. yılında mutlak şampiyonluk hedefleyen beşiktaş tarafından kapılmıştı. mütevazi kadro ile şampiyonluk yaşamasına rağmen lucescu'nun gönderilmesi ile lucescu "mazlum" postuna bürünmüştü. diğer tarafta fatih hoca cv'sine fiorentina & a.c. milan'da eklemişti ve bilindiği gibi türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmazdı.
"10 yılda 7 şampiyonluk, 3 avrupa kupası finali, en az 3 dünya yıldızı" gibi vaatler ile başkan seçilen özhan canaydın bırakın 3 dünya yıldızını, bir tane bile kalburüstü futbolcu transfer edemedi. maddi imkansızlıklardan dolayı m.sarr, almaguer, pinto, cristian, lukunku gibi vasat yabancılar transfer edildi.
lucescu'yu takımın başına getiren beşiktaş cordoba, zago, giunti, sergen, pancu, nouma gibi nokta atışı transferler ve 100. yıl motivasyonu ile sezona iyi başlıyordu. medyada sürekli lucescu, terim kıyaslamaları yapılıyor, fatih terim'in o kadar da iyi teknik direktör olmadığı, eski başarılarında hagi, popescu, hakan v.b. gibi futbolcuların payının büyük olduğu vurgulanıyordu. medyada ki bu "mağdur" lucescu ve 100. yıl rüzgarına dönemin federasyon, mhk ve hakemleri de kapılıyorlardı. sadece ufak bir örnek:
(bkn: https://www.youtube.com/watch?v=PcSQ7UjiuRI )
beşiktaş 2002-03 sezonunu sadece 1 mağlubiyet ve 85 puan gibi rekor bir puanla şampiyon bitiriyordu. tabi iyi bir kadro, iyi bir teknik heyet kadar futbol dışı faktörler de malesef bu şampiyonlukta etkendi. sadece masabaşı oyunlarla şampiyon oldular demiyorum ancak daha sonra yaşananlar ve itiraflar da ortada:
(bkn: https://www.youtube.com/watch?v=QXOy_3CsdTE )
o sezon şampiyonlar liginde nispeten kolay gruba rağmen gruptan çıkamadık, fenerbahçe'den tarihi bir hezimet yaşadık. ancak her şeye rağmen galatasaray şampiyonluk yarışının içinde kalmayı başardı. üst üste 9 deplasman galibiyeti ile rekor kırdık. sezonu da 77 puan gibi oldukça iyi bir puanla bitirdik.
öncelikle 2. fatih terim dönemi ile ilgili birkaç anekdot paylaşayım:
2002-03 sezonuna rahmetli özhan canaydın ve fatih terim ile başlamıştık. bir önceki sezon takımı şampiyon yapmış lucescu kovulmuş ve 100. yılında mutlak şampiyonluk hedefleyen beşiktaş tarafından kapılmıştı. mütevazi kadro ile şampiyonluk yaşamasına rağmen lucescu'nun gönderilmesi ile lucescu "mazlum" postuna bürünmüştü. diğer tarafta fatih hoca cv'sine fiorentina & a.c. milan'da eklemişti ve bilindiği gibi türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmazdı.
"10 yılda 7 şampiyonluk, 3 avrupa kupası finali, en az 3 dünya yıldızı" gibi vaatler ile başkan seçilen özhan canaydın bırakın 3 dünya yıldızını, bir tane bile kalburüstü futbolcu transfer edemedi. maddi imkansızlıklardan dolayı m.sarr, almaguer, pinto, cristian, lukunku gibi vasat yabancılar transfer edildi.
lucescu'yu takımın başına getiren beşiktaş cordoba, zago, giunti, sergen, pancu, nouma gibi nokta atışı transferler ve 100. yıl motivasyonu ile sezona iyi başlıyordu. medyada sürekli lucescu, terim kıyaslamaları yapılıyor, fatih terim'in o kadar da iyi teknik direktör olmadığı, eski başarılarında hagi, popescu, hakan v.b. gibi futbolcuların payının büyük olduğu vurgulanıyordu. medyada ki bu "mağdur" lucescu ve 100. yıl rüzgarına dönemin federasyon, mhk ve hakemleri de kapılıyorlardı. sadece ufak bir örnek:
(bkn: https://www.youtube.com/watch?v=PcSQ7UjiuRI )
beşiktaş 2002-03 sezonunu sadece 1 mağlubiyet ve 85 puan gibi rekor bir puanla şampiyon bitiriyordu. tabi iyi bir kadro, iyi bir teknik heyet kadar futbol dışı faktörler de malesef bu şampiyonlukta etkendi. sadece masabaşı oyunlarla şampiyon oldular demiyorum ancak daha sonra yaşananlar ve itiraflar da ortada:
(bkn: https://www.youtube.com/watch?v=QXOy_3CsdTE )
o sezon şampiyonlar liginde nispeten kolay gruba rağmen gruptan çıkamadık, fenerbahçe'den tarihi bir hezimet yaşadık. ancak her şeye rağmen galatasaray şampiyonluk yarışının içinde kalmayı başardı. üst üste 9 deplasman galibiyeti ile rekor kırdık. sezonu da 77 puan gibi oldukça iyi bir puanla bitirdik.